Bölüm 1245: Kadim Dost

“Karakuzey.” Bağdaş kurmuş oturan Mavihabis hızla ayağa fırlayarak Ning'i geri çekmeye çalıştı. Ateşkanadı Tanrısı bırakın Taolordları'nı, Hükümdarlar’ı bile kolayca öldürebilecek bir canlıydı. Mavihabis doğal olarak endişeleniyordu.

Ne yazık ki Ning çok hızlıydı. Tek bir adım atarak Ateşkanadı Tanrısı'nın yanına ulaştı ve yaratık da yanında beliren ufak canlıya döndü.

“Dikkatli ol!” Mavihabis ve Aksükun nefeslerini tutuyordu. Ning artık yaratığa çok yakındı; araya girmek için yeterli süreleri yoktu!

“Sen de mi istiyorsun?” Ateşkanadı Tanrısı mutlu ifadesiyle yanındaki küçük insana baktı.

“Neden artık benimle takılmıyorsun?” Ning başını kaldırarak devasa yaratığa baktı.

“Hm. Olur. Ama bana yiyecek vermen lazım.” dedi Ateşkanadı Tanrısı.

“Sana her gün bu kadar yiyeceği kimse veremez. Fakat elimden geleni yapacağıma söz veriyorum.” dedi Ning.

Ateşkanadı Tanrısı bir anlığına keyiflendi ama ardından çaresizce onu bağlayan zincirlere baktı. “Seninle gelmek istiyorum ama bu zincirler varken buradan çıkamam.”

“Bir bakayım.” Ning konuştuğu sırada uçtu ve Ateşkanadı Tanrısı'nın devasa vücuduna inerek kanatlarına bağlı zincirlerden birine baktı.

Mavihabis ve Aksükun ikilisi yaşananları şaşkın bir şekilde izliyordu. “A-ama…” Mavihabis afalladı. “Ateşkanadı bir Kaos Kadimi. Neden bu kadar uslu davranıyor? Kaos Kadimleri ansızın sinirlenen ve yanlarına yaklaşan her şeyi yiyen canlılar değiller miydi?”

Bir Kaos Kadimi'ni ehlileştirmek çok zordu. Bu yaratıklar küçük çocukların zekasına sahipti. Bir gelişimciye iyi davranıp hemen ardından onu yemeleri bile mümkündü. Sithe bile bu canlıyı ehlileştirememiş, sadece yakalayabilmişti.

“Bilmiyorum. Ama efendime karşı çok uslu davranıyor.” Aksükun da duruma anlam veremedi. Bir ışığa dönüşerek Ning'e doğru ilerlemeye koyuldu.

“Eh?” Meyveleri yemekle meşgul olan Ateşkanadı, aniden başını kaldırarak yaklaşan Aksükun'a sert bir bakış attı.

“Uslu dur, Ateşkanadı. O benim koruyucum, diğeriyse takipçim. Onlara zarar verme.” Ning konuştu.

“Eh, peki.” Ateşkanadı hemen sakinleşti ve Aksükun'u görmezden geldi. Dehşete düşmüş golem de yaratığın vücuduna indi.

“Efendim, dikkatli olun. Bu yaratık şimdilik iyi görünüyor olabilir ama her an size saldırması da mümkün.” dedi Aksükun.

“Öyle bir şey olmayacak.” Ning çok sakindi ve bakışları zincirlere odaklıydı.

“Ama burada bir Kaos Kadimi'nden bahsediyoruz!” Aksükun durumun güvenli olduğunu düşünmüyordu.

Ning başını iki yana salladı ve ardından Aksükun ile Mavihabis'e bakarak konuştu: “Bugünden itibaren, Ateşkanadı da takipçilerimden biri olacak.”

“Efendim, siz…?” Aksükun durumu hemen anladı.

“Karakuzey, Ateşkanadı Tanrısı'nı ehlileştirdiğini mi söylüyorsun…” Mavihabis şaşkın bir mesaj gönderdi.

Ning başını salladıktan sonra bu şaşkın ifadelere dikkat etmeyerek odağını siyah zincirlere çevirdi.

……..

Koruyucu Aksükun ve Hükümdar Mavihabis ikilisi afallamış durumdaydı. Ning bir Kaos Kadimi'ni mi ehlileştirmişti? İnsanın inanası gelmiyordu. Kaos Kadimleri nadir görülen canlılardı ve Hükümdarları bile kolayca öldürebilirlerdi. Sithe'nin bile ehlileştiremediği bu canlılar, muhtemelen sadece bir Tiran tarafından evcilleştirilebilirlerdi!

Bir Kaos Kadimi'ni evcilleştirmek için öncelikle onunla karşılaşacak kadar şanslı olmak gerekiyordu. Ayrıca bunun için özel bir yöntem de kullanılmalıydı ve Ji Ning'in böyle bir yönteme sahip olduğu çok açıktı.

“İnanılmaz… Gerçekten inanılmaz! Ne yazık ki Ateşkanadı Tanrısı buraya hapsolmuş durumda. Onu kurtarabilirse… İşte o vakit Karakuzey'in namı dört bir yana yayılır. Kim ona sorun çıkarabilir ki?” Hükümdar Mavihabis afallamış durumdaydı.

Diyarefendisi Zarifrüzgar bile Ateşkanadı'nın saldırılarına karşı koyamazdı. Kimse bir Kaos Kadimi'ni yöneten büyük bir güce saldırmak gibi bir aptallık yapmazdı.

Vhoosh. Mavihabis de uçarak onlara yaklaştı. Ateşkanadı'nın evcilleştirildiğini bildiği için artık endişe etmiyordu. “Nasıl görünüyor, Karakuzey? Zincirleri çözebilecek misin?” Mavihabis sordu. Eğer Ning zincirleri çözemezse, o halde bütün bunların anlamı yitip gidecekti.

Zincirlere bakan Ning'in yüzü ekşidi. Zincirler sayısız iplikten oluşan, sayısız formasyon sayesinde birleşen karmaşık bir sistematiğin parçalarıydı. Formasyonlar fazla karmaşık sayılmazdı ve Ning bile onları kolayca çözebilirdi. Asıl sorun, zincirlerin üstüne kazınmış duran ve sıradan görünen formasyonlardı. Bunlar birleşerek büyük ve karmakarışık bir formasyona bürünüyordu.

Her zincirde hem baskı hem de özümseme etkisi mevcuttu. Baskılama etkisi sayesinde Ateşkanadı Tanrısı buradan ayrılamıyor ve vücut boyunu bile değiştiremiyordu.

“Ne mucizevi bir formasyon.” Ning aniden harekete geçti. Svish! Svish! Svish! Zincirleri teker teker gezerek araştırmasını sürdürdü.

“Mmm. Düşündüğüm gibi, hepsi aynı ve birlikte çalışıyorlar.” Ning'in aklında bu formasyonu çözmek için fikirler dolanıyordu.

Aslında, zincirleri ilk görüşünde bazı fikirler bulmuştu. Artık onları yakından inceleyebildiği için formasyonun nasıl işlediğini iyi biliyordu. Fakat bilmek farklı, formasyonu çözmek farklıydı.

“Nasıl görünüyor?” Mavihabis yine sordu. “Çözebilecek misin?”

“Mavihabis, sen benden de sabırsız çıktın.” Ning gülerek dalga geçti.

“Nasıl sabırsızlanmayayım ki? Burada bir Kaos Kadimi'nden bahsediyoruz! Onu dış dünyaya çıkarabilirsen, resmen istediğin her şeyi yapabilirsin.” Mavihabis çok heyecanlıydı. “Sana ait olacak ama takipçin olduğum için… Ahahah! Hadi, söyle bakalım! Çözebilecek misin?”

Ning aşını salladı. “Evet!”

Mavihabis keyiflendi. “İnanılmazsın! Cidden öylesin. Ben zincirlere baktığımda direkt başım dönüyor. Muhtemelen bu formasyonları çoğu Hükümdar çözemez.”

Ning güldü. Tabii yani! Formasyon Taosu’ndaki seviyesi, Şehir Efendisi Seviyesi’ne ulaşmıştı. Onu sadece Taobirleşimi'ne Formasyon Taosu’yla girmiş ve Hükümdar olmuş birisi geçebilirdi! Ama bunu yapmak zordu. On Altı Diyarıdüzlem İttifakı'nda böyle bir figür yoktu!

“Ne kadar sürecek?” Mavihabis sordu.

“Söylemesi zor. Muhtemelen birkaç kaos döngüsü.” dedi Ning.

“Hızlıymış!” Mavihabis şaşırdı.

Ning gizliden gizliye mırıldandı. Birkaç kaos döngüsü sürecek olmasının sebebi, Kadimikiz’inin hızlandırılmış zaman altında olmasıydı. İşin aslı bu süreç, birkaç yüz kaos döngüsünü bulacaktı!

Zincirler ve formasyonlar çok karmaşıktı. Onları çözebilecek olmasının tek sebebi, daha önce buna benzer Sithe formasyonlarını incelemiş ve Tiran'ın taştan sunağına kavuşmuş olmasıydı. Bunlara rağmen formasyonu çözmek, yüzü aşkın kaos döngüsü sürecekti!

Yine de Ning bunu pek umursamıyordu. Artık Nihai Kılıç Taosu’nda ilerlemek onun için çok zordu. Önünde sadece Taobirleşimi vardı! Dolayısıyla şimdilik diğer Taolar'a, formasyonlara ve farklı farklı şeylere odaklanacaktı. Bu şeyleri ne kadar kavrarsa, Taobirleşimi'ne o kadar öz güvenli girebilirdi. Sonuçta, bütün Taolar birtakım benzerlikler taşıyordu.

“Ateşkanadı, kısa bir süreliğine gidiyorum. Yakında döneceğim.” Ning bunları söyledikten sonra havalandı.

“Oh?” Ateşkanadı Tanrısı aniden başını kaldırarak gitmekte olan Ning'e baktı. “Beni terk etmeyeceksin, değil mi?” Nedendir bilinmez, ancak yaratık Ning'in yanından ayrılmak istemiyordu.

“Merak etme, hemen döneceğim.” dedi Ning ve iç geçirmeden edemedi. Ateşkanadı olağanüstü bir güçle doğmuş ama onu nasıl kullanacağını bilmeden dış dünyaya açılmış bir Kaos Kadimi'ydi. Daha önce “eğitim” almamıştı ve Tiran Bolin'in yarattığı teknik ile gerçekruhuna sızdığını bile hisedemiyordu. Yine de… Bazen cehalet, gerçek mutluluktu.

Vhoosh. Devasa bakır kapı bir kez daha açıldı ve Ning, Aksükun ve Mavihabis üçlüsü dışarı çıktı.

“Neden gidiyoruz?” Mavihabis sordu.

“O zincirleri kırmam zaman alacak. Başlamadan önce, Dokuztoz'u kurtarmak istiyorum.” dedi Ning.

“Dokuztoz mu? Oh, hani şu Yeşimateş Diyarı'na girmene neden olan dostun mu?” Mavihabis güldü.

“Evet. Kadim dostum.” Ning başını salladı.

……