Bölüm-106 Şehvetlerin Savaşı

avatar
410 1

Ejderha İmparator - Bölüm-106 Şehvetlerin Savaşı


Dia yardıma geldikten sonra Sayk ve Scarlet’in işleri oldukça kolaylaşmıştı ve önlerine gelen canavar ve ışık formlarını daha rahat bir şekilde yenmeye başlamışlardı. Özellikle de Sayk ve Dia ortak bir çalışma sergiliyorlar ve çok hızlı bir şekilde canavar temizliği yapıyorlardı.


Dia elementlerini kullanarak Sayk’ın kılıcını daha güçlü bir hale getiriyor ve ona arkasından saldıranları engelleyerek en iyi şekilde destek oluyordu. Scarlet ise gücünü fazla harcamıyor ve Dia yorulmaya başladığında enerjisini ona aktararak yıkılmasını önlüyordu.


3 kişilik bir takım için fazlasıyla yeterli bir kombinasyonları vardı ve neredeyse hiç hata yapmadan savaşıyorlardı. Birbirlerinin ne zaman ne yapacağını eksizsiz bir şekilde analiz ederek tam zamanında gerektiği kadar yardım yapıyorlardı.


Dia’nın yardımlarına gelmesi bu seviyede etkili olmuştu ve onlara inanılmaz bir moral olmuştu. Ne var ki moralleri tam olsa da daha ne kadar buna dayanabileceklerini onlar da bilmiyorlardı.


Ama şanslı olacaklar ki canavarları öldürerek ilerledikçe karşılarına daha az canavar çıkıyordu. Muhtemelen yaklaştıkları yer bir şeytanın ya da Wukong’un bulunduğu bir bölgeydi. Çünkü canavarların ve ışık formlarının gözle görülür bir şekilde azalmasının başka bir açıklaması olamazdı.


***


Asmodeus ağzı yüzü kan içinde ayakta durmaya çalışıyordu ancak tuhaf bir şekilde ağzından kan yerine salyalar akıyordu. Tabii rakibi de aynı şekildeydi.


Gerçi rakibine bakıldığı zaman “şehvetin” temsilcisi olan Asmodeus’un neden salyalarının aktığı anlaşılıyordu.


Rakibi inanılmaz derecede dolgun vücutlu bir kadındı. İnce bir bele, kocaman göğüslere ve kalçalara sahipti. İç çamaşırları sadece en önemli noktalarını örtüyordu. Sütyeninden aşağı doğru inen ince bir tül bulunuyordu ve göbek deliği açıkta kalacak şekilde kenarlara çekiliyordu. Çekildiği kenarlardan ise bacaklarına inerek tüm bacaklarını kaplıyordu.


Ancak bu tül incecik bir tül olduğu için kadının koyu renk teni net bir şekilde belli oluyordu ve insanın aklını başından alıp götürüyordu. Tıpkı ateşli amazon kadınları gibi görünüyordu.


İpek beyazı saçları ve mor gözleri koyu renk tenine inanılmaz bir uyum sağlıyordu.


El ve ayak bileklerinde rengarenk halhallar ve bileklikler mevcuttu.


Bu derece ateşli ve güzel olan bu kadın, bir tanrıçaydı.


Seks Tanrıçası Qetesh.


İşte bu tanrıça, Asmodeus’u kendisinden geçiriyordu. Her ne kadar Asmodeus, Qetesh’ten etkileniyor olsa da ona yanaşmıyordu çünkü tam karşısında duran bu ateşli kadın hem bir tanrıydı hem de kendisinin düşmanıydı. Eğer burada “şehvetine” yenik düşerse kesinlikle ölürdü ve rakibi bunu yapmaktan hiç çekinmeyecek türde birisiydi.


Yine de…


(Asmodeus)-Eğer düşman olmasaydık seninle birkaç yılımı harcayabilirdim.


Düşman olsalar bile Asmodeus böyle bir düşünceye de sahipti. Aynı şekilde Qetesh’te bu türden bir düşünceye sahipti. Sadece dile getirmemişti.


(Qetesh)-Ne yalan söyleyeyim bende. Ama seni burada öldürmem gerek. Böylece cesedinle güzel anlar yaşayabilirim.


(Asmodeus)-Şey, bu biraz iğrençti.


(Qetesh)-Neden ki? Eğer beni öldürürsen bedenimle istediğin şeyi istediğin kadar yapabilirsin.


Asmodeus, Qetesh’in sözleri yüzünden doğal olarak iğrenmişti ve bunu dile getirmişti ancak Qetesh açısından hiçbir sorun yok gibi görünüyordu. Anlamsız denecek kadar değişik fantezileri vardı ve bunu dile getirmekten hiç mi hiç çekinmiyordu.


(Asmodeus)-Bak, her ne kadar seni bacakların parçalanana kadar becermek istiyor olsam da, nekrofili olmak gibi bir niyetim yok. Ölüler ölü olarak kalsınlar lütfen.


(Qetesh)-Şaka yapmıştım zaten. Partnerimin inlemelerini duymadığım sürece yaptığım seksten nasıl zevk alabilirim ki?


Asmodeus, Qetesh’in dediklerine bir türlü anlam veremiyordu. Cesetler konusunda yalan söylemiş olması onu rahatlatmıştı ama en başta neden böyle bir şeyi söyleme ihtiyacı duymuştu ki zaten? İşte bu kısım Asmodeus’un aklını kurcalıyordu.


Bu onun aklını kurcalamak için yapılmış bir oyun olabilir miydi? Muhtemelen öyleydi. Ama Asmodeus buna düşmeyecekti.


(Asmodeus)-Ah, haklısın haklısın. Kesinlikle haklısın. Ve birazdan hayal bile edemeyeceğin kadar çok inleyeceksin!


Diyen Asmodeus atağa geçti ve sağlam bir yumrukla birlikte Qetesh’in göğsüne saldırdı. Yumruğunu bilinçli olarak onun göğüslerine atmıştı çünkü şu anda kavgacı tarafı ve şehvetli tarafı bir kargaşa içerisindeydi. O yüzden hem kavgacı tarafını hem de şehvetli tarafını memnun edebilmek adına yumruğunu Qetesh’in göğüslerine atmıştı.


Qetesh ise basit bir ayak hareketiyle bu saldırıdan kaçınmıştı ve Asmodeus’un malum bölgesine bir tekme indirmişti. Ancak Asmodeus aniden arkasında belirerek onu belinden kavramıştı ve iyice sıkarak Qetesh’in göğüslerinin iyice büyük görünmesini sağlamıştı.


Ama bu hareketteki amacı bu değildi. Qetesh’i kaçamayacağı kadar sıkı bir şekilde sardıktan sonra onu yerden kaldırmış ve ters bir şekilde yere çarparak inanılmaz bir suplex atmıştı ve bu hareketi takip edecek şekilde hemen ayağa kalkarak Qetesh’in üstüne basmaya başlamıştı.


Amacı göğüs kafesini parçalayarak onu direkt olarak öldürmekti.


Ama işler planladığı gibi gitmedi ve Qetesh, bacaklarını, göğsünün üstünde duran bacağa sararak Asmodeus’un bacağına sıkıca yapıştı. Sonra da küçük bir enerji dalgasıyla kendisini ayağa kaldırdı.


Qetesh ayağa kalktığı için doğal olarak Asmodeus yere düşmeye başlamıştı. Qetesh hemen ondan ayrılarak itti ve Asmodeus’un yere düşmesini daha sert bir hale getirdi. Tabii Asmodeus yere düşer düşmez de tek dizini Asmodeus’un göğsünün üstüne koymuş ve diğer ayağını da suratının üzerine yerleştirmişti. Sonra kollarını tutarak çekmeye başlamıştı. Amacı aynı anda hem kafasını hem de kollarını kopartmaktı.


Qetesh’in tek dizinin göğsünde ve diğer ayağnını suratında olması durumu Asmodeus için zevk dolu bir andı ve bu zevki daha da artırmayı planlıyordu. Çünkü, Qetesh’in ayağı, suratında olmasına rağmen birdenbire gülümsemeye başlamıştı ve ağzını açmıştı.


Hemen ardından ise Asmodeus’un dili uzayarak Qetesh’in ayak parmaklarını sarmıştı.


Qetesh bu hareket karşısında normal olarak iğrenmemişti çünkü kendisi Seks Tanrıçasıydı ve bu tür şeyler onun için fazlasıyla normaldi.


(Qetesh)-Bu kadar köle ruhlu olacağını tahmin etmemiştim.


Ancak Qetesh’in hesaba katmadığı bir şey vardı.


(Asmodeus)-Öyle mi dersin?


O şey de Asmodeus’un aklıydı.


Asmodeus, diliyle Qetesh’in ayak parmaklarını sarmalamıştı evet ama bunun nedeni ona kölelik yapmak istemesi değildi. Ona saldırmaktı.


Çünkü Asmodeus dilini kullanarak beklenmeyeni yapmış ve Qetesh’in ayak parmaklarını kopartmıştı. Sonra da Qetesh’in bu saldırıyı beklemediği için yaşadığı şaşkınlıktan faydalanarak kollarını kurtarmıştı. Hemen ardından da bedenini bükerek bacaklarını kaldırmış ve Qetesh’i boynundan kavrayarak üstünden atmıştı.


Sonra da ellerini kullanarak kendisini ayağa fırlatmıştı.


(Asmodeus)-Kölen olmayı bir anlığına düşünmedim değil ama. Ayrıca tadın düşündüğümden de güzelmiş. Tabii başka şekillerde de tadına bakmak istedim ancak, seni burada öldürmem gerekiyor.


Boynunu kütleten Asmodeus yavaşça yerde duran Qetesh’e doğru yürümeye başladı ve ona yaklaşınca birden durdu.


(Asmodeus)-Hadi ama. Öyle bir saldırıyla bayılmayacağını ya da ölmeyeceğini ikimizde iyi biliyoruz. O yüzden lütfen aptalca blöflerini kendine sakla ve ayağa kalk. Ah, parmakların iyileşmiş bile. Oldukça iyi bir iyileşme yeteneğin var sanırım.


Asmodeus, Qetesh’in bu blöfünü dile getirirken ayak parmakları gözüne takılmıştı çünkü çoktan eski hallerine gelmişlerdi.


(Qetesh)-Blöf yapmak mı? Kim baygın taklidi yaptığımı söyledi ki?


Qetesh birden ayağa fırladı ve Asmodeus’un üzerine atıldı. Asmodeus geri çekilmek istedi ancak Qetesh o kadar hızlı davranmıştı ki bu hamleden kaçınamamıştı. Gerçi kaçınsaydı muhtemelen çok şey kaçıracaktı çünkü Qetesh kendisinin boynuna sarılmış ve birdenbire dudaklarına yapışmıştı.


Birkaç saniye boyunca öptükten sonra kendi tükürüklerinin Asmodeus’un ağzına geçtiğinden iyice emin olmuştu ve ondan ayrılmıştı.


(Asmodeus)-Sen yaptığını zannediy…


(Qetesh)-Diz çök.


Qetesh’in emriyle birlikte Asmodeus bir anda kendisini diz çökerken bulmuştu.


(Asmodeus)-Ha?


Asmodeus neler olduğunu anlamlandırmaya çalışan gözlerle etrafa bakıyordu. Qetesh ise bu bakışların anlamını anlamış ve yaptığı şeyi açıklamaya başlamıştı.


(Qetesh)-Muhtemelen şu anda sen, neden seni öptükten hemen sonra böyle olduğunu merak ediyorsundur. Ya da neden emrimi yerine getirdiğini. Basitçe açıklamam gerekirse benim tükürüğüm özeldir ve onu yutan kişiler benim dediklerimi yapmaya başlarlar. Seks tanrıçası olmanın getirdiği harika bir yetenek yani. Öpüştüğüm herkes doğrudan kölem haline geliyor. Ve tahmin et bakalım ben az önce kimi öptüm?


Qetesh aşağılayıcı gözlerle Asmodeus’a bakıyordu. Yeteneği fazlasıyla tehlikeliydi. Bu kadar ateşli bir kadın kimi öpmek isterse öpebilirdi ve asla reddedilmezdi. Hayır, reddedilmezdi değil.


Reddedilemezdi.


Qetesh kendisini öptükten sonra Asmodeus’un ağzını tükürükleriyle doldurmuştu. Yani Asmodeus istese de istemese de Qetesh’in tükürüklerini yutmuştu. Bunun sonucunda da Qetesh’in yeteneği devreye girmişti.


Asmodeus’a olan bakışları daha da aşağılayıcı olan Qetesh ayağını kaldırıp uzattı ve…


(Qetesh)-Öp.


Emri alan Asmodeus nazik bir şekilde Qetesh’in ayağını tuttu ve üst kısmını öpmeye başladı. Bir, iki derken onlarca öpücük geride kalmıştı ve dudakları, Qetesh’in teniyle buluştuğu her seferde ikisi birden zevkle dolup taşıyorlardı.


Qetesh’in bedeninden taşan ve Asmodeus’un ciğerlerini dolduran o narin koku geride kalan her saniye boyunca Asmodeus’u daha fazla mest ediyordu ve Qetesh’e kölelik yapma içgüdüsünü tetikliyordu.


Dakikalar boyunca yaşanan öpme ve yalama durumundan sıkılmaya başlayan Qetesh bir emir daha verdi.


(Qetesh)-Yükselmeye başla.


Emri alan Asmodeus dilini hiç kaldırmadan Qetesh’in ayaklarından bacaklarına doğru ilerledi ve malum bölgenin dibine girince durarak Qetesh’e bakmaya başladı. Qetesh ise şehvet dolu bir gülümsemeyle…


(Qetesh)-Yapman gerekeni biliyorsun.


O anda Asmodeus’un gözleri parladı ve aniden Qetesh’i ittirerek yere düşürdü. Ardından da hiç vakit kaybetmeden üstüne çıktı. Pantolonunun fermuarını açtı ve gerisini Qetesh’e bırakarak Qetesh’in göğüslerini kavradı.


Birkaç saniye boyunca Qetesh’in göğüsleriyle oynadıktan sonra ise ellerini kaydırarak göğüslerin tam üstüne getirdi ve…


(Asmodeus)-Elbette ki yapmam gerekeni biliyorum.


Diyerek bir anda tırnakları yardımıyla Qetesh’in sol göğsünü yardı ve elini kalbine saplayarak anında paramparça etti.


(Qetesh)-Sen…na-sıl..?


Ne olduğunu bile anlamayan Qetesh’in ağzından kanlar akmaya başladı.


(Asmodeus)-Seks yeteneklerinin şehvet otoritemden daha üstün olduğunu mu zannediyorsun sen? Şehvet otoritesi en üst seviyedir. Ondan daha üstün olan tek bir şehvet ya da seks yeteneği yok. Asla da var olmayacak.


(Qetesh)-A---anlı…yo-rum. Hahaha. Sen kazandın…ya-kışık…lı şey-tan. Ve ben, kay-bettim. 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44356 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr