Bölüm 1047: Gökyel'in Hayatı

avatar
3569 26

Desolate Era - Bölüm 1047: Gökyel'in Hayatı



Bölüm 1047: Gökyel'in Hayatı

 

“Kutsal topraklar burayı gözlemek için birilerini gönderecektir.” Taolordu Yasızeka gülümseyerek konuştu. “Bu sırada benimle birlikte yeraltı sarayına gelebilir ya da gezegeni gezebilirsiniz.”

 

“Gerek yok.” Dokuztoz Tarikat Efendisi sakince cevapladı. “Burada bekleyeceğim.”

 

“Evet, kimseyi uğraştırmaya gerek yok. Burada bekleyebiliriz.” Ji Ning katıldı. Ardından yanında duran Gökyel'e baktı. “Gökyel, dışarı çıkıp maceralara atılabilirsin. Kılıç Taosu’na dair aklında bir soru olursa yanıma gel. Dünyadağıtan taşını aldıktan sonra bu gezegeni terk edeceğim. Zamanı geldiğinde tek başına kalacaksın.”

 

Gökyel saygıyla konuştu. “Anladım, usta. Aslında Kılıç Taosu’na dair bilgilerinizi benimle paylaştığınız günden beri çok sayıda öngörü elde ettim ve Dünya Seviyesi’ne adım atmaya hazırım.”

 

“Gökyel.” Taolordu Yasızeka gülümsedi. “Kutsal topraklarda epey Dünya Seviye gelişimci yaşıyor. Buradaki Taolordları'nın öğrencileriyle, Dünya Seviyesine geçtikten sonra mücadele edebilirsin. Ayrıca Taolordları'nın bıraktığı Kılıç Taoları'nı da inceleyebilirsin.”

 

“Anlaşıldı.” Gökyel heyecanlıydı.

 

Ning başını salladı. “Öğrencim, bu senin için mükemmel bir fırsat. Kaçırayım deme.”

 

…..

 

Ning ve Dokuztoz Tarikat Efendisi yer altında sessizce meditasyon yapıyor, doğru anın gelmesini bekliyorlardı. Dokuztoz Tarikat Efendisi yerde otururken Ning geçici zaman hızlandırma kulübesine girmişti. Tarikat Efendisi sınırlarına dayandığı için bir aydınlanma anı bekliyordu. Öte yandan Ning daha yeni ikinci adıma geçmişti. Her anı değerlendirmeliydi.

 

O yıl Gökyel Dünya Seviyesi’ne geçiş yaptı. Geçmişte iyi bir öğretmeni olmayan bu genç adam, bulunduğu seviyeye kadar sadece kendi çabalarıyla gelmişti. Artık Ning'in rehberliğine sahip olduğu için hayatında büyük bir değişim yaşanıyordu. Ning onun için mükemmel bir öğretmendi ve Gökyel'e verdiği beş kılıç sanatı, onu Kılıç Taosu’nun beş farklı yönüne götürebilecek mükemmel rehberlerdi.

 

Her on yılda bir Gökyel geri dönüyor ve Ning'e sorular soruyordu. Sık sık yer altından çıkarak kutsal topraklara giden genç adam, diğer Dünya Seviye gelişimcilerle mücadele ediyordu.

 

“Çok hızlı gelişiyor. Korkunç.”

 

“Kim bu çocuk? Onu daha önce görmemiştim.”

 

“İsmi Gökyel. Duyduğum kadarıyla elçilerden birinin öğrencisiymiş.”

 

“Elçi mi? Etkileyici olmasına şaşırmamalı. Bildiğime göre bütün elçiler olağanüstü güçlere sahip.”

 

“Kılıç Taosu’na diyecek yok. Daha önce hayatımda bu kadar hızlı gelişen bir Dünya Seviye gelişimci görmedim.”

 

Ning'in geçici zaman hızlandırma hazinesi sayesinde Gökyel gerçekten de dehşet verici bir hızda ilerliyordu. Üç bin yıl sonra bir usta seviye Dünya Tanrısı oldu…Tabii zaman hızlandırma hazinesindeki asıl eğitimini söyleyecek olursak, genç adam üç yüz bin yıla yakın bir süredir çalışıyordu.

 

“Elçinin ondan hoşlanmasına şaşırmamalı.” Yüce Üstat'ın avatarı bir rakiple karşı karşıya gelen Gökyel'i izliyordu. Avatar başını salladı. “Kılıç sanatlarındaki yeteneği gerçekten etkileyici. Yasızeka, irademdir ki kutsal topraklardaki bütün Kılıç Taoları'nı ona vereceksiniz.”

 

“Ah?! Ama Yüce Üstat…” Taolordu Yasızeka şaşırdı.

 

“Gökyel bizden biri.” Yüce Üstat gülümsedi. Böylece Gökyel, kılıç sanatları miraslarına erişim sağlamaya başladı.

 

…….

 

“Usta, öğrencinizin size bir sorusu var.” Gökyel her on yılda bir geri dönerek Ning'e sorular soruyordu. Her seferinde Ning soru işaretlerini çözerek ona yol gösteriyor ve biraz da karşılıklı antrenman yapıyorlardı.

 

Ciddi manada konuşulacak olursa, Ning daha önceki iki öğrencisiyle bu kadar zaman geçirmemişti. Üç Alem'deki Kadimikiz'i ve Mavitepe Xiaoyu sık sık görüşse de, Xiaoyu farklıydı; kendisini tamamen gelişime adamış biri değildi. Öte yandan Yeşil Bambu ve Gökyel ikilisi gerçek birer gelişimciydi.

 

“Usta, kutsal topraklardaki farklı farklı kılıç sanatlarını inceledim. Her seferinde bu sanatların zayıf noktalarını kolayca bulabildiniz.” Gökyel'in aklı karıştı. “Bu sanatları öğrenmeme gerek var mı?”

 

“Sana öğrettiğim beş kılıç sanatı Kılıç Taosu’nun beş farklı ve ana yolunu içeriyor. Evrendeki her kılıç sanatı bu beş yoldan elbet birinin içine dahildir.” Ning gülümsedi. “Ne kadar öğrenirsen, beş kılıç sanatımdaki çalışmaların da bir o kadar fazla meyve verecektir.”

 

“Ah.” Gökyel aydınlandı. Aslında başka kılıç sanatlarına çalıştıkça, genç adamın ustasına olan hayranlığı katlanarak artıyordu. Sayısız kaos döngüsü boyunca binlerce Taolordu yetiştirmiş olan kutsal topraklarda, Kılıç Taosu’nu takip eden Taolordu sayısı az değildi. Fakat Gökyel ne zaman bu figürlerin bıraktığı sanatları ustasının kılıç sanatlarıyla kıyaslasa, bilhassa ustasının Nihai Kılıç Taosu iradesiyle kıyaslasa, şaşıp kalıyordu. Ustası onlardan bambaşka bir seviyedeydi.

 

Gökyel zamanla ustasının ne kadar dehşet verici bir güce sahip olduğunu anlıyordu! Kutsal topraklardaki sayısız kılıç sanatından biri bile ustasının sanatlarıyla kıyaslanabilecek kadar güçlü değildi.

 

“Rehberliğimde beş bin yıl geçirdin ve artık kılıç sanatların bir üstün Dünya Tanrısı'na denk durumda. Daha fazlasının sana yararı olmayacaktır. Şu anda yapman gereken şey meditasyona başlamak ve sana en uygun, seni Samsara Taolordu yapacak bir Tao bulmaktır.” dedi Ning. “Çekilebilirsin. Git. Keşfet. Maceralara atıl. Kutsal topraklarda kendini deneme şansını asla bulamazsın.”

 

“Anlaşıldı.” Gökyel saygıyla başını salladı.

 

…….

 

Yeraltı dünyasından çıkarak dışarıdaki güzeller güzeli dünyaya döndü. Geçmişteki sorunlarını ve sıkıntılarını çözdükten sonra maceralara atıldı!

 

Gökyel yavaş yavaş büyüyor ve yetişkinliğe eriyordu. İki bin yıllık maceraların ardından güçlü bir hazineye sahip olmamasına rağmen gücü bir aşkın Dünya Tanrısı'nınkine denkti! Artık istediği takdirde Samsara Taolordu olabilirdi. Ancak bunu yapmıyordu, çünkü bulduğu Taolar'ın asıl istediği şeyden uzakta olduğuna dair bir hisle doluydu.

 

Ustasının beş kılıç sanatı, Gökyel ne bulursa bulsun hepsini aşıyordu. Nihai Kılıç Taosu’nun kılıç iradesi ise kelimelerle anlatılamayacak kadar üstündü. Böylece Gökyel aramaya devam etti… Onu tatmin edecek bir Tao'yu arıyordu.

 

Kutsal topraklar da gizlice onu izlemekteydi. İstediği takdirde Samsara Taolordu olabileceğini fark ettiklerinde ortaya çıktılar ve gerektiğinde ona yardım ettiler. Gökyel'in kutsal topraklardaki pozisyonu anında yükseldi ve artık genç adama bir Taolordu gözüyle bakılıyordu!

 

“Gökyel.”

 

“Dünya Tanrısı Gökyel. Geri dönmüş.”

 

Gökyel kutsal topraklara döndüğünde çok sayıda Üstün Tanrı'nın, Atasal Ölümsüz'ün ve Dünya Seviye gelişimcinin dikkatini çekti. İstediği zaman Taolordu olabileceğin dair haberleri duymayan kalmamıştı; böylece kutsal topraklardaki özel pozisyonuna karşı kimse laf edemiyor ya da şikayette bulunamıyordu. Bu gezegende, kutsal topraklar bütün dünyaya hakimdi. Kıskançlıktan sebep ona zarar verebilecek kimse yoktu.

 

“Usta, Dünya Tanrısı Gökyel sadece bir Dünya Tanrısı olmasına rağmen neden herkes bu kadar heyecanlı?” Mor cübbeli bir kadın ustasına sordu.

 

Bu kadın Mornilüfer'di. Peri Mornilüfer kurnaz bir kadındı ve hedeflerini yerine getirmek için her şeyi göze alabiliyordu. Kutsal toprakların varlığını öğrendikten sonra bir Samsara Taolordu'nun okuluna katılmıştı! Daha sonraları kutsal topraklara gönderilecek on gelişimciden biri olmayı başarmıştı. Gökyel'in bir Dünya Tanrısı olduğunu görünce şaşırmadan edemedi.

 

“Ah, öğrencim… Bunu henüz bilmiyorsun ama Gökyel sıradan bir Dünya Tanrısı değil. Kutsal topraklarda çok sayıda Dünya Tanrısı var, ancak Gökyel bir elçinin öğrencisi. Aynı zamanda inanılmaz bir güce sahip ve Kılıç Tao'sunda öyle bir seviyede ki istediği an Samsara Taolordu olabilir.” Ustasının gözleri heyecanla parlıyordu. “Biliyor musun? Dünya Tanrısı olduktan sonra bugünlere kadar o kadar hızlı geldi ki, kutsal toprakların tarihindeki en efsanevi Taolordları'nı bile neredeyse geride bırakmak üzere. Şu anki öngörülerine ve Samsara Taolordu seviyesine geçmemekte diretmesine bakılırsa, daha güçlü bir Tao geliştirip inanılmaz bir Taolordu olmak istiyordur. Öyle bir figürün takipçisi olmaya razı gelirdim.”

 

Peri Mornilüfer ne diyeceğini bilemiyordu. Gökyel'e bakarken yüzünde karmaşık bir ifade vardı.

 

Aslında Gökyel de onu görebiliyordu ama sadece bir bakış attıktan sonra gitmişti.

 

“Gökyel…” Peri Mornilüfer adamın gidişini izledi. Sürekli ona işkenceler yapıp başına sorun açsa da, kalbinde ona karşı karmaşık duygular vardı. Bu duygular olmasaydı, Gökyel'in zayıf olduğu zamanlarda onu sağ bırakmazdı. İşkence etmesi ama öldürmemiş olmasının sebebi kalbindeki bu duygulardı.

 

“Bana bir kez baktı ve sonra görmezden mi geldi? Buraya intikam için gelip beni öldürse bile umursamazdım ama bana ikinciye bile bakmadı.” Peri Mornilüfer sessizce oturmaya devam ediyordu; tırnakları etine batmaktaydı.

 

……

 

Ning, öğrencisinin Tao arayışını keyifle izliyordu. Ancak ona yardım edemezdi; her şey Gökyel'e bağlıydı.

 

Ning'in beş Üstün Tao'yu birleştirmesi alternatif evrendeki Yaratılış Toprakları'nda gerçekleşmiş bir hadiseydi. Üç Alem'deki ebeveynlerini hayata geri döndürdükten sonra ise huzura ulaşan kalbi, ona Nihai Kılıç Taosu’nun kapılarını aralamıştı.

 

Bu öğrencisinin de kendine has bir yolu olacaktı. Nihai Kılıç Taosu’nu takip edecek olsa bile her gelişimcinin Tao'su kendine has ve özeldi. Samsara Taolordları'nın başkalarının Tao'sunu taklit etmesi mümkün değildi; sadece kendi başlarına yarattıkları Tao onlara uyabilirdi.

 

“Karakuzey, vakit geldi.” dedi Dokuztoz Tarikat Efendisi.

 

“Evet.” Ning ayağa kalktı ve kulübesini kaldırdı. On iki bin yıldır burada bekliyorlardı; nihayet vakit dünyadağıtan taşlarını alma vaktiydi.

 

………

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr