Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Amerika, Philadelphia'da.

Xiong Zhi 22 yarı otomatik tabancasını çıkardı. Silah küçük olmasına rağmen yıkıcıydı ve çok fazla gücü vardı. Bu tabanca, Xiong Zhi'yi birçok tehlikeli durumdan kurtarmıştı.

Önceki tehlikeli görevlerinden edindiği deneyimlerden, Xiong Zhi nin içinde kötü bir his vardı. Bir canavar gibi, havada kokusunu alabiliyordu.

Ning Xi bir köşede saklandı ve bir şeylerin yanlış olduğunu hissedebiliyordu…

Kız tarafından dikkatle izlenen Xiong Zhi, derin bir nefes aldı ve terkedilmiş siyah-beyaz cephaneye gitti ...

...

"Tuhaf, patron neden burada toplanmamızı istedi?"

Xiong Zhi'nin girmesinden bir süre sonra, küçük bir araba yakınlaştı ve durdu. Yolcu kapısı araba park edildikten sonra açıldı ve dışarıya Lu Tingxiao’nun en güvenilen hırsızı Shi Xiao çıktı.

Yakında, diğer iki haydut yere düştü ve Shi Xiao'yu takip etti.

"Lider, neden patronun bizi burada topladığını düşünüyorsun? Burası terkedilmiş bir cephaneye benziyor!"

"Mmm ... Bu cephaneliği hatırlıyorum. İtalyan mafyası çetesinin sitesi olmalı. Patronun İtalyan mafya çeteleriyle herhangi bir ilişkisi var mı?"

Kuşku içinde birbirlerine baktılar.

"İtalyan mafya çeteleri?"

Shi Xiao biraz şaşkın görünüyordu. Bu iki adam Philadelphia'da oldukça etkiliydi. Aksi halde, Shi Xiao onları tütüncü olarak tutmazdı. Tüm insanlar arasında, bölgedeki iktidarın dağılımı hakkında bilgi sahibilerdi.

"Mmm, İtalyan mafyası ... ama cephanelik çoktan terk edilmişti ve şimdi hiç kullanılmıyor olmalı." Adamlardan biri bu ifadede başını salladı.

“Patron bizi bir İtalyan mafya çetesinin terkedilmiş cephaneliğinde topladı…” Shi Xiao mırıldandı, ifadesi sıkkındı. Endişelendi, sonra onlara, "Dikkatli ol, buna göre davran!" dedi.

İçgüdüleri ona yüksek korumada olmasını söylüyordu.

Shi Xiao daha sonra iki adamıyla cephaneye gitti.

Köşede, Ning Xi onların arkasına gizlice girdi ve içeri girdi…

Cephane karanlıktı, eski bira kokusuyla doluydu. Dışarıdan hiç ışık girmiyordu, bu yüzden hem Ning Xi hem de Shi Xiao’nun erkek grubu net olarak görünmüyordu.

"Dikkatli ol!" Shi Xiao, adamlarına düşük bir sesle söyledi.

Silahın yeniden yüklenmesinin tıkırtılarını duydular ve iki adam huzursuz oldular. Buradaki Shi Xiao'yu toplayan patron olmasaydı?

"Telefonunu ışığa çıkar! Bak ne oluyor!" Shi Xiao'ya talimat verdi.

"Evet patron!" Adamlardan biri, telefonunu alıp fener ışığını yaktı.

Işık, cephanenin karanlık noktalarından delinirken, Shi Xiao'nun gözleri açıldı. Xiong Zhi yerde yatıyordu, çürümüş ve kanlıydı.

"Xiong Zhi!"

İçgüdüsel olarak, Shi Xiao Xiong Zhi'nin kalkmasına yardım etmek için ileri gitti.

"La... lanet olsun ... bir casus var!" Shi Xiao'yu tanıyan Xiong Zhi bağırdı.

"Casus?!" Shi Xiao daha da tedirgin oldu, onun tüfeğindeki kavrama giderek terli avuç içlerinde sertleşti.