Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Ning Xi hediye için alışveriş yaptıktan sonra dairesine geri döndü.

Asansörden çıktıktan sonra, onun birimine doğru yürürken anahtarlarını çıkardı. O baktığında, kapısının önünde duran, yolunu tıkayan kocaman bir adam gördü.

Ning Xi şaşkındı. Yanlışlıkla yanlış birine gidip gitmediğini görmek için birim numarasını kontrol etti.

“Uh, kimsin? Bu benim evim ve sen de yoldasın…”

"Bayan Ning, ben Xiong Zhi. Patronum seni korumamı istedi." diye cevapladı adam. O, yolundan çıkmak için birkaç adım attı ve orada bir koruma gibi durmaya devam etti.

Ning Xi cevabına şaşırdı, "Patron? Patronun kim?"

Xiong Zhi, "Soyadı Lu."

"Lu ... Lu Tingxiao olabilir mi?"

Zhi Xiong "Evet" diye başını salladı.

Ning Xi rahatsız etti, “Ne düşünüyor? Neden aniden beni korumanı istedi?”

Xiong Zhi, duygusal olmayan bir şekilde yanıtladı, "Patronum çekim sırasında güvenliğinizi korumamı istedi."

Çekim sırasında güvenliği mi?

Ning Xi aniden Lu Tingxiao ile dün gece senaryo hakkındaki tartışmasını hatırladı. İlk başta, Lu TIngxiao bunu kabul etmemişti çünkü çok fazla tehlikeli sahne vardı. Bunun bir sonucu olabilir miydi?

Ning Xi derin bir nefes aldı, "Erkek Kardeş, patronun emirleri olsa bile, patronunuz çekim sırasında beni korumanızı istedi. Şu anda çekimden uzağız, çok erken değil mi?"

"Ne zaman başlayacaksın?" Xiong Zhi sordu.

"Ne zaman olduğuna emin değilim ... ama kesinlikle yakında başlamayacak!" Ning Xi yanıtladı.

Xiong Zhi bunun hakkında düşündü, sonra baktı, “Emin olmadığınızdan, her şey mümkün olabilir. Yarın başlayabilirsin, hatta şimdi. Patronumun emirlerini yerine getirmeliyim.”

Ning Xi, mantığıyla yenilgiye uğradı, "Ama eğer bütün gün burada durursanız, hayatımı etkileyebilir ve sizi burada görürlerse başka insanlara nasıl anlatacağımı bilmiyorum ..."

Xiong Zhi tekrar düşündü ve başını salladı, "Tamam, anlıyorum."

Daha sonra gitmeye başladı.

Ah? Sağlam dururken, beklenenden daha kolay müzakere ediyordu!

Ning Xi evine girerken rahatlamıştı.

İçeri girdikten sonra, Lu Tingxiao'ya bir metin mesajı gönderdi ve ona onu korumak için birisini göndermeye gerek olmadığını söyledi.

Bunu takiben cevap yoktu, sessiz kaldı.

Genellikle, Lu Tingxiao'yla mesajlaştığı zaman, neredeyse anında cevap verirdi. Bu, uzun bir süre sonra cevap vermediği ilk zamandı…

Muhtemelen dışarı çıkma işiyle meşguldü.

Ning Xi bunun için fazla endişelenmedi. Bunun yerine, yeni aldığı bilekliği çıkardı ve ona iyi bir bakış attı.

Muhtemelen ilk maaş çeki ile aldığı için, baktıkça, daha çok beğendi. Kenara koymadan önce bir süre dikkatlice baktı.

Bazı haberleri okuduktan ve senaryonun üzerinden geçtikten sonra, gece olmuştu…

Telefondan hiç bildirim yok. Lu Tingxiao hala ona cevap vermedi.

Ning Xi kaşlarını çattı. Şimdiye kadar işi bitirmiş olmalıydı ve muhtemelen yemek yiyor olmalıydı. Mesajı fark etmedi mi? Yoksa gördü ama cevap vermedi mi?

Bazı nedenlerle, Ning Xi endişeli hissetti…

Lanet olsun! Çok hassas davranmıştı! Ona sadece yarım gün cevap vermemişti! Neden böyle hissetti ki?

Ning Xi kafasını salladı, telefonunu bir kenara koydu ve düşünmekten kurtulmak için akşam yemeğini almaya gitti…