Bölüm 114: Yemyeşil Bakır (2)

Tabii ki bu dao rünlerinin gücü herkes tarafından etkinleştirilemezdi. Sadece Kraliyet Asili seviyesinden daha yukarıda olan uzmanlar Büyük Dao Hayat Rünlerinin güçlerini tamamen ortaya çıkarabilirdi.

Bir Büyük Dao Hayat Metali bir, iki veya belki de üç Büyük Dao Hayat Rünü barındırabilirdi. Kısacası metalde ne kadar rün varsa metal de o kadar değerli oluyordu.

Üç ründen daha fazla rüne sahip olan metallerin milyon tane arıtılmış kristalle bile alınamayacağı söylenirdi. Gelişimciler dört ila beş rüne sahip olan metallere Kral Demiri, altı ila yedi rüne sahiplere Aziz Bakırı ve sekiz ila dokuz rüne sahip olanlara da Ölümsüz Altını derlerdi!

Altı Rünlü Yemyeşil Bakır birçok kişinin gözünü açgözlülük ile kırmızıya çevirmişti. Onun değeri Doğu Nehrinin Markisinin elde ettiği canavar iliği ve dao kemiklerinden çok daha fazlaydı. Bu haberi alan birçok kişinin meydan okuma alanına girmesine şaşmamalıydı.

"Shengtian Dao kendi gücü ile yüz elli bin yaşındaki Uzun Ömür Ruhunu öldürmüş ve bunu yaparken zarar bile görmemiş!"

Ama İlahi Tanrı Tarikatından çok daha şok edici bir haber gelmişti.

"Kendi gücü ile böyle bir Uzun Ömür Ruhunu mu öldürdü!"

Bu haberi duyan birçok kişi derinden ürperdi. Uzun Ömür Ruhları İlahi Canavarlardan çok daha tehlikeliydi. Onlardan biri tarafından hedef alınmak insanların devasa bir dağın onların arkasında pusudaymış gibi hissetmelerine neden oluyordu. Onlardan birini öldürmek basitçe akıl almaz şeylerdi.

"O gerçek bir Kraliyet Asili, Doğu Nehrinin Markisinden çok daha güçlü."

Emin olmayan kişilerin bile Shengtian Dao'nun çok güçlü olduğunu kabul etmekten başka şansları yoktu.

Bu kadar genç yaşta bir Kraliyet Asili olabilmek kıskandırıcı bir şeydi. Üstelik bugünkü durumun altında Shengtian Dao'nun deneyimli bir Kraliyet Asilinden çok daha güçlü olduğu ortaya çıkmıştı! Sıradan bir Kraliyet Asili onunla kıyaslanamazdı ve Büyük Orta Bölgesindeki diğer dahiler için de bu aynıydı.

"Shengtian Dao —  Aziz Kaderi ile doğmuş, yüksek yeteneğe sahip ve aşırı zeki; o kolaylıkla büyük daoyu ve kanunları anlayabiliyor."

Bir tarikat lideri kıskanmış şekilde konuşup devam etti:

"Böyle birine sahipken kesinlikle İlahi Tanrı Tarikatı büyümeye devam edecektir. Korkarım ki Shengtian Dao sıradan bir Ölümlü Kralı olmayacak. Gelecekte o İlahi Tanrı Tarikatının atasını bile aşabilir!"

Böyle bir öğrenciye sahip olmak kıskanılan bir şeydi. Tarikat kesinlikle böyle bir öğrenci sayesinde refaha erecekti.

SHentian Dao bu kadar harika olduğundan bu olay diğerlerine başka bir dahiyi hatırlattı... Li Shuangyan.

Sonuçta Shengtian Dao Li Shuangyan'ın ellerinde mağlup olmuştu.

"Tanrıça Li gerçekten cennete karşı gelici bir kişi. Söylentilere göre o sadece Kral Fiziğine sahip değil, ayrıca Aziz Kaderine de sahip!"

Konu Li Shuangyan olduğunda birçok gelişimci etkilendi ve övmeden edemedi.

"Tanrıça Li'nin Shengtian Dao'dan çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu biliyorum. Sonuçta o Kral Fiziğine sahip.... Gelecekte kesinlikle zorlanmadan Erdemli Örnek olacaktır."

Fanları övmeyi bırakmıyordu.

Kader Sarayları ile Fizikler arasında bir rekabet vardı. Bazıları Fiziklerin daha önemli olduğunu hissederken bazıları da tam tersini düşünüyordu.

İlk taraftaki gelişimciler Fiziklerin seviye atlayabildiğini söylüyordu; bir Kral Fiziği bir Aziz Fiziği ve hatta yenilmez bir Ölümsüz Fiziği haline gelebilirdi! Ancak Kader Sarayı bunu yapamazdı. Biri doğuştan sahip olduğu Kader Sarayı ile kalırdı ve seviye atlatamazdı.

