4. Bölüm | Haydut Saldırısı

avatar
2980 7

İnsan Tanrı - 4. Bölüm | Haydut Saldırısı


Yaklaşık 1 gündür at arabasında yolculuk yapıyorlardı. Şehre ulaşmalarına 1 gün daha vardı. Yuzhou o sırada rüyasını tekrar tekrar inceliyordu. Hatta, 1 gündür bunu yapıyordu. Fakat rüyadan herhangi bir anlam çıkaramıyordu.

 

Düşündüğü tek şey önündeki 4 kişinin onun ailesi olduğuydu. Annesi, babası, erkek ve kız kardeşi.

 

Fakat eğer bir ailesi varsa, neden ormanda haraketsiz yatıyordu ve Gnomes'ler onu bulmuştu? Ailesi onun yanında değil miydi? Ya da ormana kendi başına çıkacak kadar güçlü müydü? 

 

Ailesi hiç onu merak etmiş miydi? Kafasında bir sürü soru vardı fakat hiçbirine cevap bulamayacak gibiydi. Kafasında 0 bilgi ile bu kadar çok soru olması onu delirtiyordu. Bir şeyler bilmek istiyordu. Bu rüyanın bir anlamı olduğunu düşünüyordu.

 

O anda at arabası birden durdu. Dışarıdan bazı sesler geliyordu. Koşma sesleri. Birden at arabasının ön tarafından bir bağırma sesi duyuldu. Bu ses at arabasını süren adamdan gelmişti. Herkes hızla arabadan indi ve önlerinde duran 7 kişilik grupla karşılaştılar. 

 

Yuzhou o sırada endişelenmişti ve paniklemişti. Kendisinin gücü henüz yüksek değildi bu yüzden diğer 4 kişinin arkasında durması gerekiyordu. 

 

Atı süren adam ölmüştü.7 Kişilik grup olduğu yerde duruyordu. Galiba Gnomesler ile o grup bir şeyler konuşuyordu fakat Yuzhou hiçbirini dinlemiyordu çünkü o sırada karşısındaki kişilerin sistemini inceliyordu.

 

Karşsıındaki kişilerin sistemini incelediğinde, en yükseğin 30. Seviye olduğnu gördü. Seviyeleri sırasıyla şöyleydi.

 

30

23

22

19

15

14

14

 

Ve Yuzhou'nun seviyesi daha 1 olmasına rağmen statları neredeyse hepsinden daha iyi bir durumdaydı. Bunun sebebini bilmiyordu. Fakat bu yüzden biraz rahatladı. Sistemleri okumayı bitirdiğinde haydutların birden saldırdığını gördü. Sayı olarak üstündüler fakat Yuzhou ve Gnomes'ler güç olarak daha üstündü. 

 

Fel Gnomes, ona doğru atlayan kişinin elinde tuttuğu uzun hançeri kendi kılıcı ile engelledikten sonra "Kas Kontrolü" yeteneğini kullandı ve kaslarını sertleştirerek sert bir yumruk attı. Karşısındaki kişi bu yumruktan kaçınamadı ve çenesine gelen yumrukla birlikte hızla geriye düştü. Çenesi kırılmış olabilirdi çünkü ona doğru atlayan kişi 14. seviye olandı.

 

Fel Gnomes'in yanında Reuben Gnomes vardı. Reuben, Fel Gnomes'den 1 seviye daha düşüktü. Fakat daha fazla yeteneği vardı.

 

Ona atlayan haydut'da bir kılıç kullanıcısıydı. Haydut, Reuben'e doğru kılıcını savurdu fakat Reuben saldırıdan kaçındı. O sırada Fel Gnomes, Reuben'e 

 

"EĞİL!!" diye bağırdı.

 

Fel Gnomes "Tahmin" yeteneğini kullanmıştı. Bu sayede önceden yapacağı hamleyi biliyordu. Reuben eğildi. Karşısındaki haydut şaşırdı fakat Reuben durmayıp kendi kılıcını Haydut'un karnından yukarıya doğru sapladı ve kılıç haydutun sırtından çıktı.

 

Reuben hızla kılıcını geri çıkardı fakat 2. haydut onun arkasından kılıcını tam savuracakken Fel Gnomes, Reuben'i kurtardı.

 

"Kas Kontrolün" yeteneği ile kaslarını sertleştirip adamın kılıcını tutup geriye doğru çekti. Reuben o sırada onu farketti ve hızla kılıcını aynı şekilde haydutun göğsünden soktu ve sırtından çıkardı.

 

4. Haydut ise Kian'a atlamıştı. Kian aralarında Yuzhou'dan sonra en güçsüz olan kişiydi ve seviyesi 19'du. 

 

Karşısına ise 23. seviye olan adam gelmişti.

 

Adam büyük, ağır bir kılıç kullanıyordu ve iki eli ile kullanıyordu. Tek eli ile o kılıcı kullanamazdı. 23. Seviye olan haydut iki ile kılıcı hızla yukarıya kaldırdı ve kullanabildiği kadar gücünü kullanarak aşağı doğru hızla indirdi.

 

Kian bu saldırıdan kaçınamadı ve kılıcı ile engellemeye çalıştı fakat kendi kılıcı adamın kılıcından daha güçsüzdü bu yüzden adamın kılıcı sanki Kian'ın kılıcı yokmuş gibi aşağı indi. Kian'ın kılıcı yerdeydi ve kırılmıştı. Kian'da bu gücü beklemiyordu bu yüzden şaşırmıştı.

 

Adam durmadı ve ellerinin pozisyonunu değiştirerek hızla sola doğru döndü. Kılıcı da o sırada havaya kalkıyordu ve hızla sola doğru bir saldırı yaptı. Kian saldırıdan zorla sıyrıldı. Adam kılıcını yere değdiği gibi ellerinin pozisyonunu tekrar değiştirdi ve bir saldırı yaptı.Bu saldırı sağ-yukarıya doğruydu. Fakat Kian eğilerek saldırıdan kaçındı ve yerde kırık şekilde duran kılıcın bir parçasını hızla adamın bacağına sapladı.

 

Diğer parçayı ise adam diz üstüne çökünce adamın boynuna sapladı.

 

5. ve 6. haydut ise Marc Gnomes'e saldıyordu. Fakat Reuben ve Fel Gnomes Marc'a yardım ediyordu. 

 

Yuzhou'ya ise en güçlü haydut saldırıyordu. Yuzhou daha 1 seviyeydi ve karşısındaki kişi 30. Seviye birisiydi.

 

Yuzhou onun sistemini önceden okuduğu için yeteneklerini ve statlarını biliyordu. Adam neredeyse tüm statlarını çevikliğe vermişti. Bu yüzden hızlıydı ve iki kısa hançer kullanıyordu.

 

Yuzhou. 1. Seviye olmasına rağmen İnsan Tanrı sistemi yüzünden normal 1. seviyeleri çok kolay yenebilecek düzeydeydi. 1. Seviyeydi fakat normal insanların 20. Seviyesine yakın statları vardı. 

 

Kılıcı ile kendini korumaya çalışsa da adam saldırıları nedense hayati noktalara yapamıyordu. Fakat Yuzhou'nun vücudunda çok fazla kesik bulunuyordu. 

 

Yuzhou o anda savaştan dolayı ilk başta düzgün düşünememişti fakat savaş ilerledikçe daha çok sakinleşiyordu. Ve bir anda aklına sistemindeki bir yeteneği geldi.

 

"Görünmezlik (Araf Pelerini) : Giyilen eşya, (Araf Pelerini) sayesinde kişiye görünmezlik verir. Fakat kişi Beceri statı kadar görünmez olur. (Görünmezlik süresi 10 saniye.) Tekniği kullanmak için düşünmeniz yeterlidir."

 

Bu yetenek ile karşısındaki kişiyi yenebilirdi. Yuzhou bunu neden daha önce düşünemediğini sorgularken hemen görünmez oldu. Adam bir anlığına duraksadı. Daha önce sadece bir kez görünmezlik tekniği ile karşılaşmıştı.

 

Bu yüzden ne yapacağını biliyordu. Kişi görünmez olsa bile adımları ses çıkarırdı ya da yerde iz bırakırdı. Hızla yeri incelese de hiçbir iz bulamadı.

 

Yuzhou'nun adımlarını gizleyecek bir yeteneği de vardı.

 

"Sessiz Adımlar (Siyah Ayakkabı) : Giyilen eşya, (Siyah Ayakkabı) sayesinde kişiye Sessiz Adımlar özelliğini verir. Nasıl koşullarda olursa olsun, nasıl bir zeminde olursa olsun kişinin attığı adımlar duyulamaz olacaktır. Kullanmak için herhangi bir şeye gerek yok. Pasif yetenektir."

 

Adam etrafını incelerken Yuzhou birden kılıcını adama doğru savurdu ve adamın kolunda oldukça derin bir kesik belirdi. Adam sol kolunu kullanamaz duruma geldi. Fakat 30. seviye olsa da savaş tecrübesi biraz vardı ve durmayıp diğer eli ile savaşmaya çalışacaktı.

 

Saldırı sol koluna yapıldığı için hızla sağ eli ile sol tarafına doğru saldırı yaptı fakat saldırı boşunaydı. Yuzhou çoktan başka bir tarafa geçmişti. Yuzhou adım çıkarmıyordu ve görünmezlik yeteneği elindeki kılıcı da gizlediği için hiçbir sıkıntısı yoktu.

 

Adamın sağ koluna da bir saldırı yaptı ve adam sağ kolunu da kullanamayacak hale geldi. İki kolundan da kanlar yere doğru akıyordu. Adam ellerini kullanamadan savaşamayacağını biliyordu. Vücudunun diğer kısmı ile savaşmayı denese de bir şey yapamazdı.

 

Çünkü çoğu statını çevikliğe vermişti ve hızına güveniyordu. Suikastçi olarak kendisini geliştiriyordu ve katılmak istediği bir suikastçi loncası vardı. Ama yeterli güçte olmadığı için katılamamıştı ve kendini güçlendirmeye çalışıyordu.

 

Ellerini kullanamadığı için, hızını kullansa da pek bir şey yapamazdı. Aslında o anda hızını da pek kullanamazdı çünkü canı oldukça acıyordu. Bu yüzden dizlerinin üstünde ölmeyi bekledi.

 

O anda Yuzhou'nun görünmezliği bitti. Yuzhou'nun görünmezliği bitince adam ile Yuzhou göz göze geldi. Adam nedense Yuzhou'nun gözlerine bakınca içinde korku hissi oluştu. Kaçma hissi oluştu. Yuzhou görünmezliği bitince panik olup endişelense de, Yüz ifadesi hiç bunu belli etmiyordu. Yuzhou da bunu anlamamıştı. O anda kendisi endişelense de, Yüz ifadesi oldukça ciddiydi. 

 

Karşısındaki adam neden korktuğunu bilmiyordu. Karşısındaki gencin gözlerinden mi, yoksa ölümden mi korkuyordu? 

 

Yuzhou ilk defa birisini öldüreceğini düşünüyordu. Bu ilk savaş tecrübesi olsa da, başlarda oldukça korkup panik olsa da, nedense, sebebini bilmediği bir şekilde savaşlarda içine bir sakinlik geliyordu. Düşünmeye başlıyordu. Korkusu azalıyordu. Fakat karşısındaki adam olduğu yerde durup herhangi bir saldırı yapmayınca, Yuzhou'nun korkusu ve endişesi geri geliyordu.

 

Yuzhou bu durumda ne yapacağını bilmiyordu. Karşısındaki adamı öldürmesi mi gerekiyordu? O endişe ile ne yapacağını düşünürken, Diğerlerinin savaşı çoktan bitmişti ve Fel Gnomes birden Yuzhou'nun önündeki adamın göğsünü kılıcı ile delip geçti.

 

Adamın cansız vücudu yere düşünce Yuzhou o anda kendine geldi. Karşısındaki adam göğsünde bir delik ile yerde yatıyordu. Bu ilk defa birini ölü görüşüydü. Göğsündeki delikten kanlar oldukça hızlı akıyordu ve yer tam bir kan gölü haline gelmişti. Etrafında baktığında ise diğer ölü kişileri gördü.

 

Toprağın rengi kırmızıya dönmüştü ve sanki üzerinde yağmur yağmış gibi su birikintisi yerine kan birikintisi bulunuyordu.

 

Yuzhou ilk defa ölü birini gördüğünde ne tepki vereceğini bilemiyordu. Nedense içinde bir sakinlik vardı.

 

Sanki bu duruma alışkın gibiydi.  Önündeki ölü kişiler onu hiç rahatsız etmiyordu.

 

Sanki, bu duruma alışkındı. Daha önce yaşamıştı.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr