Bölüm 125: 72 Uçan Kılıç

avatar
4415 48

Desolate Era - Bölüm 125: 72 Uçan Kılıç



Bölüm 125: 72 Uçan Kılıç

 

Üstat Xu elini uzatır uzatmaz büyüyen mühür Ji Ning’e doğru hızla ilerliyordu.

 

Swoosh! Swoosh!

 

 Kızıl ışık hüzmeleriyle kaplı Ning’in sırtındaki kanatlar durmaksızın titriyor, genç adam geniş bir yay çizerek devasa mührü atlatmaya çalışıyordu. Mührü atlatmayı başardıktan sonraysa direkt Üstat Xu’ya atılmıştı.

 

“Git.” Üstat Xu mührü bir kez daha Ning’e savurmuştu! Devasa mühür durmaksızın Ning’e atılıyordu. Nihayetinde bu mühür, Yeryüzü seviye büyülü hazine olduğundan hız bağlamında akılalmaz bir performans sergiliyordu. Yine de çeviklik konusunda Ning’e üstünlük kuramıyordu.

 

Tak!

 

Ning’in kılıçları parlamış ve yağmur suyu çizgilerine dönüşen kılıçlar devasa mühre doğru kenardan bir hamle yapmıştı. Bu hamlenin etkisiyle dönmeye başlayan mühür kontrolden çıkmıştı. Öte yandan Ning geniş yayını çizerek Üstat Xu’ya doğru atılmaya devam ediyordu.

 

 “Çok hızlı ve çok atik…” Üstat Xu şaşkınlığını gizlemekte güçlük çekiyordu. Daha demin, kaşla göz arasında Ning Yeryüzü seviye büyülü hazineyle birkaç kez karşılaşmıştı lakin Yeryüzü seviye büyülü hazine Ning’in hızına bir türlü ayak uyduramamıştı.

 

“Git.”

 

Üstat Xu kükrer kükremez yüzüğünden siyah bir halat çıkardı. Siyah halattan etrafa kara ışık hüzmeleri saçılıyordu. Üstat Xu halatı hafifçe sallayınca alet devasa bir pitonun boyutlarına ulaşmış ve üç yüz metrelik boyutuyla Ning’e doğru atılmıştı.

 

Yeryüzü seviye büyülü hazine: “Toprak Mührü”.

 

Yeryüzü seviye büyülü hazine: “Kara Yılan Halatı”.

 

Üstat Xu dünyayı dolaşırken bu iki Yeryüzü seviye büyülü hazineye bel bağlıyordu. Biri sert, diğeriyse yumuşaktı. İkili birbirini çok iyi tamamlıyordu. Genel bağlamda, güç bakımından kendisiyle aşık atamayan kişilerle karşılaştığında, “Toprak Mührü”yle rakiplerini ölümüne eziyordu! Lakin beklemedik bir şekilde, bu taktiği Ning’de işe yaramamış ve adam ölümcül hazinelerinden birini daha çıkarmak zorunda kalmıştı.

 

“Halat mı?” Ning üç yüz metrelik devasa halata bakar bakmaz şaşırmıştı.

 

“Sıkıntı. Büyük mühür düz çizgi halinde ilerlediği için bana sorun çıkaramıyordu lakin o halat rakibi bağlamak için bire bir…” Ning’in aklından çok sayıda düşünce geçiyordu. “O halata yakalanırsam mücadeleyi kaybederim.”

 

Mücadele esnasında, Ning direkt olarak Rüzgarkanat Atlatması’nı kullanmaya başlamıştı. Çevikliğini kullanarak rakibini öldürmeye çalışıyordu!

 

Lakin…

 

Üstat Xu oracıkta hareket etmeden dikiliyordu. Yaptığı tek şey iki kadim Yeryüzü seviye büyülü hazineyi kullanmaktı.

 

“Su Duvarı!”

 

“Suateş Nilüferi!” Tek bir düşünceyle çağırdığı teknikler etrafını kaplamaya başlamıştı. Suyun oluşturduğu perdeler çok ince olsalar da akılalmaz birer keskinliğe sahiplerdi. Ay ışığı bariyerini doğrayarak katman katman dizilmeye başlamışlardı.

 

 Aynı esnada, genç adamın etrafında birbiri ardına beliren Suateş Nilüferi sayısı da dokuza fırlamıştı. Yağmur suyunun spesifik noktalarında duran Suateş Nilüferleri, halatı engellemeye çalışıyorlardı.

 

“Hmph, böyle basit tekniklerle büyülü hazinemi karşılayabileceğini mi sanıyorsun?” Üstat Xu soğuk bir kahkaha savurdu.

 

Kara Yılan Halatı etrafta dans etmeye başlamıştı. Bangbangbang! Su perdeleri birbiri ardına parçalanıyordu! Vapvapvap! Suateş Nilüferleri de toza bürünene kadar saldırıya maruz kalmışlardı. Nasıl olur da bu su perdeleri ve Suateş Nilüferleri Wanxiang Üstadı’nın kullandığı Yeryüzü seviye büyülü hazineye karşı koyabilirlerdi?

 

Lakin Ning aslen halatı durdurmayı hedeflemiyordu. Bu teknikleri yalnızca halatın hızını yavaşlatmak için kullanmıştı. “Rüzgarkanat Atlatması” ilahi yeteneği sayesinde halata hız bakımından büyük bir üstünlük sağlamayı düşünüyordu.

 

“Swish!” “Swish!”

 

Yağmur suyu gökleri kaplamıştı. Etrafında su perdeleri oluşuyordu. Ateşten ve sudan nilüfer çiçekleri…

 

Kara Yılan Halatı ve Toprak Mührü Ning’i öldürmek için durmaksızın ona saldırıyordu lakin Ning çizdiği zik zaklarla yıldırım gibi hareketlerini kullanarak Üstat Xu’yla arasındaki mesafeyi kapatıyordu.

 

“Kaç tane Yeryüzü seviye büyülü hazineye sahipsin merak ediyorum.” Ning Karakuzey Kılıçları’yla Üstat Xu’ya doğru bir kesik savurdu.

 

………….

 

Kenardan izleyen Nong Zidao ve diğerleri yaşananlara inanamıyordu. Nefes almayı bile unutmuşlardı. Ji Klanı’nın canavarvari yeteneği, ciddi ciddi Üstat Xu’yla kıyasıya mücadele ediyordu! Üstat Xu iki tane Yeryüzü seviye büyülü hazineyi kullanıyor olsa da Ning’e herhangi bir zarar veremiyordu!

 

“Daha önce… Yeşimçocuk’un seviyesinde olduğuna eminim.” Nong Zidao yaşananlara inanamıyordu. “Ne ara bu kadar güçlendi? Yeryüzü seviye büyülü hazinelere karşı bile ayakta kalabiliyor.”

 

Genç adam çok hızlıydı!

 

Eğer bu gücüyle Yeşimçocuk’la savaşsaydı, muhtemelen Yeşimçocuk ilk hamlede öteki dünyayı boylardı.” Ning Zidao’nun gözleri sonuna kadar açılmıştı. “Acaba savaş sonrası sınırlarını falan mı aştı bu çocuk?!”

 

Canavar.

 

Hem de ne canavar!

 

“Kazanmamız lazım hayır, kazanacağız!”

 

Lu Huang ve diğer Zifu Öğrencileri sessiz sessiz dua etmeye başlamışlardı. Üstat Xu yenilmeye başlarsa doğal olarak Düşük Işınlanma Tao Mührü’nü kullanarak mekanı terk edebilirdi ancak… Nong Zidao dışında diğer Zifu Öğrencileri’nde bu mühürden yoktu!

 

………….

 

“Ji Ning kazanacak.” Öte yandan, Ji Dokuzateş ve diğerleri de dua etmeye başlamışlardı.

 

“Ji Ning ve Üstat Xu kıyasıya mücadele ediyor.” Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nu kontrol ettiği için Dokuzateş mücadeleyi izleyebiliyordu. Bu esnada Yichuan’la konuşmayı da ihmal etmemişti. “Üstat Xu iki tane Yeryüzü seviye büyülü hazine kullanıyor, sahip olduğu güç gerçekten dehşet verici lakin, Ji Ning’in hızı çok ama çok fazla!”

 

Dokuzateş’in sözlerini dinleyen Yichuan nefesini tutmaya başlamıştı.

 

Gergindi.

 

Kritik bir mücadele yaşanıyordu!

 

………

 

İki Yeryüzü seviye büyülü hazinenin Ning’i durdurmaya yetmediğini gören Üstat Xu aniden kükredi. “Formasyon!”

 

Whoosh! Whoosh! Whoosh! Whoosh! Whoosh! Whoosh!

 

Adamın etrafında yetmiş iki tane uçan kılıç belirmişti. Kılıçların her biri siyah ışık hüzmeleriyle parlıyordu ve yetmiş iki kılıç, Üstat Xu’nun vücudunu çevreliyordu.

 

“Ne?” Ning kılıç oyunuyla Üstat Xu’yu öldürmeye hazırlandığı esnada karşılaştığı bu manzaraya şaşkınlık dolu gözlerle bakıyordu. Siyah ışık hüzmeleriyle parlayan kılıçlar ona doğru geliyordu!

 

“Clang!” “Clang!” “Clang!” İki elinde de Karakuzey Kılıçları, genç adam kaşla göz arasında uçan kılıçlardan dokuzunu karşılamıştı. Yaşanan çarpışmadan sebep geriye atılmış ve Kara Yılan Halatı’yla Toprak Mührü bir kez daha ona doğru gelmeye başlamıştı.

 

Ning’in sırtındaki kanatlar tam gaz çalışıyordu ve genç adam yay çizerek gelen saldırıları atlatıyordu.

 

Suateş Nilüferleri’nin ve yağmur suyu perdelerinin oluşturduğu koruyucu katman genç adamı korumaya devam ediyordu.

 

“Bu nasıl olur!” Ning’in suratı değişmişti. Yetmiş iki kılıçtan oluşan savunma formasyonuyla korunan Üstat Xu’ya keskin bir bakış atmıştı.

 

“Yetmiş iki uçan kılıç… Üstelik her kılıç darbesi, Karakuzey Kılıçları’mla yaptığım tam gaz saldırılara denk güce sahip…” Daha demin, Ning bütün gücüyle saldırmıştı. Her ne kadar kılıç oyunu muazzam olsa da Üstat Xu’nun uçan kılıçları Wanxiang’ın ortalarında yer alan bir adamın enerjisini taşıyordu! Teknik bakımından da aralarında çok fark yoktu.

 

“Hahaha…”

 

Mesafedeki Üstat Xu gülmeye başladı. “Ji Ning, seni çözdüm. Yeryüzü seviye büyülü hazineleri kullanmamın bir mantığı yokmuş!

 

“Her ne kadar hızın insanı şaşırtıyor olsa da hala Zifu Öğrencisi’sin. Ölümlü seviye uçan kılıçlar bile seni öldürmeye yetecektir.” Üstat Xu gülümsedi. “Ayrıca, hızınla başa çıkmak için de çok sayıda büyülü hazine kullansam kâfi!”

 

“Tesadüfe bak, yanımda da bir sürü büyülü hazine vardı!” Üstat Xu geniş bir kahkaha attı.

 

Farklı farklı rakiplerle karşılaşırken her zaman aynı taktiği kullanmak mümkün değildi. Üstat Xu normalde diğer Wanxiang Üstatları’yla mücadele ediyordu ve onlara karşı bu uçan kılıçları kullanması gerçekten de olacak iş değildi. Ona başarıyı getiren eşyalar, daha önce aktif ettiği Yeryüzü seviye büyülü hazinelerdi lakin Ning’e karşı Ölümlü seviye uçan kılıçları kullanması yeterliydi.

 

“Geri dönün.” Üstat Xu hafiften gülümseyerek Ning’i kovalayan iki Yeryüzü seviye büyülü hazineyi çağırdı.

 

“Gidin.” Üstat Xu mesafeye işaret etti.

 

Swoosh!

 

Aniden, otuz altı uçan kılıç gökyüzüne doğru atılarak Ning’e saldırmaya başladı.

 

Her ne kadar Suateş Nilüferleri ve su perdeleri uçan kılıçları durdurmaya çalışıyor olsalar da Üstat Xu’nun Ölümlü seviye uçan kılıçları Yeşimçocuk’un bütün gücüyle savurduğu yumruklara denk güce sahiplerdi! Doğal olarak hız kaybederek de olsa koruyucu katmanları delebiliyorlardı.

 

 Adeta o esnada Ning otuz altı farklı rakiple karşı karşıyaydı.

 

“Sana karşı kullanılacak en mantıklı yöntem… Sayılar.” Üstat Xu kendine güveniyordu.

 

………..

 

Ona doğru gelen otuz altı uçan kılıcı gören Ning’in suratındaki ifade ciddi derecede değişmişti. Çabucak Rüzgarkanat Atlatması’nı kullanıp kılıçlardan kaçmaya başladı. Aynı esnada genç adamın etrafında altı yüzden fazla uçan kılıç belirmişti.

 

Swish!

 

Ortaya çıkan kılıç ışığı çabucak yağmur suyuna dönüşerek Üstat Xu’ya atılmıştı.

 

“Clang.” Mesafedeki Üstat Xu Ning’in kovalayan otuz altı uçan kılıcı kontrol ederek onları daha demin beliren yağmur suyu çizgisine yöneltmişti…

 

BOOM!

 

Uçan kılıçlardan üç tanesi yağmur suyu çizgisini karşılamayı başarmış olsa da kılıçlar havaya savrulmuştu. Yağmur çizgisi Üstat Xu’ya doğru ilerlemeye devam ediyordu.

 

“Oh?” Mesafedeki Üstat Xu gülümsedi. “Etkileyici.”

 

“Gidin.” Onu koruyan otuz altı kılıçtan dokuzu havaya fırladı. Clangclangclanglang! Çarpışma sesleriyle birlikte… Yağmur çizgisi ortadan kaybolmuştu.

 

Üstat Xu mesafedeki Ning’e doğru gülümsedi. “Bu kılıç formasyonun fena değilmiş lakin Yeryüzü seviye büyülü hazinelerimin sahip olduğu güce yaklaşamıyor. En fazla altı ölümlü seviye uçan kılıçla formasyonunu dağıtabilirim.”

 

“Öleceksin.” Üstat Xu geniş bir kahkaha attı. “Geber.”

 

Yanında duran otuz altı uçan kılıç da havaya savrulmuş ve havadaki diğer otuz altı kılıçlı gruba katılmıştı.

 

“Yetmiş İki Kılıç Formasyonu! Geber!” Üstat Xu’nun gözlerinde vahşi ışık hüzmeleri belirdi!

 

Bang!

 

Yetmiş iki uçan kılıç devasa bir yaya dönüşerek adeta düzenli bir ordu edasıyla Ji Ning’e doğru uçmaya başlamıştı!

 

………






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr