Bölüm 1046: Yeraltındaki Mezar Taşları

avatar
3398 28

Desolate Era - Bölüm 1046: Yeraltındaki Mezar Taşları



Bölüm 1046: Yeraltındaki Mezar Taşları

 

“Dünyadağıtan taşları gezegenin kalbinden doğan hazinelerdir. Anlayabileceğiniz üzere bulunduğumuz konumdan daha derinlerde yer alıyorlar.” Taolordu Yasızeka, Ji Ning ile Dokuztoz Tarikat Efendisi'ne baktı. “Şimdi gitmek ister misiniz? Yoka önce yeraltı sarayını biraz gezmek mi istersiniz?”

 

“Gerek yok.” dedi Dokuztoz Tarikat Efendisi.

 

Burası Patrik Vulturas'ın Taobirleşimi'ni tamamladığı yerdi. Ancak Dokuztoz Tarikat Efendisi bir antik Gelişimci olduğu için Patrik Vulturas'ın yetmiş iki öğrencisi olduğunu biliyordu. Kendisi nazik ve yardımsever biriydi ama sahip olduğu teknikleri rastgele, düşüncesizce yabancılara asla vermezdi. En fazla ikinci sınıf tekniklerini paylaşırdı… Dokuztoz Tarikat Efendisi'nin ise bu tekniklere ilgisi yoktu.

 

Patrik Vulturas'ın Taobirleşimi'ni burada tamamlamış olmasına rağmen ikinci elçi olarak anılması bile “atasal topraklar”ın dehşet verici denebilecek kadar eski olduğunu gösteriyordu. Muhtemelen mesele antik gelişimcilerin sahip olduğu en eski efsanelerle bağlantılıydı. Bu bağlantıyı gün yüzüne çıkarmak için sabırsızlanıyordu.

 

“O zaman inelim.” dedi Ning. Kutsal topraklardaki insanların onlara hala daha temkinle yaklaştığını görebiliyordu. Duruma bakılırsa, araya mesafe koymak en iyisiydi.

 

“Kararınız buysa, sizi götüreyim.” Taolordu Yasızeka elini sallayarak Su Youji ve Gökyel ikilisini saran Ölümsüz enerjiyi dağıttı. Artık ikili neler olduğunu bir kez daha görebiliyordu.

 

“Gökyel.” Taolordu Yasızeka başını genç efendi Gökyel'e doğru çevirdi. “Elçinin öğrencisi olduğun için yer altına giriş iznin var. Ancak gördüklerini ya da duyduklarını başkalarına anlatmaman senin yararına olur.”

 

“Anlaşıldı.” dedi Gökyel. Yaşadığı dünyanın en derin sırlarını öğrenmek üzere olduğu için çok heyecanlıydı.

 

“Gidelim!” Taolordu Yasızeka önden gidiyor, diğerleri onu takip ediyordu.

 

Vhoosh. Dönüşleri, koridorları geçerek derin bir tünele giriş yaptılar. Tünelden aşağı uçuyorlar ve Ning, Gökyel'i taşıyordu. Gökyel'in bir imparatorun fermanına karşı çıkacak gücü gayet tabii yoktu! Derinlere uçtukça uçtular, üç yüz milyon kilometre katettikten sonra yere iniş yaptılar.

 

“Muazzam.”

 

“Mucizevi.” Ning ve diğerleri önlerindeki manzaraya bakıyorlardı. Farklı farklı renklere ve görüntülere sahip devasa bir mağaranın içindeydiler. Taştan duvarlar mücevherler gibi parlıyor, kimi kırmızı ve kimi de masmavi ışıklar saçıyordu. Hepsinden güç dalgası yayılmaktaydı ve farklı tipteki dalgalanmalar insanın ruhuna huzur veriyordu.

 

“Az kaldı.” Taolordu Yasızeka grubu on binlerce kilometre daha ileri götürdü.

 

Kısa bir süre sonra…

 

“Bu nedir böyle?” Ning, Dokuztoz Tarikat Efendisi ve diğerleri şaşkınlıkla önlerinde uzanan manzaraya bakıyorlardı. Devasa mağara mezar taşlarıyla doluydu! Bu şeylerden en azından on binlercesini görüyorlardı.

 

Taolordu Yasızeka mağaranın sonuna doğru, gökkuşağını andıran bulanık ışıkların olduğu yöne doğru işaret etti. Orada hayal meyal de olsa bazı insanımsı silüetler görülebiliyordu. “Dışarıda ateş iblisleri var. Gezegenimizin çekirdeğinde de sayısız toprak iblisi yaşıyor ve güç konusunda ateş iblislerinden aşağı kalır yanları yok. Fakat doğal yaşam yerleri gezegenin çekirdeği olduğu için formasyonlarımızdan etkilenmiyorlar. Dünyadağıtan taşlarını istiyorsanız, onları kendi başınıza bulmanız gerekecek. Toprak iblislerini aşmalı, taşları bulmalı ve ardından kaçmalısınız. Kaçamayanlar için buraya bir mezar taşı dikiyoruz.”

 

Taolordu Yasızeka mezar taşlarına doğru işaret tti. “Bunlar sayısız yıl boyunca buradaki tehlikelere göğüs germiş atalarımıza ait. Dünyadağıtan taşlarını almak için atıldıkları bu tehlikelerden sağ çıkamadılar. Vücutlarını alamadığımız için onlar adına mezar taşı yerleştiriyoruz.”

 

“Toprak iblisleri mi?” Ning ve Dokuztoz Tarikat Efendisi'nin yüzleri ekşidi.

 

“Ne kadar sağlamlar?” Ning sordu.

 

“Dış diyardaki ateş iblislerinden daha sağlam ve güçlüler.” Taolordu Yasızeka konuştu. “Bu zamana kadar edindiğimiz tecrübelere göre… Ateş iblislerinden daha yavaş ve daha ağır olsalar da, onlarla başa çıkılması daha zor. İnsanlarımızdan sadece dördüncü adıma ulaşan Taolordları'nın buraya girişine izin veriliyor.”

 

“Gördüğünüz gibi.” Taolordu Yasızeka mezar taşlarını gösterdi. “Her bir taş, dördüncü adımda olan bir Taolordu'nun ölümünü simgeliyor.”

 

“Hepsi mi?” En arkada duran Gökyel şoke olmadan edemedi. Dördüncü Adımın Taolordları nadiren görülüyordu; peki ya kendi gezegeninde nasıl olur da bu güce ulaşmış on bini aşkın figür vardı?

 

“Bu dünya kaç Taolordu yetiştirmiş böyle?” Ning de şaşkındı. “Ve çoğu burada ölmüş. Nasıl?”

 

 Unutulmamalıdır ki Parkıyı Krallığı'nın On İki Sarayı akılalmaz tarihi boyunca yüz bin Taolordu bile yetiştirememişti.

 

Yanında duran Dokuztoz Tarikat Efendisi sakince konuştu. “Karakuzey, şaşırmaya gerek yok. Demin söylediklerini duymadın mı? Patrik Vulturas'ın Taobirleşimi'ni tamamladığı yerdeyiz ve buna rağmen kendisi, buraya gelen ikinci elçiymiş. Yani bu gezegenin tarihi Mengü ırkından ve hatta Parkıyı'dan bile daha eskiye uzanıyor.”

 

“Dürüst olmak gerekirse, o kadar fazla Taolordu'na sahip değiliz. Her çağda sadece yirmi ya da otuz tanesini görebiliyoruz.” dedi Yasızeka. “Toplam sayının yüksek olma sebebi, geçen yılların sayısıdır.”

 

Ning ne diyeceğini bilemiyordu. Antik gelişimciler gerçekten de en antik medeniyetti. Bu atasal diyarın tarihi bile Parkıyı'dan eskiye dayanıyordu.

 

“Nihayetinde, gezegenimiz çok küçük. Taolordları'nın çoğu dış dünyanın hayaliyle yaşıyor ve bu yüzden zamanı geldiğinde dünyadağıtan taşlarını aramak için buraya geliyorlar. Taşı bulan insanlar dünyadan çıkarak dışarıdaki geniş diyara adım atabiliyorlar.” Taolordu Yasızeka konuştu. “Burası tehlikelidir ve çok sayıda Taolordu'nun ölümüne sahip olmuştur ama nesiller boyunca Taolordları buraya gelmeyi sürdürmüştür.”

 

Ning ve Dokutoz Tarikat Efendisi başlarını salladılar. Taolordları inanılmaz derecede kararlı Tao kalplerine sahipti. Şeytani ve kötü figürler için bile bu durum geçerliydi. Buradan gitmek isterlerse onları hiçbir tehlike durduramazdı.

 

Anlaşılmalıdır ki Sonsuz Diyarlar'da yaşayan Eşik Seviye Taolordları sık sık Dehşetin Yıldızdenizi'ne giriyordu. Taolordu Saltsema ve kehanetin bir numaralı üstadı, Ebediyet İmparatoru Dalgadeğişen'in bıraktığı bir tehlikeli bölgeye girmişti. Ne kadar tehlikeli olduğunu söylemeye gerek dahi yoktu!

 

“Geçen zamana bakılırsa… Böyle bir dünyadan bir Ebediyet İmparatoru'nun çıkması pek olası değil ama inanılmaz güce sahip Taolordları yetiştirdiğinizi düşünüyorum. Bazıları taşları alabilecek güce sahip olmalı. Neden daha fazlasını getirmediler? Böylece diğerlerinin riske girmesine gerek kalmaz.”

 

“Evet, inanılmaz Taolordları'mız oldu.” Yasızeka soğuk bir sesle konuştu. “Fakat… Dış dünya sonsuz ateş şeytanlarıyla ve bilinmeyen başka yaratıklarla kaplı. Yer altına girerek dünyadağıtan taşlarını arayacak cesaretiniz yoksa, dış diyarlara çıkma hakkını nereden bulabilirsiniz ki?”

 

“Bu gezegenimizin bir geleneğidir. Gitmek için kendi başınıza bir dünyadağıtan taşı bulmanız gerekiyor. Aksi kabul edilemez.” Yasızeka sakindi. “Yıllar boyunca on bini aşkın Taolordu başarıyla dış dünyaya gitmiştir.”

 

Dokuztoz Tarikat Efendisi aniden sordu. “Peki dış dünyaya açılan Taolordları'ndan hiç geri dönen oldu mu?”

 

Yasızeka başını iki yana salladı. “Olmadı!”

 

Ning ve Dokuztoz Tarikat Efendisi şaşkındılar. Tek bir Taolordu bile geri dönememiş miydi?

 

“Belki de dış dünyaya açıldıktan sonra bizimle iletişim kuracak bir yol bulamamışlardır.” dedi Yasızeka. Gayet mantıklı ve normaldi.

 

Ölmüş olabilirlerdi ama bu uzay zaman düzlemini terk etmiş de olabilirlerdi. Örneğin Ning ve diğerleri bu gezegendeyken dış dünyayla iletişim kuramıyorlardı. Buradan çıkanlar ise Sonsuz Diyarlar'a giriyor olmalıydılar. Yani bu gezegenle aralarındaki bağlantıyı muhtemelen yitiriyorlardı.

 

“Dış diyarlar tehlikeli olsa da, Taolordları'mız şanslarını denemek istiyorlar. İçimizde o topraklara dair bitmek bilmeyen bir merak var.” dedi Taolordu Yasızeka. “Geri dönemeseler bile bir şey değişmez.”

 

“Mm.” Dokutoz Tarikat Efendisi gökkuşağı ışıklarıyla aydınlanan mağaranın sonuna işaret etti. “Yani dünyadağıtan taşlarını istiyorsak, direkt oraya dalacağız?”

 

“Hayır.” Yasızeka başını iki yana salladı. “Toprak iblislerini görüyorsunuz. Buradan baktığımda bile en azından üç bin tanesini görebiliyorum. Taolordlarımız'ın topladığı bilgilere göre, toprak iblisleri dolaşmayı seviyorlar. Bazen bu bölgedeki iblis sayısı normalden daha az oluyor. Bu noktadan beş yüz iblis görebildiğiniz zamanlarda, iblisler dağılmış demektir. Ancak tabii derinlere girdiğinizde karşınıza beş yüzden fazlası çıkacak; ben sadece şu anda gördüklerimiz için konuşuyorum.”

 

“Yüzden azını görebiliyorsanız, bölgede daha güvenli demektir.” dedi Yasızeka.

 

“Yüz mü? Peki sayıları yüze inene kadar kaç yıl beklemek zorundayız?” Dokuztoz Tarikat Efendisi biraz sabırsızdı.

 

“Genelde her kaos döngüsünde bir kez oluyor.” Yasızeka cevapladı.

 

“Fazla uzun.” Dokutoz Tarikat Efendisi başını iki yana salladı. “Peki sayıları beş yüzden az olduğu zamanlar?”

 

“Her milyon yılda bir.” Taolordu Yasızeka cevap verdi.

 

“Yine çok uzun.” Dokuztoz Tarikat Efendisi direkt dalmak istiyordu.

 

“Sayıları binin altına insin istiyorsanız, o halde on bin yıl beklemeniz yeterli olacaktır.” Taolordu Yasızeka konuştu. “Ama bin tane iblis… Çok tehlikeli. Sadece en güçlü Taolordları'nın başarı şansı olacaktır.”

 

Dokuztoz Tarikat Efendisi, Ning'e baktı. “On bin yıl. Bu kadar bekleyebiliriz. Ne düşünüyorsun, Karakuzey?”

 

Ning başını salladı. “Ben de çok beklemek istemiyorum. İblis sayısı bini altına inince dalarız.” Ning kısa bir süredir çalışıyor sayılırdı ve Dokuztoz Tarikat Efendisi de antik gelişimcilerin mirasını öğrenmeye hevesliydi. Sonuç olarak ikisi de burada fazla zaman geçirmek istemiyordu. Dış diyarlarda zaten aylar harcamışlardı; taşları elde edebilecek güce sahip olduklarını düşünüyorlardı.

 

………

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr