Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Ne olursa olsun, sorun çözülmüştü.

Arabadayken, Ning Xi durumu büyükbabasına iletmek için aradı. Aramadan önce üzgün ruh hali devam ediyordu.

Xi Shiqing'le beraber büyükbabalarına ne diyecekleri konusunda konuşmuşlardı, ya büyükbabası bu kararını kabul etmezse?

"Merhaba büyükbaba!"

"Merhaba, Xiao Xi! Xi ailesinin torunuyla tanıştın değil mi? O kadar da kötü biri değil, değil mi?"

"Büyükbaba, o fena biri değil. Ama benden hoşlanmadı!"

"Ne diyorsun? O çocuk senden hoşlanmadı mı?" diye heyecanla sordu yaşlı adam.

"Hayır, büyükbaba, demek istediğim, ikimiz de birbirimizden hoşlanmadık, lütfen bizi bir araya getirmeye çalışmayın!" Xi Shiqing'le yaptıkları anlaşmayı anlattı.

Telefonun diğer ucundaki yaşlı adam çok büyük hayal kırıklığına uğramıştı “Bu nasıl olabilir? Ben daha önce onunla oturup konuşmuştum.Herhangi bir sakatlığı yok, yetenekli birine benziyor, kör randevu için yeterli birine benziyordu. O tip erkeklerden hoşlanmıyorsun demek, bana ne tür erkeklerden hoşlandığını söyle tekrar bakacağım, bir eski dostum daha var. Onun torunu..."

Ah, olamaz....

Ning Xi elleriyle yüzünü kapadı "Büyükbaba, yapma! Büyükbaba, şu anda bir partner istemiyorum."

"Xiao Xi, bana güven, senin yaşlarında olduğum zamanı hatırlıyorum. Şu anda en iyi yaştasın. Şimdi ideal insanı aramak için en iyi zaman. Aslında ..."

Ning Xi, baş ağrısından kıvrılırken, kulağına doğru sıcak bir nefes hissetti, Lu Tingxiao kulağına şöyle fısıldadı "Büyükbabana söyle, patronun sana randevu için izin vermiyor."

Ning Xi şaşkındı, telefonun ahizesini eliyle kapattı "Ne?" diye sordu.

"Ling Zhizhi sana söylemedi mi? Şu anki koşullarda erkek arkadaş edinemezsiniz." dedi Lu Tingxiao.

Ning Xi'nin gözleri onun önerisini duyduğunda parladı. "Mantıklı, bu çok güzel bir bahane."

Direksiyonun başındaki Lu Jingli, bunu duydu ve mırıldandı "Haha, doğru, patronun sana izin vermez, sadece kendisiyle çıkmana izin verir."

"Büyükbaba, ben şuan için işimdeki performansıma yoğunlaşmak istiyorum, kariyerimi geliştirme fırsatım var bu yüzden şirketimin buna müsaadesi yok."

Yaşlı adam bunu duyunca sinirlendi, “Ne? Randevuya izin verilmiyor mu? Böyle aptalca bir kuralla yönetilen şirket mi olur? Patronunuzun insan haklarıyla alakalı bir bilgisi var mı?”

Ning Xi kontrolü eline alması için Lu Tingxiao'ya bir bakış attı. "Büyükbaba, işletmemizdeki herkes aynı şartlar altında çalışıyor. Erkek arkadaşlarımız olursa, hayran kitlemiz büyük ölçüde azalacaktır. Kendi stüdyomu açtım ve her gün meşgul olacağım. Yeni şovumu tanıtmak için ülke çapında turne yapacağım. İşim bittiğinde yeni bir şov çekimi yapacağım. Gerçekten hiç vakit ayıramayacağım bu konulara."

Ning Zhiyuan, şirkete katılmasıyla alakalı konuşmak istedi, ama tüm hazırlıkları yaptığını biliyordu. Her ne kadar üzülse de, torununun başarılı bir kariyer için uğraştığını ve hayatının sonuna kadar mutlu yaşayacağını bilmek onu sevindirmişti.

"O zaman küçük torunuma ne olacak? Ne zaman kucağıma alacağım?"

Büyükbabasının derinden iç çekişini duyunca Küçük Tavşan'ın başını okşadı o da iç çekti.

Küçük Tavşan benim oğlum olsa bu harika olurdu, tüm sorunlar ortadan kalkardı.

"Büyükbaba, ya bir tüp bebeğim varsa?"

Lu Tingxiao ve Lu Jingli kulaklarına inanamadılar.

Küçük Hazine de şaşkına dönmüştü ve "Tüp bebek ne demek?" diye sordu.