Bölüm 1108: Ebediyet İmparatoru

Kafa kafaya yapılan çarpışmada avantajı elinde bulundursa da, Ji Ning bu konuda ne heyecanlı ne de kendini beğenmiş bir tavır sergiliyordu. Çünkü derinlik bakımından Şarapbilgesi'nin kendisine denk olduğunu biliyordu. Buradaki avantajın asıl kaynağı Kuzeykuşak kılıçlarıydı; Kan Damlası duruşunu normalin beş katı bir güce çıkarıyorlardı. Fakat nihayetinde bunlar, Evren Hazineleri değildi; sadece Evren Hazinesi olma potansiyeline sahip kılıçlardı.

Dolayısıyla bu çarpışmayı kazanması normaldi. Hatta kaybederse şoke olacaktı!

Vhoosh. Şarapbilgesi tekrar gün yüzüne çıktı ve iki kollu formuna büründü. Aynı sırada, ellerinde bir çift siyah eldiven belirdi.

“Eh?” Ning'in bilinçaltı tehlike uyarısı yapıyordu. Genç adam duraksadı.

 Şarapbilgesi yavaş yavaş doğruldu ve gülümsedi. “Böyle bir sonucu beklemiyordum. Evren Hazinesi’ne sahip olmasaydım, birinci sıradaki yerimi koruyamazdım. Taolordu Karakuzey, seni takdir ediyorum. Evren Hazine’mi çıkarmama değecek bir rakipsin.” Şarapbilgesi'nin ellerindeki siyah eldivenlerden dehşet verici güç dalgaları saçılıyordu.

Ning ise temkinle eldivenlere bakmaktaydı. Kuzeykuşak kılıçları sadece Kan Damlası duruşunu güçlendiriyordu; diğerlerine pek güç kattığı söylenemezdi. Fakat gerçek Evren Hazineleri her duruşu inanılmaz bir güçle besleyebiliyordu.

“Hadi bakalım.” Ning'in gözlerinde savaşma arzusu vardı. “Evren Hazineleri’nin gücünü duymuştum ama daha önce hiç, birine karşı mücadele etmedim. Göster bakalım Evren Hazineleri’nin gücünü!”

“Nasıl istersen.” Şarapbilgesi sağ elini salladı. Vhoooosh. Siyah eldiveni genişledi ve uzay zamanı titreterek dünyayı karanlığa boğdu.

“Ne saldırı ama.” Uzaklardan onları izleyen Şafakyıldızı şoke oldu. “Evren Hazineleri’ne dair efsaneleri duymuştum ama ilk defa birinin gücünü bu kadar yakından görüyorum. Geçmişte Şarapbilgesi'yle birbirimize denk sayılırdık ama artık onun dengi falan değilim. Aramızda ciddi bir güç farkı var.”

Şafakyıldızı saldırıyı görür görmez kendini çaresiz hissetti. Sabre yetenekleri saldırıya odaklıydı! Sonsuz Diyarlar'ın bir numaralı yakın dövüş ustası olması gerekirken… Şarapbilgesi'nin saldırısı bir Evren Hazinesi’nin desteğine sahipti; Şafakyıldızı kendi uzmanlık alanında böylesine ezici bir saldırıyı görünce hüsrana uğramadan edemedi.

“Eh?” Aniden Dalgadeğişen Alemi'nin göklerinde illüzyonvari bir figür belirdi. Kendisi Alemruhu Polo'ydu. “Şarapbilgesi'nin bir Evren Hazinesi varmış! Aydınlanma konusunda sekiz Saklı Şehir'in efendilerine denk değil ama güç konusunda onlara erişmiş durumda.” Polo'nun suratında ciddiyet dolu bir ifade vardı. “Şu güce bir bak… Büyük Dalgadeğişen Formasyonu'nun dengesini bile tehdit ediyor. Mm… En azından Şarapbilgesi büyük çaplı bir dalgalanma yaratmaması gerektiğinin farkında.”

Alemruhu Polo bu diyarı gözlemlemekten sorumlu kişiydi. Ning hükümdarın Tao Mührü’nü kullandığında ortaya çıkan güç, Şarapbilgesi'nin saldırısından çok ama çok daha fazlaydı. Fakat Polo bunu pek umursamıyordu, çünkü Tao Mühürleri tek kullanımlık eşyalardı.

“Formasyona sıkıntı çıkarırsa, ona ufak bir uyarı vermek zorunda kalacağım.” Polo sessizce düşündü.

……..

Şarapbilgesi [Yıkımın Elleri]'ni kullanıyordu. Ning saldırının işleyiş prensiplerini biliyordu ama Evren Hazinesi’yle birlikte kullanıldığında gücü bambaşka bir seviyeye çıkmaktaydı. Ning'in karşı karşıya kaldığı bu saldırının gücü, Saklı Şehirler'in efendilerinin gücüne denkti! Ellerinde altı Kuzeykuşak kılıcı, Ning hemen Yalnızkalp duruşunu sergiledi. Bu saldırıyı kafa kafaya karşılayacak kadar kibirli değildi! Güç farkı tek kelimeyle muazzamdı.

BOOM! Ning vücuduna nüfuz eden dehşet verici gücü hissediyordu. Kılıçları gücün büyük bir kısmını farklı bir yere yönlendirse de, geriye kalan güç onu geriye savurmaya yetmişti. Nehrin suları artık tamamen buharlaşmış durumdaydı ve Ning nehir yakasına çakılana denk dengesini sağlamayı başaramadı!

Vhoosh. Ning ayağa kalktı, yüzü biraz solmuştu. “Ne saldırıydı ama. Şükürler olsun ki Nihai Kılıç Taosu’nun üçüncü aşamasına ulaştım ve bir hükümdar zırhım var. Aksi takdirde ağır bir yara alabilir ve hatta ölebilirdim!”

Tırırırım… Nehrin geriye kalan suları boşalan alanı doldurmak için ilerliyordu.

“Kan bile tükürmedi, öyle mi?” Şarapbilgesi şaşkındı. Karakuzey kan bile tükürmemişti!

“Taoist dostum Karakuzey, birkaç saldırıya daha hazırsındır umarım!” Şarapbilgesi saldırıyı sürdürdü. Boom! Boom! Boom! El sanatları, yumruk hamleleri ve parmak saldırıları kullanıyordu. Ning sürekli savunmaya çekilmekteydi; aradaki devasa güç farkı nedeniyle hiç mi hiç karşı saldırıya geçemiyordu.

Saldırı üstüne saldırıya maruz kalan Ning, ezici bir yenilgi alıyordu!

“Ne savunma ama.”

“Ji Ning'in savunma yetenekleri, saldırı yeteneklerine eşdeğer.” Şafakyıldızı bunu görünce şaşkınlıkla iç geçirdi; savunma konusunda Ning'le aşık atamazdı. “İnanılmaz derecede güçlü bir ilahi yeteneği de var gibi. Aksi takdirde öyle saldırıları karşılayamaz.”

“Demek Evren Hazinesi dedikleri şey buymuş.” Kısa bir sürenin ardından Ning'in bütün vücudu acıyla kıvranmaya başladı fakat artık genç adam Evren Hazineleri’ne dair daha çok şey biliyordu.

Evren Hazineleri güç konusunda inanılmaz bir destek sağlıyordu ama dış güç kaynaklarının hepsi belirli bir sınıra sahipti. Şarapbilgesi artık güç konusunda Saklı Şehirler'in efendilerine denkti ama onlarla karşılaşırsa kesinkes dezavantajlı olacaktı. Çünkü şehirlerin efendileri tekniklerin derinliği bakımından ondan üstündü.

Saklı Şehirler'in efendilerine kıyasla, Şarapbilgesi ve Ning'in kullandığı teknikler biraz kaba sabaydı. Fakat Şarapbilgesi gururlanmayı hak ediyordu; Saklı Şehirler'in efendileri güç konusunda Sonsuz Diyarlar'ın zirvesinde duruyorlardı ve önlerinde sadece üç hükümdar vardı. Normalde asla ve asla Taolordları'na karşı harekete geçmezlerdi.

Ebediyet İmparatorları, Taolordları'na karşı içten gelen bir üstünlük hissiyle doluyorlardı, çünkü en üstün Taolordları'nın bile Taobirleşimi'nde başarısız olduktan sonra ölüp gideceğini biliyorlardı. 108,000 kaos döngüsünden daha uzun yaşamaları imkansızdı.

“Şarapbilgesi, Evren Hazine’n gerçekten de etkileyici. Gücüne karşı koyamıyorum. Artık bunu da tecrübe ettiğime göre… Veda zamanı geldi.” Ning seslendi. Kaşla göz arasında kayboldu. Bölgede hala daha dokuz öz sanatı ve kalpdünyası yansıması bulunduğu için, Şarapbilgesi Ning'in nereye gittiğini göremiyordu.

Kısa bir süre sonra Ning bir milyon kilometre ötede belirdi. “Şarapbilgesi, sonra görüşürüz.” Ning seslendi.

Peşine! Şarapbilgesi peşine takıldı, pes etmek istemiyordu ama Ning ışık hızının yüz katına çıkabiliyordu; yani hız konusunda Şarapbilgesi'yle aynıydılar. Dolayısıyla adam, Ning'i asla yakalayamazdı.

Bu takip bir gün sürdü. Şarapbilgesi, Ning'i yakalayamayacağını bilmesine rağmen pes etmek istemiyordu. Durumu Ning'den farklıydı. Ning için 108,000 kaos döngüsü inanılmaz bir zaman demekti. Şarapbilgesi ise çoktan 100,000 kaos döngüsünü geride bırakmış bir adamdı! Zaten mührü istemesinin sebebi de buydu.

Boom! Ning karlı tepeleri geçerken ansızın yayılan ebediyet aurasını fark etti.

“Bu aura…?” Ning ve Şarapbilgesi şaşırdılar. Bu aura, ebediyetin ve ölümsüzlüğün yaydığı o geniş ve antik auraydı.

Tırırırım… Ansızın Dalgadeğişen Alemi'nin göklerinde parlak, üstün bir ışık belirdi. Işık direkt Ning'in üstünde belirdi ve yavaş yavaş inmeye başladı; gücüne diyecek yoktu. Ning ve Şarapbilgesi dehşet içindeydi; ışığın taşıdığı aura bir Hükümdar'ın bile ulaşamayacağı kadar korkunç bir heybete sahipti.

Sayısız ışık bir araya gelerek Ning'in bulunduğu bölgeyi sardı ve o üstünlük aurası alçaldı.

“Neler oluyor?” Ning ve Şarapbilgesi birbirine baktı; afallamışlardı.

“Evrendeki Taolar'ın kadim özleri şükranlarını sunmaya geldi.” Ning mırıldandı. “Bir Taolordu daha Taobirleşimi'ni tamamlayarak ebediyeti kazandı.”

“Ebediyet mi?” Şarapbilgesi gördüklerine inanamıyordu. “Bir Ebediyet İmparatoru daha mı doğdu?”

İnanılmaz bir figür olsa da Taobirleşimi'nde başarılı olma şansının düşük olduğunu biliyordu. Evrendeki Taolar'ın kadim özleri şükranlarını sunmaya gelince, bir Ebediyet İmparatoru'nun doğduğunu anlamıştı.

“Taobirleşimi yepyeni bir Ebediyet İmparatoru doğurdu!”

“Evet ama kim?”

Dalgadeğişen Alemi'ndeki sayısız Taolordu inmeyi sürdüren ve üstün, akılalmaz aurayla kaplı ışıkları şaşkınlıkla izliyordu.

…..