Yukarıdan akan damla taneleri Likras'ın kafasına doğru damlıyordu.

Likras bu rahatsız edici durumdan kurtulmak için uyanmak zorunda kaldı.  Bedeninde kanlı topaklar oluştuğunu hissederek o noktalara dokunmaya çalıştı. Herhangi bir yara izi olmasa da psikolojik olarak anlık korktu ancak bedenini oynatmada sıkıntı yaşamadığından korkusu yatıştı.

Bulunduğu odada gezmek istese de yukarıdan elleri asıldığından bir şey yapamıyordu. Tek tesellisi ayakları serbest olduğundan  olduğu noktada adım atmaya çalışıyordu. Sadece 2 adımda  ellerini bağlayan zincirler kasıldığından pek bir şey yapamasa da kısmı özgürlüğü ile vakit geçirebiliyordu.

Sonuçta yapacak başka bir şeyi olmadığından kapalı bir ortamda kafayı sıyırmamak için kendince eğlence bulmaya çalışıyordu.

Ancak yaklaşık 5-10 dakika sonra ayak kasları kasıldığı için durmak zorunda kaldı.

Yere lotus pozisyonunda oturmaya çalışarak bacak kaslarını germeye çalıştı.

Bedeninin eskisine göre daha değişik hissettirdiğini yavaşça farketmeye başladı. Kasları sürekli titreyip düzeliyordu, ara sıra çok küçük kasılmalar oluyordu ancak acıdan çok keyif veriyordu.

Duyu organları daha da gelişmeye başladığını hissetse de bunun artık gözleri olmadığından dolayı odak noktasını duyma ve hissetmeye yoğunlaştığından dolayı olduğunu düşündü.

Kanının akış sesi kalp ritminin anlık hızlanıp birden duracak kadar yavaşlaması garip hissettirse de kalp krizi tarzı bir şey geçirmeyeceğini düşündüğü için korkusu yatıştı, ilaçların etkilerinin hala devam ettiğini düşünse de o gün hissettiği uyuşturucu etkisi altında gibi hissetmiyordu.

Usta denilen kişiden korksa da bunun için bir çözümü olmadığından düşünmekten vazgeçti

.........

''Hey Kahna bedenin nasıl hissediyor? o korkutucu heriften sonra bir garip hissetmeye başladım''

'' Sessiz ol aptal duyacaklar bizi. '' biraz bekleyip etrafı kolaçan ettikten sonra konuşan sarı saçlı gence  dönerek  fısıldayarak  '' Bilmiyorum, ancak nedense senin suratının ayrıntılarını daha iyi görmeye ve etrafı daha iyi duymaya başladım.''

Rare '' Hehh işte bende bundan bahsediyorum. Bir gariplik yok mu ? günlük 2 saat bizle uğraşıp soru sorup gidiyorlar . ''

Kahna  tekrar fısıldayarak '' Bu diyeceğimi kimseye söyleme ancak, kanımın akış sesini duyuyorum ancak ek bir ses daha duyuyorum ,yavaş akan bir sıvı daha.''

Rare sesini yükselterek ''Biliyordummm bende de aynısı var.''

 Sesini  çok yükselttiğini fark eden Rare garip bir suratla oturmaya çalıştı.

Ancak odadaki diğer insanlarda duymuştu 

Her ne kadar oda büyük olsa da odadaki herkes iyi bir duyma gücüne sahipti.

Neyse ki hiç görevli yoktu hepsi denekti. Bu yüzden sır çıkmayacağına dair güvenleri olsa da ikiside korkmaya başlamıştı. Ancak sadece ikimizde olamaz bu olanlar diye düşünüp diğerlerinde de aynı özellikler olduğunu tahmin ettiler.

Odadan başka hiç ses çıkmıyordu .

Yarım saat sonra kapı açılıp kafesteki insanlara bakıp durumlarını not etti.

Ağır bir ses tonuyla '' Denek 4 ve 8 bizden bilgi saklamanın suçunu daha bilmiyorsunuz sanırım '' diyerek yüzlerine hafif sinirli bir şekilde bakmaya başladı.

Kahna ve Rare korkudan kalp hızları tavana çıksa da Kahna ''Ne-yi saklamışız efendim '' titrek ses tonu konuşmasına yansıtmamaya çalışsada becerememişti

Adam '' Alın ve ustaya götürün '' 

Odadan çıkmadan önce diğerlerine de göz gezdirip çıktı .

3 kişi gelip denekleri  aldılar.

......

Likras'ın odasına hızlıca giren Usta  etrafa baktıktan sonra Likras' a dönerek 

''Bedeninde bir gariplik hissediyor musun her şeyi ayrıntılı anlat .''diyerek buyurdu.

Likras korkudan söylemek istemese de saklasa da eline bir şey geçmeyeciğini tahmin etti.

Hatta işbirlikçi olursa kurtulma şansı daha çok artardı. Bu yüzden tüm bildiklerini ayrıntılı bir şekilde anlattı duyularının gelişmesinden kalp ritmine , hatta psikolojik değişimlerini bile anlattı.

Usta hepsini duyduktan sonra ''Pekala güzel beni takip et '' 

Likras ellerini söylemek istedi ancak daha vakit bulamadan zincirler birden yere düştü. 

Zincirler elinden çıkmadan yerde sinir bozucu bir sesle sürükleyerek Usta'yı  takip etti

Elbette Usta'nın zincirleri tamamen çıkartmamasının nedeni farklıydı elindeki zincirler kron metalinden oluşuyordu iki elindeki zincirler ortalama dört tonu buluyordu.

Likras'ın önceki hali 400 kiloyu çekebilse de terleyerek çekebilirdi 

Beden gücünün asker rütbe 1 den 1 yıldızlı astsubay gücüne eriştiğini anlamamıştı.

Çıkardığı sesten rahatsız olsa da Ustaya bir şey söyleme cesareti bulunmuyordu.

Eğer 4 ton kadar ağırlığı bu kadar rahat çekebildiğini öğrense Usta'yı şuan zıplayarak küçük bir çocuk gibi takip ederdi, ancak şuan ki yürüyüş tarzı tamamen idamlık bir suçlu gibiydi .

Usta'nın amacı mükemmel bir beden oluşturmak değil muazzam bir silah ve ya köle oluşturmaktı.

Bu yüzden yaptığı her şey birer test ve gelişim sağlamak amacı ile yapılan hareketlerdi, her ihtimali göze alarak her şeyin hesaba kattığı gibi gittiği için mutlu olsa da odasına kadar duygularını belli etmeden devam etti.

,