Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

"Oh, tamam." 

Ning Xi şu ana kadar iyi hissediyordu ancak şuan ellerini nereye koyacağından emin olamayarak biraz gergindi. "Um, Patron... beni biraz bekleyebilir misin?"

Lu Tingxiao sessiz kaldı.

Lu Tingxiao'nun ateşli gözlerinin içine bakıp. "Nasıl çalıştığını görmek istedim sadece." dedi.

Ne utanç verici! Her şeyi biliyormuş gibi davranmıştı. Bundan kaçınmak istemişti ancak zihni durmuştu. Tekrar kendine gelmesi gerekiyordu!

Sonra ki anda, metal bir çınlama sesi duyuldu. Lu Tingxiao'nun kemerinin sesiydi bu. O kısacık alanda, bir katalizör gibi çalışır ortaya çıkacak şey hakkında onu uyarıyordu. 

Lu Tingxiao gitmesine asla izin vermeyecekti. Xiao'nun elini önünde kabarıklığa bastırdı, teri Ning Xi'nin narin parmaklarında dolaşıyordu. Vücudundan yayılan sıcaklık derisini eritebilirdi ve her zamankinden daha derin bir sesle, "Kontrol etmene gerek yok, sana öğreteceğim." dedi.

Elleri doğrudan penisine değdiği için Ning Xi elleri yanıyormuş gibi hissetti. Sonunda, doğru noktaya geldi ve kendi iradesiyle hiç bir şey yapmadı neredeyse, şeytan uzun zamandır beklediği şekilde tüm süreci yönlendiriyordu. 

Bir süre sonra.

Lu Tingxiao sıcak bir havlu alıp kızın ellerini temizledi. "İyi misin?"

Ning Xi dile geldi ve tedirgin bir sesle, "Ellerim yoruldu!" dedi.

Bacakları zaten yaralıydı ve şimdi elleri de neredeyse kontrolden çıkıyordu.

Eh, yardım etmeyi o teklif etmişti! Şeytan'ın gücünü hafife almıştı..

Ne kadar da saf!

Aniden işler o tarafa geldiğinde neler olabileceğinden korkmuştu.

"Özür dilerim." Lu Tingxiao kızın alnını öptü nazikçe.

Lu Tingxiao bir saniye önce lezzetli öğününü yemiş bir canavar gibi tembelce Xi'ye baktı. Dıştan olan soğukluğuna rağmen, içinde büyük bir duygusallık vardı ve şimdi her zamankinden daha tahrik ediciydi. Ning Xi afallamıştı.

Kahretsin! Şeytan çok güzeldi! Bu onun gelişmiş versiyonu!

Aniden bunca şey için bir elini feda etmenin çokta kötü olmayacağını fark etti! Böyle bir güzelliğin kollarında ölmek hediye olurdu zaten...

Lu Tingxiao Ning Xi'yi kucağına alıp yatağa götürdü ve yanına uzanıp iyice sarılarak, "Ling Zhizhi neden geldi?" dedi.

Ning Xi'nin ifadesi karardı biraz. "Benim için kötü senin için iyi haber. Beğendiğim ve seni ikna etmek için uğraştığım senaryoyu hatırlıyor musun?"

"Evet."

"Alamadım onu. Oynamamı istemiyordun değil mi?"

Lu Tingxiao hafifçe başını salladı. "Mmm.”

İyi haberdi aslında.

Senaryoda çok fazla tehlikeli sahne vardı. Dublör kullanılabilecek olmasına rağmen, Ning Xi kesinlikle kendisi rol almak için gönüllü olurdu. 

Ning Xi adama baktı. Şeytanın büyülü güçleri olmalı diye düşündü.

Lu Tingxiao'nun ona "Şimdilik beni ikna ettin. Eğer seçmelerde başarısız olursan, sana yardım etmem, anlaşıldı mı?" dediğini hatırladı.

Olan şey daha da kötüydü. Seçmelere bile katılamamıştı.