Bölüm: 10 Parça: 3

avatar
1273 0

My Sunshine (Silent Seperation) - Bölüm: 10 Parça: 3


                                                                          Çevirmen:       Wkeey

 


Nasıl bu kadar sakin ve soğuk kanlı davranabildiğine inanamıyordu. Şimdi veya sonra, bir gün mutlaka bir önceki evliliğinin akıbetiyle yüzleşecekti, ama şimdi değil, hem de Yi Chen'in arakadaşları buradayken! Yi Chen bu hikayeyi sindirebilse de, arkadaşlarına dedikodu malzemesi veremezdi. Yi Chen her zaman gurur duyulacak biriydi.

 

''Yanlış benzetme mi? Bu nasıl olur? hehe.... Bayan Ying, şaka yapıyorsunuz?'' Lin sesli bir kahkaha attı, biraz da mahçup olmuş gibiydi, fakat oradan ayrılacak gibi de görünmüyordu.

 

 

Bu rastlantının cereyan ettiği anlarda, otelin kapısı açıldı.

 

 

''Hoş geldiniz!'' Otelin üniformalı karşılama ekibi saygı ve nezaket dolu hitaplarıya herkesin dikkatını çekmişti.

 


Bir grup insanın eskort ettiği, pahalı özel dikim takım elbisesiyle içeri karizmatik bir adam girdi. Adımları yavaş, duruşu ve bakışları etkiliyiciydi. Lobideki ışıklandırmalar yüzüne vuruyor, sahip olduğu değeri ve onurunu taçlandırıyordu.

 

 

Su Min o grubun içinde Üniversite yönetiminden bazı idarecilerin de olduğunu fark etti. Üniversite yönetim kadrosunun bile bu şekilde saygı ve dikkatle eşlik ettiği bu adam kim olabilir?

 


O an, başkan Lin çok mutlu oldu, ona doğru yüksek sesle haykırdı, heyecanla:'' Başkan Ying, eşiniz burada.''

 


'Başkan Ying' ifadesi, Su Min'e birini hatırlattı: Ying Hui. SOSO'nun başkanı, üniversiteye bağışta bulunan adam.

 


Başkan Lin'in sesini işittiğinde, Ying Hui duraksadı ve o tarafa doğru baktı. Etrafındaki insanlar da onunla birlikte yürümeyi bıraktı. Bir süre tereddütte kaldı, bakışlarını netleştirdi onlara doğru daha dikkatli bakmaya başladı. Yanlarına doğru yürüdü.

 

 

Şaşkın ve korkmuş halde duran Mo Sheng'i hiç görmemiş gibi davrandı:'' Ah başkan Lin, yarın sizi ziyaret etmeyi düşünüyordum. Burda karşılaşacağımızı hiç düşünmemiştim.''

 


Başkan Lin keyiflendi:'' Çok centilmensiniz, aslında bu tesadüf benim talihli kaderimle ilgili olmalı. Haha, Başkan Ying; bu Bayan Ying değil mi? Az önce, bir yanlış anlaşılmaya sebep olduğumu söylediler.'' Mo Sheng'i işaret etti.

 

 

Ying Hui bakışlarını Mo Sheng'e döndürdü, gülümsedi:'' Küçük bir benzerlik var evet, fakat karım İsviçre'de seyahatte. Başkan Lin, görme duyunuz tehlikede.''

 

 

''Ah?Ah?'' Başkan Lin tekrar Mo Sheng'e baktı ve kekeledi:'' Evet, evet. Sadece ufak bir benzerlik....''

 

Başıyla Mo Sheng'i selamladı:'' Özür dilerim, üzgünüm. Bir yanlışlık oldu bayan, af edersiniz.''

 


Mo Sheng özrünü kabul etmiş gibi hafifçe başını salladı.

 

 

''Ne şanslı bir tesadüf ama, planlasak başaramayız. Başkan Lin, isterseniz yemekte bize katılın.''

 

 

''Elbette, elbette.''

 

Mo Sheng, Yi Chen'in bakışlarının Ying Hui üzerinde olduğunu fark etti, bakışlarından bir anlam çıkarmak imkansızdı. Mo Sheng'in huzursuzluğunu gören Yi Chen, Mo Sheng'e bir şeyler söylemek için başını eğdi. Ses tonu, az önce yolun karşısındayken yaptığı konuşmasından çok daha nazikti.

 


Tabiki ciddiyeti üzerindeydi.

 


'' Eve gittiğimizde, savunma raporun için neler yazacağını şimdiden düşünmeye başla.''

 


''.................'' Mo Sheng boş boş ona baktı. Beyni durmuştu.

 

 


Yi Chen Lao Yuan'ın uzattığı sigarayı aldı:'' Sana daha önce karşıdan karşıya nasıl geçilmesi gerektiğini söylemiştim unuttun mu?''

 

 

''.....................''

 


Ying Hui, otel personelinin yol göstermesiyle VIP asansöre bindi. Asansör kapıları kapanmadan önce, Yi Chen'in keskin ve imalı bakışlarının karşılığında, O da Yi Chen'i izliyor gibiydi.
__________________________________________________________________________________________


Konu dışı yaşanmış bu küçük hadise, herkese nerede kaldıklarını, ne amaçla orada olduklarını, nasıl davranacaklarını unutturmuş gibiydi. Fakat Yi Chen'in tekrar muhabbete sardırdığını, şakalaştığını gördüklerinde, ters giden bir şeyler olmadığı düşüncesine vardılar. Her şey bir kenara, Ying Hui çok ünlü biri, hal böyleyken Zhao Mo Sheng'le arasında uçurumlar var. Bir de karı-koca olacaklar rüyada bile mümkün değil.

 


Bir süre sonra, otel personelinden biri, bir masanın boşaldığını bildirdi. Rezervasyon ile ilgili yaşanan aksilikten ötürü müşterilerinin zamanını boşa harcamışlardı bu yüzden kendilerini affetirmek için, içecekler hariç yediklerine karşılık %20 indirim yapacaklardı.

 


Lao Yuan kafasından bir hesap yaptı, neredeyse birkaç yüz yuan cebinde kalacaktı. İyice keyiflenmişti.

 


Birlikte geçirdikleri zaman zarfında ortam daima hareketli ve canlıydı. Herkes Fakültede yaşamış oldukları hikayelerini anlatmaya pek hevesliydi. Mo Sheng dalgın ve sessizdi, bazen komik bir anı duyduğunda gülüyordu. Bir tanesi Ceza Hukuku dersinde profesörün sorduğu soruya, Mo Sheng'in verdiği cevabı hatırlatmış ona da tekrar gülmüşlerdi.

 


Mo Sheng huzursuzdu. Sakince Yi Chen'in kulağına yaklaştı:'' O aynı sınıftan değildi ki bu hikayeyi nasıl biliyor?''

 


Yi Chen gülümsedi:'' Sen ünlü birisin bilmiyor musun?''

 


İşin aslı, Profesör Zhou önceki sınıflara da bu hadiseyi anlatmıştı: Erkek arkadaşının derslerine katılan küçük bir kız vardı. Soru sormak için onu kaldırdım, sonuç....... Pröfesör Zhou hadiseyi mizahi bir üslupla anlatmıştı, öğrencilerini zaman zaman kahkahaya boğardı.

 

 

Sonraları, Yi Chen'i iyi tanımayan bir genç vardı:'' Sen Profesörün anlattığı kızın erkek arkadaşı mısın.? Kız arkadaşını hiç göremiyorum?''

 

 

İşte o zamanlar, Mo Sheng artık yoktu...

 


Lao Yuan'ın bitmek tükenmek bilmez ısrarıyla üç-beş kadeh şarap içtikten sonra, Yi Chen kalktı ve lavaboya gitti.

 

 

Garsonun verdiği tarifle lavaboyu buldu ve kapıyı açtı.

 

 

Birileri de oradaydı..

 


Elini yıkıyordu. Yi Chen içeri girdiğinde başını ona çevirdi sonra duruşunu dikleştirdi.

 


--- Ying Hui

 

Bu küçük tuvalette bir süre sessizlik hakim oldu.

 


''He Yi Chen, senin hakkında çok şey duydum.''

 


''Bu hiçbir şey.'' Yi Chen soğukkanlılıkla Ying Hui'ye baktı.'' Asıl ünlü olan Bay Ying.''

 


''Adını nasıl bildiğimi neden sormuyorsun?'' Ying Hui musluğu kapattı ve yüzünü tekrar Yi Chen'e döndü, kibar bakışları, ciddi tarzını hiç yansıtmıyordu.:'' Eski eşim, kendim kurmuş olduğum arama motorunda sürekli bu ismi aratırdı.''

