Bölüm 22 - Tutkulu Bahar 2

avatar
356 1

Fantocity Season 1 : Paralel 2 - Bölüm 22 - Tutkulu Bahar 2


(Bölüm Müziği : youtube.com )

  Grup, kapıdan içeriye girdi. İçeriye girdiklerinde oldukça düzensiz ve ışık almayan bir ortam onları karşıladı. Açtıkları kapının ardından giren ışık olmasa büyük ihtimal zifiri karanlıktı. Gallon, bu kadar karanlık bir yerde bir demircinin nasıl çalışabileceğini düşündü. Haksız da değildi.

Snayo : Bizim ihtiyar buradadır. Yani umarım.
Famael : Umarım, derken?
Snayo : Yani en son 17 yıl önce uğramıştım buraya.
Gallon : Sen manyak falan mısın? Bahsettiğin usta çoktan ölmüştür bile!
Snayo : Yok canım... yani.. umarım.

  Grup, aralarında konuşurlarken odanın içinde duran masanın öteki tarafında bir siluet belirdi. İri yarı, güçlü bir cüceye benzeyen siluet, masanın üstündeki bir gaz lambasını aldı ve içini yaktı. Loş ve sarı bir ışık, sadece kendini aydınlatıyor gibiydi.

Snayo : Gördün mü? Sana sarı büyük bi ışık göreceksin demiştim. diye fısıldadı.
Gallon : Sarı mı? Büyük mü? Evdeki ışık bile ölmek üzere! Şunun haline baksana. diyerek karşılık verdi.
Famael ışığa yakından bakınca lambanın içinden öksürük ve son nefesini verme sesleri duyduğunu doğruladı.
Famael : İyi ki büyüler bu günler için var. diyerek işaret parmağını havaya doğru kaldırdı. "AÇ" diye bağırdı ve işaret parmağının ucu ışıldamaya başladı.
Gallon : Senin büyülerinin sözleri neden bu kadar basit ya?
Famael : Ne diyebilirim ki? Karşı konulamıyorum.

  Famael'in parmağından çıkan ışık, tüm odayı aydınlattı. Büyük, cüsseli bir cüce gibi görünen siluet, eliyle gözlerini ışıktan korumaya çalışıyor gibiydi. Elini hafifçe çekti. Gallon, iri yarı cüce gibi gördüğü kişinin aslında 12-13 yaşlarında kalın giyinmiş bir velet olduğunu fark etti. Snayo'ya doğru yaklaştı ve fısıldadı.

Gallon : Bu çocuk lan?
Snayo, kollarını iki yana açarak mutlu bir şekilde : HEEEYYY!!! Eski dostum! Naber?
Çocuk, Snayo'nun yüzüne kollarıyla ışıktan koruduğu bir gözüyle baktı : Ne eski dostu?
Gallon : Çocuğu tanımıyorsun bile?!
Snayo : Evet, belki yanlış markete girmiş olabiliriz.
Çocuk : Sna-snayo mu?
Gallon : Tanıyor musun?
Çocuk : Sanırım, hatırlıyor gibiyim.
Famael : Anladım. Snayo'yu tanıyorsun demek. Büyük geçmiş olsun.

  Gallon arkasına doğru dönerek dükkandan çıkmak üzere yürümeye başladı.

Çocuk : Snayo amca? Sen misin?
Snayo : Benim ya! Uzun zaman oldu Tah!

  Gallon içinden "Az önce, ona amca mı dedi o?" diyerek şaşkın gözlerle kafasını yavaşça arkaya çevirdi. Tah, koşup Snayo'ya sarıldı.

Snayo : Ne kadar da büyümüşsün!
Tah : Boyum uzamadı bile.
Snayo : Olsun, asıl büyüklük işte buranda. diyerek Tah'ın giydiği kıyafetin göğüs tarafını işaret etti.
Tah : Snayo amca... derken Snayo, işaret ettiği yerde bulunan Tah'ın cebinin içine elini soktu ve 2 altınını çaldı.
Tah : YAA! Şurada bir Business yapmaya çalışıyorum! Sen her gelişinde paramı çalarsan bu şahane yeri nasıl geliştirebilirim ki! diye bağırdı. Bağırışından sonra tavandan birkaç parça toz döküldü.
Snayo : Merak etme, iyi şeylere kullanacağıma emin olabilirsin!
Tah, Snayo'ya kızgın şekilde yan yan bakarak : En azından müşteri getirmişsin. diyerek Gallon'un yüzüne gülerek baktı.
Tah : Hoş geldiniz! Ne arzu ederdiniz?
Gallon : Aslında bu market için arzu ettiğim birkaç şey var. diyerek tekrardan gözleriyle etrafı süzdü.
Tah : Yani, silah olarak.

  Gallon, istediği silahı tane tane Tah'a anlattı. Tah'ın karanlık bir ortamda kılıcı yapışını izledi. Birkaç saat sonra ise küçücük elleriyle büyük işler başarmış Tah, kılıcı Gallon'a teslim etti. Fiyat konusunda da indirim yaptı. Yani indirim yapmaya zorlandı da denebilir. Her neyse. Sonunda Gallon yeni, görkemli kılıcına sahip oldu. Kılıcı, Latan adlı büyülü bir materyal ve Tarya adlı hafifleştirici bir metalle yapıldı. Beyaz bir kılıç istemesine rağmen malzeme olarak kullanılan materyaller yeşile benzediği için beyaz kılıç üstüne hafif yeşilimsi desenlerle süslenen doğal bir kılıç ortaya çıktı. Gallon şikayetçi gibi görünmüyordu.

Famael : O şey dışarıdan epey güçlü görünüyor. STAT'ları neler?
Gallon hızlıca "Panel"ini açıp STAT'lara göz attı : +65 STR ve +27 DEX özelliği var.
Famael : Yuh...
Gallon : Ayrıca bayıltma şansı ve bir sürü ıvır zıvır detay işte.
Famael : Gerçekten eşyaların özelliklerine böyle bakabilmek şaşırtıcı.
Gallon : Ne demek istedin?
Famael : Yani, benim geldiğim Dünya'da böyle "Panel" in, STAT'ların ya da eşyalarını saklayıp özelliklerine bakabileceğin bir envanterin yok.
Gallon : Ben de ne kadar eski yaşamımı hatırlamasam da çoktan bu Dünya'da daha fazla yaşamış gibi hissediyorum.

Snayo : Şimdi sana bir keman bulalım! diyerek Famael'e doğru döndü.
Famael : Ben gitar çalıyorum mankafa.
Snayo : Öyle mi? Yeni şeyler denemenin vakti geldi sanırım.
Famael : Sen direk en sevdiğim enstrüman keman desene...
Snayo : Yooo...

  Uzun bir yolculuğun sonunda güzel, sarışın bir elfin işlettiği enstrüman dükkanında Famael; eline rahatça oturan ve 2 yıl garantili, hafif kahverengi ve mavi karışım;, görüntüsüyle klasik bir gitarı andıran, telleri Latan materyalinin inceltilmesiyle ortaya çıkmış bir gitar sahibi oldu. Tabi ki yalvara yalvara zoraki indirimlerle. Oradan çıktıktan sonra direkt zırh almaya gittiler. Gün, böylece koşuşturmalarla geçti. Günün sonunda ise grup -Sayce ve Snayo'dan bahsetmiyorum- aldıkları eşyalardan ve alışverişten gayet mutlu ayrıldılar. Silahlarını denemek için bir idman sahasına girdiklerinde Gallon, büyüsü ile birlikte idman sahasının yarısını patlattı. Yakalanmadan kaçmaya çalıştılar ve sonunda akşam oldu.

Gallon : Snayo, akşam kalacak yeri nerden bulacağız? Paramız neredeyse bitmek üzere.
Snayo : Aaa.. evet. Yatacak yer... diyerek düşündü.
Famael : Sakın bize yatacak bi' yer olmadığını söyleme.
Snayo : Var.. tabi ama.. cebinizi aşabilir.
Gallon : Geceliği en fazla ne kadar olabilir ki? diyerek yakında bulunan bir hana doğru yürüdüler. Hana vardıklarında han sahibiyle konuştular.

Gallon : Merhabalar efendim. Biz şey..
Hancı : Gecelik 20.000 altın.
Famael : NE? Daha soru bile sormadı ama NEEE??
Hancı : 20.000 altın.
Gallon : Saçmalık! Hangi deli 20.000 altın verir ki? diyerek elleriyle masaya vurdu.
Famael : Aaa. Gallon. diyerek Gallon'u zırhından hafifçe çekiştirdi.
Gallon : NE VAR? diyerek atıldı.
Famael : Aaa.. sanırım 20.000 altın burada hiçbir şey. diyerek parmağıyla hanın altındaki masalarda oturan insanları gösterdi. Hepsi gerçekten "Elit" duruşlu şövalyeler, Upuzun yay tutan tatlı ve bir o kadar da zengin elfler ve hafifçe kendini sallasa milyonlarca kişiyi zengin edecek yaşlı büyücülerden oluşuyordu.
Gallon : Ha? Buyur? Biz kaçıncı köydeyiz böyle?
Snayo : Sanırım cevap 65.
Gallon : HAAA??
Famael : HAAAAA??????
Gallon : HHHHAAAAAAAAAAAAAAAAAAA??????
Famael : HAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA????????????
Gallon : Famael, yeter.
Famael : HAAAAAAAAAA- diye bağırırken Gallon'un : "Yeter dedik be adam!" diyerek kafasına vuruşundan dolayı sesini kesmek zorunda kaldı.
Gallon : Cidden bu kadar yüksek seviyeli bir yere bu kadar kolay bir şekilde girip çıkabiliyor musun?
Snayo : Yaaniii.... şey... belki?
Gallon : Şaklaban. Cidden sinir bozucusun. diyerek handan çıktılar.

  İlk gecelerini dışarıda, uzun bir ağacın üstünde geçirmek zorunda kaldılar. Her biri ağacın rahat bir dalına yerleşmiş şekilde tepelerindeki doğal güzelliklerle, yıldızlarla kaynayan gökyüzüne baka baka uykuya daldılar.



  Gallon, gece büyük bir patlama sesine uyandı. Hızlıca yattığı yerden kalkmak isterken az kalsın oturduğu daldan düşecekti. Zorlukla dengesini korudu. Ağacın kök tarafında baktığındaysa Snayo, çoktan uyanmış; o tarafa doğru bakmaktaydı. Yavaşça ağaçtan indi ve Snayo'nun yanına gitti. O sırada Famael ve Sayce de uyanmıştı.

Gallon : O patlama da neydi?
Snayo : Bilmiyorum ama parkın oralardan geldi.
Famael : O sesi ben de duydum, gidip bir kontrol etsek mi? diye ağacın tepesinden seslendi.
Gallon : Bence gitmemeliyiz. Başımızı belaya yeterince soktuk.
Snayo : Haklısın ama ya önemli bir şeyse?
Gallon : Buradaki insanlar yeterince güçlüler. Eminim onlar halledebilirler.
Famael : Ben merakıma yenik düşüyorum, sadece aradan bir göz atarım. diyerek ağaçtan inip oraya doğru koşmaya başladı.
Gallon : Hey! Dikkat etsene. Her yer çok karanlık, düşeceksin. diyerek arkasından koşmaya başladı.

Patlamanın geldiği yere baktıklarında, etrafta kimsecikler yoktu ancak patlamanın sebebi, gökten düşen bir "şey" gibi görünüyordu. Yer hafifçe delinmiş ve orta büyüklükte bir krater oluşmuştu. Ortasında ise bir cisimden buhar çıkmaya devam ediyordu.

Famael : Gitmeli miyiz?
Gallon : Buraya kadar geldik. Bundan sonra kaybedecek bir şeyimiz de yok zaten. diyerek yavaşça kraterin içine doğru kaymaya başladı. Famael de onu takip etti. Kraterin merkezine yaklaştıkça ortadaki cisim, yavaş yavaş uzuvlara dönüşüyor gibiydi.

Gallon : Famael, ışık yaksana. Famael : "Hemen" anlamında kafasını sallayıp aynı hareketle ışık yaktı. Gallon ve Famael, kraterin ortasındaki şeyi görür görmez ağızları ve gözleri açık şekilde inanılmaz bir şaşkınlık yaşadılar.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44442 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr