Bölüm-243 Büyük Savaşın Başlangıcı

avatar
127 0

Ejderha İmparator - Bölüm-243 Büyük Savaşın Başlangıcı


Rose’nin karşısında dikilen bu dünya dışı güzellik gerçekten tatlı bir hava yayıyordu. Güçlü olduğunu net bir şekilde göstermişti ama yaydığı hava o kadar çekiciydi ki sizi öldürmek istese seve seve kendinizi ona teslim ederdiniz.


Tabii şu anda herhangi bir kana susamışlığa sahip değildi ve kimseyi öldürmek gibi bir niyeti de yoktu. Hatta Usta Shin’i kurtararak kötü birisi olmadığını göstermiş gibiydi. Ama yine de tetikte olmak lazımdı. Rose’nin Ejder sayesinde öğrendiği en önemli şey kimseye güven olmayacağıydı. Yani şu anda karşısında duran bu güzel kadın dost bile olsa ona güvenmemeliydi.


(Shin)-Si-si-sizin ne işiniz var burada…


Usta Shin yavaşça yere doğru süzülürken şaşkınlıkla bu sözleri söylemişti. Karşısında duran bu kişinin aurasını anlayabiliyordu. Kim olduğunu biliyordu. Bu renkteki saç ve gözlere sahip, bu güzellikte yalnızca bir kişi vardı.


(Shin)-… Yüce Medusa!?


O anda, Medusa ismi kulaklarında çınlar çınlamaz Rose ve Ejder’in gözleri kocaman açıldı. Usta Shin yere indiğinde hemen eğilerek Medusa’yı selamladı. Fakat aynı anda ayakları altındaki toprak parçalanarak dağılmaya ve çökmeye başladı.


Yer bir anda 5 kat çöktükten sonra topraklar Medusa’yı çevreledi ve topraktan kubbenin hemen üstünde Ejder’in silüeti belirdi. Ejder tüm gücüyle yumruğunu sıkmıştı ve gözleri kızıl bir şekilde parlıyordu.


Gerilen Ejder yumruğunu kubbenin tepesine indirdi ve o anda inanılmaz büyük bir patlama meydana geldi. Aynı anda devasa bir rüzgâr patlak verdi ve 3 kilometre çapında bir alanda ne ağaç ne dağ ne de başka bir şey kaldı.


Sadece birkaç saniye içinde 3 kilometrelik bir alan yok edilmişti. Ve işin Ejder için kötü tarafı Medusa çizik bile almamıştı.


Üstündeki tozları çırpan Medusa Ejder’e baktı ve…


(Medusa)-Şimdilik seninle dövüşmeme gerek yok şekerim. Zamanı gelince çok güzel şeyler yapacağız zaten.


Diyen Medusa açıkça niyetini belli ettikten sonra bir anda Ejder’in arkasında belirdi ve ensesine tek bir darbe indirerek bayılmasını sağladı. Ejder dengesini kaybedip yere düşerken aniden dişlerini sıktı ve hızla arkasına dönerek Medusa’nın karnına yumruğu patlatıp onu havaya uçurdu.


Havaya uçan Medusa havada dengesini bularak düzeldi ve yere düzgün bir iniş gerçekleştirdi.


(Medusa)-Güzel bir hanımefendiye bu kadar kaba davranmak çok çirkin ama.


Medusa’nın tatlı sözlerine karşın Ejder hiçbir şey söylememişti. Ağzından akan salyalarla birlikte öfkeli gözlerini ona dikmiş durumdaydı. Tetikteydi. Her an karşılık vermeye hazırdı. Bir saldırı gelecekmiş gibi hissetmiyordu ama yine de duruşunu bozmuyordu.


Ne olur ne olmaz diye dikkati elden bırakmıyordu.


(Medusa)-Sakinleşsene biraz. Sana zarar vermek gibi bir niyetim. Seni de suçlayamam gerçi ya.


(Shin)-Yüce Medusa. Burada olmamalısınız. Ejder’in tanrılarla iyi anıları yok.


(Medusa)-Onu biliyoruz herhalde. Pişman olacağı bir şey yapmasını engellemek için cenneti terk edip geldim. Sana zarar verip biraz daha delirmesini istemezsin değil mi? Şu kana susamışlığını biraz azaltır mısın? Tüylerim ürperiyor.


