Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Yine de, Ning Xi sakin görünüyordu, gözlerindeki ani parıltı onun iyi ruh halini gösteriyordu.

“Yine de, ne kadar mutlu olursan ol yine de uyumalısın, o yüzden hadi geri dönelim artık.” Lu Tingxiao elindeki bira kutusunu aldı.

Ning Xi kollarını açtı ve oyuncu bir şekilde: "Taşı beni!" dedi.

Lu Tingxiao doğal olarak kabul etti.

Lu Tingxiao, onu dikkatlice yatağına geri getirdikten sonra bile, Ning Xi hala bırakmak istemiyordu: "Benimle kal!"

Lu Tingxiao, kabul etmeden önce tereddüt etti.

Ning Xi, yatağa rahatça uzandı ve yanına yatan adama parlayan gözlerle baktı: "Büyük Patron, sarhoşum!"

"Hmm."

Ning Xi döndü ve Lu Tingxiao’nun göğsüne yattı, sonra parmağını onu dürttü ve merakla sordu: "Bu bulunmaz bir fırsat, sarhoşluğumdan faydalanmak istemez misin?"

Lu Tingxiao, çılgın kızın küçük elini tuttu ve yüz ifadesini değiştirmeden cevap verdi: “Yarın işe gitmen gerekiyor.” dedi.

Ning Xi'nin kafası karıştı: “Hmm, sarhoşluğumdan faydalanmakla yarın işe gitmemin çözülmez bir bağlantısı mı var?”

Lu Tingxiao sakince devam etti: "Eğer sarhoşluğundan faydalanırsam, yarın çalışamazsın. Belki ondan sonraki gün ve ondan da sonraki gün bile."

Demek istediği şey, Ning Xi’nin birkaç günlüğüne yataktan çıkamayacağıydı.

"Büyük Patron, çok sapıksın!" Ning Xi hemen ona suçlayarak baktı, sonra onunla alay etmek için onu ifşa etti: "Daha önce söylediklerin yüzünden mi ... yalnızca fiziksel birlikteliği kabul etmeme ilkenden dolayı mı?"

Lu Tingxiao, "Bunu daha önce de söyledim mi?"

Ning Xi, sustu.

...

Ertesi gün, işten sonra, Ning Xi doğruca stüdyoya gitti ve Küçük Hazine'nin kaligrafi çalışmasını Gong Shangze'ye sundu.

"Teşekkürler patron!" Gong Shangze duygulandı, sadece kelimelere bakmak onun içinde bir sürü duygunun karışmasına sebep olmuştu.

“Haha, bana teşekkür etmene gerek yok, bunu kendim yazmamın imkânı yok. Birinden benim için yazmasını istedim! Yazan çok harika bir usta, bu yüzden güvende tut. Gelecekte kesinlikle sana güzel bir fiyat veririm!" Ning Xi şakayla karışık konuştu.

Gong Shangze çok müteşekkir oldu ve uzun bir süre yazıya baktıktan sonra onu en belirgin yere astı.

Qiao Weilan, Ning Xi'nin geldiğini gördüğünde, çalışmaları hakkında rapor vermek için topuklu ayakkabılarıyla hızla yanına geldi: "Patron, bayilerimizin ilgisini kaybetmemek için İmparatorluk'ta en fazla beş şube açabiliriz. Şu anda üç tane var, geriye iki tane kaldı. Bunlar seçtiğim uygun bölgelerden bazıları."

"Tamam, bir bakayım." Ning Xi çantasını bıraktı ve belgeleri Qiao Weilan'ın masasından aldı.

Bakmadan önce, Qiao Weilan'ın masasındaki başka bir dosya yığını gözüne takıldı.

Qiao Weilan: "Onlar, filtrelediğim bayi uygulamalarından bazıları."

Ning Xi, ilk teklifi en üste aldı ve üzerinde tanıdık bir isim görünce şaşırdı: "Lu Xinyan mı?"

“Evet, Lu Corporation CEO'su Lu Tingxiao'nun kuzeni. Onu tanıyor musun?” diye sordu Qiao Weilan.

“Hakkında bir şeyler duymuştum.” Ning Xi hafifçe başını salladı, sonra sordu: “Sorun ne? Kriterlerimize uymuyor mu?”

"Sadece kimliğe dayanarak, Lu Tingxiao'nun kuzeni olması fazlasıyla yetecekti, ama ... öğrendiklerime dayanarak, Lu Xiyan bir girişimci olmayı arzuluyor ama o gerçekten iş düşünmüyor. Bütün işlerinde büyük kayıplar vermiş. En önemli aşamadayız, bu yüzden bayileri seçmekte dikkatli olmalıyız. Lu Xinyan'ın arkasında çok destek olmasına rağmen markamızla oynamasına izin vermemiz mümkün değil. Markamızı ya da daha kötüsü piyasadaki varlığımızı etkileyebilir. "