Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

"Tamam anlaşıldı..."

Ning Xi, telefonu kapattı ve acı bir şekilde gülümsedi.

Gerçekten de Lu Tingxiao ile ilgili hiç kimseyi aramamalıydı. Harika, kendi kendine düşündü, şimdi ayrılamayacaktı.

Qin Mufeng'in öngördüğü gibi, Lu Tingxiao derin bir uykunun içine düşmüş ve o günden geceye kadar uyumuştu …

Arada, Lu Jingli gizlice birkaç kez göz atmak için geldi. En azından bir yandan vicdanı vardı ve uyku güzelliğine eşlik ederken açlıktan ölmesini önlemek için birkaç kez yemek vermişti.

Ertesi sabah, Lu Tingxiao sonunda uyandı.

Düşüncelerinde derin olan Ning Xi, arkasında bir hareket hissettiğinde, "Sen uyanıksın ..."

Uykunun sarhoşluğunda, Lu Tingxiao hala oldukça bulanıktı. Kızı görünce merakla “Neden gitmedin?” diye sordu.

Gerçekten gitmek istiyorsa, kelepçeler onu durduramazdı.

Ning Xi gözlerinin içine doğru baktı ve daha sonra kelepçeyi açmak için kafasından bir saç tokası çıkardı.

Gözleri hemen karardı.

Ancak bundan sonraki anlarda şok oldular …

Ning Xi ceketini çıkardı ve her seferinde bluzunun bir düğmesini açmaya başladı …

Üçüncü düğmede, Lu Tingxiao elini tuttu ve onu durdurdu.

Ning Xi sessizce ona baktı, "Lu Tingxiao, bunu sana söyleyip söylemediğimi hatırlamıyorum, ama en fazla dayanamayacağım şey diğerlerinin bana karşı çok iyi davranması. Ben birine sahip olmaktan çok korkuyorum. Bu yüzden sana geri ödeme yapabilmemin tek yolu bu. "

Lu Tingxiao'nun yüzü hemen ekşimişti, "Sadece içine girmek istediğimi mi düşünüyorsun?"

Ning Xi, "Ben ..." diye bağırdı. Evet, Lu Tingxiao istediği kadını kaldırabilirdi, aslında hepsi "temiz"di , yani o olduğunu kim düşünmüştü?

Lu Tingxiao, "Başlangıçta, sebebi bu olsa da ..."

Ning Xi aniden hayrete düştü, "Ne?"

“Ama bir kez yeterli olduğunu mu düşünüyorsun? Bunu sonsuza kadar yapmak istiyorum!” Lu Tingxiao söylemeye devam etti.

Allah kahretsin! Şeytan yine flört ediyordu!

Bunu duyduğunda, Ning Xi kendine engel olamayıp yüzü utançtan kıpkırmızı olmuştu.

Lu Tingxiao,  bluzunun düğmelerini iliklemesine yardım edip, yumuşakça sordu, "Ning Xi, sadece bir soruya cevap ver, sonra gidebilirsin."

"Ne sorusu?"

"Sevdiğin kişi ... kim o?" Lu Tingxiao sorguluyordu..

Bu soruyu duyduğunda, Ning Xi ağzını açmadı.

Mevcut duruma dayanarak, onun söylemesi için en makul kişi, Jiang Muye olurdu. Ancak daha önce, Lu Tingxiao'nun Jiang Muye'ye bir şeyler yapmasından endişe ediyordu. Yapmadığı için şanslıydı.

Ning Xi'nin aklı karışmıştı. Eğer ona doğrudan sevdiği kişinin Jiang Muye olduğunu söylerse, Lu Tingxiao'nun kendini dizginleyemeyeceğinden endişe ediyordu ... o zaman Jiang Muye'nin başı dertte olabilirdi.

Jiang Muye, şeytanın yeğeni olsa bile, şeytanın saldırısını kaldıramayacağından korkuyordu.

Öyleyse kimi demeliydi ki …

O anda aniden birisini düşündü, bu yüzden Ning Xi biraz şaşırmıştı, "Bunu sana daha önce de anlattım. Bu önceki erkek arkadaşım, sadece bir günlüğüne çıkmıştım. Daha önce de söyledim Onunla olamadım çünkü kimliği çok tehlikeliydi. Sadece onunla kalmak için bir yük oluyorum ... "

Lu Tingxiao biliyormuş gibi gözlerini kıstı.

"Onun çok gizli olduğunu biliyorsun, bu yüzden çok üzgünüm ama sana onun hakkında fazla bir şey söyleyemem." Ning Xi, Lu Tingxiao'nun tepkisini beklerken endişeyle açıkladı.