Bölüm: 11 Parça: 1

avatar
1331 0

My Sunshine (Silent Seperation) - Bölüm: 11 Parça: 1


                                                                                Çevirmen:   Wkeey

 

 


Kaliforniya'da eğitim görmek, kendi topraklarında eğitim görmekten çok daha zor olmuştu onun için. Her şey yabancıydı, aynı şekilde okul dersleri de ağırdı. Aynı zamanda yarı-zamanlı olarak çalışıyordu. Ying Hui bu stres ve zorlu temponun eşiğinde kilo vermiş zayıflamıştı ancak verdiği her kilo, tecrübe olarak geri dönüyordu. Sonra, hızla büyüyen ve insan yaşamı için önemi gitgide artan İnternet dünyasına merak sardı.

 


Sahip olduğu sağlam matematik temeli, Ying Hui'ye daha verimli ve etkili araştırmalar yapma imkanı sunuyordu. Genelde web portalı üzerine inceleme ve çalışma yapanların aksine O, kapsamlı altyapı verileri üzerine çalışıyordu. Yarım sene sonra, bu küçük dehaya yakışır türden, tek parmakla hizmet sunmaya yarayan bir algroritma geliştirdi. Fakat bu yeterli değildi tamamlayıcı bir takım algoritmalara daha ihtiyacı vardı. İlk başta bazı yatırımcılar buna ilgi duymadı, sadece bir teknoloji ve bilişim şirketi düşük fiyatla bu çalışmasını satın almaya niyetlendi. Ying Hui sahip olduğu şeyin on binlerce dolar edebileceğini biliyordu ancak başka bir teklif için bekleyecek zamanı yoktu. Stresten ve yorgunluktan ötürü bitap düşmüştü. Elde avuçtaki yetersiz birikimi de neredeyse bitmek üzereydi.

 


Son derece umutsuz ve çaresiz bir döneme girmişti son kalan parasını Çin'in önde gelen gazetelerine reklam vermek için kullandı. İlanda, Çinli yatırımcılara bu çalışması için çağrı yapıyordu.

 


Bu da pek fazla işe yaramadı. 10 gün içinde sadece bir defa arandı. Arayan kişi de ona destek olmadı, tam aksine Çin halkını dolandırmaya çalışan bir düzenbaz olmakla suçladı. Neredeyse bütün ümidini kaybetmişti. Internet dünyasında algoritmasının hiçbir değerinin olmadığına kendisi de inanmak üzereydi. 'N' şehrinden gelen bir mektup ulaştı eline. İmzalı ve resmiyet taşımayan türden bir zarftı içinde 500$ bir de kısa bir not vardı. Gönderen kadın mıydı erkek miydi bunu anlamaya yarayacak bir ipucu da yoktu.

 

Merhaba!

 


Yardıma ihtiyacınız olduğunu, gazetedeki ilanınızda gördüm. Size 500$ yolluyorum, çok büyük bir miktar değil ancak umarım uygun girişimci karşınıza çıkana kadar işinizi görür.

 


Bir balya para, tam 500$. Bu para Ying Hui'nin savaşçı ruhunu tekrar alevlendirmişti. Zorlu geçen son iki ayında bu para çok işini görmüştü. Bu süreçte, tamamlayıcı algoritmaları da geliştirdi. Sonrasında ise, 1milyon dolar değerindeki ilk yatırımını elde etti.

 


Kasvetli zamanlar, yeni kahramanlar doğurur. Ying Hui doğru zamanda, doğru yerde olduğu için şanslıydı. Yıllar sonra, SOSO şirketinde başkan olarak otururken, şirketin değerinin ve kazancının ne kadar olduğunu her işittiğinde buna inanmakta zorlanmıştı.

 


Eğer o 500$ dolar olmasaydı bugün basit bir teknisyen olacaktı. Ying Hui bir kaç defa parayı gönderen kişiyi bulmaya niyetlendi, ama her defasında vaz geçti. Dünyada milyarlarca insan var ve zarfta ne bir isim ne de bir adres yazıyor, bunu başarmak imkansızdı.

 


Lakin, bir müddet sonra bağışçı ortaya çıktı.

 

 

Bir gün, S üniversitesinde alt sınıftan bir arkadaşı elinde bir mektupla onu ziyaret etti.

 

 

'' Bu kişi, büyük olasılıkla üniversiteden ayrıldığını bilmiyor, Mektup fakülteye gönderildiği için ben aldım ve sana getirdim.''

 

Zarftaki el yazısı tanıdıktı.

 


Ying Hui heyecanlar zarfı açtı.

 

 

Bay Ying;

 

Merhaba. Adresiniz değişti mi bilmiyorum ya da beni hiç hatırlamayabilirsiniz. Takribi üç sene önce, gazetedeki ilanınızı görüp size 500$ yollamıştım. Hiç hoş değil biliyorum fakat ekonomik olarak darda değilseniz, bana 500$ geri gönderebilir misiniz? Biliyorum çok abes bir istek, eğer sizi zorlayacaksa, hiç söylemedim varsayın.

 

Üzgünüm!

 

Zhao Mo Sheng

 

Zhao Mo Sheng!

 


Ying Hui kalbinde bu ismi heceledi durdu.

 


Artık adını biliyordu.

 

Eğer zor durumda olmasaydı, muhtemelen kıymık parçası kadar umut yüklediği bu mektubu yollamazdı.

 

Sınıf arkadaşı da oradayken, hemen zarfta yazılı olan telefon numarasını aradı. Telefon iki defa çaldı ve cevap veren, kadın sesiydi.

________________________________________________

Hemen ertesi gün, Ying Hui 'N' şehrine uçtu.

 


Buluşma yeri parktı. İlkbaharın ilk günleriydi, uzak mesafeden; Ying Hui bankta oturan Çinli bir kız görmüştü. Boyunu saran bir atkısı vardı, üşüyor gibiydi ellerini de atkısının içine gömmüştü.

 

Ying Hui bir süre karşıdan onu izledi. İçine tatlı bir sıcaklık indi, sanki evine, yuvasına gelmiş gibiydi. O zamanlar tek başına 6 yıldır Amerika'daydı.

 

Ona doğru yürüdü:'' Af edersiniz, siz bayan Zhao musunuz?''

 


Kız hemen cevap verdi:'' Evet, benim. Siz de Bay Ying Hui olmalısınız?

 


Onu daha net görebiliyordu. Çok genç bir kız, muhtemelen yirmili yaşlarında ve öğrenci. Elbiseleri biraz eski görünüyordu ve yıllardır yıkanmamış gibiydi, fakat iri gözleri tamamen canlı ve tertemizdi.

 


Gülümsedi:'' Bayan Zhao, oturup konuşabileceğimiz kapalı bir yere gidelim.''

__________________________________________________

Kısa bir hoşbeşin ardından Ying Hui:'' Bayan Zhoa merakımı hoş görün, bana neden 500$ yolladınız? Dolandırıcı olabileceğimi hiç düşünmediniz mi?''

 


Bu soru kısa bir süre onu tedirgin etti. Sonra:'' O zamanlar biraz param vardı......'' konuşmasına devam etti:'' Aslında, şahsi olarak gelmenize gerek yoktu. Temizlik yapıyordum o an, o eski gazeteyi gördüm. Mektubu gönderdiğimde de açıkçası çok fazla umut beslememiştim.''

 


''Ama şimdi.......''

 


Ying Hui bütün hikayeyi baştan sona dinlemek için çok efor sarf etmek zorunda değildi.

 

 

Özetle: Yanında oturan Bayan Zhao'nun yakın ilişkisi olduğu Juan adında bir komşusu vardı. Kardeş Juan kocasını bıçakla yaralamış ve bu suçun ardından üç yıl hapse mahkum edilmişti. Xiao Jia adında bir kızı vardı. Kafkas kökenli kocası, kötü, şiddete eğilimli biri olduğu için kızını Mo Sheng'e emanet etmişti. Mo Sheng şimdi o adamla uğraşıyordu.

 


Ying Hui sıcak çikolatasından yudumladı.

 

''Bayan Zhao genelde böyle.......herkese karşı yardımsever misiniz?'' Asıl sormak istediği yardımsever olup olmadığı değil, Her zaman böyle güzel kokup kokmadığıydı......

 

''Hayır.'' Biraz utanmış görünüyordu yüzü kızarmıştı, ama soğuktan mı yoksa utandığı için mi anlamak zordu.: '' Uzun zamandır komşuyduk, ve kardeş Juan'ın bana epey yardımı olmuştu. Bir keresinde hasta oldum evde kendimden geçiyordum, bayılmıştım. Evime gelip bana yardım eden, hastaneye kadar götüren O'ydu. Eğer bu halde beni gören, fark eden biri olmasaydı ölebilirdim. O benim kurtarıcım, öyle değil mi? Kocası Cruise ise tam bir pislikti. Bir defasında; elinde likör şişesiyle kardeş Juan'a ve kızı Xiao Jia'ya vurduğuna şahit oldum. Üstelik, Xiao Jia edepli, efendi bir çocuk.... Zavallı Juan.....''

 

 

Endişeli endişeli yaşadıklarını anlattı.

 

 

Ying Hui, tepkisizdi. Her insanın kendine ait perişan bir hikayesi vardı.

 


Ying Hui kendi kendine bu kızın akılsız ve ahmak biri olduğunu düşündü. Yoksa kendisi gibi hiç tanımadığı birine neden 500$ yollasın ki?

 

 

Ying Hui:'' Endişelenmeyin, size yardım edeceğim.''

 


Bu mesele kolay halledilebilecek türden değildi.

 


Ying Hui'nin özel avukatı Bay Smith:'' Bayan Zhao, Cruise'nin suçlu olduğunu ispat edecek kanıta sahip değil. Çocuğun velayeti Cruise'in elinden alınmış olsa bile, Mo Sheng çocuğu evlat edinebilmek için gerekli niteliklere sahip değil. Bu mesele mahkeme salonlarında çözülebilecek türden bir mesele değil fakat kolay şekilde özelde halledilebilir. Para, haydut eşlerle anlaşmanın en kolay yoludur.''

 


Ying Hui: '' Bu doğru fakat böyle haydutlara para yedirmekten hoşlanmıyorum. Dahası, para onu ikna etmeyebilir veya tekrar tekrar para koparma amacı güdebilir veya farklı türden bir karşı suçlamada bulunabilir. SOnuç olarak para da en iyi çözüm yolu değil.''

 

''Bu kız ancak gerekli nitelikleri taşıyan bir adam ile evlenirse, çocuğu evlat edinmesine engel olan pürüzler ortadan kalkabilir.'' Smith omzunu silkeledi:'' Ve siz bu nitelikleri fazlasıyla taşıyan birisiniz.''

 


Smith'in şaka yollu konuşması, Ying Hui'nin kalbini uyandırdı.

 

 

Mo Sheng'i aradı ve avukatın tüm söylediklerini Ona da söyledi.

 

'' Cruise'in şiddet eğilimi olduğuna dair gerçek ispatlar elde edilse ve çocuğun velayeti elinden alınsa bile, sen Xiao Jia'yı evlat edinemiyorsun. Nedeni ise; yaşın, ekonomik durumun, evlilik statün bunlar kanunda gerekli olan kaideleri karşılamıyor. Xiao yetiştirme yurduna verilecek. Bu, melez bir çocuk için hiç iyi bir tercih olmayacak biliyorsun değil mi?''

 


Mo Sheng panik oldu:'' Sadece bir arkadaşıma yardım etmek istedim. Neden bu kadar zor ki......''

 

Belki o kadar zor değildi. Ying Hui Cruise ile daha önce para konusunu konuşmuştu fakat meseleyi bu yolla çözmek istemiyordu. Ying Hui, siyah saçları, zeytin gözleri olan bu şirin ve masum çocuğu görmüş onun için üzülmüştü.

 


''Eğer sorumluluk almak istiyorsan sana bir önerim var.'' Ying Hui gelişigüzel şekilde konuya girdi.'' Uygun şartları taşıyan, güvenilir birini bulup onunla kağıt üzerinde bir evlilik yapabilirsin, belki........ben sana yardım edebilirim.''

 

 

Mo Sheng buz kesilmişti. Kendini toparladığında tabiki de bunu kabul etmeyeceği düşüncesine vardı.: ''Bu nasıl mümkün olabilir...''

 


Ying Hui'de ısrarcı davranmadı.

 


Aradan belli bir süre geçti. Bir gün, sarhoş şekilde eve gelen Cruise, yavrucak Xiao Jia'nın bedenine yanan sigarasını bastırmış, bu da Mo Sheng'in ev sahibi tarafından kameraya alınmıştı. Avukat Smith'in dediği gibi velayet, Cruise'in elinden alınmış, çcouk da yetiştirme yurduna teslim edilmişti.

 


Mo Sheng eğitimiyle ve yarı-zamanlı iş hayatından dolayı çok yuğun günler geçiriyordu buna rağmen Xiao Jia'yi her gün, olmadı en kötü iki günde bir ziyaret etmeyi ihmal etmiyordu.

 

 

Bir kaç ay sonra, Ying Hui Kaliforniya'dayken, Mo Sheng'den telefon geldi. Ağlamaklı halde:'' Bay Ying, Xiao Jia'yı evlat edinmek istiyorum...........''

 

 


Yurttaki diğer çocuklar tarafından Xiao Jia'ya zorbalık ediliyor, hor görülüyor bu yüzden zulüm dolu günler geçiriyordu. Bu neredeyse sık sık oluyordu. Son hadise ise içler acısıydı,göz yumulacak, idare edecek yanı kalmamıştı: Xiao Jia'nın kafasını tuvalet klozetinin içine sokmuşlar öylece bırakmışlardı, zamanında fark edilip, müdahele eden olmasaydı orada boğulacaktı.

 


Ying Hui hemen elinde bir sözleşmeyle N şehrine uçtu.

 

 

'' Sözleşme, evlilikten doğan tüm hak ve çıkarlardan vazgeçecebileceğini belirtiyor. Aynı zamanda, herhangi bir yükümlülüğüde yerine getirmek zorunda değilsin, yani bu sadece kağıt üzerinde evlendiğimiz anlamına geliyor. '' Ying Hui basitçe sözleşmenin bağlayıcılığından bahsetti.

 


Sözleşme, hak ve sorumlulukları gayet net şekilde madde madde belirtiyordu bu Mo Sheng'i rahatlattı. Ying Hui bunu bilerek yapmıştı. Hiçbir hak, sorumluluk ya da çıkar barındırmayan bir sözleşmeyle karşısına çıkarsa, Mo Sheng tedirginlik yaşamayacak, rahat olacaktı.

 

 

''Bay Ying, teşekkür ederim.'' Ne söylenir başka? söyleyecek başka bir şey bulamadı.

 

 


''Ne demek.... Aslında bu evlilik benim için de bir kazanç. Şirket olarak kamuoyunda, evli erkek imajı paydaşlarımıza ve ortaklarımıza güven ve sadakat görüntüsü aşılar. Ayrıca evli olmak gereksiz sorunlardan uzak durmamı sağlar.'' Ying Hui söylemiş olduğu şeylerin aslında ne kadar gülünç olduğunu düşündü, ama en son söylediğinde hakikaten samimiyet ve içtenlik vardı. :'' Dahası, Bayan Zhao'ya yardım etmek benim vefa borcumdur.''

 

 

Bir de, Onu korumak için, kanatları altına almak istemişti.

 


Ama tek neden bu muydu?

 


Daha fazlasını düşünmeye cesaret edemedi.

 


Kısa sürelik tereddütten sonra, Mo Sheng eline kalemi aldı, hızlıca adını soyadını yazıp, sözleşmeyi imzaladı ve kağıdı Ying Hui'yle göz göze gelmeme gayretiyle Ona uzattı.

__________________________________________

Xiao Jia'nın velayetini kazandığı gün, Ying Hui doğrudan Kaliforniya'ya geri döndü.

 


Mo SHeng henüz N şehrindeki işlerini bitirmemişti.

 


Yetiştirme yurdunun prosedür gereği yapmış olduğu teftişler sebebiyle her ay sonu, Ying Hui N şehrine gelmek zorundaydı. Mo Sheng onu bu zahmete soktuğu için mahçubiyet duyuyordu. Halbuki; Ying Hui, her ay sonunu iple çekiyordu.

 


Ying Hui'nin göçmen sekreteri, mizahi bir üslupla:'' Patron, ay sonlarını ne kadar sevdiğimi tahmin dahi edemezsin...çünkü o zamanlar çok dost canlısı oluyorsun.''

 

 

Ying Hui gülümsedi, keyfi on numaraydı.

 


Xiao Jia biraz saf bir kızdı. Mo Sheng ona, Çince 'Amca Ying' demeyi öğretmişti. Ying Hui bu ifadeye takılmamıştı.... Mo Sheng çok mutluydu, Xiao Jia'nın başını okşadı.

 

Yüzündeki gülümseme, akın akın kendisini istila ediyordu.Ying Hui kalbinin tehlikede olduğunu bu defa aşikar şekilde fark etmişti.

 

Uzun süredir böyle hissetmemişti.

 


O ve Mo Sheng birbirini sadece bir kaç aydır tanıyordu.

 


Bu his, ansızın çatkapı gelmişti.

 

 

Ying Hui gibi Fen bilimleri öğrencisi olan biri, mantığıyla kalbine eninde sonunda, zor da olsa hükmedebilirdi ama bu defa bunu başarabilmekte kendini güçsüz hissediyordu.

 

 

Neyse ki, Bu düşünceleri süratle kafasından çıkarıp uzaklaştırmıştı.
Pragmatik kişiliği, zihnini; her şey olacağına varır felsefesine yönlendirdi.

 


Ying Hui iki yıl boyunca N şehrinden Kaliforniya'ya gitti geldi. Bir gün Mo Sheng, iki havadis üzerine konuşmak için onu aradı.

 


İlki mezun olmuştu.

 


İkincisi, Kardeş Juan tahliye olmuştı ve Xiao Jia'yı geri almaya karar vermişti.

 

Telefonu kapattıktan sonra, Ying Hui 'İşte tam zamanı!' diye düşündü.

_____________________________________________

Ying Hui, 'N' şehrindeki uluslararası havaalanında, ismi Juan olan yorgun ve bitkin yüz ifadesine sahip bu kadınla ilk defa tanışma fırsatı edindi.

 


Mo Sheng ayaküstü kardeş Juan'ın hayatıyla ilgili birkaç bir şey anlattı. İlk olarak, Amerikaya eşinin işinden ötürü gitmişti. Sonra, green kart edinebilmek için kocası Amerikalı bir kadınla evlenmişti. Kardeş Juan Amerikaya yeni başlangıçlar, yeni umutlarla gitmişti fakat sonuç bu sefil ve perişan hayatı oldu. Gülünç duruma düşmemek için, hemen bir Amerikalıyla evlendi, işlerin daha da sarpa saracağını bilemedi. İki yıl hapis yattıktan sonra, bu yerde gerçekleştirebileceği tek bir hayali bile kalmadığını düşündü ve tekrar Çin'e dönmeye karar verdi.

 


Mo Shen sıkı sıkı Xiao Jia'ya sarıldı, gitmesine hiç razı değildi.

 


Kardeş Juan Ying Hui'ye şükranlarını dile getirdi:'' Geride kalan iki yılda yapmış olduğunuz yardımlarınız için çok teşekkür ederim.''

 

 

''Bence Mo Sheng'e teşekkür etmelisin.''

 


Kardeş Juan Mo Sheng'e baktı:'' O bana nazaran talihli biri.''

 


Ying Hui, gözlerindeki gıpta dolu ifadeyi görebiliyordu:'' Herkes kendi kaderini yaşar, hiçbir şey bunu değiştiremez.''

 

 

Mo Sheng kalkan uçağın bulutların arasında kayboluşunu izledi, bakışlarında hüzün vardı.

 

 

''Eve dönmek istiyor musun?''

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr