Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Sonra, karşı taraftaki bir çocuk, Ning Xi'ye baktı ve "Bu çocuğun annesi çok güzel!" diye bağırdı.

Diğer çocuklar da fark etti ve onu tekrarladı.

"Prenses gibi!"

"Bir çiçek perisi gibi!"

"Sihirli bir peri gibi!"

"Onun annem olmasını istiyorum!" Çocuklardan biri yüksek sesle söyledi.

Çocuğun babası güldü ve "Böyle şeyler söyleme, annen bundan hoşlanmayacak!" dedi.

...

Diğer tüm çocukların sözlerini duyduğunda, küçük tavşan hemen Ning Xi'ye sarıldı, sanki onu rahatsız etmekten alıkoyacakmış gibi. O, onu almalarından korkmuş gibi davranıyordu.

Ning Xi güldü ve küçük tavşanı kafasını onu teselli etmenin bir yolu olarak okşadı ve "Şaka yapıyorlar!" dedi.

Kendisine bir prenses, bir çiçek perisi, büyülü bir peri ve neyin adı verilmediğini anladığında, o gerçekten çok utanmış hissetti ...

Pembe giymesi Küçük tavşanın hoşuna gitti, sadece küçük tavşanın kendisine verdiği saç tokasını giymediği gibi, aynı zamanda çok kadınsı ve prenses elbise giydi. Ona her şeyi gerçekten vermişti!

Küçük tavşan sevdiği sürece!

Sonunda, kalan çocuklar nihayet Ning Xi'nin varlığı tarafından dikkati dağıttıkça ağlamaya başladılar. Öğretmen daha sonra onları okula götürme şansını çabucak aldı.

Böylece, şimdi sadece Küçük Hazine kalmıştı.

Ning Xi, ağır bir kalple son kez küçük tavşana sarıldı, sonra da "İçeri gir!" Dedi.

Küçük tavşan, kollarındaki bento kutusuna sarıldı ve yavaşça içeri girdi ...

İlk başta, diğer çocukların neden ağladığını anlamadı, ama Xiao Xi teyzesinin ardından, anladı.

Teyze Xiao Xi'den ayrılmak istemiyordu ve o da ağlamak istiyordu.

Ning Xi, okul çantasını taşıyan küçük tavşanın sırtını gördü ve bir gün küçük tavşanın nasıl büyüyeceğini ve daha bağımsız hale geleceğini düşündü. Bir gün, sonunda tamamen kendini koruyacak ve artık ona ihtiyaç duymayacaktı ... aniden gözlerini dört açmıştı.

Tanrım, bu annelik duyguları neydi?

Bu, bir elin onu omzuna yaklaştığı zaman olmuştu, "Üzülme, bu iyi bir şey."

Ning Xi garip bir şekilde başını salladı, "Mmm!"

...

Siyah bir arabada çok uzak olmayan Yan Ruyi o kadar duygusallaşmıştı ki ağladı.

"Tanrı sizi korusun! Tanrı sizi korusun! Ne olursa olsun, Küçük Hazine nihayet okula pürüzsüz gitti!"

Muhtemelen tahmininin yanlış olduğu için Lu Chongshan yüzüne sert bir ifade taktı. Soğukkanlılıkla, "En azından bu kadın pozisyonunu ve ne yapacağını biliyordu!"

Yan Ruyi göğsünde bir el ile iç geçirdi, "Hah! Kalbimin üzerindeki yük sonunda rahatladı!"

Lu Chongshan ona bir bakış attı, “Şimdi sonunda evlilik düzenlemelerine daha fazla zaman ve çaba harcayabilirsiniz, değil mi?”

Yan Ruyi gözyaşlarını sildi, "Biliyorum, biliyorum. Adayları seçmekle neredeyse bitmiştim. Onlardan biraz göstermedim mi? Sadece doğum tarihi uyumluluklarını kontrol etmek için medyuma göndermem gerekiyor. !"

Bu gibi batıl inançlara hâlâ inanan pek çok insan olmasa da, gerçekte, Feng Shui unsuru hala üst sınıf sosyal çevrelerde aranan bir şeydi. Genellikle, bir evlilik birliği öncesinde, hala kader uyumluluklarını kontrol ediyorlardı. Sonuçta, hiçbir şeyden daha çok bir şeye inanmak en iyisiydi.

"Artık geciktirme. Bunu önümüzdeki birkaç gün içinde yap!" Lu Chongshan dedi.

"Ama şimdi hangi medyumu işe alacağıma karar vermedim. Medyum Long'a ne dersiniz? Onu genellikle İmparatorluk'ta böyle şeyler için ararlar. O, oldukça ünlenmiş, bu şekilde daha da güvende hissedebiliriz!" Yan Ruyi sordu.