Ejderha İmparator - Bölüm-105 Tam Güç Athena

---

Athena çakıldığı yerden etrafa bakınırken Lucifer sakince kendisini izliyordu. 

(Athena)-Burası…güneş..? Hayır. Başka bir gezegen.

(Lucifer)-Haklısın. Üzerinde durduğun gezegen güneş değil. Farkına varmamış olabilirsin ama çoktan galaksinin dışına çıktık.

Lucifer, Athena’nın önünde kudretli bir şekilde dikiliyordu. Tıpkı avını çoktan öldürmüş olan bir avcı gibi görünüyordu. Athena ise Lucifer’e bakma zahmetine bile girmedi ve yerden destek alarak ayağa kalktı.

(Athena)-Hahahaha. Sanırım seni fazla hafife almışım ha?

Athena önce boynunu sonra da ellerini kütletti ve olduğu yerde birkaç defa zıpladı. Yumruklarını sıktı ve o anda üzerinde bulundukları gezegenin sahip olduğu alevler Athena’ya doğru çekilmeye başladı. Tek çekilen şey alevlerde değildi. Turuncu renkte yoğun bir enerjide Athena’ya doğru ilerliyordu.

(Lucifer)-Gezegenin enerjisini emiyor olman seni kurtarmayacak farkındasın değil mi?

(Athena)-Şimdiye kadar tüm gücümü gösterdiğimi falan mı düşünüyorsun sen? Siz şeytanların tanrıları yendiği nerede görülmüş? Bugüne kadar bir kez bile yaşanmamış bir durum bu.

Athena bu konuda haklıydı. Tarih boyunca şeytanlar ve tanrılar arasında yaşanan bütün savaşlarda galip gelen taraf ezici bir üstünlükle tanrılar olmuştu. Bu durum bugüne kadar bir kez bile değişmemişti ancak Lucifer şu anda bunu değiştirmekte kararlıydı. Athena tüm gücünü kullanmamış olabilirdi. Ama kendisi de henüz tüm gücünü göstermemişti.

(Lucifer)-Bugüne kadar şeytanların daima sizlere kaybetmiş olduğu doğru ancak bu durum değişmez bir durum değil. Eninde sonunda tanrıların kaybedeceği bir zaman gelecek. Daha doğrusu, hayır vazgeçtim. Tanrılar asla kaybetmeyecekler. Tanrılar, bugün, burada, tarihten silinecekler! Ejder Soykıran soy adının hakkını verecek tanrılara karşı görülmemiş bir soykırım uygulayacak!

Lucifer sakince konuşurken aniden korkutucu bir gülümsemeye başlamış ve gaza gelerek tanrıların silineceğini söylemişti. Kendisi bu konuda Ejder’e sonuna kadar güveniyordu ve onun bunu başarabileceğini biliyordu.

(Athena)-Evet evet evet. Ejder Soykıran çok güçlü falan filan. Tanrılar bile milyarlarca canavarla tek başlarına savaşamazlar.

Athena’nın bu sözlerinin ardından Lucifer’in gülümsemesi biraz daha genişledi.

(Lucifer)-O sizin zayıflığınız!

Bu konuşma yaşanırken gezegenin parlaklığı yavaş yavaş sönmeye başlamıştı. Athena inanılmaz bir hızla gezegenin enerjisini emiyor ve tüketiyordu.

(Athena)-Kimin zayıf olduğunu birazdan göreceğiz bakalım Lucifer. Burası senin mezarın olacak.

Savaşın başından beri Lucifer’in darbelerine maruz kalan Athena aslında bunu bilerek yapıyordu. Çünkü savaşları uzayın derinliklerine sürüklenmeden önce Athena, “Yasak Mühür Tekniğini” uygulamış ve bütün mühürlerini kaldırmıştı. Yani bu zamana kadar Lucifer’in darbelerine maruz kalmasının tek nedeni onun gücünü ölçmek içindi.

Şimdi ise mühürlerini kaldırılmış gücünü açığa çıkaracak ve Lucifer’i yok edecekti.

Zıplamak için pozisyon alan Athena, Lucifer daha göz bile kırpamadan arkasında belirdi ve onu bir tekmeyle gezegene çiviledi.

Gezegene çakılmasıyla diğer tarafından çıkması bir olan Lucifer ise halinden oldukça memnun gibi görünüyordu. Sonuçta onun beklediği güç seviyesi de buydu. Eğer Athena tüm gücüyle saldırırsa kendisi de tüm gücüyle saldırırdı ve işler inanılmaz derecede eğlenceli bir hale gelirdi.

Lucifer yediği darbeden sonra gezegenin diğer tarafından çıkmıştı ve Athena’ya bakmak için arkasına döndüğü anda gezegenin çekirdeğinin kendisine doğru ilerlediğini gördü. Hemen gerildi ve tek yumrukla devasa boyutlardaki gezegen çekirdeğini parçaladı. Ardından da saniyeler içinde çekirdekten fışkıran kozmik miktardaki enerjiyi emdi.

Athena bir kez daha saldırıya geçti ve ışık hızını aşarak Lucifer’e çarptı. Lucifer ise ani bir yumrukla Athena’nın inanılmaz hızlı saldırısını durdurmayı başardı ve karşı saldırı olarak bir tekme savurdu.

Tekmeyi yiyen Athena savruldu ancak anında tekrar saldırdı ve Lucifer’in bir kolunu koparttı. Lucifer acıyı hiç umursamadan kolunu tuttu ve Athena’ya fırlattı. Kendisine doğru hızla yaklaşan kolu gören Athena ise ağzını açtı ve beyaz bir enerji dalgası patlak vererek kolu anında toza çevirip uzaya karıştırdı.

Kopan kolu çoktan iyileşmiş olan Lucifer saldırıya geçti ve kolunu gererek ağır bir yumruk salladı. Athena tek hamlede yumruğu tutarak kolayca engelledi ancak Lucifer hiç beklemeden diğer yumruğunu da savurdu.

Athena bu yumruğu da tuttu ancak beklemediği bir şey oldu ve Lucifer’in kolunda bir yarık belirdi. Sonra da o yarıktan tamamen kemikten oluşan bir kol daha çıktı ve direkt olarak Athena’nın suratına patladı.

Yediği yumrukla birlikte geriye itilen Athena kafasını salladı ve hızla kendisine geldi. O sırada ise Lucifer’in diğer kolunda da aynı olay gerçekleşti. Kolunun üst kısmı yarıldı ve kemikten bir kol dışarı çıktı. Kısacası Lucifer artık 4 kola sahipti.

O anda Athena fikir değişikliğine gitti ve biraz daha güç kullanmaya karar verdi. Bir anda olduğu yerden kayboldu ve Lucifer’i sararak uzayın derinliklerine doğru uçmaya başladı. Tabii bilinçli olarak önlerine çıkan bütün göktaşlarına da çarpmayı unutmadı. Boyut fark etmeksizin çarptıkları bütün göktaşları paramparça oluyor toza dönüşerek kayboluyordu.

Lucifer ise ne kadar çok çabalarsa çabalasın Athena’nın kollarından kurtulamıyordu. Mühürleri kalkmış olan tanrılar gerçekten hayal gücünün bile erişmeyeceği seviyelerde güçlere sahip oluyorlardı.

Binlerce göktaşına çarptıktan sonra Athena, Lucifer’i bıraktı ve omuzlarından tutarak sağlam bir kafa darbesi indirdi. Geriye itilen Lucifer daha ne olduğunu bile anlayamadan Athena onu bacağından tuttu ve kendi etrafında dönmeye başladı.

Döndü döndü döndü ve döndü.

Saniyeler içinde 50 turluk bir dönüş yaşandıktan sonra Athena, Lucifer’i fırlattı ve uçarak peşinden gitmeye başladı. Lucifer’e yetiştiği anda ise karnına yumruğunu indirerek onu biraz daha uzağa gönderdi.

Sonra tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…tekrar…

…

..

.

.

.

.

.

***

Ta ki Lucifer bir gezegene çakılıp hareketsiz bir şekilde yatmaya başlayana kadar.

(Athena)-Ard arda yumruklanmak nasıl hissettiriyormuş bakalım!?

(Lucifer)-…

Lucifer cevap veremeyecek bir durumdaydı ve yerde kıvranıyordu. O kadar laf yapmasına rağmen Athena’nın gücü kendisine üstün gelmişti. Şu anda Lucifer o kadar aşağılanmış hissediyordu ki şuracıkta ölse daha iyiydi.

(??)-Lucifer!?

O anda duyulan bir çığlıkla birlikte Athena’nın bakışları yön değiştirdi. Sesin geldiği yere bakan Athena’nın gözleri kocaman açıldı.

(Athena)-Sen..?

Athena hemen etrafına bakındı.

(Athena)-Dünyaya dönmüşüz.

Bu doğruydu. Dünyadalardı. Athena böyle bir şey planlamamıştı ancak olmuştu işte. Dövüşürken farkında olmadan dünyaya geri dönmüşlerdi. Lucifer’in adını haykıran kişi ise Rose’ydi.

(Rose)-Seni şerefsiz! Lucifer’e ne yaptın sen!?

(Athena)-Merak etme hala hayatta. Şu anlık yani.

Rose’nin suratına bakıp dalga geçercesine gülümseyen Athena şu anda inanılmaz bir zevk içindeydi. Kendisine artistlik yapan bir şeytanı ezip geçmişti ve şimdi de onu öldürecekti. Sonra da Rose ve Medusa’yı öldürecekti.

En sonunda Medusa’yı öldürecek ve rahatlayacaktı. Kendisinden çok ama çok daha güzel olup, hiçbir şey yapmamış olmasına rağmen kocasını ayartmayı başarmış olan bu kişiyi öldürüp isteğini gerçekleştirecekti.

Poseidon ölmüş olsa da Athena bunu başarmış olacaktı ve Medusa’nın kafasını ona adayacaktı. Derken…

(Rose)-Hoy! Lucifer’i öldürmene izin veremem!

Rose aniden bu şekilde çıkıştı.

Bir anlığına duyduğu şeyin doğru olup olmadığına karar veremeyen Athena, Rose’ye baktı ve gözlerindeki kararlılığı gördü.

(Athena)-Ha? Lucifer’i öldürmeme izin veremez misin? Hahahaha. Ne kadar saçma bir şey söylediğinin farkında mısın sen?

(Rose)-Ne varmış söylediğim şeylerde!? Eğer Ejder seni öldürebiliyorsa bunu bende yapabilmeliyim.

Bu sözleri duyan Athena bir anlığına duraksadı ve sonra da…

(Athena)-Hahahahahahahahaha!!!!!!! Böyle bir şeyi söyleyebilecek pozisyonda olduğunu falan mı düşünüyorsun sen lan!? Sen ve o yaratık arasında bariz şekilde aşılmaz bir fark var.

Rose’nin sözleri karşısında kahkahasını tutamayan Athena tamamen haklı olduğu bu sözleri dile getirmişti.

(Athena)-Maden Ejder’in yapabildiğini sen de yapabiliyorsun…bunu durdur da görelim!!!

Athena aniden Rose’ye ölümcül bir yumruk atmak için hareketlendi ancak o anda gökyüzünde bir ışık belirdi ve yumruk daha Rose’ye ulaşmadan Athena’nın önünde büyük bir patlama yaşanarak her tarafı toza gömdü.

(??)-Ah haklısın. Rose ve o canavar arasında inanılmaz bir fark var. Ama bil diye söylüyorum. Seninle de o canavar arasında aşılmaz bir fark var!

Bu sesin ardından tozlar bir anda defedildi ve Athena’nın önüne düşerek yumruğunu engelleyen kişi gözler önüne serildi. Bu kişiyi gören Athena’nın yüz ifadesi değişti ve oldukça sinirli bir hale geldi.

(Athena)-Ejder!

Aynen öyleydi. Gelen kişi Ejder’di.

Ve Ejder, psikopatça bir gülümsemeye sahip olan korkutucu yüz ifadesiyle Athena’nın karşısında dikiliyordu.