Bölüm 1110: Kızıldalga Tapınağı

avatar
3322 31

Desolate Era - Bölüm 1110: Kızıldalga Tapınağı



Bölüm 1110: Kızıldalga Tapınağı

 

Hükümdarların kayıtsızlığına rağmen Ji Ning ve diğer Taolordları, Saltsema'nın Taobirleşimi'nde başarılı olarak bir Ebediyet İmparatoru'na dönüşmesine büyük ilgi gösteriyorlardı.

 

“Gerçek ebediyet.” Ning karmaşık bir ifadeyle İmparator Saltsema'ya baktı. Eğer Dokuztoz'un başına öyle şeyler gelmemiş olsaydı, Ning kutlamaya başlayabilirdi… Ama bunun aksine o esnada kendini zar zor tutuyordu. Büyük kardeşi Saltsema gerçekten de mührü kendine kullanmış ve hem onu hem de Dokuztoz'u aptallar gibi kendisini korumaya göndermişti! Bunu yapan kişi Ning olsaydı durum anlaşılabilirdi; fakat Dokuztoz'un Saltsema ile arasında ciddi bir ilişki yoktu. Ya Dokuztoz can verseydi? Saltsema ve diğerleri mührü aldıkları anda zora girerlerse mührü verecekleri konusunda anlaşmışlardı. Peki ya o zaman burada ne cehennem dönüyordu?

 

Ning bir süredir bu soruyu sormak istiyordu ama Saltsema Taobirleşimi için inzivaya çekilmişti. Bırakın gerçek vücudunu, avatarı bile Taobirleşimi nedeniyle inzivadaydı. Onunla konuşmak imkansızdı.

 

“Karakuzey.” İmparator Saltsema açıklamak istiyordu.

 

Şarapbilgesi kükredi. “İmparator Saltsema, mührü kullandığını söyledin; Karakuzey ve Dokuztoz'a yardım etmek için yalan söyleyip söylemediğini nereden bileceğiz?” Adam bu durumun fazlasıyla şüpheli olduğunu düşünüyordu. Ning ve Dokuztoz hayatlarını riske atarken, mührü Saltsema kullanıyor olamazdı! Böyle bir şeyin ne amacı olabilirdi ki? İmparator Saltsema onları kandırmaya mı çalışıyordu?

 

“Mührü kullanan kişi benim.” İmparator Saltsema alelacele konuştu. “Onlara yardım etmiyorum. Onlar bana yardım ediyordu! Hayatım üzerine yemin ederim ki mührü kullandım ve Taobirleşimi'ni bu sayede tamamladım. Söylediğim şeylerden biri bile yanlışsa, o vakit bırakın ruhum ve gerçekruhum sonsuza dek hiçliğe karışsın!” İmparator Saltsema yüksek bir sesle duyurdu.

 

Şarapbilgesi başını iki yana salladı. Saltsema'nın ettiği bu hayatözü yemini geriye hiçbir şüphe bırakmıyordu. “Ah… Hepsi boşuna gitti.”

 

“En azından geriye hala üç mührün kaldığını biliyoruz.” dedi Şafakyıldızı.

 

Aniden, havada bir dizi figür belirdi. Dalgadeğişen Alemi'ndeki bütün Taolordları önlerinde beliren beyaz cübbeli adamı görebiliyorlardı! Alemruhu Polo bir kez daha kendini gösteriyordu.

 

Polo direkt olarak İmparator Saltsema'ya baktı. “İmparator Saltsema, efendimin fermanlarına göre Büyük Dalgadeğişen Formasyonu'na herhangi bir Ebediyet İmparatoru giremez! Fakat buraya ilk geldiğinde bir Taolordu olduğun için, kuralları çiğnemiş sayılmıyorsun. Yine de burayı terk etmen gerekiyor. Gitmen için sana bir koridor açacağım.”

 

“Alemruhu Polo, lütfen bana yarım gün ver.” İmparator Saltsema başını kaldırarak Polo'ya baktı. “Dalgadeğişen Alemi'ndeki formasyonlara herhangi bir zarar vermeyeceğim.” Ning'e düzgün bir açıklama yapması gerektiğini biliyordu. Aksi takdirde… Baş düşman olmayacaklarsa da, aralarındaki ilişki ciddi ölçüde bozulacaktı.

 

“Tamam ama sadece yarım günün var.” dedi Polo.

 

Dalgadeğişen Alemi'nde çok sayıda Taolordu vardı ve neredeyse tamamı eşik seviyedeydi. Taobirleşimi için burayı seçmeleri mantıklı sayılabilirdi. Eğer bir Ebediyet İmparatoru dış dünyadan buraya girmeye kalkarsa, Alemruhu Polo kesinkes karşı saldırıya geçerdi! Efendisi İmparator Dalgadeğişen de gitmeden önce arkasında birtakım tuzaklar belirmişti. Yine de, bir Taolordu denemesinde başarılı olursa, Polo onu tebrik etmekten geri durmazdı.

 

“Ne?”

 

“Saltsema mührü mü kullanmış?”

 

“Artık ona İmparator Saltsema diyeceğiz yani.”

 

“Dokuztoz ve Karakuzey bunca zamandır onun için mi savaşıyormuş?”

 

Taolordları ne diyeceklerini bilemiyorlardı. Karakuzey ve Dokuztoz defalarca kez başkalarının saldırısına uğramış üstün Taolordları'ydı. Zamanırüya ve Ucubekral bile bu mücadelelerde can vermişti! Dalgadeğişen Alemi'ndeki Taolordları mührün bu ikiliden birine gitmesine ses etmezdi ama asıl sahibin Saltsema olacağını kim düşünebilirdi ki?

 

“Şu Saltsema kadar şanslı olamadık; Taolordu Karakuzey'le eskiye dayanan bir dostlukları var. Resmen onun sayesinde mührü elde edebildi.”

 

“Şansa bak arkadaş.”

 

Taolordları şaşkınlıkla ve kıskançlıkla iç çektiler. Taolordu Saltsema'nın yeni bir Ebediyet İmparatoru olarak uzun yıllar yaşayacağı kesindi. En azından artık Taolordları ona sorun çıkaramazdı.

 

……

 

Havadaki Alemruhu Polo, Saltsema'ya gereken sözleri söyledikten sonra ekledi. “İlk iki mühür için yapılan mücadele sona erdi. Artık vakit, diğer üç mührün ortaya çıkma vaktidir.”

 

Sayısız Taolordu dikkat kesildi.

 

“Son üç mühür Dalgadeğişen Alemi'nin onuncu katmanında yer alıyor.” Alemruhu Polo, Taolordları'na baktı. “Şimdiye kadar kimsenin oraya ulaşabildiğini sanmıyorum.”

 

“Evet.” Taolordları başlarını salladılar. Dalgadeğişen Alemi on katmandan ulaşıyordu, fakat kimse onuncu katmana ayak basamamıştı.

 

“Onuncu katman şu bölgede yer alıyor.” Alemruhu Polo mesafeye doğru işaret etti.

 

Tırırırım…

 

Uzaklardaki bir sıradağ sarsılmaya ve titremeye başladıktan sonra ikiye yarıldı; içinden devasa bir kule yükseldi. Binadan korkunç ve muazzam bir güç aurası yayılıyordu; aura öyle güçlüydü ki alemdeki bütün Taolordları onu net bir şekilde hissedebiliyordu. Uzaklarda bulunan insanlar ve formasyonlara kapılan figürler bile bu hissiyatı net bir şekilde yaşıyorlardı. Adeta dehşet verici, uyumakta olan bir yaratık gün yüzüne çıkarak varlığını herkese duyuruyordu.

 

“Korkunç.” Ning şimdilik Saltsema'ya dikkat etmek yerine ortaya çıkan o devasa auraya odak kesilmişti.

