Bölüm 1107: Üstünlerin Mücadelesi

Şarapbilgesi olduğu yerde durmaya devam ediyordu. Suratında hala o donuk ifade vardı ama gözlerini hafifçe kısmıştı. Nihai Kılıç Taosu’nun Gökkıran duruşundan kaçmaya çalışmak yerine, altı kolunu havaya kaldırdı. Kollarında garip, mucizevi bir güç vardı ve Dünya Seviye gelişimcilerin ruhları sadece bu saldırıya şahit oldukları takdirde kaybolup giderdi.

Şarapbilgesi'yle aynı seviyede olan Ning ise gayet tabii bu konuda endişelenmiyordu.

“Yok ol!” Şarapbilgesi altı elini aynı anda saçarak etrafa savurdu.

Bang! Ning'in altı Kuzeykuşak kılıcı da rakibin saldırısını direkt karşılamak üzere harekete geçiyordu.

Boom! İkisi de çarpışmanın etkisiyle geriye savruldu. Çıkan şok dalgası dört bir yana saçılarak Şafakyıldızı gibi uzaktan izleyenleri bile etkiledi. Şafakyıldızı şaşırdı: “Şarapbilgesi'nin [Yıkımın Elleri] saldırısı heybetlidir ama Karakuzey onu kafa kafaya karşılamayı başardı. İkisi de birbirine denk görünüyor?”

“Fena değil. Hadi, bir daha!” Şarapbilgesi durdu ve ardından tekrar altı elini açarak ilerlemeye başladı.

Vhoosh. Şarapbilgesi gitgide Ning'e yaklaşıyor, beraberinde hayaletvari bir güç akımı taşıyordu. Vücudundan çok sayıda gölge benzeri ardıl görüntü çıkmaktaydı ve altı kolu çıplak gözle takip edilemeyecek bir hızla ilerliyordu. Adeta binlerce kolu vardı ve her biri farklı bir saldırı yapıyordu.

Şarapbilgesi bir rüya misali Ning'e doğru yaklaşırken sayısız kolunu ona doğrulttu. [Yıkımın Elleri] agresif, sert ve Yang tipi bir yıkım saldırısıyken bu teknik daha nahif, daha nazik ve Yin tipi bir saldırıydı.

“Gönder gelsin!” Bunu gören Ning iyice keyiflendi ve Şarapbilgesi'ne doğru saldırıya geçtiği sırada kılıçları öngörülemez, gelip geçici ve hatta saydam bir edayla kaybolmaya başladılar.

Kesik! Kesik! Kesik!

Ne zaman çarpışsalar ortaya hafif ve yumuşak bir şok dalgası çıkıyordu. İkisi de Yin tipi saldırılar kullanmalarına rağmen… Öldürme isteğiyle yanıp tutuşuyorlardı.

Ning'in Gölgesiz atlatma sanatı Gölgesiz duruşunun bir yan uzantısıydı. Artık Nihai Kılıç Taosu’na ait olan Gölgesiz duruşu her türlü enerjiyi kullanabiliyordu. Enerjiyi yönlendirme ve tamamen kaybolma konularında da ustaydı; dolayısıyla Yin tipi saldırıların en belirsiz olanıydı.

……

Adeta dans eden ikili naifliğin ötesinde bir edayla birbirlerine saldırıyorlar ve inanılmaz hızlarla ilerliyorlardı. Şarapbilgesi sayısız gölgenin varlığına sebebiyet verirken, Ning arada sırada kayboluyor ve Asura Bölgesi nedeniyle ortaya çıkmak zorunda kalıyordu.

“İlginç.” Bunları uzaktan izleyen Şafakyıldızı gülümsedi. “Şarapbilgesi'nin üç ölümcül saldırısı var; her biri bir öncekinden daha ölümcül olan bu saldırılar [Yıkımın Elleri], [Asura Dansı] ve [Rüyabozan Parmak] olarak biliniyor. [Yıkımın Elleri] heybetli bir saldırı olmasına karşın yeterli esnekliğe ve değişkenliğe sahip değil. Öte yandan [Asura Dansı] ve [Rüyabozan Parmak] daha öngörülmez… Fakat Karakuzey güçlü bir Kalpgücü Gelişimcisi. Asura Bölgesi ona karşı neredeyse hiç işe yaramadığı için [Asura Dansı] tam potansiyeline kavuşamıyor.”

[Asura Dansı] Şarapbilgesi'nin en güçlü saldırılarından biriydi. Şafakyıldızı ve diğerlerine karşı genelde önce kalpdünyası yansımasını ve Asura Bölgesi'ni kullanırdı! Asura Bölgesi [Asura Dansı]'yla birlikte kullanıldığında, rakipler ona dokunmakta ciddi bir zorluk yaşıyorlardı.

“Görünüşe göre [Rüyabozan Parmak]'a bel bağlamak zorunda kalacak.” Şafakyıldızı başını öne salladı. “Sonsuz Diyarlar'ın bir numaralı Taolordu olmak için kullandığı teknik oydu.”

Taolordu Tüylibas'ın [Tüylibas'ın Ruhani Şarkısı]'na benzer bir şekilde, Şarapbilgesi'nin de en güçlü saldırısı [Rüyabozan Parmak]'tı. Söylentilere göre sarhoş gezdiği bir günün ertesi sabahında uyanınca ansızın bu duruşu keşfetmişti. Saldırının karşısında Şafakyıldızı ve Aydınlık Kralı gibileri bile dayanamıyordu… Böylece Şarapbilgesi, Sonsuz Diyarlar'ın tartışmasız olarak bir numaralı Taolordu olagelmişti.

Tabii Şafakyıldızı ve Aydınlık Kralı'nın da kendilerine has ölümcül teknikleri vardı. Şarapbilgesi'nin onları yenebilmesinin asıl sebebi kalpdünyası yansıması ve Asura Bölgesi'ydi! Daha savaş başlamadan önce güçleri normalin %60-70'ine düşüyordu. Kaybetmelerine şaşırmamak lazımdı.

İşte bu yüzden, tarihteki çoğu bir numaralı Taolordu bir Kalpgücü Gelişimcisi'ydi! Rakipler kalpgücü illüzyonlarına ve diğer kalpgücü saldırılarına dayanıklı olsalar bile, kalpdünyası yansımasından etkileniyorlardı.

……

Vhoosh. Suyun yüzeyinde dairesel dalgalar vardı. Ning ve Şarapbilgesi henüz bir çarpışma yaşamışlardı. Şarapbilgesi gülümseyerek nehrin yüzeyinde duruyordu. “Şafakyıldızı ve Aydınlık Kralı da ilk iki ölümcül saldırıma karşı zar zor dayanabilmişlerdi. Son saldırım [Rüyabozan Parmak] adıyla bilinir. Ona dayanabilirsen, o vakit Şafakyıldızı ve Aydınlık Kralı'ndan daha güçlüsün demektir. O teknik de seni yenmeye yetmezse, Evren Hazine’mi çıkaracağım…”

“[Rüyabozan Parmak] mı?” Ning sakindi. “Benim de henüz sergilemediğim bir ölümcül saldırım var. Bakalım hangisi daha güçlü.”

Teknik olarak Ning'in üç saldırı duruşu -Gölgesiz, Gökkıran ve Kan Damlası- aynı seviyedeydi fakat Kuzeykuşak kılıçları parçalanan gezegen çekirdeğinden emdikleri altın kumlarla birlikte, Kan Damlası duruşuna daha uygun bir hale gelmişlerdi.

Kan Damlası'nın gücünde beş misli bir artış söz konusuydu. Peki bu ne anlama geliyordu? İkinci adımda olduğu zamanlarda bile Ning'in uzayı kolayca aşmasını sağlayan bir güçtü. Üçüncü adımdaysa ışık hızının yüz katını kolayca geçebilmesini sağlıyordu. Taolordu Shaka bile o saldırıya dayanamamıştı.

Kuzeykuşak kılıçlarının özellikleri sayesinde Ning'in en güçlü saldırısı artık Kan Damlası duruşuydu.

“Oh?” Şarapbiglesi harekete geçti. “Hazırlan.”

Şarapbilgesi devasa bir Anka Kuşu misali Ning'e doğru ilerliyor, pençeleri andıran altı eliyle farklı farklı yönlerden saldırıyordu! Rastgele ve rahat bir saldırı gibiydi ama bölgedeki uzay zaman titremeye başladı. Unutulmamalıdır ki Büyük Dalgadeğişen Formasyonu nedeniyle Dalgadeğişen Alemi'ndeki uzay zaman oldukça sağlamdı ve Taolordları'nın uzay zamanı yarması mümkün değildi. Şarapbilgesi'nin bu saldırısyla uzay zamanı etkilemesi, saldırının gücünü gösteriyordu.

Saldırıları hafif ve yumuşak olmasına rağmen yerel uzay zamanın bütün heybetini topluyor gibiydi. Altı eli de inanılmaz bir güç taşıyordu.

[Yıkımın Elleri] ve [Asura Dansı] Yıkım Taosu’nun derin elementlerini taşıyordu ama [Rüyabozan Parmak] yıkımın gerçek özünü barındıran bir saldırıydı. Rakibe dokunur dokunmaz gücünü anında ortaya çıkarıyordu.

“Nihai Kılıç Taosu: Kan Damlası!” Ning tereddüt etmeden en güçlü saldırısını kullandı. Altı kılıcıyla da aynı saldırıyı uyguluyor, onları parlak ışık hüzmeleri şeklinde rakibe gönderiyordu! Işıkların her biri uzayı ve zamanı aşabilecek heybete sahipti; bölgeyi titretiyorlardı. Çarpışmadan önceki son anda, kılıçların uç kısımları hafifçe dönmeye başladı. Boom! O anda hızları ışık hızının yüz katını da aşmayı başardı.

“Eh?” Şarapbilgesi'nin yüzü değişti. “Işık hızının yüz katını da aştı ama o Kılıç Taosu’nda çalışıyor! Kılıç Taosu ne zamandır hız sınırını aşabiliyor acaba?!”

Genelde bu sınırı aşabilenler Işık Taosu’nda çalışıyorlardı! Örneğin Taolordu Shaka ve Aydınlık Kralı bu Tao'nun ustalarıydı!

Kılıç Taosu’nda çalışan birinin bu sınırı aşabiliyor olması gerçekten de inanılmazdı. Şarapbilgesi kaygılanmadan edemedi ama artık her şey için geçti. Bu saldırının geri dönüşü yoktu!

Bang! Bang! Bang! Bang! Bang! Bang!

Ning'in kılıçları Şarapbilgesi'nin parmaklarıyla karşılaştı. Kafa kafaya çarpıştılar! BOOM!!

Dehşet verici bir güç dalgası dört bir yana yayıldı ve akılalmaz bir patlama yaşandı!

“NE?!” Uzaklardaki Şafakyıldızı'nın şaşkınlıktan gözleri fıldır fıldır açıldı. “İmkânsız!” Şarapbilgesi'nin şaşırtıcı bir şekilde geriye savrulduğunu, nehre çakılarak ortadan kaybolduğunu izliyordu. Ning ise kılıçlarıyla adamın peşindeydi!

“[Rüyabozan Parmak] işe yaramadı mı?” Şafakyıldızı gözlerine inanamıyordu. “Kafa kafaya çarpıştılar ve Şarapbilgesi kaybetti, öyle mi?”

…….

“O Evren Hazinesi olmasaydı, bu çağın bir numaralı Taolordu Karakuzey olurdu. Etkileyici, gerçekten etkileyici.” Ölümsüzler Sarayı'ndaki üstatlar şaşkınlıkla iç çektiler.

……

“Çok yer gezdim ve çok şey gördüm. Bugün beni etkileyen iki Taolordu'nun savaşına tanık oldum. Karakuzey isimli şu çocuk… Yüz milyon yıl bile yaşamış olmamasına rağmen böyle bir güce ulaşması… Gerçek gibi değil.” Hükümdar Welkin ve Parkıyı hükümdarı da savaşı izliyorlardı.

……

Şarapbilgesi nehrin sularına çakıldı; inanamıyordu. “[Rüyabozan Parmak] yenildi mi?” Geçmişte, Evren Hazinesi’ni almadan önce bu saldırısıyla yenilmez olmuştu… Ama bugün tekniğin işe yaramadığı bir rakiple karşı karşıyaydı! Ne diyeceğini bilemiyordu!

“Kılıcı hem çok hızlı hem de inanılmaz bir güce sahip.” Şarapbilgesi'nin yüzünde karmaşık bir ifade vardı. “Öldüğümde, çağın en güçlü Taolordu Karakuzey olacak.”

……