Bölüm 1230: İkinci Grup

avatar
3159 29

Desolate Era - Bölüm 1230: İkinci Grup



Bölüm 1230: İkinci Grup 

Proofreader: Wias

 

 

Yeşimateş Diyarı'ndaki ateşten geçitlerden birinde bulunan diyargemisinde…

 

Ji Ning geminin içinde otururken şarap içiyordu. Şarabın kokusu aracı baştan aşağı doldurmuşken Aksükun sessizce ve ciddiyetle etrafı gözetlemekteydi.

 

“Aksükun, otur da biraz şarap iç?” Ning sakince güldü.

 

“Ben bir golemim. Şarap içmeye ihtiyacım yok.” dedi Aksükun.

 

Ning başını iki yana salladı. “İşte bu konuda yanılıyorsun. Benim de şarap içmeye ihtiyacım yok ama içmeyi seviyorum. Sonuçta hobilerimizin olması gerekir, değil mi? Gel, gel hadi! Yanımda epey değerli şarap var. Dene bakalım.”

 

“Gerek yok.” Aksükun dikilmeyi sürdürdü.

 

“Sana oturmanı emrediyorum.” Ning'in yüzü ekşidi.

 

“Anlaşıldı, efendim.” Aksükun uslu uslu oturdu.

 

“İç.” Ning önündeki kadehe işaret etti.

 

Aksükun kadehi aldı ve şarabı içtikten sonra yüzünü ekşiterek mırıldandı. “Hoşuma gitmiyor. Eski efendim ‘Taoist Mavitaş'ı takip ederken de sevmiyordum, şimdi de sevmiyorum.”

 

“Eh?!” Ning gerçekten şaşırmıştı. Elini sallayarak yüz farklı kadeh ve yüzlerce şarap kabağı çıkardı. Kadehlere şaraplar doluyordu.

 

“Hepsini dene. Vücudun mükemmel şekilde yapılmış olmalı; elbet o şaraplardan birini seveceksin! Bahse varım Taoist Mavitaş sana yeterince çeşit tattırmadığı için hoşuna giden birini bulamamışsındır.” dedi Ning. “İç bakalım.”

 

Aksükun kadehleri denemeye koyuldu ve suratında sıkıntılı bir ifade belirdi. Efendisi onu neden şarap içmeye zorluyordu ki?

 

“Bitirdim.” Aksükun şarapları bitirdi. Çok sakindi.

 

“Tekrar.” Ning buna inanmak istemiyordu. Gelişimciler, yapacak daha iyi bir işleri olmadığında şarap içerlerdi ve dolayısıyla Ning'in yanında çok sayıda şarap vardı. Alt ettiği İmparator ve Taolordları'ndan da çok sayıda şarap almıştı.

 

Vhoosh. Vhoosh. Ning şarap koyuyor, Aksükun içiyordu. İki saatin ardından Aksükun aldığı bir yudumla birlikte titredi ve konuştu.“Efendim, bu hoşuma gitti! Tadı çok iyi!”

 

“Oh?” Ning şaşırdı. Elini sallayarak Aksükun'un içtiği kadehten bir yudum çıkardı ve ağzına koydu. Ağzını acı, asidik bir tat sardı ve şarap midesine indikten sonra ağzında iğrenç bir tat bıraktı. O kadar acıydı ki Ning'in suratı bile ekşimişti. “Bu mu? Bunu mu sevdin?!”

 

Ning farklı farklı şaraplar içmeyi seven bir adamdı. Bazı şaraplar hafif içimliyken, bazılarının aroması bütün vücudu sarardı. Ayrıca vücuduna nahif bir sakinlik getiren şarapları da seviyordu ama bunun gibi acı, asidik şaraplardan hiç hazzetmezdi! Ning bile bu şarabı nereden aldığını bilmiyordu.

 

“İğrenç.” Ning başını iki yana salladı.

 

“Çok iyi!” Aksükun fıldır fıldır açılmış gözleriyle Ning'e baktı.

 

“…İyi. Kaosdiyarı'nda türlü türlü şey var; senin gibi asidik şarapları seven golemler de bunlardan biri herhalde. Ayrıca, kim böyle bir şarap yapar ki?! Ahh, unut gitsin. Hadi, birlikte içelim!” Ning güldü. Sonunda içebileceği biri vardı. Son zamanlarda hayatı çok sıkıcıydı. Hükümdar ve İmparatorlar'la oynadığı saklambaç oyunundan pek hoşlandığı söylenemezdi. Zaten geçitleri kontrol ettiği için oyun onun için çok basitti.

 

“Efendim, sizce de bir şeyler ters değil mi?” Aksükun vücuduna nüfuz eden şarabın etkisiyle yavaş yavaş rahatlıyordu.

 

“Ters mi?” Ning şaşırdı. “Ne demek istiyorsun?”

 

“Geçitlerdeki Hükümdarlar, sizi eskisi kadar sıkı kovalamıyorlar.” dedi Aksükun.

 

Ning güldü. “Herhalde canım. Seksen bil yıl oldu! Artık beni yakalamanın neredeyse imkânsız olduğunu biliyorlar. Eskisi gibi telaş içerisinde peşime takılmalarına gerek yok.”

 

“Ama fazla rahatladıkları da söylenemez. Geçitlere ufak tefek formasyonlar ve mekanizmalar yerleştirmeye başladılar. Hatta benimle başa çıkmak için birkaç özel amaçlı formasyon yerleştirdiklerini bile gördüm.” Ning başını iki yana salladı. “Her şeyin farkında olduğumu bilmiyorlar.”

 

“Efendim, bölgede artık sekiz Hükümdar ve on İmparator var. Acaba diyargemisi için kaç tanesi daha gelecek?” Aksükun endişeliydi.

 

Ning başını salladı. Baskı altındaydı. 80,000 yıl…Hükümdar Wuye ve Hükümdar Sisligüneş'in diyargemileriyle yaptığı yolculukların ilki tamamlanmıştı. Hükümdar Wuye'nin ilk grubunda beş Hükümdar ve dört İmparator vardı; onlardan sonra gelen Hükümdar Sisligüneş'in grubunda ise üç Hükümdar ve altı İmparator bulunuyordu.

 

“Hesaplarım doğruysa, ikinci gruplar yakında burada olur.” dedi Ning. “Umarım geçitlere ayrı ayrı girerler. Böylece onları durdurabilirim. Güç birliği yaparak tek vücut olarak hareket etmelerinden çekiniyorum.”

 

Hükümdarlar'ın teknik çeşitlerine akıl sır erdirmek mümkün değildi. Dört beş tanesi birlikte çalışırsa Ning bile mekanizmaların yardımıyla onları durduramayabilirdi!

 

Sonuçta, bazı Hükümdarlar savunma konusunda öyle yetenekliydiler ki Ötekidiyar Efendileri bile onlara dokunamıyordu! Kimi ise hız yahut karma konularında uzmandı. Güçlerini birleştirdiklerinde inanılmaz derecede zorlu rakiplere dönüşüyorlardı.

 

……..

 

Diyargemisinin varlığı duyulalı 120,000 yıl oldu.

 

Hükümdar Wuye ikinci grubu getirmek üzereydi.

 

Ateşten bir yıldızın yanına vardılar ve yıldızın yanında beliren uzay yarığından dışarı çıktılar.

 

“Beyler, geldik. Son bilgilere göre, Taolordu Karakuzey bunca zamandır Yeşimateş Diyarı'nı terk etmedi ve oradaki Hükümdarlar ile İmparatorlar henüz diyargemisini ele geçirebilmiş değil. Yani hala şansınız var.” Hükümdar Wuye güldü.

 

“Gemi kimin eline geçerse geçsin, bu işten en karlı çıkanımız sen olacaksın, kardeşim Wuye.” Gemideki sekizliden biri konuştu.

 

“Bu gemiyi ustamdan ödünç aldım. Hazinelerin çoğunu ona vereceğim!” Hükümdar Wuye adama sert bir bakış attı. “Neyse, sizinle konuşacak vaktim yok. Son grubu da almam gerekiyor ve önümde uzun bir yol var.” Konuştuğu sırada geminin kontrolünü eline aldı ve mesafeye doğru yola çıktı.

 

Geriye sekiz figür kaldı; auraları heybetliydi. İçlerinden şeytani denebilecek kadar yakışıklı olan ve soğuk, sinsi biri gibi görünen adam burnundan soludu: “Millet, siz önden gidin. Ben daha sonra geleceğim.” demesiyle birlikte kayboldu.

 

“Hükümdar Kışateşi nereye gidiyor?”

 

“Sence? Herifin nasıl biri olduğunu biliyorsun. Muhtemelen Taolordu Karakuzey'in arkadaşları ve ailesini falan yakalamak istiyor.” Konuşan kişi basit gri cübbelere bürünmüş, sırtında sekiz garip mavi odun parçası taşıyan sakallı bir adamdı.

 

“Kışateşi ne zaman böyle aptallıklar yapmayı bırakacak acaba?”

 

“Kardeşim Karaodun, sen boş ver onu. Uzay zamanı yarayım da yola koyulalım.” Sekizliden dört tanesi Hükümdar'dı ve Kışateşi onlardan biriydi. Aslında pozisyonu, sekiz kişilik grubun içinde bir numaraydı.

 

“Gidelim.” Sakallı adam, Hükümdar Karaodun başını salladı.

 

…….

 

Hükümdar Kışateşi hızla uzay zamanı yararak Genişgök Ebedidünyası'nın sınırlarına ulaştı. “İşte geldim.” Hükümdar Kışateşi puslu göklerde duruyor, mesafedeki Genişgök Sarayı'na bakıyordu.

 

Beyaz cübbelere bürünmüş adam beyaz ışıklarla parlamaktaydı ve yüz hatları şeytani denebilecek kadar yakışıklıyken, derisi neredeyse damarlarını açığa çıkaracak ölçüde saydam ve naifti. Gözlerinde o sinsi dehşetin izleri vardı.

 

“Aldığım raporlara göre, Şehir Efedisi İpeksikar ‘Dokuztoz’ adıyla bilinen adamın peşinden Yeşimateş Diyarı'na girdi ve ardından bu bilgiyi herkese yaydı. Karakuzey ise tehlikeyi görmezden gelerek direkt oraya gitti. İçeride İpeksikar ile savaşmış ve onu intihara zorlamış olmalı.” Kışateşi başını salladı. “Buradan anladığım kadarıyla, Karakuzey kişisel ilişkilerine fazlasıyla önem veren bir adam.”

 

“Tuzak olduğunu bilmesine rağmen arkadaşı uğruna hayatını riske atarak Yeşimateş Diyarı'na girdi… Hmph. Onun gibi dünyevi meselelere takılıp kalmış olan aptallar, diğerlerinden daha erken ölür.” Kışateşi'nin gözleri soğuk ışıltılar saçtı. “Dokuztoz'u halihazırda kurtardığını düşünüyorum… Yani geriye klanı ve diğer arkadaşları kaldı. Onlar da Genişgök Sarayı'ndadır!”

 

Kışateşi mesafedeki Genişgök Sarayı'na baktı. “Oradaki herkesi kaçırsam yeterlidir. Böylece hepsini diyargemisine karşı takas olarak kullanabilirim. Eğer Karakuzey gerçekten yakınlarına değer veren bir adamsa bu takası kabul edebilir.”

 

……

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr