Charm of the Soul Pets - Bölüm 682: İmparator Karşısında Hükümdarlar Karıncadan Farksızdır

---

Editör: Kinyas

 

Bölüm 682: İmparator Karşısında Hükümdarlar Karıncadan Farksızdır

 

Yıkıcı rüzgâr enerjisi savunması onuncu seviyeden aşağı olan tüm canlıları yok etme gücüne sahipti.

 

Ye Wansheng'in üstünde sadece sekizinci seviye bir ruh zırhı vardı. Yıkıcı güç karşısında şüphesiz ölü sayılırdı. Yıkıcı rüzgâr onu havalandırdıktan sonra direnmeyi bile bırakmıştı.

 

Ama tam da parçalanmak üzereyken bir şeyin onu koruduğunu hissetmişti.

 

Yıkıcı rüzgâr gücü kendisini koruyan bu kürklü hayvana zarar veremiyordu. Ye Wansheng kendisini bekleyen felaketten kaçabileceğini düşünmüyordu.

 

Yıkıcı rüzgâr gücü zayıfladığında Ye Wansheng gözlerini açtı ve şok oldu!

 

Birkaç tane uzun ve ejderhayı andıran gümüş rengi kürklü varlıklar görmüştü. Her biri bir ruh hayvanını içine almıştı ve koruyordu.

 

Kuyruklar Ye Wansheng'in üç ruh hayvanı Kılıç Böceği, Alevli Kuyruk ve Araf Yıldırımı Hükümdarı'nın hepsini içine almıştı. Sadece hafif yaraları vardı ve yıkıcı rüzgâr hiçbirini parçalamamıştı!

 

Ye Qingzi'nin üç ruh hayvanı, Su Ayı, Ağaç Ruhu ve Çan Sesli Sevgili'nin de bu onuncu seviye rüzgâr tipi teknik karşısında paramparça olmuş olması gerekirdi ama onları da bu gümüş kuyruklar korumuştu!

 

Dokuz tane gümüş kuyruk vardı ve bunlardan biri de Prenses Jin Rou'nun Yükselen Buz Lanetli Şeytan Tilki'sini içine almıştı!

 

Yani bu muhteşem dokuz gümüş kuyruk gelmiş ve herkesin ruh hayvanını korumaya almıştı. Yıkıcı rüzgâr tipi en başta hepsini anında öldürecekken artık hiçbir şey yapamıyordu!

 

“Ne... Ne oldu!” Ye Wansheng bu kürklü kuyruklara bakarken aptala dönmüştü. Bunların tilki kuyruklarını andırdığını fark etmişti.

 

Ye Qingzi gözlerini açtı. Kendini ölüme hazırlamıştı ama gariptir ki hiçbir acı hissetmemişti. Hatta tanıdık bir ses duymuştu.

 

Ye Qingzi fısıldayarak “Ölmedim mi?” diye sordu.

 

“Mühür kırılmış!” Prenses Jin Rou'nun soluk yüzünde acı bir gülümseme belirdi.

 

Yıkıcı rüzgâr saldırıya geçtiğinde mühür kırılmıştı ve rüzgâr tarafından uçurulmayan Prenses Jin Rou zerafet dolu bir figürün aşağı indiğini görmüştü. Bu kişi güçlü bir varlıkla birlikte gelmişti ve rüzgâr enerjisine dayanabilecek bir varlıktı!

 

Sonrasında da bu varlık Ye kardeşlerin ruh hayvanını korumaya almıştı!

 

“Kim olduğun önemli değil. Ölümünü aramaya gelmişsen istediğini veririz!” Xia Guanghan'ın yüzünden düşen bin parçaydı. Tam da ruh hayvanlarını öldürecekken yarışma yetkililerinden birinin gelmesini beklemiyordu.

 

Öfkelenmiş olmasına rağmen korkmuştu da. Onuncu seviye unvanlı bir uzman gelmemişse gelen yetkiliyi de öldürebilirdi!

 

Qin Ye hiçbir şeyden korkmazdı, o da bir yarışma yetkilisini öldürebilirdi!

 

“Hu hu hu hu hu!”

 

Yıkıcı rüzgârın hava akımı yavaş yavaş dindi ve Xia Guanghan ve Qin Ye sonunda ölümünün peşinden buraya  gelen yarışma yetkilisini görebildi.

 

Ama karşılarındaki kişinin yüzünü gördüklerinde ikisinin de gözleri belerdi ve şok olmuşlardı!

 

“Chu ... Chu Mu! Chu Mu!”

 

Chu Mu'ya en yakın olan Ye Wansheng'di, hemen bağırdı!

 

Ye Qingzi de bu sesin sahibinin Chu Mu olduğunu fark etmişti. Zihninden geçenleri tarif etmek çok zordu. Orada arkadan şaşkına dönmüş bir şekilde Chu Mu'yu izliyordu...

 

Prenses Jin Rou'nun küçük ağzı da açık kalmıştı ve gözlerine inanamıyordu!

 

Chu Mu hâla hayattaydı!

 

Chu Mu bin tane heykelden kurtulmayı başarmıştı!

 

Ye Qingzi, Ye Wansheng ve Prenses Jin Rou ilk başta bir illüzyon gördüklerini düşündüler.

 

Ama Chu Mu gerçekten de karşılarında duruyordu. Chu Mu karşılarında capcanlı duruyordu!

 

Chu Mu'nun hâlâ hayatta olduğunu görünce üçü de sevinçten havalara uçtu ama bir şey diyemiyorlardı!

 

“Nie!”

 

 Beyaz Kâbus da sahibinin hayatta olduğunu fark etmişti. Heyecanla bağırarak Şeytan Silüeti'ni kullandı ve Chu Mu'nun yanına geldi.

 

“Hou hou!”

 

Zhan Ye de Chu Mu'yu görmüştü ve gücü bir defa daha arttı. Tüm baskınlığıyla Altın Şeytan Böceği'ni geriletti ve birkaç defa sıçrayarak Chu Mu'nun yanına geldi.

 

“Aferin size. Gerisini bana ve Mo Xie'ye bırakın.” Chu Mu'nun yüzünde bir gülümseme belirdi.

 

Chu Mu konuşurken Beyaz Kâbus ve Zhan Ye Mo Xie'nin alevlerinin eskisinden çok farklı olduğunu fark etti. Alevleri heybetli bir aura yayıyordu. Mo Xie izin vermese bu alevlere yaklaşmaları imkânsız olurdu!

 

“Chu Mu, senin Mo Xie…”

 

O sırada Ye kardeşler ve Prenses de kendilerini onuncu seviye yıkıcı rüzgâr enerjisine karşı koruyan, herkesin ruh hayvanlarını kurtaran kişinin Chu Mu'nun Mo Xie'si olduğunu fark etmişti.

 

Ama hiçbiri Mo Xie'nin aurasını tanıyamıyordu!

 

Ayrıca Chu Mu'nun kontrol ettiği ruh hayvanı sanki Mo Xie değildi de farklı bir hayvandı. Çok yabancı ve majestik bir hava yayıyordu. Aurası ve iştihamı Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilki'sinden çok farklıydı!

 

Güç, zarafet, vahşet ve şeytanlığın kusursuz birleşimiydi. Soylu saf gümüş rengi asıl gözü çekendi ama yüzünden tüm bedenine yayılan koyu kırmızı günah sembolleri de belli oluyordu. İhtişamlı dokuz kuyruğu günah sembolü zincirlerini andırıyordu. Kontrolü mümkün değil, tüm bunlar şeytani ve günahkar bir ruh hayvanı oluşturuyordu.

 

Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilki'si soylu bir türdü, Yedi Günahlı Tilki ise sayısız varlığı emri altına almış ve günahkar şeytani bir hükümdarı andırıyordu. Kendini herkesten üstün görüyordu!

 

“Bu... Bu gerçekten ... bu gerçekten Mo Xie mi!” Ye Qingzi afalladı.

 

Şok edici görünüşünden bunun mutlak güce sahip olan bir imparator olduğu anlaşılıyordu. Bu dokuzuncu faz dokuzuncu evre orta seviye hükümdar Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilki'si olamazdı.

 

    ...

 

Yedi Günahlı Tilki Yoz Cehennem Hükümdar kendini gösterdikten sonra Xia Guanghan ve Qin Ye donakalmıştı!

 

İmparator sınıfındaki bir hayvan sırf heybetiyle hükümdar sınıfından ayrılabilirdi. Karşılarındaki bu ruh hayvanına kıyasla üst kademe hükümdar ruh hayvanları böceklerden farksızdı ve ellerinden korkmaktan başka bir şey gelmezdi. Savaşmanın bir anlamı yoktu ve kuyruklarını kıstırıp kaçmışlardı...

 

Xia Guanghan “Bu nasıl mümkün olabilir! Bu nasıl mümkün olabilir! Bu nasıl mümkün olabilir!” diye bağırdı, olanları anlamıştı.

 

Chu Mu'nun hâlâ hayatta olması, Xia Guanghan'ı Ye Qingzi ve diğer ikisini etkilediği kadar etkilemişti!

 

Ama Xia Guanghan heyecanlanmamıştı. Neredeyse olduğu yere çöküp kalacaktı.

 

Tür evrimi!

 

Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilki'si tür evrimi geçirmişti!

 

Bir tür evrimiyle tam bir sıra yükselmişti! Belki de hizmetçi, savaşçı ya da komutan seviyesindeyken evrimin gücü belli olmazdı ama hükümdar sınıfından sonra tür evrimi ruh hayvanının gücünü on katına kadar çıkarabilirdi!

 

Sürekli evrimle birlikte gücü onlarca defa katbekat artabilirdi. Bu sınırsız güç, bu ruh hayvanı tüm yaratıklardan üstündü!

 

“Xia Guanghan, ne oldu! En güçlü ruh hayvanı üst seviye hükümdardan fazla değil dememiş miydin sen! O zaman bu da ne! Bu yüksek seviye hükümdar mı!” Qin Ye aklını kaybetmiş gibi bağırıyordu!

 

Qin Ye karşısındaki imparator sınıfı aurayı hiç hissetmez olur muydu? Tüm ruh hayvanları korkudan tir tir titriyordu!

 

Qin Ye başkalarının ruh hayvanlarını çalmaya bayılırdı. Ama kendinin de farkındaydı. Bu imparator sınıfından ruh hayvanı karşısında kendi ruh hayvanları çöpten farksızdı!

 

Qin Ye Xia Guanghan'a bağırıyordu ve Xia Guanghan ise aklını kaybetmişti. Qin Ye'nin kendine bağırdığını görünce öfkeyle, “Kör müsün lan sen! Tür evrimi olduğunu görmüyor musun! Bana bağırma. Hemen düşün bu imparator ruh hayvanıyla nasıl başa çıkabiliriz! Yoksa öldük!” dedi.

 

“Tür evrimi mi! Nasıl olabilir bu!” Qin Ye yine aptala dönmüştü!

 

Tür evrimi geçiren bir hayvanıyla karşılaşmak doğada imparator sınıfı bir ruh hayvanıyla karşılaşmaktan daha düşüktü!

 

Küçük ruh hayvanlarını eğitmeye gittiğinizi düşünün. Sadece birkaç tane düşük fazlı hizmetçi ruh hayvanı olan bir alanda birden karşınıza imparator sınıfından bir ruh hayvanı çıktığını düşünün. İşte Qin Ye aynı böyle hissediyordu!

 

Xia Guanghan'ın durumu ise Qin Ye'den de beterdi. Sanki hizmetçi bir ruh hayvanı yakalamıştı ve bununla ruh anlaşması ruh hayvanı yapacakken hizmetçi ruh hayvanı birden korkunç bir onuncu faz imparator sınıfına dönüşmüştü. İçindekileri ifade etmek için akla gelmeyecek küfürler bile yetmezdi!

 

“Hu hu hu hu!”

 

Yıkıcı rüzgârdan kalanlar Mo Xie'nin muhteşem kürkünü dans ettiriyordu. Mo Xie'nin Xia Guanghan'a bakan gözleri Azrail'i andırıyordu!

 

Xia Guanghan kül olsa bile Mo Xie onu tanırdı!

 

Chu Mu'yu İblis Evi'nde iken Gök Sarmaşığı İblisi'ni kullanarak yakalamıştı ve bir illüzyon kullanarak zorla Chu Mu'yla Mo Xie'nin arasındaki ruh anlaşmasını bozmuştu!

 

Mo Xie o zaman güçlü olmayı nasıl da arzulamıştı! Ömründe o zamanki kadar güçlü olmak istememişti!

 

O zaman çok kısıtlıydı ve Mo Xie kan gücünü etkinleştirerek evrim geçirmeye çalışmıştı.

 

Ama kısa bir süre önce zaten Jia Şehri'nde bir evrim geçirmişti. Gücü ne kadar isterse istesin bu kadar kısa bir süre içerisinde tekrar evrim geçirmesi imkânsızdı.  Hele gücünün hükümdardan imparator sınıfına çıkması...

 

İşte bugün sonunda o gün arzuladığı güce kavuşmuştu! Ayrıca tüm kalbiyle yok etmek istediği düşmanı da karşısındaydı!

 

Xia Guanghan'ın kanından başka hiçbir şey Yedi Günahlı Yoz Cehennem Hükümdarı Mo Xie'yi sakinleştiremezdi!

 

    ...

 

Prenses Jin Rou “Chu Mu... Altı tane üst kademe hükümdarları var...” diye Chu Mu'yu uyardı.

 

Chu Mu “İmparator karşısında hükümdarlar karıncadan farksızdır!” dedi.