Bölüm 217: Hayal Kırıklığı

avatar
4677 51

Desolate Era - Bölüm 217: Hayal Kırıklığı



Bölüm 217: Hayal Kırıklığı

 

…………

 

Siyah cübbeli, siyah saçlı Ölümsüz Diancai yeşim yatağında bağdaş kurmuş oturuyordu. Aniden suratında keyif dolu bir ifade belirdi. “Görünüşe göre ufaklık Yağmurejderi Korumaları’na katılmayı başardı. Epeyi erken döndü.”

 

O esnada, Ji Ning ve Mu Kuzeyoğul Siyah Beyaz Okulu’na giriş yapmışlardı.

 

“Kıdemli öğrenci kardeşim, yarın görüşürüz.” Kuzeyoğul konuştu. “Eğitimine odaklan.” Ning konuştu. “İşini bitirdiğinde, göreve çıkacağız.” İkili önceden hazırlık yapmıştı. Ciddi bir güç artışı yaşayacak kadar element özüne sahiplerdi. Bu işlemi bitirdiklerinde, vakit kaybetmeden o kötü ve şeytani figürleri öldürmeye gideceklerdi.

 

Svoosh! Svoosh! Ning ufak teknesiyle gökyüzüne atıldı. Kuzeyoğul ejder başlı gemisiyle ilerliyordu. İkisi de kendi dağ tepelerine gitmeye koyulmuşlardı.

 

Havada…

 

“Ah, kıdemli öğrenci kardeşim Karakuzey.”

 

“Küçük öğrenci kardeşim Karakuzey geri mi dönmüş? Seni ziyarete geldiğimde, dış dünyaya açıldığını öğrenmiştim.”

 

Karakuzey Tepesi’ne doğru yaptığı yolculukta, genç adam altı takipçiye ve bir kıdemli öğrenciye rastlamıştı.

 

“Karakuzey Tepesi.” Uçan teknesindeki Ning aşağıya bakıyordu. Güneş batıyordu ve son güneş ışıkları Karakuzey Tepesi’ne illüzyonvari bir manzara katıyordu. “Ufak Qing, ruh yaratığımsın ancak Siyah Beyaz Okulu’nda giremeyeceğin bazı yerler var. Bugün sessizce gidip taş odada çalışacaksın. Başka yere gidip sorun çıkarma, tamam mı?”

 

“Merak etme, Efendim.” Siyah Beyaz Okulu’nda girdikten sonra Qingqing epeyi heyecanlanmıştı. Ning gülümsemeden edemedi ve tekneyi tepeye doğru sürmeye koyuldu.

 

Karakuzey Tepesi’ndeki malikaneden birbiri ardına figürler fırlıyordu bu altılı, Ning’in geride bıraktığı takipçileriydi. Meng Roch, Bulutgemisi, Bulutyeşim, Öncü, Weifang ve Yeraltıgüneşi.

 

“Kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning.” altılı aynı anda seslendi.

 

“Kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning, çabuk döndünüz? Yağmurejderi Korumaları’na katılmayı başardınız mı?” Bulutyeşim parlayan gözleriyle Ning’e bakıyordu. Doğal bir güzelliğe sahip olduğu için adeta ateşe atılan güveler misali, insanlar da onun peşinden koşuyordu. Ning’in takipçileri arasında, Meng Roch ve Bulutgemisi dışındakiler bile onun peşinden koşuyordu.

 

Ne yazık ki…

 

Takipçilere alıştıktan sonra Ning’i gördüğünde, kendi kendine düşünmeye başlamıştı. “Kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning’e kıyasla, hepsi ufak kuş paçavralarından farksız! Hmph… Tao Eşim kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning kadar iyi olmasa bile en azından ona yakın bir yeteneğe sahip olmalı. Bu takipçilerle uğraşacak halim yok.”

 

“Evet. Yağmurejderi Korumaları’na katıldım.” Ning gülümsedi. Altılı aynı anda konuştu. “Tebrikler, kıdemli öğrenci kardeşim!”

 

Ning onayladıktan sonra yanındaki mavi cübbeli kadını gösterdi. “Bu, ruh yaratığım Qingqing. Tanışın.”

 

“Kıdemli öğrenci kardeşim Qingqing.” Bulutyeşim dahil herkes saygıyla konuştu zira bu kadından yayılan heybetli aurayı hissedebiliyorlardı. Kendisi kesinkes Wanxiang seviye bir yaratıktı ve ona kıyasla altılı, sıradan Zifu Öğrencileri’nden farksızdı. Aslında, Qingqing bilerek aurasını yaymış ve bu grubu etkilemek istemişti.

 

“Tamam, artık çekilebilirsiniz. Beyaz Amca, Qingqing için özel bir oda ayarlar mısın.” Ning konuştuktan sonra kendi odasına geri döndü.

 

“Geri gelir gelmez eğitime gidiyor. Yetenekli olmasına şaşmamalı.” Bulutyeşim Ning’e bakarak başını öne salladı. “Gelecekte bulacağım Tao Eşim de kıdemli öğrenci kardeşim kadar çalışkan biri olmalı.”

 

Özel eğitim odasında. Tavandaki mücevherler odayı aydınlatıyordu. Sessizce yeşim yatağa oturan Ning, hemen bağdaş kurdu.

 

“Başlayalım.” Elini sallayan genç adam yeşim bir şişe çıkardı. Şişeyi önüne koyduktan sonra kapağını çıkardı. Yeşim şişenin içinde üç bin kilogram sıvılaşmış element özü vardı ve kapak açılır açılmaz odaya kalın, yoğun bir element aurası yayılmaya başladı. Sadece tek bir nefes alsanız dahi kendinizi rahat hissediyordunuz.

 

Ning’in ruhu güçlüydü, canavarca bir yeteneğe sahipti ve temelleri derindi. Eğitim hızı da akılalmaz bir derecedeydi. Normalde, Wanxiang Üstatları Kadim Taoist seviyesine adım atmak için yüz yıllarca element enerjisi toplamak zorunda kalıyorlardı lakin Ning için bu süre birkaç on yıldı.

 

Lakin buna rağmen… Bu üç bin kilogramlık element özü, Ning’in altı ile on yıl eğitimine eşiti.

 

“Em.” Genç adam ağzını açarak element özünü emmeye başladı.

 

Zifu Bölgesi’nde…

 

Element Ki denizinin en derin noktasındaki Sukaynağı, geniş miktarlarda saf element Ki yaymaya başladı. Koskoca element denizi dönüyor ve deniz yüzeyi yükseliyordu. Aynı esnada, arıtılmış element özleri de denize karışıyordu.

 

Tırırım… Sayısız arıtılmış element özü gökyüzüne atıldı. Zifu Bölgesi’ndeki gökyüzünde, binlerce yıldız, bir güneş ve bir de ay vardı. Bu gizemli, derin kadim vücutlar da yavaşça harekete geçmişti ve bu hareketlerinden sebep ortaya saf “Wanxiang seviye element Ki” çıkıyordu.

 

Tırırırım… Sayısız arıtılmış element özü aniden gökyüzündeki kadim vücutlara doğru çekilmeye başladı. Kutsal vücutlar yavaşça hareket ediyor ve bu element özlerini emiyorlardı. Tabii ki en fazla emenler Güneş ve Ay’dı.

 

 Yorulmuşa benzemeyen kutsal vücutlar durmaksızın, çekiş güçleriyle bu özleri topluyorlardı. Aniden, yer çekimi gücü kilitlenmiş ve hiçbiri hareket edememeye başlamıştı! Bu kilitlenen, asılı kalan kadim vücutlar element özü emmeye devam ediyordu. Spesifik bir boyuta ulaştıklarında, ciddi bir değişim yaşayacaklardı.

 

Bang!

 

Yıldızlardaki Wanxiang seviye element ki’nin daha saf olduğuna şüphe yoktu!

 

“Orta seviye Wanxiang Üstadı.” Ning kendi kendine konuştu. “Bin kilogram kullandıktan sonra Wanxiang’ın ortalarına adım attım. Devam edelim bakalım!”

 

Aradan geçen uzun zamanın ardından.

 

Ning bu sefer 1500 kilogramdan fazla kullanmış ve Zifu Bölgesi’ndeki sayısız yıldız bir değişim daha yaşamıştı.

 

“Üst seviye Wanxiang Üstadı!” Ning gözlerini açarak önündeki yeşim şişeye baktı. Yeşim şişede beş yüz kilogramlık element özü vardı ancak bu miktar, Wanxiang’ın zirvesine ulaşmak için yeterli değildi. Daha önceki tecrübelerine göre, Wanxiang’ın zirvesine ulaşmak istiyorsa üst seviye Wanxiang Üstadı olduğunda, 2000 2500 kilogram element özü emmek zorundaydı!

 

“Aslında, en zor kısım Wanxiang’ın zirvesinden Kadim Taoist seviyesine adım atmak. Bu adımı atmak için on binlerce kilogramlık element özüne ihtiyacım olacak.” Ning iç çekti.

 

Acaba Ning dışarıya çıkıp diğer Wanxiang Taoistleri’ni mi öldürecekti?

 

Konuştuğu gibi, kişi her zaman nehrin yanından yürürse elbet bir gün ayakları ıslanacaktı. Belki de Ning dikkat çekmek istemeyen lakin buna karşılık akılalmaz bir güce sahip olan Wanxiang Üstatları’yla karşılaşabilirdi. Durum böyle olursa hayatını kaybetme riskiyle de baş başa kalmış olacaktı! Bu yüzden, genel bağlamda özel sebepler olmadığı sürece kişiler gidip diğer insanları öldürmüyorlardı. Sonuçta, bir iki kez başarılı olsanız dahi üçüncü seferde baltayı taşa vurabilirdiniz.

 

“Acele etmemek lazım. Şimdilik, Kılıç Taosu’nda ve kavrayış konusunda yeterli seviyede değilim. Kadim Taoist seviyesine yakın bir zamanda adım atamayacağım.” Ning bir kez daha kılıç oyununa odaklanmıştı.

 

Zaman akıp gidiyordu ve çok geçmeden hava aydınlanmıştı ve Kuzeyoğul şafak vakti mekâna gelmişti.

 

“Kıdemli öğrenci kardeşim, kıdemli öğrenci kardeşim.” Kuzeyoğul’un keyfi yerindeydi. “Tek oturuşta Wanxiang’ın zirvesine adım attım ve elimde de epeyi element özü kaldı.”

 

“Niye hava atıyorsun? Ben de Wanxiang’ın zirvesindeyim!” Qingqing ona bakıyordu. Kuzeyoğul şaşkına dönmüştü. “Sen mi? O kadarcık element özüyle mi? Daha önceleri, sen de benim gibi Wanxiang’ın ortalarında değil miydin? Arıca ben daha fazla element özü harcadım.”

 

Qingqing dudaklarını bükerek konuştu. “Üst seviye Wanxiang’a adım atmak için üç yüz, Wanxiang’ın zirvesine adım atmak için de 2250 kilogram sıvılaşmış element özü kullandım. Doğal olarak, daha önce topladığım enerji miktarı konusunda, üst seviye Wanxiang’a senden daha yakındım.”

 

Ning yan tarafta oturuyor, ikiliyi gülümseyerek izliyordu.

 

“Kıdemli öğrenci kardeşim, peki ya sen?” Kuzeyoğul da oturdu. “Üst seviye Wanxiang.” Ning gülümsedi.

 

“Üst seviye mi?” Kuzeyoğul şoke olmuştu. “Neden zirve değil?”

 

“Ning’le birlikte üst seviye Wanxiang Üstatları’yız.” Beyaz saçlı, beyaz cübbeli bir adam kapıdan çıktı. Bunu duyan Kuzeyoğul meseleyi hemen kavramıştı. Ning sahip olduğu element özünden Beyazsu Tazısı’na vermiş olmalıydı zira Beyazsu Tazısı daha önceleri sadece Zifu’nun zirvesindeydi.

 

“Beyaz Amcam Formasyon Taosu’nda oldukça yüksek bir kavrayışa sahiptir. Bu yüzden, yeterli element özüyle, direkt güç artışı yaşayabildi. Eğer yeterli kavrayışa sahip olmasaydı ve Tao Kalbi de sağlam olmasaydı, element özüne sahip olsa dahi hiçbir şey değişmeyecekti.” Ning Kuzeyoğul’a baktı. “Küçük öğrenci kardeşim, ustanı ziyaret edecek misin? Eğer etmeyeceksen hemen yola çıkalım.”

 

“Hayır.” Kuzeyoğul başını iki yana salladı. “Sen de ustasını ziyaret etmeyeceksin, değil mi?” Ning onayladı. Daha ustalarına veda edeli… Sadece üç ay olmuştu. Ning kılıç oyununda ciddi bir gelişim yaşamadığı için ustasının yanına gitmekte de aceleci değildi.

 

“Kahvaltı yaptıktan sonra çıkalım.” Ning konuştu. “Hadi, oturun. Beyaz Amca, Ufak Qing, oturun.” Kuzeyoğul, Qingqing, Beyazsu Tazısı ve Ning oracıkta oturuyor, gülüyor ve kendi aralarında muhabbet ediyorlardı. O gün, güneş zirveye ulaştığında, Ning’in grubu bir kez daha okulu terk etmişti… Bu seferki yolculuk uzun sürecekti.

 

Ning Siyah Beyaz Okulu’na döndükten sonra epeyi insanla karşılaşmıştı ve ilgi duyan insanlar, doğal olarak onun geri döndüğünü duymuşlardı.

 

“Vhoosh.” Dokunilüfer elini havaya salladığı gibi sulu bir ayna çıkardı. Aynaya bakıyordu.

 

“Eh?” Dokuznilüfer’in suratı hafiften ekşidi. Mavi cübbesinin stili ve üstündeki işlemeler bile değişmeye başlamıştı. Büyülü eşya olduğu için cübbede istediği değişimi yapabiliyordu. Kısa bir zaman sonra, Dokuznilüfer gülümsedi. Elini havaya sallayarak kendine baktığı aynayı kaldırdı.

 

Vhoosh. Kar beyazı bir nilüfer ortaya çıktı. Nilüferin üstünde çıkan Dokuznilüfer, hemen gökyüzüne atılmıştı.

 

Çok geçmeden, kar beyazı nilüferin üstündeki Dokuznilüfer, mesafedeki Karakuzey Tepesi’ni gördü. Tepeye biraz daha yaklaştıktan sonra konuştu. “Küçük öğrenci kardeşim Ji Ning’in döndüğünü duydum. Görüşebilir miyiz diye merak ediyordum?” Sesi yankılanıyordu.

 

Çok geçmeden kaslı bir adam ve çekici bir kadın öne çıktı. Bu ikili Meng Roch ve Bulutyeşim’den başkası değildi. Roch hemen eğilerek konuştu. “Kıdemli öğrenci kardeşim Dokuznilüfer, kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning daha dün dönmüş olmasına rağmen bu sabah tekrar yola çıktı.” Dokuznilüfer’in muazzam bir güzelliğe sahip, Ölümsüz Perilere benzediğini düşünüyordu ve kıskanmadan edememişti.

 

“Gitti mi?” Dokuznilüfer şaşkındı. “Ne zaman dönecek?” diye sordu.

 

“Bilmiyoruz.” Roch başını iki yana salladı. “Söylediğine göre, kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning bu sefer uzun bir yolculuğa çıkmış.”

 

“Uzun mu?”

 

Dokuznilüfer başını hafifçe öne salladı, suratında hayal kırıklığıyla dolu bir ifade vardı. Ardından, büyülü hazinesiyle geriye dönerek gökyüzünde kayboldu.

 

…….

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr