Çeviri: bebebiskuvisi

"O gün, Dong Qing Camgöbeği Gizli Ejderha'dan bahsettiğinde tepkin çok garipti...Sonrasında Obur Böcek Canavarı'nda beyaz, yapışkan ipeği görünce onun peşine düşerek kendini büyük riske attın. Bugünlerde de niyetinin Camgöbeği Gizli Ejderha'yı bulmak değil de başka bir şey olduğunu düşünüyorum...garip davranıyorsun, Camgöbeği Gizli Ejderha'yı bulma konusunda ve sonrasında Yu He'yi öldürme konusunda sadece sana inanabilirim...doğru tahmin etmiş miyim?"

Chu Mu gönülsüzce başıyla onayladı.

Ye Qingzi, Chu Mu'nun kızarmış yüzüne baktı ve yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı.

Gülümsemesi çok çekingenceydi. Her zamanki parlak gülümsemesinden çok farklı görünmüyordu ama Chu Mu Ye Qingzi'nin eşsiz anlayışının yanında bir kadının hoşlantısının ipucunu da hisedebiliyordu.

Zeki Ye Qingzi'ye baktığında ondan bir şey saklamasına gerek olmadığını düşündü, zira temelde her şeyi biliyordu zaten...

"Aslında, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'nın Tanrı'nın İç Organları'nı üçüncü günde buldum zaten ama onu başkalarının bulmasını istemiyorum." dedi Chu Mu.

"Neden? Ve herkes ona Camgöbeği Gizli Ejderha diyorken sen neden eşsiz Semavi takısını ekliyorsun? Daha önce Camgöbeği Gizli Ejderha ile karşılaşmış mıydın?" Ye Qingzi gerçekten ince düşünen biriydi ve Chu Mu'nun konuşmasındaki ufak detayları bile kaçırmıyordu...

"Qingzi, çok korkunç biri olduğunu düşünmeye başlıyorum." dedi Chu Mu.

Bu cümleyle birlikte, heyecanlanan Ye Qingzi sessizleşti.

"Düşmanım olsaydın, elim kolum bağlı olurdu, zira düşündüğüm her şeyi tahmin edebiliyorsun." dedi Chu Mu.

"Üzgünüm, sadece merak ediyorum."

Ye Qingzi'nin ifadesi kayıtsızlaşırken kısık sesle konuştu.

Bunu söyledikten sonra, sorularının gerçekten de çok ileri gittiğini düşündü. Arkasını döndü ve kendi odasına doğru ilerledi.

"Qingzi, demek istediğim bu değildi..." Chu Mu, Ye Qingzi'nin gitmek üzere olduğunu gördü ve hemen elini tuttu.

Bununla birlikte, Ye Qingzi önce arkasını tutup Chu Mu'ya, sonra da Chu Mu'nun sıkıca tuttuğu eline baktı.

"Bir an heyecanlandım...üzgünüm, özü dilerim..." Chu Mu hemen elini geri çekti ve önceki sözlerini açıkladı. "Demek istediği...ai, bunu açıklamak çok zor...nasıl söylemeliyim..."

"Öyle söylemek istemediğini biliyorum, yoksa tahminimin doğru olduğunu kabul etmen gerekmezdi." Ye Qingzi Chu Mu'ya baktı ve ona çok yakın olduğunu hissetti. Ne diyeceğini bilemediğinden beyaz yüzü hafifçe pembeleşti...

"Diğerlerinin de kısa süre sonra anlayacaklarını düşünüyorum, bu yüzden önce sana hiçbir zarar vermeyeceğimi söylemek istiyorum." Chu Mu, Ye Qingzi'ye karşı tarifsiz bir güven duyuyordu. Ve Chu Mu bile, bu güvenin neyin üzerine kurulmuş olduğunu bilmiyordu.

Ye Qingzi başını salladı ve önce Chu Mu'nun konuşmasına izin vermeyerek kendi konuştu. "Benim de senden gizlediğim bazı şeyler var, kardeşimle birlikte neyden saklandığımızı söylemedim. Sen konuşursan, benim de durumu eşitlemek için anlatmam gerekmez mi?"

"Peki, öyleyse bunu gizleyelim ve bir fırsat bulursak gelecekte konuşalım." Chu Mu Ye Qingzi'ye her şeyi söylemeyi planlamıyordu ama Ye Qingzi'nin sırlarıan saygı duyduğundan onu da zorlayacak değildi...

"Geç oldu, uyumaya gidiyorum." dedi Ye Qingzi.

"En, ben de uyuyacağım." Chu Mu başıyla onayladı.

Her ikisi de bir şey söylemeden kendi odalarına döndüler. Ama uyumaya gittiklerini söyleseler de ikisi de uyumadı. Yetişim, çabadan geçerdi. Daima günde bir ya da iki saat uyuyan insanlardı onlar. Gecenin kalanı, onlar için sıkıcı ve rutin gece yetişiminin başlangıcıydı...

"Aslında orada sırlarınızı takas etmek istiyordun, değil mi?" Yandaki odadan Ye Wansheng'in ruh andacıyla ilettiği sesi geldi.

"Hayır." Ye Qingzi reddetti.

"Sırlarımızı takas etseydik, ilişkimiz ya daha ileri bir boyuta geçerdi ya da tamamen sona ererdi. Chu Mu'nun karakterini değerlendiremem. Onun hakkında hiçbir şey net değilken onun bakış açısından emin olamayız. Bakış açısı korkunç bir şeydir, insan çoğu zaman kendi başına karar veremez."

"Ai, doğruyu söylemek gerekirse, gelecek bu kadar değişkenken, havalı davranan o kurnaz çocuğun düşmanı olmak istemiyorum, özellikle de kız kardeşim gönlünü ona kaptırmışken. Qingzi, sabahtan akşama kadar dürüst biri olmadığımı söylüyorsun ama kendine bir bak. Yakışıklı erkeklerin yanında sakin olamıyorsun." Ye Wansheng konuşmaya devam etti.

Ye Qingzi meditasyona başlamak üzereydi ama Ye Wansheng'in bu sözlerinden sonra ruhsal durumu bozuldu. Andacını kullanarak dedi ki: "Ben sadece ona minnettarım ve bazı konularda güveniyorum, saçma sapan şeyler söyleme."

"Peki peki, söylemeyeceğim. Ama yeri gelmişken, bu Chu Mu gerçekten de genç kız kardeşime bir koca olarak çok uygun biri. Benden birazcık daha yakışıklı ve kendi neslinde neredeyse rakipsiz. Ayrıca Ruh Sarayı'nın Genç Efendisi gibi görünüyor. Bence bu riske girebilir ve onun karakterine güvenebilirsin. Kendini ona sun ve Genç Efendi'nin karısı ol. Arkamızda Ruh Sarayı olursa, artık avareler olmamıza gerek kalmaz..."

"Seninle konuşmak tam bir karın ağrısı." Ye Qingzi ruh andacını kullanarak zihnine bir duvar ördü ve Ye Wansheng'in saçmalıklarını dinlemeyi bıraktı.

"Artık sakin değilsin, bundan sonra sakin olamazsın, küçük kız hâlâ numara yapıyor. Her zamanki gibi sakin ve soğukkanlı davransan da, düşüncelerin ağabeyinin gözlerinden kaçmaz..."

Altıncı günde, Chu Mu Yu He ve Lu Ying'in takımının Batı Sokağı'nda olduğunu ve Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'nın kozasına çok yakın olduklarını fark etti.

Bu herifin bilgiyi nereden aldığını bilmese de, Chu Mu onların Batı Sokağı Bölgesi'nin altında Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'ya dair bir ipucu olduğuna eminmiş gibi bu bölgeye odaklanmalarının çok anlamlı olduğunu düşündü.

Chu Mu eninde sonunda onların Duan Xinhe yüzünden buraya geleceklerini tahmin etmişti, ama bu kadar hızlı olacağını düşünmemişti.

"Yu He'yi öldürme planını başlatmalı mıyız?" Ye Wansheng Chu Mu'nun gözlerindeki öldürme niyetini hissetti ve garip bir şekilde gülümsedi.

"En, üçüncü günde bulduğumuz yeraltı sarayına benzer eski yerleşime girmemeliler. Oraya pusu kuralım." dedi Chu Mu.

Chu Mu o kadar hassas bir bölgede pusu kurmak istemiyordu ama Yu He ve Lu Ying o bölgede araştırmaya başlayacakmış gibi bazı hassas bilgiler almışlar gibi görünüyorlardı. Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'yı bulmaları sadece zaman meselesiydi.

"Sadece dördümüz mü?" diye sordu Dong Qing.

"En, sorun çıkmaması için alayını öldürmemiz en iyisi olacak. Bizi suçlayabilecekleri herhangi bir kanıt bırakmayın." Chu Mu saldırırsa hiç kimse hayatta kalamazdı. Bu temel prensip, Chu Mu'nun Hapis Adası'nda öğrendiği bir şeydi.

"Ruh İttifakı'ndan Lu Ying de dahil, değil mi?" diye sordu Dong Qing hemen.

Lu Ying Ruh İttifakı üyesiydi. Ruh İttifakı daima korkunç bir oluşum olmuştu, ama bu sefer sadece beş üyesi vardı. Ruh İttifakı genç nesli üyesini katlederlerse büyük bir baskı altında kalacaklardı.

"Hepsini öldürmek zorundayız." Ye Wansheng de acımasız biriydi. Bu yüzden Chu Mu'nun fikrini tüm kalbiyle kabullendi.

Ye Qingzi de itiraz etmedi. Saldırı zamanı geldiğinde saldıracaktı elbette. Chu Mu ve Ye Wansheng'in böyle şeyler için kendilerini hazırlamalarına gerek yoktu.

"Heng, her neyse, Yu He'yle beraber olan insanlar şerefsizdir, hepsini öldürmek sorun olmaz!" Dong Qing de sonunda kararını verdi.

Dong Qing sık sık eğitim için dışarı çıkmamıştı. Bu basit eylemden dolayı, Yu He'den neden farklı olduğunu görebiliyordu. O pek çok endişeye sahipken Yu He insanları düşünmeden öldürürdü...

"Bu iş bittikten sonra, ne olursa olsun eğitim için dışarı çıkmalıyım, yosa gerçek bir uzman olamayacağım hiçbir zaman." dedi Dong Qing.

"Hehe, o zaman sana çok önemli bir tavsiye vereyim: Arkadaşlarını kolayca arkadaş olarak kabullenme..." Ye Wansheng gülerek konuştu.

Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'nın metamorfoz bölgesi, Chu Mu'nun üçüncü gün bulduğu eski yerleşimdi. Orası lüks bir yapının kalıntılarıydı ama yere gömülmüştü.

Devasa bir alandı. Su Ayı ve Hiddetli Tek Boynuz Su Hayvanı'nın oradaki tüm suyu çekmesi yarım saat sürmüştü.

Aslında, bu eski yerleşimde de birkaç Obur Böcek Canavarı yuvası vardı. Su çekildiğinde en az elli ceset ortaya çıkmıştı.

Kazılı her çukurda Obur Böcek Canavarı cesetleri vardı. Toplam yedi yüz Obur Böcek Canavarı olduğu düşünülüyordu ama aslında sekiz yüze yakın olmalıydılar. Duan Xinhe, Chu Mu'dan kemiklerine kadar nefret etmekte haksız değildi. Sıradan bir yedinci evre komutan elli bin altın kabul edilirse, Duan Xinhe'nin kaybı dört yüz milyon altındı.

Eski yerleşimin aski sütunlarla dolu ana salonu çok genişti. Bazıları artık ağırlığı kaldıramıyormuş gibi çatlama ve kırılma belirtileri göstermeye başlamıştı.

Salon daha önce su altına batmış olduğundan hâlâ çok ıslaktı. Her yöne uzanan pek çok tünel vardı. Bu tüneller daha önce yoktu. Chu Mu ve diğerleri tüm gizli odaları birbirine bağlamak için onları kazmıştı.

Chu Mu'nun bunu yapma sebebi daha kolay savaşmaktı. Sonuçta sadece dört kişiydiler. Ana salonda yapacakları bir savaşta, sınırlı alan nedeniyle Yu He ve diğerleriyle kafa kafaya savaşmak zorunda kalırlardı ki, bu da onları dezavantajlı bir konuma sokardı.