______________________________________________
Eve geç döndüler.

 


Yemek sırasında, Lao Yuan ve Su Min Mo Sheng'i de kadeh kadeh şarap içmeye zorlamıştı. Otelden çıktıklarında, başı dönüyordu kendisini desteklemesi için Yi Chen'e yaslandı. Arabaya binene kadar neredeyse olduğu yerde sızacaktı.

 


Yi Chen onu yatak odasına taşıdı yatağına yatırdı. Yatakta kulaç atar gibi acayio hareketler yaptı, kıvrıldı büküldü ardından uykuya daldı. Büyük olasılıkla çok fazla içtiğinden, yanakları kızarmış, kirpikleri de itaatkar şekilde göz altlarına düşmüştü.

 


Yi Chen alnından öpmeden önce bir süre onu izledi.

 


''O da seni böyle mi öperdi?''

 


Yi Chen'in buğulu sesi, içinde gizlemeye çalıştığı duygularına açığa vuruyordu.

 

 


Mo Shen uyandığında gözlerinde saklayamadığı acıyı fark etsin istemiyordu.

 

 

Yüzünü Mo Sheng'in yüzüne yasladı, ikisinin de yanakları birbirine temas ediyor, nefesleri havada birbirine karışıyordu.

 


O da bu kadar yakınında mıydı?

 


Gülüşünün tadını doyasıya çıkarıyor muydu?

 


O da..............

 


Yi Chen daha fazla olasılığı, yaşanmışlığı düşünmekten kendini alıkoydu.

 

 

Mo Sheng ve eski eşinin acı da olsa birbiriyle paylaştıkları anları düşündü, birlikteyken de böyleydiler... Bu dünyada kendisi yalnızdı, O ise başka bir dünyada. Bir gün geri gelecekti, onu daha fazla beklemeyi bırakıp, onu aramaya çıkacaktı.

 


İşin aslı, bu senenin başında, yıl sonuna doğru yurt dışına gitmeyi planlamıştı, dünyanın deniz derya insanla tıka basa dolu olduğunu bile bile...

 


Tam bunu planlarken, O geri dönmüştü.

 


Bir yabancı gibi ona bakmıştı.

 


Sonra ona evli olduğunu söylemişti.

 


Eğer onunla birlikte olan biri varsa O yalnız değildi.

 


Yi Chen daha fazla bu düşünceleri, yüreğinin kaldıramayacağını fark etti.

 


Çok kafasına takıyordu.

 


Mo Sheng doğal uyku moduna girmiş, nefesi normale dönmüştü.

 


Üzerini güzelce örttü, kalktı, odadan çıktı ve kapıyı kapattı.

 


Kasım akşamıydı, hava çok soğuktu. Her zaman canlı ve hareketli olan A şehrinin sokaklarında bile tek tük insan vardı.

 

 

Ying Hui 24 saat açık olan bir çay evinin pencere kenarında oturuyordu. Camdan, içeri doğru gelen adamı izledi. Gecenin karanlığı dahi bu adamın yakışıklılığını, parıltısını, cazibesini gizleyemiyordu.Ying Hui, Mo Sheng'in aklından, kalbinden söküp atamadığı adamın sıradışı biri olduğunu az çok tahmın etmişti, fakat Yi Chen tahminlerin çok daha üstünde biriydi.

 

 

Bu adam öğrenciyken de bu kadar güzide ve popüler biriymiş, peki Mo Sheng o zamanlar nasıl bu adamı elde edebilmiş?

 


Üniversitedeyken, Yi Chen ile Mo Sheng için bir rekabet yarışına girselerdi kim kazanırdı? Üniversite yıllarında da Ying Hui gözde ve popüler biriydi....

 


Eğer Mo Sheng ile ilk o karşılaşmış olsaydı? Belki her şey farklı olabilirdi.

 

 

Fakat üniversite karşılaşmış olsalardı, Ying Hui gibi kibirli ve burnu havada olan bu adam büyük olasılıkla Mo Sheng'i istemezdi.

 

 

Ne olursa olsun, Aşk en çok tesadüfleri seviyor....

 

 

Ying Hui düşünce deryasında kaybolup gitmişken, Yi Chen çoktan karşısına oturmuştu.

 

 

''Geç kalacağını düşünmüştüm.''

 


Yi Chen sade bir üslupla: ''Ben dakik biriyim.'' Aynı anda mönüye göz atıyordu garsona:'' Mao Jian (bir tür yeşil çay) lütfen. Teşekkür ederim.''

 

 

'' Vaz geçmen için ne yapabilirim?''

 


Bir çırpıda sonuca gelmek oldukça provokatif bir hareketti. Fakat bu tutumu umduğu gibi Yi Chen'i kışkırtmamıştı. Yi Chen sakinliğini korudu:'' Bay Ying, bu manası olmayan, nafile bir soru.''

 

 

''Avukat He, oldukça etkili ve açık konuşur ve bu insanlarda bir miktar baş ağrısı meydana getirir.'' Ying Hui gülümsedi ve arkasına yaslandı. Ellerini bağladı:'' Mo Sheng benim hakkımda pek bir şey söylememiş gibi görünüyor.'' Ses tonu netti, bu varsayımını otel lobisinde yaşananlar sonucu elde etmişti.

 

 

''Evet, pek bir şey anlatmadı.'' İlk başlarda, konuşmasına O müsade etmemişti sonraları ise Mo Sheng'in anlatmaya cesareti olmamıştı. Aynı zamanda anlatacaklarını duymak istemediği için Mo Sheng'in konuşma isteiğini sürekli erteliyordu.

 


Ying Hui gülümsedi, yine düşüncelere dalmış gibiydi. Kısa süre sonra:'' Avukat He, hikayeyi benden dinlemek ister mi?''

 


''Elbette, geldiğimden beri dinlemek istediğim bu.''

 


Şekerli çayından bir yudum aldıktan sonra, Ying Hui kısa bir süre sessiz kaldı. Sanki hikayeye nereden başlayacağını bilememi gibiydi.
_____________________________________

Yedi yıl önce, Ying Hui hayatı için bir dönüm noktası içindeydi. Bu hayatını en umut dolu aynı zamanda da en çaresiz dönemiydi.

 

Kaliforniya'daki 'S' Üniversitende eğitim gören Ying Hui orta sınıf bir ailenin çocuğuydu. C Üniversitesinde okurken ne kadar başarılı bir grafiği olsa da yoksul bir ailenin çocuğu olduğundan yurt dışında eğitim almayı hayal dahi edemezdi. O vakit, Bir çok profesörün umut dolu gelecek vaadettiği bu matekatik dehası, kazançlı ve devanlı olan bir iş arayışına girmişti. Böylelikle, ailesini de şehre getirebilir, ardından evlenebilir , çocuk sahibi olabilir standart bir hayat sürebilirdi.

 

 

Fakat bu hayal ansızın alt üst olmuştu.

 


Mezuniyetten bir gün önce, üç yıllık sevgilisi üzüntü içindeydi fakat ayrılmakta da oldukça kararlıydı.

 


Ying Hui şoke olmuştu bir anlam veremiyor, akıl yürütemiyordu; ta ki dekanın oğluyla bir ilişkisinin olduğunu duyana kadar. Hayal kırıklığının en daniskasını yaşamıştı öfkeliydi.

 


''Ying Hui üzgünüm.!'' Duyduğu bu gerçekle onu yüzleştirmişti:'' Önceleri çok saftım, yaşamın kolay olduğunu düşünüyordum fakat sonra mezun olup iş aramaya başladığımda, notlarımın iyi olmasının hiçbir şey ifade etmediğini, sağlam bir arkamın olmadığı sürece kimsenin bana şans tanımadığını ve tanımayacağını gördüm. Üniversitede kalabilmek için yaptığım başvuruyu da biliyorsun. Ne kadar sıkıntı çektiğiminden haberin var mı? Sen bana yardım edemezsin. O senin gibi bir çok alanda üstün değil, ama en azından başımı dik tutabilmem için gerekli imkanları bana sunabilir......''

 

 

''Ying Hui, sahip olduğum onurumun, yaşamdaki zorluklardan dolayı peyderpeyi kırılıp, yok olmasını istemiyorum. Belki gelecekte çok başarılı olacaksın ama ne kadar daha bekleyebilirim? O vakit geldiğinde gençliğim elimden kayıp gitmiş olacak, ne anladım ben bundan? İtibarlı bir hayat istiyorum ve sen bunu bana veremezsin. Sen benim haysiyetimi koruyamazsın. Ying Hui sana hala aşığım, ama üzgünüm aşkta gurur ne yazık ki oluyor.''

 


Ying Hui konuşmasına küçük bir ara verdi.

 


O gece uyuyamamıştı. Oradan ayrıldığı gün, sevgilisi olması gerektiği yerde değildi. Sakinliğini muhafaza etmişti. Hiçkimse, sakin tavırlarında ve mağrur bakışlarında alevlenmiş olan hırsını görememişti.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr