Bölüm-120 Belphegor’un Sonu

avatar
347 1

Ejderha İmparator - Bölüm-120 Belphegor’un Sonu


(Raijin)-Ne var ki...


O anda Raijin’in bedeni hiç olmadığı kadar göz alıcı bir şekilde parlamaya başladı ve kör edici sarı bir ışık gökyüzüne kadar yükseldi. Işıkla birlikte de gökyüzünü kapatmış olan kara bulutların arası açıldı. Sonra da yerden yükselen ışık yerden ayrılarak gökyüzüne giriş yaptı.


Hemen ardından da yıldırımlar şekillenerek kara bulutların arasında devasa bir şekilde Raijin’in yüzünü oluşturdular. Sonra da oluşan bu yüce yüzün ağzı hareket etti ve Raijin‘in sesi kudretli bir şekilde gökyüzünde yankılandı.


(Raijin)-…bir daha böyle bir şey olmayacak! 


Belphegor ise bu kudretli görüntü karşısında pekte etkilenmiş gibi görünmüyordu. Pekala bu beklediği bir şey değildi ancak kendisi savaşın ortasındayken yaşanan şeylerden etkilenip dikkatinin dağılmasına izin verecek türden birisi değildi.


(Belphegor)-Kabul etmeliyim ki bu beklentilerimin fazlasıyla ötesinde.


O sırada Belphegor’un üzerine iki koca yıldırım ateşlendi ve Belpgegor’un görünmez gücü iki yıldırımı da tutarak geri fırlattı. Geldiği yere geri dönen yıldırımlar inanılmaz bir parıltıyla birlikte patladılar ve mükemmel bir görsel şölen sundular.


(Belphegor)-Yine de beni yenebileceğini düşünme Raijin. Görünmez uzuvlarımı istediğim kadar büyütebilir, küçültebilir ya da dayanıklılıklarını istediğim şekilde değiştirebilirim. Beni yenebilmen için bundan çok ama çok daha fazlasına ihtiyacın var.


Belphegor, Raijin’in kendisini yenemeyeceğini açıklarken sahip olduğu yeteneği de açıkladı ve gücü üzerindeki bilinmezliği ortadan kaldırdı. Kendisinin, kendisinden başka kimsenin göremeyeceği aşırı işlevsel uzuvları vardı.


(Raijin)-Bir şeyleri değiştirebiliyor olman ölümünü geciktirmekten başka bir işe yaramayacak Belphegor. Değersiz hayatın onursuz ölümünle son bulacak. Benim gücüm…


Raijin’in çevresindeki kara bulutlar aniden sarardılar ve içlerinde biriktirdikleri milyarlarca yıldırımı yeryüzüne yağdırmak için hazırlandılar.


(Raijin)-…senin yaradılışının karşı koyabileceği bir güç değil!


Raijin konuşurken bulutlar, içlerinde tuttukları bütün yıldırımları dünyayı yok etmek istercesine öfke dolu bir şekilde boşalttılar ve o anda kör edici bir ışık patlaması her yeri fethetti.


Yıldırımlar dünyaya ulaşır ulaşmaz toprak parçalandı ve yeryüzü çatırdadı. Milyonlarca volta sahip milyonlarca elektrik parçası etrafa saçılmaya başladı ve deliler gibi hareket ederek onlarca kilometrelik bir alanı kapladı. Belphegor’un kaçacak tek bir yeri bile yoktu.


Yer altına giremezdi. Gökyüzüne çıkamazdı. Olduğu yerde durmak direkt intihar olurdu.


Toprak elektriği dağıtabilme özelliğine sahip olmasına rağmen yer yer elektriklenmeler oluyor ve yerden elektrik akımları fışkırıyordu. Toprağın bile işlevsiz kaldığı inanılmaz bir saldırıydı bu.


Yeri yok etmeye çalışan devasa yıldırım yağmuru kesilmeye ve kör edici ışık kaybolmaya başladığında Belphegor ortaya çıktı.


Olduğu yerden tek bir adım dahi uzaklaşmamıştı. Sağ kolunu kafasının üzerine kaldırmıştı ve öylece duruyordu. Kıyafetleri parçalanmıştı. Kazağının yarısı yok olmuştu. Pantolonunun bacakları da aynı şekildeydi.


Vücudunun neredeyse her yerinde yıldırım şekilleri oluşmuştu. Hatta bedeninde gözle görülür elektriklenmeler bile vardı.


Koca bir ağız dolusu kan tükürdü ve kolunu yavaşça indirdi. Bedeni delicesine titriyordu. Ancak Belphegor hızlıca başını kaldırdı ve kanlı bir gülümsemeyle dalga geçercesine Raijin’e doğru bakarak…


(Belphegor)-Woah! Bir an için gerçekten öleceğimi düşündüm.


Başını hızlıca sağa sola salladı ve sonra da olduğu yerde birkaç defa zıpladı.


(Belphegor)-Güzel. Hala hareket edebilecek kadar enerjim var.


“Böyle söylemiş olsam da en fazla birkaç dakika daha hayattayım. O saldırı kalbimi mahvetti. Birkaç dakika sonra Raijin’in saldırıları olsa da olmasa da öleceğim.”


Belphegor bunları düşündükten sonra yüzündeki gülümseme hırsla doldu ve…


“Pekala! İşte şimdi gerçek eğlence başlıyor!”


(Belphegor)-Bekle beni Raijin!


Belphegor titreyen bedenine rağmen sanki hiç yara almamış gibi koşmaya başladı ve iyice hızlandıktan sonra tüm gücüyle zıpladı ve Raijin’in suratına doğru yol almaya başladı.


(Raijin)-İşe yaramaz.


Raijin’in sesi oldukça sakindi.


Belphegor hızla Raijin’e yaklaşırken bir anda onlarca yıldırım ateşlendi ve Belphegor’a doğru harekete geçti. Belphegor ise kendisine yaklaşan ilk yıldırıma tutundu. Tabii bunu yaparken kendi ellerini değil görünmez uzuvlarını kullandı.


Tutunduğu yıldırımın etrafında döndü ve kendisini fırlattı. Birkaç yıldırımı bu şekilde atlattıktan sonra tam üstündeki yıldırıma döndü ve görünmez ayakları yardımıyla ters bir şekilde koşmaya başladı. Koştu koştu ve koştu.


Yıldırımın ucuna gelince zıpladı ve bir sonraki yıldırıma geçti. Bu sefer baş aşağı bir koşu sergilemiyordu. Normal bir şekilde koşuyordu.


Ellerini uzattı ve görünmez elleri sayesinde kendisinden uzakta olan bir yıldırıma tutunarak tüm gücüyle kendisini çekti.


(Belphegor)-İşte…geliyor!!!


Sonra da kendisini bir mermi gibi ateşledi.


Ateşlenir ateşlenmez de kendi etrafında dönmeye başladı ve çok geçmeden gerçek bir mermi gibi durmadan dönerek ilerlemeye başladı. Kendi ekseni etrafında o kadar hızlı dönüyordu ki ona çarpan yıldırımlar parçalanıyor ve işlevsiz kalıyorlardı.


O anda Belphegor farklı bir şey denemek istedi ve görünmez ellerini kullanarak üzerine gelen yıldırımlardan iki tanesini tuttu. Tuttuğu yıldırımlar doğal olarak onun etrafında dönmeye başladılar ve deliler gibi hız kazandılar.


“Kendi saldırının tadına bak bakalım!”


(Belphegor)-Ye bunları Raijin!


Belphegor dönüş hızını katarak etkisini artırdığı yıldırımları tuttuğundan çok daha fazla hızlı bir şekilde geri fırlattı. Ancak bu saldırının bir anlamı yoktu. Raijin zaten şu anda tamamen yıldırımlardan oluşuyordu ve fırlattığı yıldırımların ona geri dönmesinin hiçbir zararı yoktu.


Ancak Belphegor’un da denemekten başka çaresi yoktu. Birkaç dakika sonra ölecekti ve ölmeden önce Raijin’i öldürmek istiyordu.


Geri fırlatılan yıldırımlar büyük bir hızla Raijin’e çarparak patlama etkisi yarattılar ve Raijin’in devasa suratını çevrelemiş olan bulutları belli bir seviyede dağıttılar.


Ancak olan şey sadece buydu.


Yıldırımlar tamda olması gerektiği gibi Raijin’e zarar vermemişlerdi.


“En azından denedim.”


Belphegor hala deliler gibi dönmeye devam ediyordu. Raijin’e çarpmasına çok az kalmıştı.


Raijin’in suratına iyice yaklaştıktan sonra iki kez daha yıldırımlarını ona geri fırlatmayı denemişti ancak sonuçlar ilk seferkinden farklı olmamıştı.


“Lütfen bu çarpışma onu öldürsün.”


Belphegor binlerce kilometre hızla kendi ekseni etrafında dönerek Raijin’e çarptı.


Çarpmanın oluşturduğu epik patlama öylesine güçlüydü ki gökyüzünü kapayan kara bulutların hepsi bir anda yok oldular. Toprağı bir bıçak gibi kesip atan binlerce rüzgar dalgası ve bu rüzgarları kaplayan milyon voltluk on binlerce yıldırım parçası da işin cabası.


Saniyeler içinde gerçekleşen bu olayın ardından etraf sakinleştiğinde tek bir ses duyuldu.


(Raijin)-Güzel saldırıydı. Ama ne yazık ki hiçbir işe yaramadı.


Raijin’in bu sözlerinin ardından Belphegor’un hareketsiz bedeni düşmeye başladı.


“Hahahahaha. Başından beri o saldırı işe yaramayacaktı zaten. O saldırıdan sonra ayakta kalmam bile mucizeydi. Ahh. Pekala. Sadece birkaç saniye daha hayattayım. Bilincim kapanmaya başladı. Gözlerim açık mı kapalı mı bilmiyorum. Kalbim muhtemelen atmıyor. Kestiremiyorum. Bir tanrıyı öldürüp size yardım edemedim çocuklar. Özür dilerim. Özür dilerim. Yolunuzda duran bir taşı çekemediğim için çok özür dilerim. Bundan sonrası sana emanet…”


(Belphegor)-Ejder Soyk…


Belphegor Ejder’in adını anamadan sert bir şekilde yere çakıldı ve oracıkta hayattan koparak Raijin’le girdiği ölümcül savaşı kaybetmiş oldu. Son anında bile Raijin’i öldürmeye çalışarak elinden gelenin en iyisinden bile fazlasını yaparak onurlu bir şekilde öldü.


Belphegor’un ölümünden sonra Raijin devasa halinden çıktı ve insan formunda yeryüzüne doğru inmeye başladı.


Hızla yeryüzüne indi ve Belphegor’un cansız bedeninin yanına gitti.


(Raijin)-İyi bir dövüş olduğunu söylemeliyim. Sonuçta beni yasak tekniği kullanmaya zorladın. Ama sadece bu kadardı. O saldırıdan sonra zaten çok fazla zamanın kalmamıştı. Evet. Bunun farkındaydım. Buna tepki veremeyip şaşıramayacak olman çok üzücü. Her neyse…


Raijin eğilerek Belphegor’un bedenini omuzladı ve…


(Raijin)-Seni onların yanına götürsem iyi olur. Diğerleri de aynı şeyi yapacaktır muhtemelen.


Belphegor’un bedenini omuzlayan Raijin arkasını döndü ve yavaşça yürümeye başladı. 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44356 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr