Bölüm 8 Evrim 2

avatar
365 2

Feudal Life Art - Bölüm 8 Evrim 2


Kapılar sert bir sesle açıldı.

Kapıların boyutu diğer kapılara kıyasla fazla büyüktü. Sanki geniş bir mabet odasına açılan kapılar gibi üstünde sarılı beyazlı süslemeleri vardı.

Likras ustayı takip ederken odaya girişini yaptı.

Zihni birden garip bir transa girdi. Odaya girdiği anda içinde bir eziklik  ve umut  hissiyatı doğdu.

Transtan çıkması pek uzun sürmese de garip bir hissiyattı, ancak bu kadarla bitmemişti.

Bedenine bir baskı bindi. Olduğu yerde durmakta zorlanarak hafif bedenini bükmeye zorladı.

''Dik durmaya çalış'' 

Sesi duyduğu anda kendini dik durmaya zorladı.

Baskı her saniye artıyordu, elbette bedeni bunu belli eden bazı sesler çıkartıyordu. Kolundaki prangalı zincirin ağırlığını hissederek kendini dik durmaya zorlasa da başaramadı .

Yavaşça bedeni öne doğru bükülerek ellerini öne açtı, prangayı yere koyma şansını buldu.

Bedeni çok garip bir şekil alsa da bunu düşünecek hali yoktu.

Sanki birisine ibadet eder gibi secde pozisyonunda bilekleri ve dirsekleri yere değecek şekilde eğilmişti.

Pranganın ve beden ağırlığının bir kısmını yere bıraktığı için fazlası ile rahatladı.

Terleri yere sürekli damlıyordu.

Ancak baskı azalmak yerine çarpıcı bir şekilde katlanarak arttı.

Bu pozisyonda anlık rahatlasa da baskıdan dolayı beline ağrı girmeye başlamıştı.

Kendini sırt üstü yere atacak şekilde bedenini çevirdi yere sert bir şekilde düştü.

Baskı en üst seviye ulaştığında kemiklerinden çatlama seslerini duymaya başladı, kan akışı yarıya inmiş bir şekilde nefes alması çok zorlaşmıştı.

Anlık nefes alamayarak panik yaptı, bu da daha fazla sıkıntıya girmesine sebep oldu.

Usta duygusuz bir şekilde yanına gelerek yerde yatan Likras'a ayağıyla beline yavaş bir şekilde dürterek '' Sana dik dur demiştim!''

Likras direkt ustanın gözlerinin içine aşağıdan bakıyordu.

Bu ustadan daha çok korkmasına yol açsa da diyecek bir şeyi olmadan sadece özür dileyebilirdi.

''Özür dilerim usta''

Baskı henüz bitmese de yavaşça azalıyordu bu yüzden ayağa kalkmaya başladı zorlansa da buna mecburdu.

Usta arkasına dönerek Likras'a bakmadan yavaşça salonun orta kısmında yer alan kısma yürümeye başladı.

Likras küçük adımlarla takip etmeye denese de attığı her adımda azalan baskı eski haline dönmeye başlıyordu.

Dişlerini sıkarak takip etti.

Üç -dört adımdan sonra sendeleyip dengesini kaybetse de yere düşmedi adımlarına  devam ederek Ustanın arkası dönük şekilde beklediği yere erişti.

Noktaya tam eriştiği anda baskı birden katlanarak azaldı, sadece çok az kaldığında azalmayı bırakarak garip rahatlatıcı bir his oluşturdu.

Her ne kadar rahatlatıcı olsa da sanki bataklıktan çıkıp sahil kenarında ağır botlarla yürümeye benziyordu.

Usta sessizce biraz bekledikten sonra salona bağlanan koridorun ötesinden ayak sesleri gelmeye başlamıştı.

Likras merakla arkasını dönerek gelenleri bekledi.

Toplam 8 kişi gelmişti. 3 tanesi görevli olduğu giysilerinden ve auralarından belliydi.

Diğer 5 kişi de Likras gibi deneklerdi. Suratlarında korku  ve durumu anlama ifadeleri ile görevlileri takip ediyordu.

Likras'ın gözüne çarpan şey ise kimse de pranga benzeri onları tutacak bir şey yoktu.

Bunu görünce kendine birazcık 'özel muamele' yapıldığını fark etti, elbette ki birazcık utanarak prangasını saklamayı düşündü ancak sonradan vazgeçti.

Gelen 5 deneklerden bir tanesi kız geri kalanı erkekti. Yavaşça odaya giren görevliler anlık hafif eğilselerde dik durarak Usta ve Likras'ın yanına geldiler .

Deneklere gel işareti yaparak beklediler.

Deneklerden erkek olanlardan birisi öne çıkarak normal bir şekilde yürüme başladı.

Dİğer deneklerde aralarından birisini yürüdüğünü görünce hareket etmek zorunda kaldılar.

Salona ilk giren denek ilk adımda sabit durarak huşu içinde gözlerini kapadı. Ancak diğer onun durmasını beklemeyen diğer deneklerden birisi arkadan çarparak huşu halinden çıkmasına  sebep oldu.

Tam arkasına dönerek kızacakken bedenine baskı inmeye başladığını hissetti. Diğer denekler odaya girdiği anda sabit kaldılar hepsi tekrar huşu alemine dalmış gibiydi . ancak belli bir süre sonunda hafif bir bağırış sesi  ile aynı anda uyandılar.

Şaşırsalar da uyandıkları anda bedenlerine baskı inmeye başladı.

Görevlilerden birisi '' Hadi hızlı hızlı! ''diyerek komut verdi.

Komuttan sonra hızlı yürümeye çalışsalar da bataklıkta gibi hissettikleri için küçük adımlarla ortaya doğru gitmeye başladılar. Öndeki yere düşen adam garip bir pozisyonda gözleri kan çanağına dönmüş bir şekilde ayağa dahi kalkamıyordu.

Diğerleri onun bu haline şaşırsa da ortaya kadar devam ettiler.

Hepsi 10 dakika kadar sonra sırayla ortaya ulaşmışlardı. hepsi kendini yere attı tüm bedenlerinden ter akıyordu. 

Usta görevlilerden birisine dokunarak kalkamayan adamı işaret etti, görevlide hızlı bir şekilde adamı kolundan tutarak ortaya kadar sürükledi .Orta kısma gelince de yere attı.

Adamın durumu fazlasıyla kötüydü . Bilincini kaybetmiş, kemikleri çatlamış hatta bir kaç damarı dahi patlamıştı.

Usta adamın geldikten sonra biraz bekleyerek dinlenmelerine izin verdi sonra konuşmaya başladı

'' Burası kutsal alandır. Eğer burada o alemde ne kadar uzun süre durabilirseniz o kadar az baskı hissedersiniz. Eğer o aleme dalmayıp bu noktaya kadar gelebilirseniz 3 yıldızlı astsubay seviyesinde sayılabilirsiniz,  Elbette kilonuz  üzerinizdeki ağırlıklar giysiler de farklı bir etken.

'' peki ya bizler hangi seviyedeyiz '' deneklerden birisi yerden kalkarak sordu.

'' Asker rütbe 1 ile 1 yıldızlı arası '' Kısa net bir cevap verdi.

Elbette sizi buraya bunun için getirmedim '' Likras ' a dönerek devam etti 

'' hepinizin içinde  onun gen örnekleri var. Bu gen sizin daha kolay güçlenmenizi sağlıyor bu yüzden bugün burada en az 5 defa salonda tur atacaksınız. Bu baskı tüm bedeninize yapıldığı için kasların gelişmesi ve diğer organlarınızın gelişmesi için en ideal ortam burası. Eğitim alanınız artık burası

gereken şeyleri görevliler biliyor bu yüzden onlara   bırakıyorum sizi '' gülümseyerek konuşması Ustanın ilk defa duygu gösterdiğini gördüğü için şaşırmasına sebep olsa  da sahte bir gülümseme olduğu anlaşılıyordu.

Gitmeden önce hepsinden kan örnekleri alarak laboratuvarının yolunu tuttu.

Görevliler hemen odanın başka bir yerinde bulunan yemeklerden getirerek deneklere yemelerini söylediler. Hepsi fazla yorulduğundan dolayı yemek yemek istemeseler de açlıklarından dolayı hızlı bir şekilde yediler.


 

 



  

 

 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44599 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr