19.Bölüm Ateş Kaplanıyla Savaş

avatar
2916 20

İnatçı Yükselen - 19.Bölüm Ateş Kaplanıyla Savaş


Küre Ormanı 8 Bölüme ayrılıyordu.  


Ateş, Su-Buz, Toprak-Doğa, Rüzgâr, Yıldırım, Karanlık-Aydınlık, Zehir, Uzay.  

 

Bunları kaplayan orman devasaydı. Sınırları gözükmüyordu.  

 

Bunların tam ortasında devasa bir göl ve gölün ortasında 2 ada daha vardı.  

 

Bu adalardan bir tanesi canavarlarla kaplıydı. Her türlü zayıf veya güçlü canavar vardı. 


 Diğer ada...  


''Evet diğer ada? ''(Erthyo)  


''Diğer ada hakkında çok bir bilgi yok. Tek söylenilen oraya girmek büyük bir tabu. ''(Mira) 


 ''Tabu? ''(Erthyo)  


''Ticaret Ülkesinin Kraliyet Ailesinin 4 önemli gelişim yerlerinden birisidir. Bu yüzden tabu bölge denir. Kimse girmeye cüret edemez. ''(Mira)


 Bunları konuşurken ateş alanına geri dönüyorlardı. Çünkü ateş alanında çift ateşli kaplana bakmaya gidiyorlardı.  


Jenny'nin dediğine göre oradaki olan savaşta ölmesi çok zordu. Bu ateş Erthyo'nun ateşinin gelişmesine çok yarayacaktı.

  

''Jenny'nin dediğine göre Çifte Ateş Kaplanının küresini elde edebilirsem Nihai Alevlerim seviye atlayacak ve O yeşil ateşlerin iyileştirme özelliği var. Eğer onu elde edebilirsem daha da işime yarayacak. ''(Erthyo) 


Erthyo'nun kolun anlık bir acı girdi ve hafif bir inilti çıkardı. O kadar çok acımasa da kolunda yine de çatlaklar vardı. Sızlamasına sebep oluyordu. 


 

''Sistem sayesinde iyileştiğini hissedebiliyorum fakat neden canım tam iken canım acımaya devam ediyor.''(Erthyo)  


''Aslında sisteme fazla güvenmemeni tavsiye ederim. Çünkü 100 seviye olduktan sonra seni bırakacak.''(Mira)  


''Bırakacak? ''(Erthyo) 


 ''Evet. Sistem sadece seni manaya alıştırmak için bir yardımcı ya da büyü öğretmek için her zaman senle kalmayacak. Ayrıyeten iç yaralarınla o kadar ilgilenmiyor ya da sisteme yansıtmıyor fakat iyileşme hızını arttırıyor. ''(Mira)  


'Sanırım akademiye gitmek iyi fikirdi...''diye düşündü Erthyo.  


Yollarına devam ettiler ve bir süre bir kükreme duydular. 


 Roarrr  


Bu geçen seferki gibi bir kaplan kükremesiydi fakat bu seferki acı dolu bir kükremeydi. 


 Bunu duyunca Erthyo kaplanın yaralandığını anladı. Belki de kötü bir şekilde yaralanmıştı. 


 

''Jenny'nin dediği gibi sanırım sadece yaralamayı başardılar. ''(Mira)  


Sese doğru yaklaşmaya başladıklarında Valeria önüne geldi. ''Efendim ben uzay alanına gitmek istiyorum. ''(Valeria)  


''Emin misin? Şu anki seviyenle orada sıkıntı çekmeyecek misin? ''(Erthyo)  


''Sadece bitkileri yiyeceğim. ''(Valeria)  


Sonra Erthyo ve Mira'nın tam tersine doğru sürünmeye başladı. Alanlarda sadece canavarlar yoktu ayrıca bitkilerde alandan etkilenmişti.  


''Pekâlâ sadece bitkileri yiyecekse sıkıntı yok biz de kaplanı avlamaya bakalım. ''(Mira)  


Sonra kaplanın sesin doğru yürümeye başladılar.  


İlerledikçe ısı daha da artmaya başladı.  


30 metre...  


20 metre...  


10 metre...  


Daha da yaklaştıkça, daha da ısındı ve sonunda Erthyo ve Mira ter içinde kaldı. 


''Huf.. Huff.. Neden bu kadar sıcak. '' Aynı zamanda kendini Rüzgâr ile serinletiyordu Erthyo.  


''Sanırım yarasını ateşlerle iyileştirmeye çalışıyor. '' O sırada Jenny'nin sesi kafasında duyuldu

.  

''Yeşil alevlerle sanırım. Saldırmalı mıyız? '' (Erthyo)  


''Şimdi saldırmak için en iyi zaman. ''(Jenny)  


Bunu duyunca Erthyo daha fazla beklemedi. Kılıcını Elektrikle kaplayıp, Rüzgâr ile güçlendi, ''İnat'' ile keskinleştirdi ve son olarak ayaklarınızı yıldırım ile güçlendirip ileri atıldı. 


 ''Su, Destekle. ''(Mira) Mira'da saldırmadan önce kendi ve Ertyho'nun kılıçlarını su ile kapladı.  

Karşısındaki canavar ateş ile kaplıysa kendisi de suyu kullanırdı.  

 

İleri atıldılar ve Mağaraya hızlıca girdiler. Mağara zifiri karanlıktı fakat tam ortasında bir çifte parlaklık vardı. Bu çifte parlaklık mavi ve yeşilin karışımı gibiydi fakat farklı bir renk oluşturmak yerine etrafa yansıyan renk onların ikisini de kapsıyordu.  


Bu ışığın geldiği yerde uzanmış bir kaplan vardı ve altında bir kan gölü vardı. Kan gölündeki kanlar yeşil alevler yüzünden buharlaşıyor fakat sonra tekrar kan dökülüyordu. 


Buradan bakarak ne kadar yaralı olduğunu görebilirlerdi.  


Erthyo hızlı bir biçimde ileri atıldı ve Kılıcını çekip kaplana yandan bir kesim yaptı.  


Tinkk 


tsss  


ROARRRR!!  


 

Metale vurma sesi geldi. Ertho'nun gözleri açıldı.  


İlk kez bir saldırısı etkisiz oluyordu. Hele ki bu saldırı ''İnat'' İle güçlendirilmişti.


Fakat Mira'nın yaptığı su kaplaması sayesinde yaptığı vuruş kaplanın derisini hafif kararttı ve buharlar çıkartmaya başladı. 


Kaplan saldırıya uğrayacağını beklemiyordu ve su yüzünden canı yanmıştı. Hızlıca kükreyerek Erthyo'ya atıldı.  


Erthyo'ya doğru atılırken solundan bir su aurası geldi ve o tarafa döndü. Mavi saçlı bir kadın kendisine doğru bir saldırı yaptığını gördü. Fakat saldırı çok zayıftı. Ona fazla dikkat etmedi ve saldırısına devam etti fakat yaptığını hata olduğunu bir an sonra anladı.  


Çünkü kadından gelen saldırı bir anda güçlenmişti ve sırtına doğru geliyordu. 


 Hemen pençesini geri çekti ve saldırıyı karşılamaya çalıştı fakat nafileydi.  


Çok gecikmişti.  


Boom  


Crack  


Saldırı yüzünden bir kırılma sesi geldi ve kaplan yana doğru uçup duvara çarptı.  

Duvarda kırıklar oluşmaya başladı.  


Kaplan zaten yaralıydı ve bu kemik kırılmayla beraber kan daha fazla akmaya başladı. 


Fakat kendisi zaten güçlü bir canavardı. Nasıl bu saldırı yüzünden düşebilirdi!  


Ayağa kalktı. 


 Svoshh  


Bir anda iki kaplan ortaya çıktı.  


Bir tane kaplan okyanus derinliği gibi koyu mavi alevlerle yanıyordu. Diğer ise Yemyeşildi. 


Önceki kaplan ikiye bölünmüştü. İkiye karşı bir de avantajsız olacağını düşünüp ikiye

bölünmüştü.  


Her iki Kaplanda farklı hedeflere doğru atılmıştı.  


Erthyo kılıcının kaplana herhangi bir zarar vermediğini görünce afallamıştı fakat kendine atladığını görünce kendine geldi.

  

''O derini kesemeyeceğime inanmıyorum. ''  


Hızlı saldırısını yapmadan yana kaçındı ve Anlık kesişle kaplanı kesti.  


Tinkk  


Aynı ses bir kere daha geldi ve Erthyo'nun kolu biraz uyuştu. 


Kaplan hızlıca saldırısını devam etti ve pençesiyle saldırdı. 


 Havada yeşil alevlerle yanan bir pençe kendine doğru gelince Erthyo hızlıca atlatmaya çalıştı. 

 'Arghh''  


Bir an sonra göğsünden kanlar akmaya başlamıştı.  


Aldığı darbe çok derin değildi fakat çok da yüzeysel değildi.


 

Bir an sonra kaplanı önünde gördü fakat bu sefer kafasıyla saldırmıştı.  


Kafası kendine çarpınca gözleri karardı ve geriye doğru uçtu. Dilini ısırarak bayılmamaya çalıştı. 


 Geriye doğru giderken kaplan gözüne çarptı. Kaplan titremişti. Ne acıdan ne başka bir şeydendi. Gözlerinde Korku ve tedirginlik vardı.  


Boom  


Arkasındaki duvara çarptı ve duvarda olan örümcek ağı gibi kırıklar oluşmaya başladı. 


 Ertyho kılıçtan destek alarak ayağa kalktı. Kafa darbesi ve duvara çarptığı için ayağa kalkamamıştı. ' 


'Titredi... ve gözlerinde endişe vardı.'' diye düşündü.  


Sonra arkasını döndü ve duvarda göçük bir boşluk olduğunu gördü. Kılıcını kaplana tutarak boşluğa gidip baktı.  


Karşısında bir küre vardı ve bu küre 3 renkliydi. Yeşil, Mavi, Kırmızı.  


Kırmızı renk alevlerde, yeşil ve mavinin bir tık üstündeydi.  


''Demek bunu korumaya çalışıyordu. '' Durumu hızlıca anladı ve sonra yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı.  


Birkaç adım duvardan uzaklaştı ve duruşunu aldı. 


Kaplan Erthyo'nun bir şey fark etmediğini düşünüp rahat bir nefes verdi ve pozisyon aldı. 


Fakat sonraki saniye tamamen farklı bir şey oldu. Erthyo arkasını dönüp dikey bir kılıç saldırısını duvara yolladı.  


Bom  


Bom  


Birkaç vuruştan sonra duvar çöktü ve Küre ortaya çıktı.  


''Hehe. '' Bir gülüşle küreye bir saldırı gönderdi.  


Kaplan hemen saldırıyı engellemeye koştu. Bu küre onu daha üst seviyeye taşıyacaktı ya da belki de evrim geçirip Üç Alev Gözlü Kaplan olabilecekti. Bu yüzden küreye bir şey olmasına izin veremezdi. 


Hızlıca saldırıyı karşıladı fakat saldırı bununla bitmedi.  


Erthyo önüne geldi ve alttan üste doğru bir kesiş yaptı. 


 ''Kesicem... Kesicem.. Bu kürk ya da eti benim kesişimin karşısında duramaz. '' Biraz kibir, daha fazla inatla kesişini yaptı.  


[''İnatçı'' Özelliğinin gücü arttı.]  


Svoşşş  


Tak  


Saldırı isabet etti fakat kemiğe gelince bir 'tak'' sesi ile saplandı. 


Alevler aniden yükseldi ve kesik hızlıca iyileşmeye başladı.  


Kılıcı tutan ellerine bir ateş saldırdı ve Erthyo hızlıca ellerini çekti.  


 

Yara Kılıcın üstünden iyileşti ve kılıç kemiğe saplı bir biçimde alt gövdesinde sallanıyordu.  


BOOM  


Büyük bir patlama oldu.  


Patlamanın olduğu yere baktığında üstüne bir beden geliyordu.  


Bu beden bir kaplan bedenine sahip değildi. Aksine mavi saçlı, mavi gözlü ve insanın ağzının suyunu akıtabilecek gibi bir bedene sahip bir kadındı; Bu Mira idi. 


 Erthyo Mira'nın kendisine doğru uçtuğunu görünce hızlıca atıldı ve bedenini yakaladı. 


 

'Cough.. Bu kaplan tekniğime alıştı ve artık saldırılarımdan o kadar hasar almıyor. ''(Mira) 


Kendisi kılıcını kaybetmişti ve Mira'nında saldırı tekniği okunmuştu.  


Erthyo hızlıca yapabileceklerini düşündü. ''Ne yapmalı... Kılıcıma ulaşamıyorum ve Mira'da diğerine saldıramıyor. ''  


Kılıca baktı. Kaplan ne kadar yaraları iyileştirmiş olsa da kılıç kemiğe saplandığı için attığı her adımda topallıyordu. Bunu görüne Erthyo'nun aklına bir fikir geldi.  


''O kaplanı ağır yaralayabilecek bir büyü biliyor musun? ''(Erthyo)  


''Evet fakat bir kere kullanabilirim. Çok fazla mana harcıyor. ''(Mira) 


 

''Tamamdır sen o mavi kaplanı bir süre tut sonra sinyal verdiğimde üstüne büyünü at. ''(Erthyo)


 

Yeşil kaplanın topallamasından yararlanıp planının yürürlüğe sokacaktı fakat bunu yaparken acı çekeceği kesindi. 


 Cevap beklemeden ileri atıldı ve kaplanı izledi.  


Kaplan öne bir adım attı ve topalladı. Dengesini kaybetmesinden yararlanarak yanına geçti.  


Uohhhh  


Bir bağırmayla kılıcı tuttu ve kaplanı kaldırmaya başladı.  


Hafifçe yukarı kalktığına zaten acıyan kasları daha da acımaya başladı.  


ROARRRR  


Kaplan hızlıca kendine geldi ve saldırı yaptı.  


Cırrttt  


Bir yırtılma sesiyle Erthyo'nun giysisi ve eti yırtılmıştı. Kalan gücüyle kaplanı kaldırdı ve hiç beklemeden Mavi kaplana doğru fırlattı.  


Pfttt 


 Kan tükürdü.  


Hem içsel hem dışsal yaraları çok ciddiydi.  


Boom  


Erthyo kaplanların birbirine çarptığını görünce bağırdı. 


''Şimdi. ''  


''Su Meteoru ''  


Gökyüzünde devasa bir küre belirdi ve devamlı büyümeye devam etti. Sonunda bir meteor kadar büyüdü ve dönmeye başladı. Mira ellerini itince küre kaplanlara doğru gitti.  

Küre kaplanlara çarpınca sefil çığlıklar attılar.  


''Mira atıl ve öldür. ''(Erthyo)  


Mira hiç beklemeden atıldı ve iki kaplanın önüne geldi. Bu sefer tekniğini kullanmadı ve direkt kafalarındaki mücevherleri kesti.  


[Seviye atladınız] 


[Seviye atladınız]  


İki seviye atlamıştı.  


Fiyuvvvv  


Rahat bir nefes verip kaplana yöneldi. 


 Kaplandan kılıcını çıkarınca kılıcı kınına soktu. 


Sonra aniden gözleri karardı ve öne doğru düştü.  


''Erthyo!!''(Mira) 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr