Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Ling Zhizhi ona, "Her şeyin delile ihtiyacı yok. İnternet kullanıcıları salak değiller. Bir miktar yol göstericileri olsa yeterli, olan her şeyi öğrenirler. Böyle olaylar için, tek seferliğine tesadüf olabilir. İkinci sefer bir kaza olmuş olabilir ama üçüncü sefer için internet kullanıcıları ne düşünür haberin var mı?"

"Ne kadar iyi başa çıkmış olsa da, eminim ki onun bu işte parmağı var. Ning Xueluo'nun kibar ve nazik imajı yavaşça solup gidecek. Gelecekte benzer bir şey olursa, internettekiler arkamızda olurlar."

Ning Xi gözlerini kıstı ve ağzını kararlı bir çizgi şeklinde tuttu. "İlahi adalet! Hak ediyor bunu!"

Ling Zhizhi konuşurken, çekmecesini açtı. "Tamam, senin için bir şeyler var burada."

"Bu ne?" Ning Xi bir bakış attı ve şaşkında döndü. "Araba anahtarı mı?"

"Mmm, şirket sana bir tane araba aldı. Film yakında vizyona girecek ve bu periyotta arabaya ihtiyacın olacak."

"Wow! BMW mi veriyorlar bana?"

Ve araba son modellerden bir tanesiydi, hiç yoksa bir kaç milyon dolar değerindeydi.

"Söz konusu olan ünlünün itibarı. Seni kötü gösteremeyiz. Üstelik çok güzel performans sergiledin ve kendi kendine "The World" dışında iki tane daha sözleşme yaptın."

"Teşekkür ederim Kardeş Zhizhi ve Yıldızışığı Eğlence! Sıkı çalışmaya devam edeceğim!" Bu beklenmedik olayla beraber Ning Xi bulutların üzerindeydi. "Kardeş Zhizhi, filmin tanıtımı bitti. Başka bir iş var mı yapılacak?"

"Tam söyleyecektim. Yarın akşam sekizde Noble'ın parfüm defilesi var Imperial Knight Hotel'de. Zamanında orda ol!"

"Anlaşıldı!"

"Ayrıca, bir mesele daha var."

"Nedir?"

"Acaba diyorum Xiao Tao seninle mi kalsa, o şekilde seninle ilgilenmesi daha kolay olur."

Ning Xi'nin kalbi huzursuzluktan çarpıyordu. Eğer Xiao Tao onu ve Lu Tingxiao'yu birlikte görürse her şey biterdi.

"Uh, bence... gerek yok! Kendi başımın çaresine bakarım ben! Aslında tek başıma yaşamaya alıştım ve eğer birisi benimle kalırsa pek rahat olmayabilir."

Ling Zhizhi daha fazla zorlamamıştı. "Tamam o zaman."

Ning Xi derin bir nefes almıştı.

Hala konuşuyorlarken, aniden birisi kapıyı çaldı.

Lei Ming aceleyle içeri daldı. "Zhizhi...oh, Ning Xi'de buradaymış! Harika! Jiang Muye'yi gördün mü?"

Ning Xi kafasını salladı. "Hayır! Neden?"

Ling Zhizhi de cevap verdi, "Görmedim onu."

Lei Ming sanki kıyamet günü gelmiş gibi duruyordu."Muye dünden beri kayıp! Hiç iletişime geçemedim!"

Ning Xi "Bir yere saklanıp oyun mu oynuyor acaba?" dedi.

Lei Ming saatine baktı. "İlk başta ben de öyle düşündüm ama bugün sözleşme için imza töreni var. On milyon dolarlık bir sözleşme! Üç aydır adamlarla iletişim halindeydim ancak şimdi iletişime geçemiyorum onunla! Öleceğim."

Ning Xi'nin ağzı titremişti. "On milyon... yaramaz piç."

"Ne kadar kaldı törene?" diye sordu Ling Zhizhi.

"Sadece 2 saat kaldı! Lütfen! Bana yardım edin! Nerede olabilir? Genelde takıldığı yerlere gittim! Oralarda da değildi!"

Ning Xi omuz silkti. "Kardeş Ming, korkarım bu konuda yardımcı  olamayacağım. Bildiğim tüm yerleri bildiğine eminim!"

Jiang Muye ile yurtdışında tanışmıştı bu yüzden Çinde nerelerde takıldığını bilmiyordu.

"Zhizhi, biliyorum meşgulsün! Lütfen! Yardım et bana! Eğer bu sözleşme iptal olursa kafama sıkıp ölsem daha iyi olacak!" koca kafalı Lei Ming takınabileceği en acınası suratla yalvarıyordu adeta.