Bölüm 146: Ebedi Ateşin Oğlu

avatar
4502 55

Desolate Era - Bölüm 146: Ebedi Ateşin Oğlu



Bölüm 146: Ebedi Ateşin Oğlu

 

Hazine müzayedesi başlamıştı. Garip ambiyansın orta yerinde birbiri ardına büyülü hazineler sergileniyordu.

 

“İlk hazine.” Bayan Ziyi havada süzülen üç renkli taşı gösteriyordu. “14.5 kilogramlık ‘Ateş Taşı’. Büyülü hazine yapımında kullanmak için bire birdir. Açık artırma 130 külçe sıvılaştırılmış element özüyle başlayacaktır!”

 

“150 külçe.” İlk konuşan Wuji oldu. Kendi odalarında duran figürler Wuji’ye baktıktan sonra sıcak ses tonlarıyla söylenmişlerdi. “Oh, genç efendi Wuji de mi buradaymış?” “Genç fendi Wuji!”

 

“160 külçe.” Mesafedeki odadan bir ses yükseldi. Ses gökkuşağı renkli cübbeye bürünmüş bir kadından geliyordu. “180 külçe.” Bu ses soğuk bakışlara sahip genç bir adamdan gelmişti.

 

Ning’in odasında, Ning oracıkta oturuyor ve insanların pazarlıklarını dinliyordu. Başını çevirerek Hun Wuji’ye baktı. “Kardeş Wuji, fiyatı artırmayacak mısın?”

 

“Kardeş Ji Ning, daha önce müzayedeye katılmadığın için doğal olarak meseleyi bilmiyorsun.” Wuji gülümseyerek açıkladı. “Kaygısız Mağarası’nın sunduğu müzayedeler, genelde hazinelerin ederine yakın bir fiyatta başlar. 150 külçelik teklifimle hazineyi alabilseydim, bu alışverişten kar edebilecektim. Lakin fiyat 200 külçeye çıktığından durum değişti. Bu fiyatı yalnızca hazineye ihtiyaç duyan kimseler vermeye isteklidir. Bense bir tüccarım, kar edemeyeceğim işlere bulaşmak istemiyorum.”

 

 Ning meseleyi anlamıştı. Demek Wuji’nin verdiği ilk teklif, meseleden karlı çıkmayı amaçlıyordu.

 

“Ji Ning, Wuji’yi daha yakından tanıdığında, durumu iyice anlayacaksın. Bu yanımızda duran genç Servet Tanrısı her zaman daha fazla nasıl para kazanabileceğini düşünür.” Kuzeydağ Baiwei gülümseyerek konuştu.

 

“290 külçe.” Boğuk bir ses yankılandı.

 

Uzun bir sessizlik… “Bu teklifin üstüne çıkacak var mı?” Bayan Ziyi odalarında oturan insanları süzdükten sonra konuştu. “Madem öyle, o zaman bu Ateş Taşı, Yağmurejderi Korumaları’ndan genç efendi Qu’ya gidiyor…”

 

“Sırada ikinci hazine var…”

 

……

 

“Genç efendi Qu, Nihaiçiçek Okulu’nun öğrencilerinden biridir. Kendisi Yağmurejderi Korumaları’na katılmıştı.” Baiwei adamla ilgili kısa bir özet geçti. “Wanxiang’ın zirvesine adım atmış durumda ve gelecek potansiyeline sınırsız olarak bakılıyor. Kadim Taoist olduğunda, gerçekten önemli bir figür haline gelecek.”

 

Ning onayladı. Belki bu salondaki insanların çoğu Kuzeydağ Baiwei ya da Kuzeydağ Tilki gibi olağanüstü statülere sahip değillerdi lakin kesinkes buradaki insanların sıradan olmadığı ve Baiwei Tilki gibi figürlerle rahatça konuşabildikleri gayet iyi anlaşılıyordu. Sonuçta, Kuzeydağ ikilisinin statüleri yüksek olsa da henüz büyümedikleri için gerçek birer güce sahip değillerdi.

 

 Kaygısız Mağarası’nın onlara bu kadar önem veriyor olması, ikilinin arkalarında bulunan ebeveynleriydi. Sonuçta, Kuzeydağ Karakaplan ve Kuzeydağ Yin, bir sonraki Sakinsu Marki olmak için mücadele veren kimselerdi.

 

“Daha demin duyduğunuz ses, Meng Klanı’ndan Leshan Hanım’a aitti.” Baiwei konuştu. “Meng Klanı’nda kendisi büyük önem arz eden bir figürdür. Eğitim hızı gerçekten insanı dehşete düşürüyor. Altmış yıl gibi kısa bir sürede, Wanxiang’ın zirvesine ulaşmayı başardı. Bu arada Meng Klanı, Sakinsu Eyaleti’ndeki büyük güçlerden biridir.”

 

Ning onayladı. Meng klanı? Hemen mesafedeki, yalnızca on iki ya da on üç yaşlarında görünen genç kıza bakmıştı. Kendisi Meng Klanı’nın önemli figürlerinden biriydi. Onu Meng Jun, Meng Roch ve Meng Xin gibileriyle kıyaslamak mümkün değildi.

 

………..

 

Birbiri ardına satılan hazinelerin çoğu, Wanxiang Üstatları’na yönelik eşyalardı. Her ne kadar arada sırada Zifu Öğrencileri’ne uygun eşyalar çıkıyor olsa da bunlar nadir eşyalar oluyordu. Baiwei, Tilki ve bazı genç efendiler dışında mekânda bulunan çoğu insan Wanxiang Üstadı seviyesindeydi.

 

“Kaygısız Mağarası’nın sunduğu eşyalardan on altısı satılmış bulunuyor. Şimdiyse sıra genç efendi Kuzeydağ Tilki’nin bizlere verdiği, üst kademe Ölümlü seviye ‘Büyük Dağ Mührü’ var. Büyük Dağ’ın zirvesinden dövülen bu hazine eğer Yeryüzü seviye olsaydı, pek değer arz eden bir eşya olarak görülemezdi lakin asıl değeri, Zifu Öğrencileri’nin kullanabileceği Ölümlü seviyede olmasıdır. Zifu’nun zirvesine adım atmış kişiler bu mührü kullanarak eşyayı orijinal formuna, yani Büyük Dağ’a dönüştürerek ezici bir güç elde edebilme şansına erişecekler. Başlangıç olarak herhangi bir ücret belirlemedik. İstediğiniz fiyatı söyleyebilirsiniz.”

 

Bayan Ziyi gülümseyerek söyleniyordu. Genelde, misafirlerden alınan eşyaların müzayede ücretleri sıfırdan başlıyordu. Eşya ne kadar satılırsa eşyanın sahibi olan misafire de o kadar para veriliyordu. Bu konuda, Kaygısız Mağarası kesinkes komisyon almayı kabul etmiyordu!

 

Ning’in odasında. “Merak ediyorum da Büyük Dağ Mührü ne kadara satılacak acaba?” Ning kendi kendine konuştu. Sualtı malikanesindeki Hazine Salonu’nu ziyaret ettiği için, genç adam Büyük Dağ Mührü’ne adeta sıradan bir eşyaymış gibi bakıyordu. Eğer bu mühür Hazine Salonu’na yerleştirilseydi, muhtemelen ucu ucuna yüksek kademe Ölümlü seviye büyülü hazine olarak bir değere sahip olacaktı.

 

“Seksenle yüz külçe arası ederi var.” Wuji konuştu. “Bu mühürlerden her yerde bulabilirsin. Zaten tek olayı üst kademe olması. Yine de sadece üst kademe olduğu için binlerce külçe edecek hali yok ya?”

 

“Elli külçe.”

 

“Elli beş külçe.”

 

“Altmış külçe.”

 

Çeşit çeşit teklifler nihayetinde 110 külçede sabitlenmişti. Ning, mesafedeki Kuzeydağ Tilki’ye bakıyordu. Suratındaki geniş gülümsemeden, herifin fiyattan gayet memnun olduğu anlaşılabiliyordu.

 

“Sırada genç efendi Kuzeydağ Baiwei’nin bizlere verdiği, formasyon tekniği var.” Bayan Ziyi keyif dolu suratıyla konuşuyordu. “Sakinsu Marki’nin ünlü Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nun Gökyüzü seviye bir hazine olduğunu bilmeyeniniz yoktur sanırım. Bu formasyonsa o kadim, heybetli formasyonun basitleştirilmiş halidir. Her ne kadar basitleştirilmiş olsa da Kaygısız Mağarası’nın yaptığı incelemelerde formasyonun muazzam yöntemlerle basitleştirildiğini öğrenmiş bulunuyoruz.  Bulabileceğiniz en kaliteli Ölümlü seviye hazinelerden birisidir!”

 

Bayan Ziyi’nin hemen önünde, ejderha incisi ve dört ejder pulu süzülüyordu. Mekânda bulunan insanların çoğu olağanüstü görüşlere sahip oldukları için bu eşyalara hayranlık dolu gözlerle bakmaya başlamışlardı.

 

“Ziyi!” Kuzeydağ Tilki’nin suratındaki çirkin ifade dikkat çekiyordu. Herif kükredi. “Daha önce Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nun basitleştirilmiş hali diye bir şey duymamıştım! İncelemenizin doğru olduğuna emin misiniz?!”

 

Bayan Ziyi yüksek sesle cevapladı. “Kaygısız Mağarası bu formasyonu almak için iki yüz külçe vermeye razıdır.” Bu sözler salonda yankılanır yankılanmaz Tilki’nin suratı kararmış ve herifin ağzından çıt bile çıkmamıştı. Kaygısız Mağarası’nın itibarı ve namı olağanüstüydü. Eğer hazineye Kaygısız Mağarası bile teklif sunuyorsa  bu hazinenin muhteşem bir eser olduğuna şüphe yoktu.

 

“210 külçe veriyorum.”

 

“230 külçe.”

 

Fiyat çabucak artmıştı. Odasında oturan Ning’in kalbi çoktan dört nala koşuyordu. Sonuçta, teklif sunulan bu eşya kendi hazinesiydi. Yavaş yavaş fiyat artıyordu…

 

“360 külçe!” Aniden, küçük bir çocuğun sesi duyuldu. Aniden herkes susmuştu.

 

 Öncelikle… Fiyat 300’e kadar yavaş yavaş artıyordu ve 300 külçelik sınır öyle herkesin verebileceği bir miktar değildi. Yani, salondaki bir insanın aniden fiyatı 360 külçeye çıkarmış olması insanları şaşırtmıştı. Ve tabii bu teklifi veren insanın sesi ufacık bir çocuğa aitti… Sesin sahibine bakan insanların arasında Ning de vardı. Özel bir odada, altı ya da yedi yaşlarında görünen ufak bir çocuk duruyordu. Altın kolyesi boynundan akıyor ve ufak çocuk oracıkta kemiğini kemiriyordu.

 

“Ebedi Ateşin Oğlu mu?” Baiwei şaşırmıştı. “O da mı gelmiş?” Wuji şoke olmuştu. Ning gözlerini kısarak konuştu. “Oğlu?” İlk defa ölümsüzlük yolunda yürüyen ve çocuk formuna sahip birini görüyordu.

 

“Kardeş Ji Ning, söylentilere göre bu Ebedi Ateşin Oğlu reenkarnasyon geçirmiş bir Ölümsüz’müş…” Baiwei konuştu. “Kendisi formasyonlar konusunda akılalmaz bir üstat olmanın yanında, genç nesil arasında da inanılması güç bir pozisyona sahiptir. Otuz yıl gibi saçma sapan bir sürede Wanxiang’ın zirvesine ulaşmış durumda. Üstelik, kendisi asıl odağını formasyonlara veren bir insan. Yani, öyle eğitimine fazla zaman ayırmamış olmasına rağmen Wanxiang’a ulaşmayı başarmış…”

 

Otuz yıl? Wanxiang’ın zirvesi? Çoğu zamanını formasyona ayıran, Reenkarnasyon geçirmiş bir Ölümsüz? Ning ne diyeceğini bilemiyordu.

 

“Başka teklif?” Bayan Ziyi etrafına baktıktan sonra konuştu. “Evet, başka teklif gelmediğine göre bu Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu, genç efendi Ebedi Ateş’e gidiyor.” Bayan Ziyi saygıyla konuştu.

 

Ebedi Ateşin Oğlu, aniden kahkaha atmıştı. “Böylesine karmaşık bir formasyonu basitleştirmiş olmalarına rağmen ana özü korumayı başarmışlar… Gerçekten bu kadar olağanüstü bir formasyon görmeyeli epeyi oluyor. Gerçekten bu formasyonu kimin yaptığını çok merak ediyorum. 360 külçe gibi saçma sapan bir fiyata bunu almayı başardım… Muazzam, muazzam!!” Ebedi Ateşin Oğlu elini savurduğu gibi ejderha incisi ve dört ejder pulu ona doğru uçmaya başlamıştı. Aynı esnada külçeleri de Bayan Ziyi’ye fırlatıyordu.

 

“Hmph.” Diğer odada, Kuzeydağ Tilki’nin suratında çirkin bir ifade yer etmişti. Kaybetmişti… Büyük Dağ Mührü yalnızca 110 külçeye satılmışken, Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu 360 külçeye satılmıştı.

 

……..

 

Ning’in odasında. Siyah bir mühür getirdikten sonra saygıyla eğilen görevli, mekânı hemen terk etmişti.

 

“360 külçe.” Baiwei konuştu, mührü Ning’e uzatıyordu. Ning ona uzatılan mührü görünce şaşırmıştı. Mührün üstünde üç büyük ve altı küçük işaret vardı. Büyük işaretlerin üstünde “Büyük Xia Hanedanlığı’nın Gökyüzü Hazineleri’nin Dağı” ve “100 Külçeyle Mübadele Yapılabilir” yazıyordu. Ufak işaretlerin üstündeyse, “Büyük Xia Hanedanlığı’nın Gökyüzü Hazineleri’nin Dağı” ve “10 Külçeyle Mübadele Yapılabilir” yazıyordu.

 

(Çn: Mübadele: Değiş Tokuş)

 

“Markiler’in yönettiği her eyalet şehrinde Gökyüzü Hazineleri’nin Dağı bulunur.” Baiwei açıkladı. “Bu element mührü oldukça yaygın kullanılır. Ayrıca gördüğün mühür, bağlayabilmek için en azından Xiantian seviyesinde olmanı gerektiren bir büyülü hazinedir. Bağladıktan sonra yanında taşıyabilir, diğer büyülü hazineleri alabilir, ya da sıvılaştırılmış element özüyle değiştirebilirsin.”

 

Ning onayladı. Bu mesele dünyada da gayet yaygın bir meseleydi.

 

“Bugün benim yüzümden, büyük bir formasyon kaybettin kardeş Ji Ning. Gerçekten kendimden utanıyorum.” Baiwei konuştu. “Lakin karşılığında bu kadar sıvılaşmış element özü elde ettim.” diye cevapladı Ning. “Zaten o formasyon işime yaramıyordu.”

 

Baiwei başını iki yana salladı. “Aynı şey olur mu hiç? Öylesine nadir bir formasyonu istediğin takdirde sıvılaşmış element özüyle değiştirebilirdin lakin sıvılaşmış element özüyle öyle bir hazine almak çok ama çok zordur. Yine de gayet iyi hissettiğimi itiraf etmek zorundayım. Bugün, Kuzeydağ Tilki başıma bela açmaya çalıştı. İlk önce senin Gökyaran Kılıç Tarikati’ne girmene engel oldu ve ardından Kanun Perisi’ni almakta ısrar etti. En azından, bu sayede biraz öfkemi atmış oldum.”

 

“Kuzeydağ Tilki’yi tanıyorsam şu anda öfkeden deliye dönmüştür.” Wuji gülümseyerek konuştu. “Haklısın.” Sadece düşüncesi bile Baiwei’yi mutlu etmeye yetiyordu.

 

Ning de sırıttı ve kalbinde, 360 külçe sıvılaşmış element özüyle kaç tane uçan kılıç alabileceğini düşünüyordu.

 

“Kırlangıç Dağı’nı terk ettiğimde, ilk önce sualtı malikanesine girerek Savaştanrısı Salonu’nun ikinci seviyesini geçtim ve Dokuz Yang Kılıç Formasyonu’nu aldım.” Ning kendi kendine düşünüyordu. Dokuz Yang Kılıç Formasyonu gerçekten de [Düşük Bin Kılıç Formasyonu] için biçilmiş kaftandı. Her ne kadar Taoist Üçhayat bizzat bu kılıçları yüksek kademe olarak değerlendirmiş olsa da modern çağda, bu kılıçların üst kademe olduklarına şüphe yoktu. Üstelik, dokuz kılıç da aynı kaynaktan geliyordu ve bu sayede [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’nun gücü epeyi artacaktı.

 

“Aynı kaynaktan gelen yüksek kalite uçan kılıçlar bulmam lazım. Dokuz Yang Kılıcı gibi üst kademe Ölümlü seviye uçan kılıçlar bulabileceğimi sanmıyorum ancak en azından yüksek kademe ya da orta kademe kılıçlar bulmam lazım.” Ning [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’nun direkt kılıç kalitesiyle doğru orantılı güçlendiğini biliyordu.

 

 Sahip olduğu ilahi hissiyle, şu an için [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’yla akılalmaz bir güç sergileyebileceğini düşünüyordu. Asıl ölümcül saldırısını, yani [Yıldızkavrayan El]’i yalnızca kritik zamanlarda kullanacaktı. Sıradan ve sakin durumlardaysa [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’na bel bağlamayı düşünüyordu.

 

……….

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44257 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr