Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Qiao Weilan, Ning Xi'nin Lu Xinyan'ın kimliğine fazla güvendiğinden endişeliydi, bu yüzden ona neden öncelik vermediğini açıkladı.

Ning Xi gizemli bir şekilde gülümsedi. "Ne tesadüf, ben de daha önce onunla çalışmak istememiştim."

"Patron, Patron! Şube stoğu tükeniyor. Ana depodan bir miktar stok tahsis etmemiz gerekiyor!" Han Momo bir elinde telefonu vardı ve nefes nefeseydi.

“Kabaca ne kadar lazım?” Ning Xi sordu.

Han Momo elindeki formu teslim etti ve: "Toplamda 52!" dedi.

Spirit'in ısmarlama yapımlarının klasik ihtişamı ve olağanüstü tasarımıyla karşılaştırıldığında, hazır kıyafetler kalite açısından onlardan pek de uzak değildi. Tasarımdan malzemelere kadar hepsi sıkı kalite kontrollerinden geçmişlerdi ve aynı tasarımdaki giysilerin sayısının çok olmasını önlemek için katı bir şekilde kısıtlanmışlardı, bu nedenle satış rakamları oldukça iyiydi.

"Çok fazla..." Ning Xi forma baktı ve çoğunun kayda değer bir sayıya ulaşan daha pahalı tasarımlar olduğunu fark etti. Mevcut çalışanların çoğu yeni işe alınmıştı ancak onlardan hiçbirinin bunu yapmasına izin veremezdi: "Anladım, tesadüfen şu an işim yok, bizzat kendim ana mağazanın stoklarını yeniden tahsis edeceğim!"

...

Spirit'in ana mağazası, İmparatorluk'un merkezi ve en büyük premium alışveriş merkezinde açılmıştı.

Kısa bir süre önce, Ning Xi en son burada alışveriş yapmak için Zhuang Keer ile bir araya gelmişti. History'nin amiral mağazasının önüne geldiğinde üzüntüyle iç bile çekmişti.

Bugün, kendi dükkanının da bu altın üçgende olabileceğini kim bilebilirdi?

Ning Xi ilk önce ana mağazayı aradı, onlara stoklarını bizzat götürmek için geleceğini ve önceden stoklarını hazırlamalarını söyledi. Daha sonra şoförünü aldı ve premium alışveriş merkezine götürdü.

Alışveriş merkezine ulaştığında, Ning Xi, beklenmedik bir şekilde asansörde bazı tanıdık yüzlerle karşılaştığında mağazaya doğru gidiyordu.

Asansörün içinde, Guan Ziyao, asil ve zarif bir kadının kolunu tutuyordu. Onunla konuşurken gülümsüyordu. Kadının yanında sevimli mi sevimli bir kız da mutlu bir şekilde sohbet ediyordu.

Onlar: Guan Ziyao, Yan Ruyi ve Lu Xinyan'dı.

Asansörde kim olduğunu anlayan Ning Xi çoktan içeriye girmişti ve kapı da otomatik olarak arkasından kapanmıştı.

Aynı anda üçü de asansörde Ning Xi'yi görünce, hayrete düştüler ve durum garip bir hal aldı.

“Bayan Ning, ne tesadüf, gene karşılaştık!” Konuşan ilk kişi Guan Ziyao oldu.

Guan Ziyao, en son tasarımlardan biri olan şampanya rengi bir Prada elbisesi giyiyordu. Kıyafeti kolayca birkaç yüz bin dolar ederdi; kolunda bir Louis Vuitton çanta ve bileğini ve boynunu süsleyen kusursuz inciler... Duruşu sakin ve zarifti, sanki önündeki kadına düşmanlık ve kin duymuyor gibiydi.

Yan Ruyi geçirdiği kısa şoktan sonra, Ning Xi'yi süzdü ve hiçbir şey söylemedi.

"Bayan Guan, Bayan Lu, Madam Lu." Ning Xi sadece hafifçe başını salladı ve selamlarını yeterince kibardı, sonra en ufak bir konuşma niyeti olmadan sessizce kenarda bekledi.

“Ne şanssızlık! Çok mutlu bir şekilde alışveriş yapıyorduk. Bu kadına nerden rastladık...?” Lu Xinyan yavaşça Yan Ruyi'nin kolunu tuttu ve düpedüz üzgün görünüyordu.

Lu Xinyan'ın mırıldandığını duyduğunda, Ning Xi bilinçsizce ona ikinci bir bakış attı. Üzerindeki kıyafeti net bir şekilde göründüğünde, gözlerinde hafif bir şaşkınlık ifadesi belirdi.

Lu Xinyan'daki kaligrafi mürekkebi tarzındaki çiçek ve kuş desenli elbise açıkça Spirit’in ısmarlama kıyafetlerindendi. Ning Xi, onu Gong Shangze'nin tasarım taslaklarında görmüştü ve unutulmaz bir görüntüsünü hatırlıyordu.

Ancak, bu tabii ki Qiao Weilan'ın hediye olarak verdiklerinden değildi çünkü Lu Xinyan isim listesinde yoktu. Stüdyo stokta kıyafet olmadığı haberini yayınladığında muhtemelen ön sipariş vermiş olmalıydı.