İkinci prensibe gelince, onlar Kader Sarayının gelişimin temeli olduğunu düşünüyordu. Xİantian Fiziği her ne kadar açık bir avantaja sahip olsa da gelişimin üst aşamalarına ulaşıldığında derin erdem kanunlarını anlamak ve kişisel büyük daoyu oluşturabilmek adına birinin yeteneğe ve yatkınlığa ihtiyacı vardı. Bu nedenle insanlar Kader Sarayının Fizikten daha önemli olduğunu düşünüyordu.

"Kader Sarayı açısından Tanrıça Li Shengtian Dao'dan kötü değil ama Tanrıça Li doğal olarak Kral Fiziği ile doğdu."

Eski nesilden gelen biri konuştu:

"Eğer sadece potansiyel açısından konuşursak kimse Tanrıça Li'den iyi olamaz. Ancak Tanrıça Li Temizleyici Tütsü Antik Tarikatına katılırken Shengtian Dao İlahi Tanrı Tarikatınının efsanevi atasının yönlendirmesini alıyor. Böyle bilge bir öğretmen ile nasıl olur da yenilmez olamaz?"

Konu İlahi Tanrı Tarikatının atasına geldiğinde herkes sessizleşti. Kibirli olanlar bile Ölümsüz İmparator Ta Kong'un takipçisi olan o kişiye saygı duyuyordu!

"Bunların hepsi Dokuz Aziz Şeytan Kapısının lanet olası atasal kanunu yüzünden."

Genç bir gelişimci memnun değilmiş gibi konuştu:

"Tanrıça Li kim? O ölümlü dünyayı ziyaret eden bir peri ama Temizleyici Tütsü Antik Tarikatına verildi. Ve o tarikatın ana öğrencisi nasıl olur da Tanrıça Li gibi birini hak edebilir?"

Li Shuangyan genç neslin gözünde bir tanrıça idi. Bu kadar çok hayranı varken sayısız kişi de doğal olarak Li Qiye'den nefret ediyordu.

"Aynen öyle! Bu tıpkı inek dışkısına bir çiçeğin dikilmesi gibi! Li Qiye çöp parçası olmanın yanı sıra bir aptal! O sadece Ölümsüz İmparator gücüne güveniyor! Sadece Ölümsüz İmparator Min Ren tarafından bırakılan küçük bir güce sahipken göklere yükselecek bir kibre sahip. Hmph, bir gün öldüğünde bunu bile fark edemeyecek!"

Birçok kişi gerçekten Li Qiye'den haz etmiyordu.

Özellikle de Li Qiye'nin kibirli olmak için kadınlara güvendiğini gören birçok kişi bunu kalplerine kazımıştı! Onun ana öğrenci olmak gibi güzel bir talihi ile Li Shuangyan ile evlenebilmek gibi olağanüstü bir şansı dışında onun hakkında iyi olan ne vardı?

Bu kadar şanslı olan bok çuvalını düşünmek birçok gencin nefret ve kıskançlıkla dişlerini sıkmasına neden oluyordu! Bir kadına bel bağlayan bir jigolo... Bu nasıl bir yetenekti?

Li Shuangyan hakkında şeyler konuşulurken Şerle Çevrelenmiş Dağ Sırasına bir haber daha yayıldı.

"Birisi tehlikeli bölgeye girmiş! Ve tek başına gitmiş!"

Bu haber geldiğinde tüm Şerle çevrelenmiş Dağ Bölgesi şok oldu.

"Tek başına tehlikeli bölgeye mi biri gitmiş?"

İnsanlar bu haberi duyduklarında şok olmuşlardı; tek başına böyle bir yere girme cesareti kimde vardı? Biri sordu:

"O Cennetsel Mücevher Krallığının İmparatorluk Danışmanı Aydınlanmış Varlık Si Tu mu?"

Herkes tehlike bölgesinin nasıl bir yer olduğunu bilirdi. EĞer şanslı değillerse oraya giden kişiler üç yüz bin yıllık İlahi Canavar veya uzun Ömür Ruhu ile karşılaşabilirlerdi. İlahi Canavar ile karşılaşmak bir şekilde kabul edilebilirdi ama bir Uzun Ömür Ruhu tarafından hedef alınmak ölümle sonuçlanırdı.

"Hayır, Aydınlanmış Varlık Si Tu değil. O Cennetsel Prens Qingxuan!!"

İç hikayeyi bilen biri konuştu.

"Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığından gelen birileri mi var?!"

Birçok kişi bunu duyduğunda sersemledi. Bu ismi duyan hiçbir büyük tarikat veya güçlü ülke kibirli davranmaya cüret edemezdi!

Jiang Zuo Klanı, Güneyin Cennetsel Krallığı ve hatta atası ile birlikte İlahi Tanrı Tarikatı Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığını provoke etmeye cüret edemezdi.

Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığı Büyük Orta Bölgesindeki mutlak ve etkili bir varlıktı. Bir numara olmasalar bile yine de göz korkutucu bir devlerdi.

"Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığı, gerçek bir Antik Krallık. İki Ölümsüz İmparatora sahip olan bir krallık, ah!"

Bu devin gelişini duyan herkes kendini kaybetti.

Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığı iki Ölümsüz İmparator üreten bir antik krallıktı — Onlar Ölümsüz İmparator Qingxuan ve Ölümsüz İmparator San Dao idi! İki Ölümsüz İmparator ile birlikte onlar korkutucu ve sarsılamayacak kadar devasa bir varlık haline gelmişlerdi.

(Ç.N: Qingxuan = Gök Mavisi Gizemli, Sana Dao = Üç Süvarı Kılıcı)  

Savaş Tanrısı Tapınağı gibi eşsiz bir varlık ortaya çıkmadığı sürece kimse Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığına karşı egemenlik statüsü için mücadele etmeye cüret edemezdi!

Birisi kendine geldikten sonra haykırdı:

"Cennetsel Prens Qingxuan... efsanelerdeki bir karakter, ah."

Uçan Ejderha Gölünden yaşlı Kaplumbağa Hükümdar korkudan solarken konuştu.

"Efsanelere göre Cennetsel Prens Qingxuan sadece yirmi yaşında olmasına rağmen iki Ölümsüz İmparatordan gelen iki İmparator erdem kanununa aynı anda çalışmış... Bu gerçekten akıl almaz bir varlık. Büyük Orta Bölgesinde onu kim durdurabilir?"

Birçok kişi  Cennetsel Prens Qingxuan ve Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığı konularında sessiz kalmayı seçti çünkü onlar aşırı güçlü varlıklardı.  Sadece onlar değil Cennetsel Mücevher Krallığı ile Güneyin Cennetsel Krallığı bile onlarla kıyaslanamazdı. İki ölümsüz İmparatora sahip bir Antik Krallık gibi bir oluşum kesinlikle tüm Büyük Orta Bölgesinde bir tane daha olmayan bir şeydi.

Büyük Orta Bölgesinde bir söz vardı: Antik zamanlarda Savaş Tanrısı Tapınağı varken artık Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığı hüküm sürüyordu! Bu söz bile onların statüsünün ne kadar güçlü olduğunun anlaşılmasını sağlıyordu.

Birçok tarikat Savaş Tanrısı Tapınağı ortaya çıkmadığı sürece Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığının Büyük Orta Bölgesinin yöneticisi olacağına inanıyordu.

Bu yıllar boyunca birçok kişi Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığı ile kıyaslanabilecek tek şeyin insan bilincini aşan Savaş Tanrısı Tapınağı olabileceğine emindi.

Savaş Tanrısı Tapınağı insan ırkının köken bölgesiydi. Birçok kişi insanların eğitim yaptığı en ilkel erdem kanunlarının bile oradan geldiğini söylüyordu.

Şerle çevrelenmiş Dağ Sırasının her yerinde rüzgarlar ve bulutlar gürlüyordu. Li Qiye ise her yerde katliam yapıyordu ve kanla kaplanmıştı. Cehennemi Bastıran İlahi Fiziğinin potansiyelini ortaya çıkarmak için her zaman ilahi Canavarları provoke ediyordu! Li Qiye'nin fiziği potansiyeli ortaya çıktıkça çok daha dehşet verici bir hale geliyordu.

Li Qiye için İlahi Canavarlar eğitim için en iyi şeylerdi ve o gerçekten Uzun Ömür Ruhlarından nefret ediyordu. Onlar tarafından hedef alınmak çok uğraştırıcı bir şeydi. Biri ile karşılaştığında ileri atılıyordu, onlar da geri çekiliyordu; eğer sen geri çekilirsen onlar saldırıya geçiyordu ve huzur içinde geçen zamanın olmuyordu.

Son on günde Li Qiye üç yüz bin yaşındaki bir Uzun Ömür Ruhu tarafından hedef alınmıştı. En başında Li Qiye'ye ölümcül bir darbe indirmişti ama ne yazık ki Li Qiye sertleştirilmiş Cehennemi Bastıran İlahi Fiziğe sahip olduğundan ölmemişti ve bunun ardından Li Qiye de hemen kaçmıştı.

--------------ÇEVİRMEN NOTU-----------

Giderek daha fazla kişi geliyor. Ortalık yeterince şenlenince... HAHAHAHHAHAAHHAHA. Tamam sakinim D:

Li Qiye neler yapacak? Gelen prens ne kadar güçlü? Savaş Tanrısı Tapınağı ortaya çıkacak mı? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin D: