Bölüm-71 Gelecekten Gelen

avatar
444 2

Ejderha İmparator - Bölüm-71 Gelecekten Gelen


(Lucifer)-Ha!? Bekle bekle bekle bu çok ani oldu.


Lucifer hemen ayağa kalktı ve sürücü kısmındaki cama birkaç defa vurarak sürücüye arabayı durdurmasını söyledi.


Şanslarına araba fazla hızlanmamıştı ve hemen durmuştu.


(Çocuk)-Nereye gittiniz be? Burada olmanız gerekiyordu.


Çocuk hala etrafa bakınıyordu. Keskin hisleriyle etrafı hissetmeye çalışıyor olmasına rağmen hiçbir tanıdık aurayı hissedemiyordu. Yüzündeki endişe giderek artıyordu.


(Çocuk)-En gerekli olan zamanda nerede bu melekler!? Lanet olsun!


(??)-Ejder!?


Çocuğun endişesi giderek artarken arkasından bir ses yükseldi ve çocuk hemen sesin geldiği noktaya baktı. Gördüğü ilk şey ise, dünyalar güzeli bir kadındı ve kendisine doğru koşuyordu. Kadının yüzünde oldukça heyecanlı bir ifade vardı. Yani, kendisine yaklaşana kadar en azından.


Kadın büyük bir heyecanla kendisine yaklaştıktan sonra durmuş yüz ifadesi aniden değişmişti. Birkaç saniye bekledikten sonra ise kadın aniden gözden kaybolmuş ve o anda çocuk, boğazında bir el hissetmişti. Ardından da ayakları yerden kesilmiş ve sert bir şekilde yere çakılmıştı.


(Lucifer)-Medusa ne yapıyorsun!?


(Medusa)-Sen Ejder değilsin!


(Lucifer)-Ejder değil derken!?


(Medusa)-Şunun aurasına bak! Ejder’in aurasına benziyor ama çok zayıf! Bu auranın Ejder’e ait olmasına imkan yok.


(Çocuk)-Senin enerjini hissedemiyorum. Sen, bir tanrı mısın?


Çocuğun gözleri sonuna kadar açılmıştı ve soğuk bir ses tonuyla bunları sormuştu.


(Medusa)-Bir tanrıysam ne olacak!? Önce kim olduğunu söyle!


(Ejder)-Hahahaha! Demek bir tanrısın. O köpeklerden birisisin. Benim adım Ejder Soykıran. Tanrılar olarak hayatını altüst ettiğiniz çocuğum.


O anda kendisine Ejder diyen çocuğun aurası artmaya başladı ve aniden Medusa’yı üzerinden fırlatıp ellerini bileklerinden birleştirdi. Kırmızı bir renkte parlamaya başlayan elleri tam birbirinden ayrılıp özel saldırısı ateşlenecekken Lucifer tek hareketle çocuğun bileklerini kopardı ve hareketini yapmasını engelledi.


(Ejder)-ARGHHHHH!!!!!!! Ne yaptığını sanıyorsun Lucifer!? Senin benim tarafımda olman gerekmiyor muydu?


(Lucifer)-Kusura bakma çocuk ama bazı şeylerin mesuliyeti ile uğraşmak istemiyorum. Ve seni tanımıyorum. Medusa’nın da dediği gibi, benim tanıdığım Ejder’in aurası bu kadar zayıf değil.


(Ejder)-Neden bahsediyorsun sen!? Tanrılara karşı beraber savaşmadık mı!? benimle birlikte tanrıların hepsini yok etmeye söz vermemiş miydin!?


(Lucifer)-Tekrar söylüyorum. Seni tanımıyorum.


Ejder acı içinde haykırdıktan sonra elleri iyileşmeye başlamıştı bile. Bu süreçte ise Lucifer onu tanımadığını dile getirmeye devam ediyordu. Medusa tamamen haklıydı. Ejder’in ezici aurasının yanında bu çocuğun aurasının yeni doğmuş bir bebekten farkı yoktu. Yine de çocuk Ejder olduğunda ısrar ediyordu. Her ne kadar Ejder’le aynı tipe sahip olsa da -birkaç değişiklik dışında tabii- aurası onu ele veriyordu.


(Ejder)-Beni nasıl tanımıyor olabilirsin Lucifer!? Onca yıl beraber savaşmadık mı? Mevcut gücümüzle 15 tanrıyı öldürmedik mi!?


Ejder dudaklarını ısırdı ve…


(Ejder)-Rose kollarımda ölürken beni sen destekleyip intihardan kurtarmadın mı!?


Bu cümle, orada bulunan herkesin şoka girmesini sağlamıştı. Sonuçta Rose, hala yaşıyordu. Hatta şu anda limuzinin içindeydi ve baygın haldeydi.


(Kyriel)-Bir dakika bir dakika! Rose öldü derken!?


O anda Kyriel araya girdi ve bağırdı. Kendisi Rose’ye fazlasıyla değer veren bir insandı ve onun ölümünü kabul edemezdi.


(Ejder)-Ky…riel..? Sen, hayattasın…


-Ne oluyor lan!?


Şu anda Lucifer bu şekilde haykırmak istiyordu ancak bu isteğini içinde tutuyordu. Bir şeyler garipti. Bir şeyler yerine oturmuyor gibiydi.


Lucifer istemeden elini çenesine götürdü ve düşünmeye başladı. Ve o anda aklında bütün durumu açıklayan bir fikir belirdi.


(Lucifer)-Ejder sen, zamanda hareket mi ettin?


Lucifer’in bu sorusu bütün dikkatleri üzerine toplamasına yetmişti. Aslında bu soru tam yerinde bir soruydu. Sonuçta Lucifer bu çocuğu tanımıyordu ve anlattığı şeyleri hatırlamıyordu. Daha doğrusu çocuğun anlattığı hiçbir şeyi bilmiyordu. Bu noktada da çıkarılabilecek en iyi sonuç zaman yolculuğuydu.


(Ejder)-Evet. Zamanda 30 yıl geriye geldim.


(Lucifer)-30 yıl mı? Dur bir dakika. O zaman senin tanrılarla olan savaşın 30 yıl boyunca devam mı ediyor?


Lucifer’in bunu düşünmeden edememişti. 30 yıl süren bir savaş.


(Medusa)-Ejder’in gireceği bir savaşın 30 yıl süreceğini hiç sanmıyorum.


(Lucifer)-Orası öyle ama…yine de…


(Ejder)-İyi de benim savaşım 30 yıl falan sürmedi ki. Savaş başlayalı sadece 3 gün oldu. Tabii o 3 günlük süreçte dünyada yaşayan tek kişi ben kaldım. Bütün insanlık tanrıların elinde son buldu.


(Medusa)-Bekle, ne? Tanrılar insanlığı mı yok etti!? İyi de onlar sadece seni öldürmek istemiyor muydu?


(Ejder)-Neden senin gibi bir tanrıya cevap verecekmişim ki? Sende onlardan biri değil misin?


(Medusa)-Değilim. Neden canımı yakan o şerefsizlerin tarafını tutayım ki?


(Ejder)-Ha? Sen, onlardan birisi değil misin?


Çocuğun buna inanmasının imkanı yoktu. Dünyayı karanlığa gömen canlılar tanrılardı ve bir tanrının o lanet olasıcaların tarafında olmadığına inanmasının hiçbir yolu yoktu. Olamazdı. Böyle bir şey mantığa tamamen aykırıydı. Tanrıların tarafında olmayan bir tanrı bulunamazdı. En azından çocuk böyle düşünüyordu.


(Ejder)-Siktir. İmkanı yok. Hayatta olmaz. Beni buna kimse inandıramaz.


(Lucifer)-Medusa doğru söylüyor Ejder. Kendisi tanrıların tarafında değil.


(Ejder)-Lucifer sende mi!? Sen de mi bu yalana inanıyorsun!?


(Lucifer)-Tamam da yalan değil ki. Medusa tanrıların tarafında değil. Ayrıca senin, daha doğrusu bu zamandaki Ejder’in kadını. Ve bana emanet. Yani yanlış hareketler yapmamaya çalış. Çünkü bu zamandaki Ejder delinin önde gideni. Değil Medusa’ya zarar vermen, Medusa’nın kıyafetine bile çizik atsan seni paramparça edebilecek bir yapıya sahip.


(Ejder)-Bekle bekle bekle. Bu kadarı çok fazla. Hepsini bir anda söylersen çok karışır. Sakince konuşsak olmaz mı?


(??)-Offf başım. Çatlayacak gibi ağrıyor.


O sırada limuzinin oradan bir ses duyuldu. Bu ses Rose’nin sesiydi.


(Ejder)-Ro…se..?


Ejder, Rose’yi gördüğü anda gözleri dolmuştu ve bir anda yerinden fırlayarak aralarındaki mesafeyi kapatarak Rose’ye sıkıca sarılmıştı.


(Rose)-Ej…der. Yo bekle. Sen Ejder değilsin.


(Ejder)-Seni öyle özledim ki.


Rose bir anda yaşanan bu olaya karşı tepki bile verememişti. Ejder’e benzeyen birisi tarafından birdenbire kucaklanmıştı.


(Rose)-Hoy hoy hoy. Çekil üstümden. Sen Ejder değilsin.


Rose, kendisine sarılan bu çocuğu ittirerek kendisinden ayırdı ve birkaç adım atarak geri çekildi. O sırada Lucifer yavaşça yürüyerek yanlarına gitti ve elini Ejder’in omzuna koydu.


(Lucifer)-Sana benden hayat kurtaracak bir tavsiye çocuk. Rose ve Medusa’ya sakın dokunma. Çünkü o ikisi bu zamanın Ejder’inin en değer verdiği 2 kişi. O yüzden, eğer hayatına değer veriyorsan bu tavsiyeme uymanı öneririm.


(Ejder)-Bu zamandaki ben güvenilir birisiymiş gibi görünmüyor.


(Rose)-Hoy. Ejder’le ilgili ters konuşma.


(Lucifer)-Sinirlenme Rose. Ejder’i ilk kez tanıyacak olan bir kişi için fazlasıyla abartı şeyler bunlar. Yani bu çocuk haksız sayılmaz.


(Rose)-Tch. Tamam. O zaman şunu sorayım. Bu çocuk kim ve neden Ejder’e bu kadar çok benziyor?


(Ejder)-Ben gelecekten gelen bir Ejder’im. Az önceki sarılma olayı için de özür dilerim. Uzun zamandır seni görmüyordum.


(Rose)-Ha? Bana bir şey mi oldu ki?


Bu sözler doğal olarak Rose’yi meraklandırmıştı.


(Ejder)-Şey, benim zamanımda sen, öldün.


(Rose)-Ha?


Rose duymadığı beklemediği bu sözleri duyunca bir anlığına duraksamıştı.


(Rose)-Ö-öldüm derken?


(Ejder)-Anlattırma işte. Tanrılarla olan savaşta kollarımda can verdin.


(Lucifer)-Pekala pekala. Ölüm hikayeleriyle canımızın sıkılmasına gerek yok. Ana konumuza geri dönelim biz.


(Ejder)-Tamam. Özür dilerim.


Ejder’le aynı tipte birinin -ki bu kişi zaten Ejder’in ta kendisi- özür dilemesi oldukça tuhaf görünüyordu ve hiç kimse daha önce böyle bir sahneyle karşılaşmadığı için ne düşünmeleri gerektiğini bilmiyorlardı.


(Ejder)-Şey, o zaman, anlatmaya nereden başlamamı istersiniz?


(Lucifer)-Mümkünse en başından ve hiçbir detayı atlamadan.


Olacak olan en doğru şey gelecekte yaşanmış olan her şeyin en başından, hiçbir detay atlatılmadan anlatılmasıydı ve Lucifer’de bunu istiyordu. Gelecekte olacak şeyleri bilmek onların için mükemmel bir avantajdı. En azından şimdiden bazı şeyler için önemler alabilirlerdi.


(Lucifer)-Ama ondan önce, isterseniz cehenneme geçelim. Sonuçta hala Ejder’in isteği üzerine sizi cehenneme götürmem gerekiyor.


(Ejder)-Bu zamandaki ben, senden böyle bir şey mi istedi?


(Lucifer)-Evet.


(Ejder)-Haha. Bu zamandaki ben bayağı iyi sanırım ha? Ben senden böyle bir şey isteyemezdim. Benim için onca şey yaptın. Bu yüzden buna yüzüm olmazdı.


(Lucifer)-Bu zamandaki bazı şeyler geleceğe göre oldukça farklı işliyor sanırım.


(Ejder)-Ne gibi?


(Lucifer)-Ben henüz ejder için bir şey yapmadım. Onu bir şey öğrenmesine yardım etmek dışında tabii. Ama yakında onun bana, daha doğrusu bütün şeytanlara, çok büyük bir yardımı dokunacak.


(Ejder)-Bu dönemin Ejder’iyle tanışmak istedim bak şimdi.


(Lucifer)-Yakında tanışırsın. Sanırım yani. Her neyse. Hadi hepiniz arabaya. Cehenneme gidiyoruz.


Lucifer’in bu sözleri üzerine herkes yeniden arabaya doğru hareketlendi ve hızlıca, yeniden arabanın içindeki yerlerini aldılar. Ve az önceki gibi bir şeyin tekrar yaşanmamasını umarak cehenneme doğru yola çıktılar.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44356 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr