Bölüm 84: İksirlerin Son Durumu

avatar
341 4

Düşmüş Perinin Yükselişi - Bölüm 84: İksirlerin Son Durumu


Büyü enerjisi, kazanın içindeki karışmış olan bitkilerin her birinin özelliklerinin anıda tetiklenmesi ve bunların düzgün bir şekilde yöneltilerek karışmasıyla ortaya çıkmasını sağlayacak etkinin kontrol altında tutulabilmesi için gereken en önemli faktördü.

Ephios’un yapma çalıştığı Temel Seviye İyileştirme İksiri’nde, Dört Yapraklı Kalp Yoncası’nın iyileştirici özelliğinin diğer bitkiler tarafından desteklenerek daha güçlendirilmesi gerekiyordu. Bunun için de Kül Meyvesi’nin güçlendirici ve beyaz sıvının da saflaştırıcı özelliğini kullanacaktı, ardından da ortaya çıkan iksiri şişelere dolduracak ve işlemi bitirmiş olacaktı.  

Anlatımı kulağa oldukça basit geliyor olsa da Ephios, büyü enerjisini yönlendirirken yapacağı en küçük hatada bütün iksir malzemelerini boşa harcamış olacağını, harcadığı çabanın sonuna başarısız bir şekilde ulaşacağını ve hiçbir şey elde edemeyip kalacağını çok iyi biliyordu.

Doğal olarak Ephios böyle bir şeyin yaşanmasını istemiyordu!

‘Profesörün söylediklerine ve derste öğretilenleri hatırla, onlara uy. Sonrası zaten çocuk oyuncağı!’

Kendini neşelendirmeye ve yapmak üzere olduğu işin zorluğunu kafasına takmamaya çalışırken kendisine hatırlatmalarda bulundu, ardından da derin bir nefes alarak kendisini rahatlatarak önündeki işleme başladı.

Ephios tarafından dikkatli bir şekilde yönlendirilen saydam ve göze görülemeyen büyü enerjisi yavaşça kazanın içine doğru süzülmeye başladı. Kazana ulaşmış olan enerjiyle birlikte kazan hafiften titremeye başladı ve içindeki sıvı karışımda da baloncuklar oluşmaya, birer birer patlamaya başladı. Bir baloncuk oluşuyor, diğeri patlıyordu. İzlemesi oldukça keyifli bir sahneydi ve aynı zamanda işlemin başlangıç için bir işaretti.

Ephios enerjisini yönlendirmeye devam etti ve sıvıyı tamamen kaplayacak şekilde yaymaya uğraştı. Bu işlemi yaparken aynı zamanda fazla yüklenip kazanı parçalamamaya ve içindeki sıvının kazanın dışına çıkmaması için uğraştığından dolayı süreç düşündüğünden daha fazla zamanını almıştı.

Ardından yoncanın yayıyor olduğu enerjiyi takip ederek büyü enerjisini sıvının içine doğru aktarmaya başladı, bu sayede yoncanın gücünü daha da arttırabilme işlemini de gerçekleştirmiş olacaktı.

Ephios bunu yapmaya devam ettikçe sıvıdan buhar çıkmaya ve baloncuklar daha da şiddetli ve hızlı bir şekilde ortaya çıkıp patlamaya başladı, sanki bir havai fişek gösterisinden bir sahne gibiydi.

Ephios sahne karşısında heyecanlandı ancak bunu uzun sürdüremedi, yapamazdı. Kendi dizginlemeye çalışıp işleme devam etti.

Yoncanın iyileştirici özelliğinin daha da güçlenmesi sağlanırken kendisinin yaydığı koku büyüleyiciydi ve rahatlatıcıydı. Kişinin kalp atışlarının normale dönmesini sağlıyor, kişinin uyumak istemesine sebep oluyordu.

Yoncanın özelliğini daha da güçlendirmek için diğer aşamaya geçti: Kül Meyvesi. Kül Meyvesi’nin daha tam olarak karışamamış, arta kalan parçalarını da kullanabilmek için onları da büyüyle ezip parçalanmalarını sağladı ve onları da büyüyle güçlendirdi.

Sonuç, kazandan yayılan kokunun daha güçlenmesi ve belirgin hâle gelişiydi ve kazandaki baloncukların şişip patlamasının tamamen duruluşuydu. Artık sadece arada bir titriyor ve normal hâline dönüyordu.

Ephios bu işleme on beş dakika kadar devam edebildi ve bu onun için yeterli bir süre olmuştu.

“Huh… Huh… Huh…”

Ephios derin nefesler alıyor ve kısa bir işlemmiş gibi görünen ama oldukça uzun süren, can sıkıcı sürecin ardından kendine gelmeye çalışıyordu. Bir anda bütün büyü enerjisini tüketmiş, kendisinin yorgun düşmesine neden olmuştu ama buna değmişti çünkü iksiri tamamlayabilmişti.

Şimdi tek yapması gereken soğumasını beklemekti, ardından da cam şişelere dolduracak ve profesöre götürecekti.

“Yoruldum. İksir Ustası olmak çok stresli ve zor. Ama… Ama buna değer,” dedi kendi kendine ve ardından yatağına yöneldi.

Üstünü değiştirip banyo yapmaya bile mecali olmayan Ephios yatağına yöneldiği gibi yatıp gözlerini kapattı, anında rahat bir uykuya dalmıştı.

---

Ephios başta fark edememiş olsa da uyandığında çoktan iki gün geçmişti bile. Hafta sonu olması sayesinde kaybettiği bir şey yoktu ancak yine de bu kadar gün uyuyabilmiş olması, kendisinin boşa zaman harcamış gibi hissetmesine neden oldu. Kendisi zamanını daha iyi ayarlayabilmek için akademiye girdiğinden beri uğraşmıştı ancak hepsi boşa gitmiş gibi hissetmişti.

Bir büyücünün zamanı, onun için en önemli şeydi!

Ephios ter içinde kalmış durumuna bakarken suratında iğrenmiş bir ifade oluşmuştu bile. Hemen ayağa kalktı ve üstündekileri çıkartıp banyoya girdi. Yarım saatlik iyice temizlenmenin ardından oldukça rahatlayan Ephios üstünde bornozuyla dolabına yönelmedi, onun yerine merakından dolayı iksir masasının önünde buldu kendini.

Parlak kırmızı ve hafif pembesi renkteki iksir kendisini hazır bir şekilde bekliyor ve oldukça göz alıcı duruyordu.

‘İşte hazır!’

Yüzünde oluşan gülümsemesiyle hızlıca üstünü değiştirdi ve masasının başına geçti. Kazanın içindeki iksiri kepçe yardımıyla şişelere doldurdu dikkatli bir şekilde, bir damlasının dahi dökülmesi kendisine pahalıya patlayabilecek bir şeydi.

Dört şişeyi rahatça doldurabilecek kadar malzeme harcamış olsa dahi kendisi en fazla üç şişe ve bir de yarım şişe elde edebilmişti kazandaki sıvıdan.

“Neredeyse mükemmel! Yine tam da benden beklendiği gibi!”

Kendini övmesinin hemen ardından iksirleri profesörü tarafından kendisine verilen özel kutusuna yerleştirdi, oldukça özenli ve dikkatliydi. Ardından cübbesini giyindikten sonra koşarak odasından çıktı.

Koridorda heyecanlı ve biraz da telaşlı bir halde koşarken yurttan çıktı. Profesörlerinin bulunduğu binaya doğru olan yolda kendisine kaşlarını çatarak bakanları aldırmamaya gayret gösteriyordu çünkü kimsenin kendisine uğursuzluk getirmesini istemiyordu.

Birçoğu, kendisini bir iksir ustası olabilmesinden dolayı kıskanıyordu. Bu da onun telaşlı olmasının sebeplerinden biriydi. Biri ona her an bir şey yapabilecekmiş gibi işaretlerde bulunan bakışlar iç ürperticiydi ancak bunu düşünmemeye çalıştı.

Ephios derin bir nefes aldı ve onların bakışlarını yok sayıp ilerlemesine devam etti. Bugün onun günüydü ve bunu kimsenin bozmasına da izin vermeyecekti.

Profesör’ün odasına ulaştığında hemen kapıyı çalmadı. Onun yerine ilk önce üstünü düzeltti, ardından da iksirleri kontrol edip öyle kapıyı tıkladı.

Tak! Tak! Tak!

“Girin!” diye bir kadın sesi duyuldu.

Ephios gergin bir gülümsemeyle içeriye adımını attı.

Kadının özenle örülüp renkli taşlarla süslenmiş açık kahverengi saçları boynuna kadar uzanıyordu. Siyah rengi gözleri kömürden farksızdı ve oldukça acımasız, soğuk bakıyorlardı.

Üstünde okulun klasik öğretmenlere verilen cübbesi ve altında da kırmızı renkte sade bir elbise bulunuyordu.

“Profesör Elein… Sizi pazar sabahında rahatsız ettiğim için lütfen kusuruma bakmayın,” dedi ve ardından saygıyla eğilip devam etti. “Bana atamış olduğunuz görev olan Temel İyileştirme İksirlerini hazırlamayı bitirdim ve kalite durumlarının ölçümü için size getirdim efendim.”

Elein soğuk bakışlarını koruyarak önünde eğilen soylu çocuğa bir bakış attı, ardından da bakışlarını yanına getirmiş olduğu kutuya çevirdi.

“Beni rahatsız ettiğini söyleyemem ama lütfen… Bir dahaki sefere bu tür işlemler için hafta içleri derslerden sonra gelmeni istiyorum. Hafta sonları rahatsız edilmeyi hiç sevmem, özellikle de pazar günleri. Anlaşıldı mı?” diye uyardı Elein kanatları altına almış olduğu yeni öğrencisini.

“Evet efendim. Anlaşıldı!”

Ephios ardından yavaşça başını kaldırdı ve Elein’in elindeki iksir kutusunu işaret ettiğini gördü, hızlıca iksir kutusunu Elein’in masasının üstüne bıraktı.

Elein, çocuğun heyecanlı ve aceleci tavırlarına karşılık kafasını iki yana belirsiz bir şekilde sallasa da bu konuda bir yorum yapmamayı tercih etti. Onun yerine önündeki iksirlere odaklandı.

Parlak kırmızı renkteki üç iksirin görüntüsüne bakarken yüzünde tatmin olmuş bir ifade belirdi Elein’in ama bunu hemen bozup ifadesiz duruşunu geri kazandı.

1. Seviye Büyücü olan Elein büyü enerjisini iksir şişelerine yolladı ve bir süre gözlerini kısarak bekledi. Ardından şişeleri birer birer eline alıp o şekilde incelemede bulundu ve gördüklerinin ardından zihninde bir değerlendirmede bulundu.

‘İlk defa iksir denemesinde bulunan birine göre oldukça iyi. Kusurları var elbette ama yine de iyi.’

“Ephios iksirlerin iyi durumda ama hâlâ çalışmaya devam etmen gerekiyor. Kül Meyvesi’nin kalıntıları iyice parçalanmamış olduğundan hâlâ iksir de görülebilir ve bu, iksirin sahip olabileceği etkiyi düşürdüğü anlamına geliyor. Ayrıca büyü enerjisini yedirirken biraz daha dikkatli davranmaya çalış. Bütün enerjini tüketmene gerek yok. Sadece düzgünce yedirmen gerek.”

“Teşekkürler efendim. Dedikleriniz konusunda çalışmaya devam edeceğim.”

Elein iksirlerden ikisini kutusuna geri koymuş ve bir tanesini almıştı.

“İksirlerini alıp çıkabilirsin,” diyerek Ephios’a son sözünü söyledi.

Ephios başını sallamakla yetindi ve kutusunu alıp hızlıca odasına yöneldi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44474 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr