Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

"Karım onların elinde."

Lu Tingxiao'nun dediklerini duyunca bakan, “Ne ?! Bu insanlar kendilerini ne sanıyor?!” diye bağırdı.

Lu Tingxiao, Amerika'nın en önemli yatırımcılarından biriydi ve Amerikan hükümetiyle yakın bir ilişkisi vardı. Ve şu anda karısı Amerika sınırları içerisinde kaçırılmıştı, eğer bir şey olursa bunun sonuçları...

Ancak Philadelphia'daki durum karmaşıktı. Tek bir küçük hareket büyük bir kaosa neden olurdu. Bir sonraki seçimlere sadece altı ay kalmıştı ve bu altı ay boyunca tek istediği şey hiç kimseye bir şey borçlanmadan normal bir politikacı olmaya odaklanmak istemişti. Böyle bir şeyin olmasını kim beklerdi ki?

Lu Tingxiao endişelendiğini anladı ve “Endişelenmeyin Sayın Bakan, konuyu sakin bir şekilde çözmek için elimden geleni yapacağım.” dedi.

Elinden geleni yapacaktı... Bu yüzden, sorunu çözmek için şiddet kullanmayacağını mı söylüyordu?

Bakan soğuk terler döküyordu.

Ancak, bu kişi hala kurtarılmalıydı!

Amerika sınırında.

Gece bir anda aydınlandı ve gürültülü bir ses duyuldu.

Gökyüzünden yavaşça bir helikopter indi.

Kapı açıldı ve Lu Tingxiao dışarı çıktı, smokin giymişti. Cheng Feng arkasından onu takip etti. Haberler çok ani olduğu için telefonda konuşur konuşmaz helikoptere binmişti ve yanına başka birini getirmemişti.

Kırsal bir alanda, beyaz saçlı yaşlı bir adam uzun süre bekledi.

Lu Tingxiao'nun geldiğini görünce, yaşlı gülümsedi ve elini sıkmak için yukarı doğru yürüdü. “Bay Lu, böyle bir şeyin olacağını kim bilebilirdi ki? Lütfen özrümü kabul edin.”

Lu Tingxiao, nezaketle, "Bakan Naka, sizi gece geç saatte rahatsız ettiğim için ben özür dilerim."

Genel olarak bakana fazla sorun çıkarmazdı çünkü hükümete fazla dahil olmak pek de iyi bir şey değildi.

Ama şimdi, Ning Xi'nin ölü ya da diri olup olmadığından emin değildi. Böyle bir acil durum için, şu anda siyaset pek umurunda değildi.

Bakan Naka, "Son zamanlarda Philadelphia bir grup İtalyan gangster tarafından ele geçirildi. Departmanım onları ele geçirmeye niyetli olsa da, Amerika'daki mevcut durum çok gergin ve ben bununla başa çıkma zamanı bulamadım. Bay Lu'nun karısının birden Philadelphia'da görünmesini ya da böyle bir şeyin olacağını asla beklemezdik. ”

Lu Tingxiao, Çin'de piyasada çok büyük bir rakamdı ve ekonomide güçlü bir etkisi vardı. Aynı zamanda, Amerika'nın birçok açıdan önemli bir yatırımcısıydı. Hükümetle yakın bir ilişkisi vardı ve onlar da Lu Tingxiao'ya gerçekten değer veriyorlardı.

Söylentilere göre Lu Tingxiao'nun başka ülkelerde de büyük yatırımları vardı. Yetenekleri olağanüstüydü; sıradan bir işadamı değildi.

Ya da gecenin ortasında bir bakanın kendisini şahsen kabul etmesi bu kadar endişeli olmazdı.

Eğer Lu Tingxiao'nun Philadelphia'daki sevgili karısına bir şey olursa, bakan olarak saygınlığı tehlikeye girerdi eğer bu konu Lu Tingxiao'nun Amerika'dan nefret etmesine ve yatırımlarını durdurmasına neden olursa, diğer anlaşmazlıkların da devam etmesine neden olabilirdi... Bu çözüm açısından daha zor bir konuydu.

Cheng Feng sessizce Lu Tingxiao'yu takip etti. Ning Xi'yi takip etmeye devam ettiği için hala telefonuyla uğraşıyordu.

Amerika, diğer ikinci dünya ülkelerine kıyasla nispeten daha fakir olmasına rağmen düzgün bir ordusu vardı. Orduları özellikle son zamanlarda Amerika ile başka küçük bir ülke arasında bir savaş çıktığında güçlenmişti. O zaman birçok potansiyel yatırımcı Amerika'nın gerçek yeteneklerini görmüştü.

Bununla birlikte, Amerika'nın askeri gücü küçük sayılmasa da ekonomik açıdan sorunluydu. Sonuçta, özellikle bir savaşın ardından, askerleri desteklemek açısından daha fazla paraya ihtiyaçları olacaktı. Amerika'nın ekonomik altyapısında ciddi bir eksiklik vardı bu yüzden Lu Tingxiao gibi büyük yatırımcı yatırımcılarına değer veriyorlardı.