Medusa dikkatini Usta Shin’den çekip Ejder’e çevirdi ve kana susamışlığını azaltmasını istedi. Sürekli olarak tetikte olan bir canavarın önünde başkalarıyla konuşmak istemiyordu. Zaten Ejder’e en ufak bir zarar verme niyeti bile yoktu.


Tabii Ejder’in bu halini anlayabiliyordu. Sonuçta başına gelen her şey tanrıların suçuydu. Hatta dolaylı yoldan Medusa’nın suçuydu bile diyebiliriz. Medusa’nın Ejder’e duyduğu ilgi yüzünden tanrıların harekete geçme süreci hızlanmıştı.


Medusa öyle söylemiş olsa da Ejder’in sakinleşmek gibi bir niyeti yoktu. Hatta tekrar saldırı yapsa mı diye düşünüyordu. Tabii harekete geçmeden önce biraz güç toplaması lazımdı çünkü gelişi güzel bir saldırıyla Medusa’ya çizik bile atamazdı. Bunu anlamıştı.


(Medusa)-Sakinleşmeyeceksin değil mi?


Ejder o anda içgüdüsel bir şekilde geri çekildi ve zıplayarak Medusa’dan uzaklaştı. Hayvani içgüdüleri onu uyarmıştı. Çünkü Medusa bir anlığına aurasını serbest bırakmıştı ve Ejder bunu hissetmişti. Doğal olarak bütün hücreleri kaçmasını emretmiş ve Ejder’de gerekeni yaparak uzaklaşmıştı.


(Medusa)-Pekala. Koruyucu Shin. Senden son birkaç saatin anılarını Ejder’in ve o kızın zihninden silmeni istiyorum. Ama önce…


Medusa küçük isteğinden sonra bir anda yerinden kayboldu ve yumruğunu germiş bir şekilde Ejder’in önünde belirdi. Bir an sonra ise Ejder’in az önce yarattığı yıkımdan binlerce kat daha büyük bir yıkım gerçekleştirecek patlama gerçekleşti.


Gökyüzü kırıldı ve gün ortası bir anda geceye döndü. 9000 kilometre karelik bir alan tamamen dümdüz oldu ve Usta Shin’in dünyasının tamamı devasa bir sallantıyla kendinden geçti. Ejder ise bu ölümcül yumruğun verdiğin şokla birlikte kendinden geçerek bayılmıştı.


(Medusa)-Bu onu 1 ay kadar uykuda tutar sanırım.


***


(Ejder)-Hikâyenin devamı için daha fazla anlatmama gerek yok. Usta Shin bizim anılarımızı silmek yerine mühürledi ve baygın olduğum 1 hafta boyunca dünyasını düzeltmeye çalıştı. Ve evet. O yumruktan sonra yalnızca 1 hafta baygın kaldım. Her neyse.


O andan sonra her gün antrenmanlarıma devam ettim. Ta ki gerçekten 17 yaşına girip Medusa’yla karşılaşana kadar. Beni döverek şehvetini üzerime döktüğü bölümlerden bahsediyorum. Zaten 9. Bölümün sonunda Usta Shin’in bana bir tanrıyla savaşıp savaşmadığımı sorması da bu olay yüzdendi. Ama önemli değil. Artık bir önemi yok.


Şu saatten sonra eskide kalan hiçbir şeyin bir önemi yok. Sonuçta geriye sadece Saligia kaldı ve o da şu anda bu hikâyeyi bitirip karşısına çıkmamı bekliyor. E geçmiş hikayemde bittiğine göre artık son savaşa başlayabiliriz. Bunu istediğinizi biliyorum.


Ama önce Medusa’yla konuşmam gerek.


Diyen Ejder Medusa’ya yanına ışınladı ve durumu kısaca anlattı.


(Meudsa)-Yani sonunda yapacaksın ha?


(Ejder)-Elbette yapacağım. Seni asla zarar görmeyecek bir alt boyuta göndereceğim. Sadece sana bunu haber vermek istedim. Çünkü tahminen birkaç milyar yıl boyunca görüşemeyeceğiz.


Medusa yavaşça Ejder’in boynuna sarıldı ve…


(Medusa)-Seni seviyorum ve sana güveniyorum. Git ve parçala onu.


(Ejder)-Bende seni seviyorum bebeğim.


Medusa’dan ayrılan Ejder abisine döndü ve abisi…


(Kuzgun)-Pekala ufaklık. Sanırım bir şeyler söylemem gerek. Bugünlere kadar dayandığın için teşekkür ederim. Ve özür dilerim. Anne babamın ve benim olmayışım sana çok yük bindirdi.


(Ejder)-Önemli değil abi. Özür dilemene gerek yok. Senin elinde olan bir şey değildi.


(Kuzgun)-Öyle desen bile. Yine de…


Kuzgun gerçekten söyleyecek bir şey bulamıyordu.


(Kuzgun)-Bugüne kadar zihninde kalıp akıl sağlığını bozduğum için dilerim.


(Ejder)-Öyle söyleme. Benimle konuşup beni desteklediğin için minnettarım. Sadece… şimdi gerçekten ayrılacak olmak unuttuğum hislerimi ortaya çıkartıyor. Sanırım üzülmek böyle bir şeydi. Gitmeni hiç istemiyorum biliyor musun?


Kuzgun Ejder’e sıkıca sarıldı ve…


(Kuzgun)-Biliyorum ufaklık. Biliyorum. Bende gitmek istemiyorum. Ama kalamayacağımı biliyorsun.


(Ejder)-Biliyorum.


O anda Kuzgun’un bedeni yavaşça saydamlaşmaya başladı. Ruhu yeniden Ejder’in ruhuna çekiliyordu.


(Kuzgun)-Ne yapacağını biliyorsun ufaklık. Git ve işini bitir onun. Ben her zaman senin yanındayım.


(Ejder)-Merak etme abi. Merak etme. Her şeyi sona erdireceğim. Hem de her şeyi. Ve… seni seviyorum abi.


Küçük bir sessizliğin ardından Kuzgun sıcacık bir gülümseme sundu ve…


(Kuzgun)-Bende seni seviyorum ufaklık.


Dedikten sonra tamamen kayboldu. Aynı anda da Ejder’in zihninde şu ses yankılandı.


“Sana güveniyorum ufaklık.”


Ejder gülümsedi ve bedeni yavaşça değişmeye başladı. Önce sol gözü kızıl renge boyandı. Sonra da el tırnakları ve azı dişleri uzadı. 2. kişiliğine geçiyor gibi görünüyordu. Ama bir yandan da öyle değil gibiydi. Azı dişleri de iyice uzadıktan sonra sol kolu dirseğine kadar karanlığa gömüldü ve değişim durdu.


(Medusa)-Ejder?


(Ejder)-Abimin isteğiydi. Onun ruhunu kendi ruhumla özümseyip tek bir ruh haline gelmemiz.


Ejder’in yaptığı şey basitçe buydu. Abisinin ruhunu tamamen özümsemiş ve kendi ruhuna katmıştı. Yani şu anki görüntüsü onun kalıcı görüntüsüydü. Geçici bir değişim değildi bu. Gelecekten gelen Ejder’e tıpatıp benziyordu. Sadece onun sağ gözü kızılken kendisinin sol gözü kızıldı.


(Ejder)-Merak etme. Hızlıca geri döneceğim.


Diyen Ejder yavaşça yükselmeye başladı ve birkaç metre yükseldikten sonra ışınlanarak uzayın derinliklerine ulaşarak Saligia’nın karşısına dikildi.


(Saligia)-Düşündüğümden daha uzun sürdü.


(Ejder)-Bir şey olmaz. Ben yıllarca bu an için bekledim. Şimdi bekleme sırası sende.


(Saligia)-Tamam canım kızma hemen. Söyledim sadece.


(Ejder)-Öyle olsun bakalım. Başlayalım mı?


(Saligia)-Olur. 3 deyince. 1. 2.


(Ejder ve Saligia)-3!


Dedikleri anda yerlerinden fırlayarak ilk saldırılarını yaptılar ve ilk yumrukları birbiriyle buluştu. İlk yumruklarının çarpışmasıyla da milyarlarca evren anında yok edildi ve böylelikle de “Efsanevi Son Savaş”…


… BAŞLADI!!! 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44356 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr