Çeviren: Arthas

Düzenleyen: Hedera

Yue, Kuvvet Arttırıcı Yüzük ve Beyaz Pelerin dışındaki bütün ekipmanları astlarına dağıttı.

Ele geçirilen ekipmanlar ve yetenekler sayesinde güçleri büyük bir artış göstermişti.

Ji Qing Wu’nun İmitasyon Tang Kılıcı çok daha keskin olan Tang Sabresi ile değiştirilmişti. Keskinlik Efsunu yeteneği ile Fare Kral bile Ji Qing Wu’nun kılıcı altında çaresiz kalırdı.

Savaşın gecesinde Yue, 1. Ve 2. takımları durum değerlendirmesi yapmak için topladı. Z tip zombilerin beklediklerinden daha zeki çıkmaları savunmacıları zor durumda bırakmıştı. Eğer Doğu Kapısında mevzilenen güçlü gelişimciler olmasaydı kamp çoktan yerle bir edilmişti.

Yue, Z zombileri küçümsediğini fark etti. Belki insanlar kadar zeki değillerdi fakat baskın sayılarıya savunmacıları yok edebilirlerdi. Yapılan tek hatada kamp düşerdi.

Lei Cheng, oğlu Lei Sheng’in son paketi taşıyışını da izledikten sonra “Hazırlıkları tamamladın mı?”diye sordu.

Lei Sheng kaşlarını çatıp “Baba bunu yapmak zorunda mıyız? Hâlâ dayanabiliriz.”dedi.

Lei Cheng bağırarak “Seni aptal! Kör müsün? Böyle giderse adamlarımızın hepsi ölecek! Kampı korumayı başarabilsek bile adamlarımızın hepsi ölürse bir anlamı kalmaz! Bu sakin zamanda hazırlıklarımızı tamamlamalıyız ki acil bir durum olduğunda kaçabilelim!”diyerek oğlunu azarladı.

Lei Sheng odadan dışarı fırlayarak “En kısa sürede hazır oluruz.”dedi.

Lei Cheng nefesini verdi ve pencereden dışarıyı izlemeye başladı. Ay ışığının vurduğu gözlerinde sayısız düşünce vardı.

Gecenin karanlık örtüsünün altında Long Hai Kampında her şey sakin gözüküyordu. Fakat çeşitli güçler çeşitli planlar yapıyordu.

Sabahın ilk ışıklarında zombiler geri döndü. Ve duvarlara kayalara çarpan deniz suyu gibi saldırmaya başladılar.

Geçen günkü deneyimlerinden sonra komutanlar sadece zombiler yaklaştığında atış emri vermeye başladı. Normal zombiler çaylak askerler için atış taliminden başka bir şey değildi.

Yue durumu gözlemlerken yanlış bir şeyler olduğunu hissediyordu. Bir anda kafasına düşen yıldırımla “Neden hiç evrimleşmiş zombi yok?”dedi. Önlerinde binlerce zombi vardı fakat biri bile evrimleşmemişti.

En basitininden L2 zombiler olmadan normal zombiler atış talimindeki canlı hedeflerden başka bir şey değildi.

Yue parçaları bir araya getirmeye çalışırken Batı Kapısında yüz altmıştan fazla L2 zombi ortaya çıktı. Bunların yetmiş tanesi omuzlarında birer H1 taşıyordu.

Yetmiş H1 zombinin sadece on tanesi ateş topu fırlatırken diğerleri bekledi. Ateş topları kısa bir süre havada süzüldükten sonra ikisi keskin nişancı beş askeri küle çevirdi.

160 L2 beklemeden yanlarındaki S1 zombileri duvarın üstüne fırlatmaya başladı.

Yüze yakın S1 başarılı bir şekilde duvarın üstüne indi.

Batı Kapısında sadece üç gelişimci ve kırk altı palalı asker vardı.

Savunucular on kadar S1 öldürebilmeyi başarmıştı fakat kalanları durdurulamaz bir şekilde ilerliyordu. Yollarındaki insanları parçalara ayırarak ilerlemeye devam ediyorlardı.

S1 zombiler savunmacılara tam anlamı ile ulaştığında pençeleri ile bir katliama daha başladılar. Yaralarından dolayı hemen ölmeyen insanların çığlıkları diğerlerinin moralini oldukça düşürmüştü.

S1 zombilerin gücünden korkan savunmacıların iradeleri sonunda kırıldı. Ellerindeki silahları atıp duvardan aşağı kaçmaya başladılar.

“S*kerler! Durum babamın öngördüğü gibi ilerliyor!”

Lei Cheng kireç beyazına dönerken yanındaki Xu Zhengang’ı yakasından yakalayıp “Tabur lideri Xu! Size bu savunma hattını sonuna kadar tutmanızı emrediyorum. Etrafınızdaki  herkes ölse, kalan tek kişi siz olsanız bile hiçbir zombinin geçmesine izin vermeyin! Anlaşıldı mı!?”dedi.

Xu Zhengang karalılıkla dolu bir yüzle “Anlaşıldı efendim!”diye bağırdı.

Xu Zhengang görev yerine doğru ilerlemeye başlamıştı ki Lei Cheng askeri jeepe binerek sürmesini söyledi.

Kısa süre sonra Güney Kapısı açıldı ve 5 PSA, 12 makineli tüfekle silahlandırılmış araç, 12 Dongfeng kamyonu, 7 silahlandırılmış otobüs ve dört tanker Long Hai Kampının dışına çıktı.

Araçları gören zombiler hemen etraflarını sarıp ilerlemelerini engelledi.

Fakat ZSL92 tip zırhlı PSA önlerine çıkan her normal zombiyi parçalayarak yolu açtı. Normal zombilerin bu araç karşısında bir şansı yoktu.

Ordunun Long Hai Şehrindeki zombileri temizleyebilmesinin sebebi bu araçlardı. Diğer araçlarda zırhlı PSA’yı hemen arkasından takip ediyordu.

Araçlarla kaçan Lei Cheng arkasındaki Güney Kapısını kapatmayı aklının ucundan bile geçirmemişti. Sayısız zombi açık kapıdan şehrin içine girmeye başladı.

Yue hâlâ zombilerin şüpheli davranışlarını düşünürken telsizi titredi. Telsizdeki ses “Kaptan Yue! Kaptan Yue Lei Cheng tüm astları iler şehirden kaçtı!”diye bağırınca sadece Yue değil takımındaki herkes şaşkınlık ve hayalkırıklığına uğramıştı.

Duyduğu haberle Yue’nun sonunda patlayıp “Şu şerefisiz çölde kutup ayıları s*ksin!”diye bağırdı. Lei Cheng iyi biri olmayabilirdi fakat altındaki askerlerin kampın savunmasına yaptığı katkı tartışılmazdı. Eğer bu askerlerin çabası olmasaydı kamp ilk günden düşmüş olurdu. Yue tüm kampı tek başına koruyamazdı. Askeri gücü oldukça yüksekti fakat hâlâ yeterli adamı yoktu.

Yue büyük zorlukla sinirini yatıştırdıktan sonra “Hangi kapıdan kaçtı ve kapıdaki durum ne?”diye sordu.

Eğer üç kapıda düşmüşse Yue’nun yapacağı tek şey askerlerini alıp Taştan At Kasabasına geri dönmek olurdu.

Duvarlar olmadan yüz bin zombiyle savaşmanın bir yolu yoktu.

“Güney Kapısını kaybettik! Zombiler şehre giriş yapıyor!”

Bilgilendirmeyi yapan sustuğu anda telsizde Xu Zhengang’ın sesi çınladı ve “Yue Zhong, ben Xu Zhengang! Batı Kapısı tehlikede! Destek olmadan en fazla beş dakika daha tutabilirim!”dedi.

Yue sakince “Beş dakika daha dayanın destek getiriyorum.”dedi.

Ardından hızlıca karar verip “Kong Tianyu, Chen Shitou, Zhao Xing, Xiao Ming takımlarınızı toplayın ve Güney Kapısına gidin. Lang Zi yanına iki takım al ve Kong Tianyu’yu izle. Sizin göreviniz farklı  olarak kampta düzeni sağlamak ve gerektiğinde Kong Tianyu’ya destek olmak. Tecavüz, hırsızlık gibi olaylarla karşılaşırsan hemen öldür.

Ji Qing Wu, Bai He ve ben, birinci, üçüncü ve dördüncü takımlarla, Xu Zhengang’a destek için yola çıkacağız. Wang Shuang yetkili sensin. Eğer reddeden biri varsa kabul ettir. Yakın çarpışmadan sonra yaralanan var mı diye iyice kontrol ettir. Gördüğünüz her hayvanı öldürün!”

Emirlerini verir vermez Yue üç takımı da alıp Batı Kapısına doğru yola çıktı.

Tüm yol boyunca her tarafa kaos hakim olmuştu. İnsanlar son umut kırıntılarını kaybedip delirmeye başlamıştı. Hırsızlık, tecavüz ve diğer suçlar her köşe başında işleniyordu. Gören biri kendini cehennemdeymiş gibi hissediyordu.

Zombilerin şehre girdiğini öğrenen insanlar yarını göremiyordu. En karanlık arzuları dışarı çıkmaya başlamıştı.

Gözü kanlanmış bir ada karşısındaki kadının elbisesini yırtarken aklındaki tek düşünce gün ortasında, herkesin gözü önünde bu kadına sahip olmaktı.

Kadın çığlık için yardım ederken gözlerinden yaşlar akıyordu. Tüm gücüyle üstündeki erkeği itmeye çalışsada nafileydi. Çığlıklarını duyan iki erkek yanlarına geldi fakat hiçbir şey yapmadı.

(Arthas Notu: Dikkat edin erkek, adam değil.)

Yanlarına gelen iki erkeğe bakınca ilki sadece gülümseyerek “Gelin siz de katılın.”dedi.

İki erkek sanki bunu bekliyormuş gibi biri kıyafetleri yırtmaya yardım ederken diğeri pantolonunu soymaya başladı.

Bang!

Tek silah sesi ve erkeklerden birinin kafasında büyük bir kanlı delik oluştu.

Arkadaşları daha yere düşmeden diğer iki erkek kaçmaya başladı.

Kadın kendisini kurtaranlara baktı ve son hız süren bir araba gördü. Fakat araba durmaya niyetli değilmiş gibiydi.

Kadını kurtaran Yue idi fakat bu kritik zamanda duramazdı. Xu Zhengang ve yanındakiler her an düşebilirdi. Bu görev Lang Zi ve takımındakilerindi.

Kısa süre sonra Yue ve astları Batı Kapısına ulaştı.

Çoğu silah ateş etmekten kor gibi olmuştu. PSA ateş etmeyi kestiğinde Alev Kralı Gu S1’lere doğru ateş topları atmaya başladı.

Dikenli tel tuzakları büyük bir yarar sağlayıp yüksek hızda hareket birkaç S1 yere düşüyordu. Yere düşen hiçbir S1 zombi üstlerine yağan kurşun yağmurundan sağ kurtulamıyordu.