 

Havadaki Alemruhu Polo da yükselmekte olan heybetli binaya bakıyordu. Nihayetinde bina net bir şekilde görülür hale geldi. Genel yapısı siyahın ve altının tonlarıyla boyanmış olan bu antik tapınak, aklın almayacağı kadar eskiydi.

 

“Onuncu katman orada gördüğünüz tapınağın ta kendisidir!” dedi Alemruhu Polo. “Tapınak aynı zamanda Kızıldalga Tapınağı adıyla da bilinir!”

 

”Üç mühür de orada bulunuyor.” dedi Polo.

 

……..

 

Hükümdar Parkıyı ve Hükümdar Welkin ansızın beliren antik tapınağın görüntüsünü görür görmez ayağa fırladılar. Tapınağın tam üstünde üç antik karakter yer alıyordu. Karmaşık karakterler mavi çiçek mührüne ve Tozlurüya diline benziyordu.

 

Bunlar “Kızıl”, “Dalga” ve “Tapınak” karakterleriydi.

 

“Kızıldalga Tapınağı mı?” Parkıyı ve Welkin şaşkındı.

 

“Şu efsanevi Kızıldalga Tapınağı mı?” Hükümdar Welking mırıldandı. “Efsanevi Kızıldalga Tapınağı diyarıdüzleminizde ortaya çıktı… İmparator Dalgadeğişen tapınağı buraya getirmeyi nasıl başarmış?”

 

“Gerçek mi bu?” Parkıyı Hükümdarı da şaşkındı.

 

…….

 

“Kızıldalga Tapınağı!” Hükümdar Yerzambak ayağa fırladı ve gözlerinden iki bulanık ışık hüzmesi çıktı.

 

“Kızıldalga Tapınağı mı?” Antik Ebediyet İmparatorları duruma anlam verememişti.

 

“Kızıldalga Tapınağı da nedir?”

 

Kimse bilmiyordu fakat Hükümdar Yerzambak gözlerini bile kırpmadan görüntülere baktığı sırada mırıldandı. “Ben, Parkıyı, Yelyağmur… Bütün hazinelerimizi toplasak bir Kızıldalga Tapınağı etmez. İmparator Dalgadeğişen… Gerçekten de inanılmaz bir adamsın.”

 

…….

 

“Efsanevi Kızıldalga Tapınağı mı?” Ormandaki devasa surat da şaşkındı. “Kızıldalga Tapınağı bizim diyarıdüzlemimize mi gelmiş?”

 

……

 

“Etkileyici. Olağanüstü!” Altın kürklü uzaylı ve siyah cübbeli üstat da şaşkındı. Önlerinde süzülen aynaya pürdikkat bakıyorlardı.

 

“Şu velet, Dalgadeğişen ne ara bunu başardı? Kimse fark edemedi…”

 

“Muhtemelen göstermek istemeseydi, kimse bunu öğrenemezdi.”

 

“Bir servete mal olmuştur.”

 

……

 

Dalgadeğişen Alemi'ndeki Ning ve diğer sayısız Taolordu da beklenti dolu ifadelerle ortaya çıkan Kızıldalga Tapınağı'na bakıyordu. Son üç mührü ele geçirmek istiyorlardı ve “Kızıldalga Tapınağı”na dair pek bir şey bildikleri söylenemezdi.

 

“Efendim sonsuz Büyük Karanlık'ı gezmiş bir adamdır. Kızıldalga Tapınağı elde ettiği en muazzam hazinelerden biridir.” dedi Alenruhu Polo. “Sonsuz Diyarlar'ı evi olarak gördüğü için Kızıldalga Tapınağı'nı bir hediye olarak buraya göndermiştir.”

 

Polo çok gururluydu. Bu sözleri altı büyük gücün duyması için söylüyordu.

 

“Son mühürler tapınağın içinde. Sadece üstün Taolordları orada hayatta kalabilir.” Alemruhu Polo gülümseyerek sayısız Taolordu'na baktı.

 

………..

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr