Bölüm 38: Sen Uğursuz Şeytan Kralsın

avatar
4238 8

Hidden Marriage - Bölüm 38: Sen Uğursuz Şeytan Kralsın


Çevirmen: Litlover

Neyseki, Ceo Lu bugün şanslı günündeydi.  Geç olduğu için, kadınlar tuvaletinde kimsecikler yoktu.  Ning Xi'yi yerde ve kapıya yaslanmış bir şekilde duruyordu. Oldukça sarhoştu.

 

Topuklu ayakkabıları ve çantasındaki  her şey yere saçılmıştı.  Saçları dağınık bir şekilde yüzünü kapatmıştı.  Sabah bıraktığı o göz alıcı kadından eser kalmamıştı.

 

Lu TingXia'nun gözlerinde anlayış ve merhametin oluşturduğu bir bakış vardı.  Ona doğru yürüdü ve çantasını yerden aldı.  Etrafa saçılan eşyalarını toplayıp çantasının içine koydu, sonra ayakkabılarını yerden aldı ve Ning Xi'nin olduğu yere böylece ulaştı.

 

Tam onu kaldırmak üzereyken, Ning Xi aniden uyandı ve kapıyı sıkıca yakaladı.  Sarhoş gözleri ona doğru kaydı ve büyük bir dikkatle baktı, "Sen de kimsin.."

 

"Lu Tingxiao."

"Lu Tingxiao..." Ning Xi öfkesini dışa vurmadan önce sersemledi, "Seni yalancı! Sen beni aptal mı sanıyorsun!? Burası kadınlar tuvaleti!"

 

Bu kız gerçekten sarhoş muydu? Kıvrak zekası hala onunla gibi görünüyordu?

 

"Yalan söylemiyorum."

"Yalancı.. Ben hiçbir yere gitmiyorum... Seninle gitmek istemiyorum..." Sarhoş Ning Xi korkmuş bir kirpi gibiydi. Kendini bütünüyle korumaya almıştı.

 

Ning Xi kesinlikle gitmek istemiyordu bu yüzden Lu Tingxiao onun bütün eşyalarını yere koydu ve onu ikna etmeye çalıştı, "Bana inanman için ne yapmam lazım?"

 

"Bana kimliğini göster!" Ninh Xi, sarhoş sürücüyü sorguya çeken bir trafik polisi gibi görünüyordu.

 

Lu Tingxiao'nun ağzının kenarında hafif bir hareketlenme oldu, sonra uysalca cüzdanın çıkarıp iyi bir vatandaş gibi ona kimliğini gösterdi.

 

Ning Xi bu ince kartı titreyen elleriyle tuttu, karttaki ismi kelime kelime okurken kartı gözlerine iyice yaklaştırdı, "Lu...Ting...Xiao...Sen Lu Tingxiao'sun..."

 

Lu Tingxiao rahatlamayla kafasını salladı, "Şimdi gidebilir miyiz?"

 

"Gitmek yok! Seninle gitmek istemiyorum! Sen uğursuz şeytan kralsın...hiçbir yere gitmiyorum. Gitmek yok, gitmek yok.."Ning Xi daha da tedirgin olmuştu.

 

"Uğursuz şeytan kral..."Lu Tingxiao'nun yüzü siyaha dönmüştü.  Yani onun kafasındaki Lu Tingxiao'nun görüntüsü bu muydu? Halbuki ona gayet sıcakkanlı davrandığını düşünmüştü.

 

Kapıdan ayak sesleri geldiğinde ikisi de köşeye sıkışmıştı.

 

"Ning Xi...Ning Xi, içeride misin?"

 

Lu Tingxiao bir anda kaskatı kesildi.  Eğer birisi onu kadınlar tuvaletinde görürse, bu olayı asla unutturamazdı.

 

Ayak sesleri onların olduğu yere doğru giderek yakınlaşıyordu ve gelenin kıyafetlerini görmüşlerdi bile.  Lu Tingxiao sessizce küfretti ve Ning Xi'yi bütün eşyalarıyla birlikte kucaklayıp kabinin içine girdi.

 

Gelen senarist Ye Linglon'du. Ning Xi'yi arıyordu.

 

Ning Xi henüz acemiydi ve ekipteki kimseyi yeterince tanımıyordu.  Yalnızca Ye Linglong onun uzun süredir ortalıklarda olmadığını farketmişti, bu yüzden ona bakmak için gelmişti.

 Ning Xi kabinin içinde bu şekilde sıkıştırılmaktan korkmuştu ve adamın kucağında çırpınıyordu.  Içeriden gelen ses Ye Linglong'un dikkatini çekti.

 

"Ning Xi, sen misin?"

 

Yaklaştıkça duyduğu sesler onu daha da meraklandırmıştı.  Tam da o anda Ning Xi, ağzını kapatan eli ısırdı. Lu Tingxiao'nun canı o kadar acıdı ki kaşlarını çattı.

 

Lu Tingxiao'nın ifadesi yavaş yavaş pes ettiğini gösteriyordu. En son ne zaman böylesine sıkıntılı bir durumla karşı karşıya kalmıştı?

 

Derin bir nefes aldıktan sonra, konuştu. Sesi, duygularını bastırmaya çalıştığından biraz boğuk çıkmıştı, "Sakin ol...Onu sana şimdi vereceğim..."

 

Ye Linglon bu sesi duyduğunda tam da önünde durduğu kapıyı açmak üzereydi. Neler olduğunu anlamadan önce bir an donup kaldı.  Yanakları kızardı ve çabucak dışarı çıktı.

Aslında daha önce insanların 'bu tarz şeyleri' burada yapacaklarını hiç düşünmemişti.

 

Burası oteldi, neden bu iş için bir odayı kullanmamışlardı ki? Bazı insanların hobilerini anlamak gerçekten çok zordu.

 

Ning Xi yanlarından tuvalete gitmek için ayrılmıştı ama lavaboda değildi...

 

Bir anda Le Linglong'un aklına hiç gelmeyen bir düşüncenin varlığını farketti. Tuvalette 'bu tarz şeyleri' yapan kişi aradığı Ning Xi'ydi.

 

Kapının dışında uzaklaşan ayak seslerini duyunca, Lu Tingxiao rahatlamayla iç geçirdi.

 

Klozet kapağına oturdu, kıravatını gevşetti ve mücadele etmeye devam eden kadını iyice kucağına yerleştirdi.  Sonra soğuk bir şekilde çıkıştı, "Sorun çıkarmaktan vazgeç!"

 

Adamın sesi fazla korkutucuydu, Ning Xi öylesine şok olmuştu ki hıçkırmaya başladı.  Sanki zorbalığa uğramış gibi bakıyordu.

 

Lu Tingxiao onu bir anlığına korkutmuştu ama gönlünü almak için o yumuşak tavrıyla sırtını okşamaya başladı, " Özür dilerim, sana karşı bu kadar sert olmamalıydım."

 

Fakat, kollarındaki kadın daha da üzgün görünüyordu.  Yanaklarından gözyaşları boncuk gibi süzülmeye başladı.

 

Lu Tingxiao bir an için çaresiz kaldı.

 

Onu tatlı sözlerle ikna etmek Küçük Hazine'yi ikna etmekten daha zordu. Bu nasıl olabilirdi?

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44351 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr