Çeviri: SoulBlade Düzenleyici: Kharsmi

Bugün prodüksiyon ekibi her zamanki gibiydi. İkinci erkek oyuncu aralarına katılacağı için farklı davranmıyorlardı.

Erkek Başrol Zhao Sizhou, onun eğlence endüstrisinin şanlı tarihi hakkında konuşmasını dinlerken ona tapan gözlerle bakan kızlarla çevrilmişti. Son zamanlarda Jia Qingqing’in Ning Xueluo’yla ilişkisi daha da iyiye gitmişti. Babasının ona aldığı elmas bileklik hakkında neşeyle konuşuyorlardı.

Diken üzerinde olan Ning Xi’ydi. Ne de olsa ikinci erkek oyuncuyla birçok sahnesi vardı ve karşı tarafın oyunculuk kalitesinin kendisi üzerinde de büyük bir etkisi olacaktı.

Bileğindeki parıldayan elmas bileklikle oynayan Jia Qingqing’in yüzünde sinsi bir bakış vardı. “Kardeş Xueluo, baksana nasıl da hevesle bekliyor! Yönetmenin sözlerine inanmış gerçekten. Böyle beklerse karşısına bir Pan An çıkacağını mı zannediyor?”

Ç.N: Pan An: Çince, Bir erkeğin görünüşü için söylenebilecek en büyük övgü.

Ning Xueluo çaresizce “Hep Ning Xi’yi eleştirme. İkinci erkek oyuncuyla en çok sahnesi olan o, bizden daha endişeli olması doğal!”

“Hehe, evet bir sürü öpüşme ve yatak sahnesi! İyi ki en başından bu rolü ben almamışım aksi taktirde kim bilir benden ne kadar istifade ederlerdi!” Jia Qingqing keyiflendi. Sonra Ning Xueluo’ya hayranlıkla bakıp, “Kardeş Xueluo en şanslı sensin, sevgilin yakışıklı, partnerin de yakışıklı…” dedi.

…

O an, stüdyonun girişinden Yönetmen Guo Qisheng’in heyecanlı sesi duyuluyordu---

“Hadi, çabuk herkes buraya gelsin! Mucizevi doktor Sun Huanqing’ın aktörü, ikinci erkek oyuncumuz geldi! Gelip onu karşılayın!”

Ekipten neredeyse hiç tepki yoktu. Zhao Sizhou hiç ayağa kalkacakmış gibi görünmüyordu; kızlar hala onun etrafındalardı, el fallarına baktırmak için mücadele ediyorlardı.

Jia Qingqing önemsemez bir ses çıkartıp, dışarıya bakmaya tenezzül bile etmedi. Ning Xueluo makyajını yenileyip ayağa kalktı ve ikna edici bir şekilde, “Karşılamamız lazım, ne de olsa meslektaşız.”

Jia Qingqing dışarı doğru gönülsüzce takip etti.

Tabii ki Ning Xi duyar duymaz uçarak gitmişti, görmek için kafasını uzatıyordu ki tüm vücudunda Dokuzuncu Cennet Tanrısı Yıldırımıyla çarpılmış gibi hissetti.

Yönetmenin yanındaki adam…

Göz alıcı altın saçlar… İstese de gözlerinin yanlış gördüğüne kendini inandıramıyordu…

Neden ikinci erkek oyuncu bu adamdı…

Bu. Gerçek. Olamaz…

Girişte, Prodüksiyon asistanı Xiao Li, sanki onu öldürüyorlarmışçasına çığlık attı. “Ah--- ahhh…”

Jia Qingqing kaşlarını çattı. “Delirdin mi?! Ne diye bağırıyorsun?”

Konuşurken göz ucuyla, girişte yönetmenin arkasında duran adamı gördü…

“Ah…” O da çığlık atmaktan kendini alamadı.

“Sorun ne?” Ning Xueluo sordu.

“Jiang… Jiang Muye! Kardeş Xueluo! Gerçekten Jiang Muye!” Jia Qingqing heyecanlı bir şekilde Ning Xueluo’nun kolunu çimdikledi.

“Ne?” Ning Xueluo onun baktığı yöne doğru kafasını çevirdi.

Yönetmen keyifli ve misafirperver bir tavırla önden yürüyordu. Hemen yanında son moda şort ve tişört giyen sarışın bir adam vardı. Elleri ceplerinde, yüzünde o kendine has genç profesyonel kibrini sergiliyordu. Gülümsediğinde o çok tatlı köpek dişleri görünüyordu…

Jiang Muye… İkinci erkek oyuncu gerçekten de Jiang Muye’ydi.

Bu sonuçtan dolayı Ning Xueluo da afallamıştı.

Öncesinde Zhao Sizhou’nun etrafındaki kızlar, şimdi aç kurtlar gibi girişe koşuyordu:

“Vaaay! Jiang Muye! Gerçekten Jiang Muye mi? Yoksa kör mü oluyorum? Çabuk, biri beni çimdiklesin!”

“Tanrım! Gerçekten ayaklı seks! Acayip yakışıklı! O kadar yakışıklı ki ayaklarım tutmuyor! Nine hayranlarının bile olduğunu duydum! Seksen yaşındaki büyükanneler bile kaçamıyor!”

“Kimse tutmasın beni, kendisiyle tanışmak çok zor zaten, onunla yatmalıyım! Jiang Muye ile yatamadığım bir hayatın tuzlanmış bir balığın hayatından hiçbir farkı yok!”

...