Bölüm 115: Hepsini Öldür

“Küçük öğrenci kardeşim Muse!” Dong Ziqi ve diğerleri, Muse’un uçan kellesini görür görmez şaşkına dönmüştü. Daha önce, formasyonda olmalarına rağmen Ji Ning’in ani saldırısına iki insan kaybetmişlerdi. Ve şimdiyse, altı kişilik formasyonları… Ning savunma katmanlarını parçaladığı için artık onları kolayca öldürebilecekti.

“Geber.”

“Gebertin şunu.”

Kartal burunlu adam, gri cübbeli üstat, siyah cübbeli kadın… Adeta çılgına dönmüştü. Kaçmak istemiyor değillerdi lakin Ji Klanı’nın devasa formasyonuna kapılmışken nereye kaçabilirlerdi? Yaşamak için tek şansları belirli bir noktayı korumaktı.

“Eğer debelenmeye çalışırsanız, öteki dünyaya yorgun gideceksiniz demektir.” Ning sakin sakin yürüyordu. Daha önce ona vahşi saldırılar düzenleyen sarmaşıklarsa yavaş yavaş yere dökülüyordu.

Swish! Swish! Swish! Swish! Swish! Swish!

Yağmur muazzam ipek işlemeleri gibi yeryüzünü yıkıyordu. Yağmurun içinde, [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’nun gebe kaldığı ışık hüzmelerini barındıran yağmur çizgileri yer alıyordu.

“Ahhhh!” Her ne kadar vücudu altın ışık hüzmesiyle korunuyor olsa da siyah cübbeli kadın aniden boğazını delip geçen kılıç ışığına baka kalmıştı. Kellesi havaya uçarken yaşananları anlayabilmiş gibi görünmüyordu.

Bir Zifu Öğrencisi daha can vermişti!

“Geber.” Gri cübbeli adamın elindeki Tao Mührü aniden devasa bir Anka Kuşu’na dönüşerek Ning’e atıldı. Lakin yağmur suyundan yapılma bir perde Ning’in önüne atılarak Anka Kuşu’nu durdurmuştu. Bang! Yaşanan akılalmaz patlama Ning’in etrafını sarmalayan Suateş Nilüferi’ni bile titretmeyi başardı.

 Yine de Ning… Yürümeye devam ediyordu.

“Geber.” Ning önünde duran gri cübbeli üstada keskin bir bakış attı. Herif elindeki bayrağı sallamaya çalıştığı esnada ona doğru gelen yağmur çizgisini fark etmemişti.

Swish!

Gelen yağmur çizgisi, gri cübbeli adamın alnını delip diğer taraftan çıktı. Adamın gözlerinde dehşetin, şokun ve öfkenin birleştiği bir ifade vardı… Ardından herif yere yığıldı.

Ning hemen dikkatini ayakta duran diğer insanlara çevirdi.

“Küçük öğrenci kardeşim Lu, küçük öğrenci kardeşim An, küçük öğrenci kardeşim Muse.”

“Küçük öğrenci kardeşim Lu!!”

Ayakta kalan kartal burunlu adam, Dong Ziqi ve çelimsiz görünen herifin suratlarında çirkin ifadeler bulunuyordu. Göz açıp kapayıncaya dek altı kişilik grubun yarısı katledilmişti! Kılıç ışığının oluşturduğu yağmur çizgileri akılalmaz derecede güçlüydü! Özellikle de Tao Bölgesi’nin etkisiyle bu saldırılar Wanxiang Üstadı seviyesine ulaşıyordu. Doğal olarak böyle saldırılara karşı koymalarına imkân yoktu.

“Ji Ning! Kesinkes öleceksin!” Dong Ziqi aklını yitirmişe benziyordu, “Karejderi Dağı’nın öğrencilerini öldürdükten sonra bu meseleden yakanı kurtarabileceğini mi sanıyorsun!”

“Öleceksin.”

“Karejderi Dağı’nın binlerce öğrencisi var, Ji Klanı’nı yok edecekler.”

Üçlü çıldırmıştı.

Şak!

Swish!

 Kartal burunlu adam ve Dong Ziqi ardı ardına kılıç ışığının oluşturduğu üç yağmur çizgisine maruz kalmıştı. Eğer tek bir kılıç ışığıyla karşı karşıya olsalardı, muhtemelen kendilerini koruyabilirlerdi lakin karşılarında üç yağmur çizgisi varken ellerinden ne gelirdi? Alınları delinmiş ve gözleri dehşete düşen ifadelerle kaplanmıştı.

“Bendeniz, Dong Ziqi, Kırlangıç Dağı’nın bir numaralı üstadıydım! Ji Ning’in ellerinde can vermeyi kabullenemiyorum!”

“Hayret bir şey! Eğer böyle olacağını bilseydim, buraya gelmezdim.”

 İki figür de kendi bölgelerinde heybetli karakterlerdi. Aslında, Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu olmasaydı Zifu’ya henüz adım atmış olan Ning, bu ikiliyle uzunca bir süre mücadele etmek zorunda kalacaktı.

Lakin formasyonun desteğiyle birlikte ikisi de tek bir hamlede can vermişti.

“Tik.” Ayakta kalan çelimsiz adamın boğazı vücudundan ayrılmıştı lakin aniden birleşen boyun bölgesiyle birlikte herif eski figürünü kazanmıştı.

“Habistanrı Vücut Geliştirme Ustası mı?” Ning kaşlarını kaldırdı.

“Ji Ning, hayatımı bağışlayabilir misin?” Çelimsiz adam geri çekilerek Ning’e baktı. Her ne kadar Zifu’nun ortalarında yer alan bir Habistanrı ustası olsa da kendine olan güveni yerdeydi. Ning’le arasındaki güç farkı çok fazlaydı… Formasyonun ve Yağmursuyu Kılıç Bölgesi’nin desteğiyle Ning kesinkes Wanxiang Üstadı seviyesine ulaşmıştı. Tek hamleyle onu öldürebilirdi!

Ning hafifçe gülümsedi, “Meselenin ne raddeye geldiğine baksana. Söyle bana, seni bağışlar mıyım?”

Bang!

Ning’in sırtındaki kara kanatlar titremiş ve genç adam aniden ileriye atılmıştı.

“Ji Ning!” Çelimsiz adam öfkeyle kükredikten sonra uzun, siyah asasını kavradı. “Ji Ning, Karejderi Dağımız kesinkes Ji Klanı’nı yok ederek, seni öldürecektir!”

Swish!

Şlak!

 Üç kılıç ışığı herifin vücudunu delip geçti. Her ne kadar adamın dayanıklı bir vücudu olsa da [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’nun oluşturduğu kılıç ışıklarından sebep vücudu ikiye ayrılmıştı. Ona atılan Ning’in etrafını kaplayan Suateş Nilüferleri herifin iki vücut parçasını paramparça etmeye başlamıştı. Öyle ki, herifin vücudu tanınması imkânsız et parçalarına dönüşmüştü. Et parçaları tekrar birleşmek için debeleniyorlardı lakin aradan birkaç nefes almaya yetecek kadar zaman geçtikten sonra direniş durmuştu.

Bölge tamamen sessizliğe bürünmüştü.

 Yağmur hala daha yağmaya devam ediyordu ve Suateş Nilüferleri de durmaksızın dönüyordu. Nilüferin ortasında dikilen Ning etrafını süzdü. Dong Ziqi ve diğerlerinin cansız bedenleri yerde yatıyordu.

“Öldüler.” Ning konuştu, “İki gruptan birini hallettik.”

 Karejderi Dağı’ndan gelen iki Zifu grubu formasyona girmişti.

On iki kişilik ilk grup tamamen katledilmişti!

Zayıf olduklarından değil, Ning’in akılalmaz derecede güçlü olmasından sebep can vermişlerdi!

Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nun desteğine bile sahip olsalar, Ji Klanı için bu on iki öğrenciyi öldürmek hiç de kolay sayılmazdı. Daha önce, Ji Dikduran ve yaşlı köle Ah Xing ilk sürpriz saldırılarında dört kişiyi öldürmeyi başarmıştı lakin daha sonra bu saldırıları gruba herhangi bir zarar vermeyi başaramamıştı.

Ning’se kendi açığını, yani eksik element enerjisini Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nu kullanarak kapatabiliyordu. Ayrıca [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’yla Yağmursuyu Kılıç Bölgesi’ne sahipti. Bu iki kavram genç adamın güç bakımından Wanxiang Üstadı seviyesine ulaşmasını sağlıyordu. Ve bu güç, Zifu grubunu öldürmeye fazlasıyla yeterli gelmişti…

 Dağın ortasında…

Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nu kontrol eden Ji Dokuzateş’in suratında şok ve hayranlık dolu ifadeler yer etmişti. Adam o kadar heyecanlıydı ki, vücudunun titremesine engel olamıyordu.

“Patrik?” Yanında duran Ji Yichuan Dokuzateş’e baktı.

“Kazandık. Ji Ning kazandı.” Dokuzateş keyifliydi, “Ji Ning, Dong Ziqi’nin grubunu katletti. Formasyona giren on iki kişilik ilk grup tamamıyla katledildi!”

Bunu duyan Yichuan’ın kalbi de titremeye başlamıştı, “İlk grup tamamen katledildi demek?”

“Evet.” Dokuzateş başını öne salladı.

İkili durumun gerçekliğine hala daha inanabilmiş değillerdi… Ufacık görülen Ji Klanları, Kırlangıç Dağı’ndaki Ji Klanı devasa Karejderi Dağı’nın öğrencilerinin karşısında akılalmaz bir zafer kazanmıştı! Dokuzateş yalnızca Büyük Xia Hanedanlığı’nın Kutsal Elçisi gelene kadar rakibi oyalamak istiyordu lakin Ji Klanı tek bir insanı bile kaybetmeden rakibin on iki Zifu Öğrencisi’ni katletmişti!

“Artık geriye yalnızca bir grup kaldı.” Dokuzateş konuştu, “Yeşimçocuk ve Nong Zidao’nun bulunduğu grup.”

“Onları öldürebilirsek zafer bizimdir.” Yichuan konuştu, “Özellikle de Nong Zidao… Eğer o herifi öldürebilirsek… Karejderi Dağı’nın bu kadar kısa sürede bir başka formasyon üstadı bulabileceğine inanmıyorum.”

“İkinci grupta Yeşimçocuk, Nong Zidao ve diğerleri var. Nong Zidao öldüğü takdirde zafer bizimdir.” Dokuzateş onayladı.

Karejderi Dağı’ndan başka Zifu Öğrencileri de mekâna gelebilirdi…

 Lakin formasyon üstatları öyle her yerde görebileceğiniz kimseler değillerdi. Nong Zidao yalnızca Yeşimçocuk’a yüz vermek adına buraya gelmişti. Onun dışında, Karejderi Dağı’ndan gelen grupta formasyon konusunda “usta” olan bir isim yoktu.

………..

 Yerlaltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nda, boşlukvari bir aura yayılıyordu.

Suratında ekşi bir ifade, Nong Zidao Yerlaltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nu inceliyordu. Tamamıyla kendini Yerlaltıyılanı Gökyüzükilit Formasyon’daki spesifik noktalara kaptırmış gibiydi.

Etrafında duran diğer Zifu Öğrencileri onu koruyordu.

 Yeşimçocuk, Nong Zidao’nun yanında adeta bir general gibi dikilerek olası saldırıları gözlüyordu.

Aniden…

“Ji Ning!”

“Ji Ning!”

“Küçük öğrenci kardeşim Muse, durdur şunu!!” Birbiri ardına sesler yankılanıyordu…

“Gebertin şunu!”

“Küçük öğrenci kardeşim Lu, küçük öğrenci kardeşim An, küçük öğrenci kardeşim Muse!” Keskin, acı dolu kükremeler duyuluyordu.

“Ji Ning, kesinkes öleceksin!”

“Ji Ning, Karejderi Dağımız kesinkes Ji Klanı’nı yok ederek seni öldürecektir!” Issız, çılgın bir kükreme daha duyuldu.

Ardından, her şey sessizliğe bürünmüştü.

Herhangi bir ses duyulmuyordu.

Nong Zidao çoktan gözlerini açmış, Yeşimçocuk’un suratında ciddi bir ifade belirmişti. Diğer Zifu Öğrencileri de durumu anlamıştı.

“Küçük öğrenci kardeşim Dong.” Yeşimçocuk formasyona doğru seslendi.

Cevap gelmemişti…

Tek bir ses bile gelmiyordu!

“Öldüler.” Nong Zidao boğuk sesiyle konuştu, “Hepsi öldü.”

“Biz, biz… Kıdemli öğrenci kardeşim Zidao. Kıdemli öğrenci kardeşim Yeşimçocuk…” Kızıl saçlı figür titriyordu. Gruptaki diğer Zifu Öğrencileri de Yeşimçocuk ve Nong Zidao ikilisine bakıyordu. Doğru ya, daha önce ilk grupta on iki Zifu öğrencisi vardı, şimdiyse o öğrencilerden biri bile sağ kalmamıştı. Böyle bir durumda nasıl olur da endişelenmezlerdi?

Yeşimçocuk kükredi, “Emirlerime kulak verin. Küçük öğrenci kardeşim Zidao, formasyonu incelemeye devam et. Peri Turnası, Karayılanı, küçük öğrenci kardeşim Zidao’yu koruyacaksınız. Ben ve diğerleri formasyonu kurarak küçük öğrenci kardeşim Zidao’yu koruyacağız.”

“Tamam.”

Çok geçmeden formasyon kuruldu.

“Tek yapmamız gereken şey savunmak.” Yeşimçocuk’un gözlerinde altın ışık hüzmeleri, herif etrafı süzüyordu. “Eğer Ji Ning buraya gelmeye cüret ederse onunla ben başa çıkacağım.”

“Sana güveniyoruz, kıdemli öğrenci kardeşim Yeşimçocuk.” Nong Zidao konuştu. Aynı esnada, on metrelik alana sekiz formasyon bayrağı yerleştirmişti. Aniden yükselen karanlık ışık hüzmesi Nong Zidao, Karayılanı ve Peri Turnası’nı kaplıyordu.

“Merak etme.” Yeşimçocuk’un gözleri sakindi lakin habis aurası göklere yükseliyordu.

 Zifu’nun zirvesinde yer alan bir Habistanrı Ustası’ydı ve ilahi yeteneği sayesinde Wanxiang Üstadı seviyesine ulaşabiliyordu. Doğal olarak, Ji Ning’den de korkmuyordu!

……….

Altın Karga gökyüzüne zıplayalı çok olmuştu.

(Altın Karga = Güneş)

 Devasa şehrin içindeki vali konağında….

Dong Klanı’nın iki üstadından biri olan Dong Fanyu sandalyesine kurulmuş, oturuyordu. Hemen yanında duran genç adam gülümseyerek konuştu, “Üstat Dong, lütfen bekleyin. Patrik birazdan gelecek.”

“Acelesi yok, acelesi yok.” Dong Fanyu da gülümsedi.

 Karejderi Dağı’ndaki Kırlangıç Dağı’ndan dört kişi çevredeki üstatları çağırmaya gitmişti Dong Klanı’nın iki üstadı, Muse ve Ju Nianxiong. Dörtlüden Muse, Yeşimçocuk ve Nong Zidao’yu çağırdıktan sonra meselenin yeterli olacağını düşünmüş ve geri dönmüştü. Yapılan planlara göre her kişi yaklaşık on civarı Zifu Öğrencisi çağıracaktı.

Dong Klanı’nın iki üstadı ve Ju Nianxiong çok sayıda insan çağırmıştı lakin çağırmak istedikleri bazı kişiler çoktan Karejderi Dağı’na dönmüştü. Bu yüzden serüvenlerine devam ederek orijinal plana bağlı kalıp on civarı Zifu Öğrencisi çağırmaya çalışıyorlardı.

“Kıdemli öğrenci kardeşim Fanyu.” Derin bir ses duyuldu. Gümüş cübbeli, orta yaşlı bir adam mekâna adım atmıştı, “Seni en sor gördüğümde Kırlangıç Dağı’ndaydın, kıdemli öğrenci kardeşim. Göz açıp kapayıncaya dek yüz yıl geçmiş. Daha önce adamlarımdan benimle önemli bir mesele konuşmak istediğinizi duydum, buyurun?”

“Önemli ne kelime, muazzam bir mesele!” Dong Fanyu’nun suratında çiçekler açıyordu.