Çeviri: bebebiskuvisi

Ruh İttifakı'ndan Luo Ling ruhu çekilmiş gibi görünüyordu. Kaskatı kesilmiş, boş bir kabuk hâline gelmişti.

Aniden bedeni hafifçe titremeye başladı. Aynı anda boş göz bebekleri şeytan alevleriyle yanmaya başladı...

Ruh şeytanı alevleri bedenine girmişti!

Luo Ling'in aklı, Chu Mu'nun korkunç bakışları yüzünden başından gitmiş, kendini tamamen kaybetmişti.

“Huhuhu”

Tüyler ürpertici şekilde Luo Ling'in deliklerinden beyaz şeytan alevleri çıkmaya başladı. Bu korkutucu sahne, yakınlardaki ruh hayvanı eğitmenlerinin hepsinin nefesinin kesilmesine sebep oldu.

"Yaklaşmayın!" Xiao Ren diğer Ruh İttifakı üyelerinin hızla gidip Luo Ling'e yardım etmek istediklerini gördü ve bu sebepten aceleyle bağırdı.

Üç Ruh İttifakı üyesi de donup kaldı ve boş bakışlarla Luo Ling'in yavaşça şeytan alevleri tarafından yutuluşunu izledi.

Şeytan alevleri onu içten içe yaktı. Organları çoktan yok olmuştu. Şimdi gerçek manada boş bir kabuktı ve cildinin dış kısmı da çabucak şeytan alevleri tarafından parçalandı!

Chu Mu'nun gözleri başka yerdeydi. Önünde, Luo Ling kül olmuştu ama kalbinde koca koca dalgalar vardı. Kalbinde devasa bir öfke büyüyordu!

Öfke Toplanması!!

Öfke belli bir seviyeye ulaştığında, Beyaz Kabus'un Öfke Toplanması yavaşça gücü artırırdı. Ve şu anki öfkesiyle, gücü büyük ölçüde artacaktı. Chu Mu'nun Beyaz Kabusu Xia Guanghan'la karşı karşıya geldiğinde, öfkesi böyle bir duruma ulaşmıştı daha önce.

Bu sefer, Chu Mu'nun kalbinin derinliklerindeki öfke bu bariyeri aşmıştı. Bu öfkenin kaynağı ise, tamamen Luo Ling'in anılarında gördükleriydi.

Bu sahnelerde, Chu Mu'nun en çok saygı duyduğu ve en çok sevdiği kişinin, aynı zamanda duygusal olarak en çok önem verdiği kişinin kalbinin kederle parçalanışı vardı. Bu acımasız dünyada tek başına kalmıştı. Ruh hayvanlarından sonsuza dek ayrılışının hissi, bütünüyle Chu Mu'ya geçmişti...

Chu Mu'nun Yarı Şeytanı, en başta en tehditkâr şeytaniliğini sergilemişti. Luo Ling'in anılarını aldıktan sonra ise, kalbindeki karanlık tamamen açığa çıkmıştı!!

Bedeninin dışındaki şeytan alevleri hâlâ sessizce yanıyor, bazen gökyüzünden gelen rüzgarla eğilip bükülüyordu...

Ama nedendir bilinmez, herkes bu şeytan imparatorunun aurasının gittikçe daha garip bir hâl aldığını hissediyordu. Bunu tespit edemiyor olsalar da, garip bir şekilde çevrenin daha da soğuduğunu hissedebiliyorlardı!

"Ne...Ne oluyor...Bu uğursuz şeytanın gücü artıyor gibi!" Kasvetli şeytana endişeyle bakan tüm oluşumların uzmanları ümitsiz sesler çıkardılar...

"Gibisi yok, gerçekten artıyor!" Ruh İttifakı'ndan Xiao Ren kaşlarını çatarak konuştu.

Şeytan alevleri ne kadar güçlü olursa, çevre de o kadar soğuk olurdu.

Soluk beyaz alevler, hepsinin gözleri önünde sessizce süzülüyordu. Andaçları bile donma belirtileri gösteriyor, algı menzilleri daralıyordu.

"Li Şehri Efendisi, Camgöbeği Gizli Ejderha'yla uğraşmayı bırakın!!" Kıdemli Xue'nun algısı, içlerinde en güçlüsüydü. Yarı Şeytanın amacını kaybetmesi ve gücünün artmasıyla gerçek bir kıyametin yaklaştığını fark etti.

Li Sheng'in dikkati hâlâ Camgöbeği Gizli Ejderha üzerindeydi. Sonuçta istediği şey ondaydı: Yeşim Kaynağı Kutsal Kanı. Li Şehri Efendisi ne olursa olsun onu geri çalmak zorundaydı.

"Kıdemli Xue, önce onunla ilgilenin..." Li Sheng sabrını yitirmiş, öfkesine hakim olamaz hâle gelmişti.

"Li Sheng!!" Kıdemli Xue bağırdı.

Bununla birlikte, Li Sheng işlerin düşündüğü kadar basit olmadığını fark etti. Hemen ruh andacını Chu Mu'ya kilitledi.

Önce hiçbir şey fark etmedi ama şeytanın bir teknik için toplanan enerjisini hissedebildi. Ve bu şeytan hükümdarının devasa bir enerjiyle dolu olduğunu fark edince tüm bedeni şaşkınlığa kapıldı.

"Yeşim Kaynağı...Yeşim Kaynağı onda!!" diye bağırdı Li Sheng!!

Yeşim Kaynağı enerjisi, Li Sheng'in çok aşina olduğu bir şeydi ama ejderhanın eline geçmiş Yeşim Kaynağı'nın şeytan hükümdarının bedeniyle birleşmiş olmasının sebebini bilmiyordu. Daha da garip olan şeyse, ejderha mührünün açılmış ve Yeşim Kaynağı'ndaki büyük ejderha gücünün serbest bırakılmış olmasıydı.

O anda, Li Sheng sonunda Li Şehri'nde bu kadar güçlü bir şeytanın ortaya çıkmasının sebebini anladı. Bu, Yeşim Kaynağı'nın etkilerinin açığa çıkmasıydı böylesi güçlü bir varlık hâline gelen güçlü bir ruh hayvanıydı.

"Hâlâ Yeşim Kaynağı'nı mı önemsiyorsun? Hemen Öfke Toplanması'nı önleyecek bir yol düşün, yoksa hepimiz onun avı olacağız!" diye bağırdı Kıdemli Xue öfkeyle!

Yeşim Kaynağı'nın etkilerinin geçmesiyle gücü azalan Chu Mu, Öfke Toplanması'yla birlikte başka bir seviyeye ulaşmıştı.

Önceki hâli rakipsizdi zaten. Hiçbir teknik kullanmadan dahi dünyayı sarsan olaylar yaratabiliyordu. Şimdi gücünün artmasıyla, daha korkunç bir güce ulaşmıştı!!

Öfkesi artıyordu. Kıdemli Xue, oradaki tüm canlıların üzerine çöken yoğun ölüm gölgesinin farkına varıp dizlerinin bağı çözülen ilk kişi oldu. Bu artık bir savaş aurası değildi. Katliamın ve yıkımın korkunç aurası hâline gelmişti.

"Bu bölgeden kimse canlı çıkamayacak! Hepiniz öleceksiniz, hahahahah!!!" Kabus Sarayı'ndan Xi Hong konuşurken çılgınca gülmeye başladı.

Beyaz Kabus Sarayı'nın Yardımcı Şehir Efendisi uzun süre önce şeytanın hizmetkârı olmuştu ve uzaktan onun için tezahürat yapıyordu. Şeytanın her güç patlamasında yüksek sesle kahkahalar atıyordu!!

Bir kişi bile hayatta kalmayacak!

Chu Mu'nun aklı, en küskün, en öfkeli alevler tarafından ele geçirilmişti. Gözlerinin önündeki herkesi düşman olarak görüyordu. Ruhundaki yüksek sıcaklık devam ederken zaten sanrılar gördüğü bir hâlde olduğu söylenebilirdi. Bedenindeki Yeşim Kaynağı'nı almak isteyen uzmanların oluşumları önemli değildi. Ona göre buradaki herkes, babasının trajedisinde bir pay sahibiydi!!

"Bu adam tamamen şeytanlaşmak üzere!!"

"Ne büyük bir hınç!"

"Mümkün olduğunca uzağa kaçın!! Ölmek istemiyorsanız kaçın!" Kıdemli Xue titrek bir sesle bağırdı.

Kaçmak mı? Li Şehri'nin en güçlü uzmanlarının tümü, ruh hayvanlarıyla birlikte buradaydı, dahası Ruh İttifakı'nın ve diğer büyük oluşumların Tianxia Şehri'nden gönderilen uzmanları da buradaydı. Bunca güçlü insan bir aradayken, kaçmak zorunda oldukları bir duruma mı düşmüşlerdi?

"Sakin olun, herkes sakin olsun. Sadece öfke özümsüyor. Herkes ruh hayvanlarını toplarsa hâlâ onu kontrol edebiliriz. Paniklemeyin, yoksa tüm emeklerimiz boşa gidecek. Ruh hayvanlarınızı başka bir seviyeye yükseltmeyi istemiyor musunuz? Bin yıldır görülmemiş Yeşim Kaynağı'nı bu Yarı Şeytan'dan geri kazanmak istemiyor musunuz?" Li Sheng, Kıdemli Xue'nun tam tersi bir tutum sergiledi.

Aklı Yeşim Kaynağı tarafından gölgelenmişti. Chu Mu'nun şu an ne kadar korkunç olduğunu bile fark etmiyordu.

Ruh hayvanlarının ardı ardına ölümüyle birlikte Luo Ling gibi bir uzmanın ölümü, insanların savaşma arzularının Yarı Şeytan'ın alevleriyle birlikte yanıp gitmesine sebep olmuştu. Yarı Şeytan'ın gücünün çılgınca arttığını görüp bir kıyametin kopmak üzere olduğunu fark edince, nasıl hâlâ savaşma niyetine sahip olabilirlerdi ki?

Kaçmak mı? Çoğu uzman Kıdemli Xue'nun tavsiyesini dinledi ve kaçabildiği kadar uzağa kaçtı!

Ama kaç tanesi bu verdikleri kararda bile çok geç kaldıklarını anlayabilecek kadar yaşayabilecekti ki? Chu Mu Öfke Toplanması'nı tamamlamadan önce kaçmış olsalardı zamanında kaçmış olabilirlerdi.

Chu Mu'nun gözleri tüm ruh hayvanlarının ve eğitmenlerinin yüzlerini taradı ve hepsini düşman olarak belledi. Yarı Şeytan için, düşman oldukları sürece, nereye kaçarlarsa kaçsınlar varlıklarını yeryüzünden silmeden huzur yoktu!

"Bulut Yılan Maymun Hükümdarı, onu oyala, insanların savaşma konusunda kendine güvenlerini kaybetmelerine izin verme!!" Li Şehri Efendisi'nin gözleri kıpkırmızıydı zaten.

Serbest kalmış Yeşim Kaynağı, tür seviyesinin bir seviye yükselebilmesi demekti. Bu Yeşim Kaynağı'nı Kırmızı Galaktik Şeytan İmparatoru'nu güçlendirmek için kullanırsa, onuncu evre yüksek imparator sınıfı bir ruh hayvanına sahip olacaktı!

Yüksek imparator sınıfı; bu, Li Sheng'in hayallerini süsleyen ama asla ulaşamadığı bir seviyeydi. Bu kez, ne bedel ödemesi gerekirse gereksin, Yeşim Kaynağı'nı geri çalacaktı!!

   ……

Bulut Yılan Maymun Hükümdarı rüzgarla birlikte ilerledi ve devasa bir etten dağ gibi ölüm aurasıyla çevrili Chu Mu'nun önüne adım attı.

Kuyruğunu döndürmeye başlayarak havadaki beyaz bulutların devasa pitonlar hâline gelmesini sağladı ve bu pitonları kendi bedenleri etrafında kıvırarak Chu Mu'nun küçük bedenini tamamen bağlamalarını sağladı!

Chu Mu'nun yüzü gümüş bir maske gibiydi. Daha önce, duygularıyla arasında çok küçük bir mesafe vardı.

Şimdiyse, gümüş maskenin altında bir şeytan hâline gelmişti. Gözleri öfkeyle doluydu. Açılı gümüş burnuyla birlikte yüzüne en zalim sırıtışı kondurdu...

Sonunda harekete geçti. Bu da demekti ki, Li Şehri'ne bir kabus çökmek üzereydi ve bırakacağı şeytani damga asla silinmeyecekti!!