Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

"Çünkü...aşkı tercih ettiğimi...farkettim."

Dudağını ayırmadan önce, Lu Tingxiao’nun buz gibi gözleri ışıl ışıldı. Aniden kızın boynundan tuttu ve daha fazla öpmeye başladı...

Kızın hafif öpmesinin aksine, dokunuşları kızın ağzını iyice açmıştı.

Sessiz odada, yarım yamalak öpüşmelerinin sesi zar zor duyuluyordu ve kıyafetlerindeki sürtünme sessiz gecede tutkuları gibi yükseliyordu...

Lu Tingxiao kızı sarıp sarmaladı ve kucağına alarak öpmeye devam etti. Elleri istemsizce battaniyenin içine kaydı, boynunu izledi ve omurgasını takip ederek kuyruk sokumuna kadar ilerledi kızın üstünde kalan tek kıyafet parçasına kadar...

Bu piç her şeyi çıkarmıştı kızın üstündeki, küçük iç çamaşırları hariç kız hiçbir şey giymiyordu...

"Kahretsin...." Lu Tinxiao’nun açlığı belli oluyordu kızın çenesini tutup daha sert öpmeye başladığında.

Dudaklarını emilen Ning Xi’nin başı döndü ve onu titreten parmakları hissetti teninde. Bu yabancı hisse pek alışık değildi ancak, itiraz etmedi ve geçmişindeki gibi tiksinmedi...

Adamın kontrolü kaybetmenin sınırında olması tehlikesi bariz olmasına rağmen, kız hala güvende hissediyordu...

Çünkü o vardı karşısında.

Sonra vücudu yatağa uzandı yavaşça. Karanlık gecede, adamın gözleri milyonlarca yıldır aç olan bir canavarınki gibiydi. İki tarafında kollarıyla, kızı kilit altına almıştı ve "Kıyafetlerini giy." dedi.

Nİng Xi’nin nefesi titriyordu göğsü inip kalkarken. Adamı duyunca sersemledi. "Ne?"

Biraz daha kendindeyken Ning Xi gözlerini kırptı ve "Giymemi istediğine emin misin? Neden doğru gitmiyormuş gibi geliyor bana? Sanki senaryoyu takip etmiyorsun?" diye sordu.

Adam hırlayarak, "Ne senaryosu?" diye sordu.

Ning Xi ciddi biçimde düşündü biraz. "Ee, mesele şu ki erkek başrol aslında kadının kıyafetlerini giymesine izin vermez! Kalplerimizi birbirine döküp, bir olarak erimemiz ve geceyi birlikte geçirmemiz gerekmiyor mu?"

Lu Tingxiao dişlerini sıktı ve ileri eğildi. "Vücudunun bunu kaldırabileceğine emin misin?"

Bu tehlikeli ses tonu Ning Xi’yi titretmişti. Bir dalga ona çarpmışçasına kafasını salladı.

Hiçbir yarası olmayıp etrafta zıplayabilse bile, bitkin hissetmişti...

"Bekle! Bu demek oluyor ki... gerçekten senaryoyu takip etmek mi istedin? Benim yaralarım yüzünden mi durdun sadece...." Biraz düşündü Ning Xi ve ardından, "Seninle ilk tanışmamızı...hatırlıyorum, sadece evleneceğin kişiyle yatacağını söylemiştin?" dedi.

Lu Tingixao gözlerini kırptı havalı havalı. "Benden sorumlu olmak istemiyor musun?"

Ning Xi tekrar sersemledi ve doğruldu. "Bir şeyler doğru değil. Senaryo hala doğru değil. Erkeğin kadından sorumlu olması gerekmiyor mu?"

Lu Tingxiao yavaş yavaş kafasını salladı. "Bu da uyar bana."

Ning Xi ne diyeceğini bilmiyordu. Tuzağa düşmüştü. Şeytanla konuşurken pür dikkat olması gerekiyordu...

Bu yüzden, bu gece, Ning Xi’nin başka bir problemi düşünmesi gerekiyordu....

İtirafı anın sıcağında tutkusuz olmuştu. O zaman, itiraftan sonra ne olacak? Bunu nasıl halledebilirdi?

Ve şimdi o ve Lu Tingxiao... şimdi ne olmuşlardı?