Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Soğuk evde, Ning Xi uzun bir süre bekledi ama sahibi hala geri dönmedi.

Bir süre sonra, Ning Xi kalktı ve masanın üzerindeki çizgi film figürlerini incelemeye koyuldu.

Meraklı gözleri çizgi film figürlerini değerlendirdi, sonra gülümsedi. O kişi hala iki boyutlu bir dünyada yaşamak gibi pek değişmemişti.

"Ama ... bunlar oldukça enfes." Ning Xi bir figürü aldı ve bir süre beklerken biraz zaman öldürdü.

Figür çok güzeldi. Her milimetrenin detayı rafine edilmiş gibi gözüküyordu ve karakterin stili, kibirli ama tembel bir duruşla özeldi, her ikisi de gerçekçi görünümlü iki silahı elinde tutuyordu.

"İki silahım var ..."

Ning Xi yanlışlıkla figürde ince bir düğmeye dokunduğunda, karikatür figürü aniden konuştu.

Ning Xi nöbetçiye yakalandı ve korkup aniden elindeki figürü yere düşürdü.

"İki silahım var ... birine 'ateş' deniyor ..."

"Ve diğerine ah... deniyor !"

Zemine attığı çizgi film figürünü duymaya devam ettiği zaman, Ning Xi onun hisleri geri döndü ve kendine gelmek için başını salladı. Aniden, sahibinin bir e-spor savaş oyunuyla çılgın bir şekilde takıntılı olduğunu hatırladı ve bu çizgi film figürleri bu oyunun ana karakterleriydi. Karakterlerin diyalogları bile tamamen aynıydı.

Yeraltı dünyasında ünlü olan bu korkunç adamın böyle sevimli bir yanı olduğunu bilselerdi başkalarının ne düşüneceğini merak etti.

Karikatür figürü nihayet diyaloğunu bitirdiğinde, ev tekrar sessizliğe girdi.

Ning Xi'nin ağzı seğirdi ve yavaşça çizgi film figürünü almak için yürüdü. Sevdiği figürlerine nasıl davrandıklarını görse, Ning Xi nasıl sonuçlarının olacağının hayalini kurmaya başladı ... artık onun hakkında düşünmeye cesaret edemedi.

Figürü almayı düşündüğü gibi, Ning Xi'nin gözleri alt kata kaçtı ve kapı topuzunun yavaşça döndüğünü fark etti.

Ning Xi neşeliydi ama birkaç saniye içinde gülümsemesi yüzünde dondu ve çok hızlı bir şekilde ayrıldı.

Başlangıçta, beklediği kişinin geri döndüğünü düşündü, ama yakından baktığı zaman, o değildi. Kapı kolu dönmeye devam etti; mal sahibi geri dönmüş gibi görünmüyordu, ama daha çok hırsızlar gibiydi.

St. Bernard's gibi bir yerde, soyguncular, güpegündüz, gün ışığında soyup birini öldürmeleri olağan hale gelmişti. Özellikle zenginlerin yaşadığı yerlerde, bu ölümcül hırsızlar çok aktiflerdi.

Ning Xi tereddüt etmedi ve karikatür figürünü tekrar rafa koymak için hemen geri yürüdü. Sonra çekmeceyi açtı.

"Gerçekten de, o hala aynı ..." Ning Xi, kendine çeki düzenine düşkün bir şekilde duran siyah tabancanın üzerine düşen bakışlarına mırıldandı.

"Alman tabancası ... gerçekten onların tarzı." Ning Xi silahı çıkardı ve hızlı bir şekilde 10 mermi koyduğu gibi mırıldandı.

Bu şehirde, bu hırsızlar onlarla çok fazla silah getirmiş olsalar bile, savaşta yetenekli ve hızlı olsalar bile, bir silahtan daha hızlı olamazlardı.

Mermileri yüklerken, aşağıdan bir ses geldi. Ning Xi kaşlarını çattı ve aşağı baktı.

Altında altı siyahlı adamın yavaşça evin içine sessizce yürüdüğünü gördü. Silahlarını tuttukları veya hareket ettikleri yol buydu, profesyonel bir eğitim almışlardı ve ortak hırsızlar değildi.

"Onlar ... soyguncu değiller mi?" Ning Xi daha da şüpheciydi.

Gerçekten soyguncular olsaydı, altı tanesi için gerçekten altı tüfeğe ihtiyaçları olur muydu?

Ve üniforma giymiş gibi görünüyorlardı. Sahip oldukları profesyonel eğitimi göz ardı ederek, bu soyguncular pahalı görünümlü Çin kıyafeti giyiyorlardı!