Çeviri: bebebiskuvisi

Uzun bir şeytan çığlığından sonra, Beyaz Kabus’un bedeni bir hayalet gibi ileri atıldı, Mühürlenen Ruh Şeytanı Alevleri’nden geçip gitti.

Ruh Şeytanları, soluk beyaz şeytan alevlerindendi ama Chu Mu’nun Beyaz Kabusu’nun kontrol ettiği alevler, daha güçlü olan uğursuz beyaz şeytan alevleriydi. Bu alevler Mühürlenen Ruh Şeytanı Alevleri’ne nüfuz ettiğinde solmaya başladılar.

Ruh şeytanları kaybolduğunda, Mo Xie özgürlüğünü geri kazandı. Baskılanan Kraliyet Alevleri tekrar tutuştu, gözleri savaşma arzusuyla doldu.

“Nie!!!!”

Keskin şeytan çığlığı tekrar duyuldu. Beyaz Kabus’un gözlerinden beyaz şeytan alevi hüzmeleri fırladı ve lanetli buz tilkilerine doğru ilerledi!

“Beng!!”

“Beng!!”

İki lanetli şeytan tilki, şeytan alevleriyle paramparça oldu, parçaları her yana dağıldı.

……….

Savaş alanında, mükemmel hıza, mükemmel güce, ateş ve buz olmak üzere mükemmel özniteliklere sahip iki hükümdar tilki savaşmaya başladı!

Chu Mu’nun bedenini kopyalayan Beyaz Kabus ve Prenses Jin Rou’nun bedenini kopyalayan Beyaz Kabus birbirlerine bakarken şeytan alevleri çarpışmaya başladı!

“Beyaz Şeytan, Karanlık Şeytan Saldırısı!” Chu Mu hemen Beyaz Kabusu’na bir emir gönderdi.

Beyaz Kabus’un gözleri, bir süredir Prenses’in Beyaz Kabusu’na kilitlenmiş durumdaydı. Prenses’in Beyaz Kabusu’nun güç seviyesi daha yüksek olsa da, bu rezil ve kibirli canlı böyle şeyleri önemsemezdi. Chu Mu’yu taklit ettiği yüzünde heyecanlı bir gülüş varken ileri doğru atıldı. Uğursuz beyaz şeytan alevleriyle yanan pençelerini tuhaf bir şekilde uzattı ve Prenses’in Beyaz Kabusu’na doğru savurdu!

Prenses’in Beyaz Kabusu da korkunç ve hırıltılı bir şekilde güldü. Uğursuz beyaz şeytan alevlerini kontrol eden beyaz şeytanın karşısında o da pençelerini uzattı ve aynı tekniği yaptı!

“Zhi-----”

Pençeler kesişmedi ya da çarpışmadı, ama Karanlık Şeytan Saldırısı’nın enerjisi korkunç beyaz ruh şeytanı alevlerini tekrar yükseltti ve taşkın enerji yayılıp zeminin yakınında patladı. Bunun ardından, Beyaz Kabuslar’ın çevresindeki zeminde bir sürü delik açıldı!

Sekizinci aşamadaki tekniklerin çarpışması nasıl sadece birkaç delikle sonuçlanabilirdi? Beyaz Kabuslar pençelerini geri çektiklerinde, aniden savaş alanının merkezinde her iki yöne doğru genişleyen bir çatlak ortaya çıktı!

Korkunç çatlak dağın zirvesinden başlarmış gibiydi ve tüm dağın sallanmasına sebep oldu. Koltuklarında oturan seyirciler dağın hafifçe gömüldüğünü açıkça hissedebildiler.

“Mo Xie, Semavi Alev Ayini!” Chu Mu kayıtsız bir şekilde emir verdi.

Yedinci aşama bir teknik olan Semavi Alev Ayini, Mo Xie tarafından sekizinci aşamaya ulaştırılabilirdi. Şok edici ışık hüzmesi düştüğünde çatlak daha da genişledi. Alev sütunu Yükselen Buz Lanetli Şeytan Tilkisi’ni sarmaladı.

“Buz Parıltısı, Yükselen Buz Dünyası!” Prenses Jin Rou da bir emir verdi.

Yükselen Buz savunmasının ve yedinci seviye ruh zırhının etkisi altında, Mo Xie’nin Semavi Alev Ayini, Yükselen Buz Lanetli Şeytan Tilkisi için ölümcül yaralara sebep olamazdı. Havaya fırlatılmış olsa da, Yükselen Buz Lanetli Şeytan Tilkisi gururunu koruyup buz gibi gözlerle savaş alanını izlemeyi bırakmadı. Aniden başını kaldırdı ve uzun uzun uludu.

Bölgeye Yükselen Buz sisi yayılmaya başladı ve tüm dağ zirvesini puslu bir hâle getirdi.

Sıcaklık da düştü. Yukarıdan aşağı doğru esen soğuk rüzgar, kalın bir Yükselen Buz kristali örtüsü yarattı.

Yayılan buz kristalleri yüz metreden fazla bir alanı kapladı. Koltuklarında oturanların görebildikleri tek şey, savaş alanını kaplayan kalın buz kristalleriydi.

“Wuwuwuwu-----”

Çift Kraliyet Alevleri yanmaya başladı ve Mo Xie ışıkla parladı. Güçlü, yüksek sıcaklıktaki alevleri havayı donduran buz kristallerini yaktı ve beyaz buhara dönüştürdü!

“Nie!!! Nie!!!”

“Nie!!!!!!!”

Bakışlarında toplanan ışık hüzmeleri yedinci aşama bir güce ulaşıp yerde patlayabilirdi. Üstünkörü yapılmadığı takdirde kolayca sekizinci aşamaya ulaşabilir, savaş alanını parçalara ayırıp tanınmayacak duruma getirebilirdi. İki korkunç Beyaz Kabus’un savaşı, herkes için heyecan doluydu!

Uğursuz beyaz şeytan alevlerinin avantajıyla, Beyaz Kabus, Prenses’in Beyaz Kabusu’yla çatışırken hiç korkmuyordu. Enerji tarafından uçurulsa bile tekrar ayağa kalkıyor, tekrar saldırıyordu.

“Nie!! Nie!!”

Rakibinin kendisinden daha güçlü olduğunu bilen Beyaz Kabus gittikçe sinirlenmeye başladı. Daha önce beyaz şeytan tarafından yutulmuş ve onunla bağlantısı olan Chu Mu bunu hissetti ve enerjisi Beyaz Kabus’un bedenine akarak onu güçlendirmeye başladı!

Chu Mu beyaz şeytanı uzun zamandır kontrol etmediğinden - şimdiye kadar sadece bir kere çağırmıştı - onun tekniklerini tam manasıyla bilmiyordu. Beyaz Kabus’un öfkesi artarken Chu Mu bile şaşkınlığa uğradı!

Chu Mu’nun Beyaz Kabusu’nun mizacı çok tuhaftı. Kendisiyle aynı türden bir ruh hayvanının ondan dah güçlü olmasına dayanamıyordu. Prenses’in Beyaz Kabusu ise, güç seviyesi bakımından avantajlıydı. Uğursuz beyaz şeytan alevleri rakibinin aurasını bastırsa da, hem güç hem de teknik bakımından hâlâ dezavantajlıydı ve bedeninde bir sürü yara açılmıştı zaten.

Beyaz Kabus, karşısında onunla aynı türde ve ondan daha güçlü bir ruh hayvanı varsa korkunç bir şekilde öfkelenir ve tüm olumsuz duygulara yaptığı gibi bu öfkeyi de yutarak kendi gücüne dönüştürürdü!

Öfke Toplama!

Bu korkunç şeytan yeteneği sonsuz döngüye girebilir, anormal korkunç bir güç toplayabilirdi!

Rakipten daha güçsüz olduğu sürece öfkelenmeye ve öfkesini güce dönüştürmeye devam edecekti!

Uğursuz beyaz şeytan alevleri yanmaya devam ediyordu. Beyaz Kabus bir çığlık daha attığında gücü %10 daha arttı. Prenses’in Beyaz Kabusu’nun tekniğiyle tekrar çarpıştığında, soluk beyaz şeytan alevleri ve uğursuz beyaz şeytan alevleri iç içe geçti ve her şeyi yuttu!

Şeytan alevlerinin çarpışması, bu sefer Chu Mu’nun Beyaz Kabusu’nu geri uçuramadı, sadece birkaç adım geri kaymasına neden oldu. Biraz daha güçlenen Beyaz Kabus, Prenses’in Beyaz Kabusu’na baktı ve tekrar ona saldırmadan önce yaramaz ve uğursuz bir şekilde güldü!

Prenses’in Beyaz Kabusu sekizinci evreye ulaşamamıştı ama çok da gerisinde değildi. Güç seviyesinin yüksek olması ve tekniklerini daha iyi kontrol edebilmesi ona mutlak bir avantaj veriyordu. Ama Chu Mu’nun anormal yetenekli Beyaz Kabusu’nun öfkesini savaş gücüne dönüştürebilmesi, Prenses Jin Rou’yu çok şaşırtmıştı. Böyle güçlenmeye devam ederse, kendi Beyaz Kabusu yenilebilirdi!

Şansıysa, Öfke Toplama’nın yavaş bir güçlenme süreci olmasıydı. Prenses’in Beyaz Kabusu, rakibi onun gücüne ulaşana kadar savaşı kontrol etmeye devam edebilirdi.

“Ruh Uyanışı!” Prenses Jin Rou büyüsünü okudu. Zarif bedeni gizemli bir güçle havaya kaldırılırken gözleri buz gibi oldu. Güzel saçları, rüzgarın yardımı olmaksızın dalgalanmaya başladı!

Ruh Uyanışı!

Bir ruh hayvanı eğitmeni, ruh hayvanının ruhunu uyarmak için ruh andacını kullanırsa, ruh hayvanının içindeki en güçlü enerjiyi bulup açığa çıkarabilirdi. Bu ruh tekniği, güçlü ya da güdümlü ruhlara sahip ruh hayvanlarında bilhassa güçlü olurdu!

Beyaz Kabus şeytani ruhların en safı olduğundan Ruh Uyanışı, onun üzerinde Şiddetli Kan Göz Bebekleri’nin hayvan tipi ruh hayvanları üzerinde olduğu kadar çok etkiliydi.

Prenses Jin Rou’nun Beyaz Kabusu, yedinci evrenin yüksek seviyelerine ulaşmıştı zaten. Ruh Uyanışı’yla birlikte, soluk beyaz şeytan alevleri tuhaf bir şekilde uğursuz beyaz şeytan alevlerine dönüştü ve gücü yedinci evrenin zirvesine ulaştı!

Yedinci evrenin yüksek seviyelerindeki Beyaz Kabus, Chu Mu’nun en güçlü ruh hayvanı olan Beyaz Kabus’u zapt edebiliyordu zaten. Ruh Uyanışı’yla birlikte daha korkunç bir güce ulaşmıştı. Beyaz Kabus durmaksızın öfkeyi özümseyerek yedinci evrenin üçüncü seviyesine ulaşmış olsa bile, artık her ikisi de uğursuz beyaz şeytan alevlerini kontrol ederken rakibine denk olamazdı.

“Hong----”

Beyaz Kabus’un bedeninde uğursuz beyaz şeytan alevleri patladı ve Chu Mu’nun Beyaz Kabusu şeytan alevleri tarafından fırlatılıp savaş alanının kıyısına kadar geri gönderildi.

Beyaz Kabusu’nun havaya uçurulduğunu görünce, Chu Mu’nun ifadesi iyice kasvetlendi.

Chu Mu’nun ruh hayvanının gücünü arttırmak için kullanabildiği tek teknik, Şiddetli Kan Göz Bebekleri’ydi, o da sadece hayvan tipi ruh hayvanları üzerinde işe yarıyordu. Bağıl Alev’i kullanabilirdi ama o da hükümdar sınıfı Beyaz Kabus üzerinde bir fark yaratmazdı. Chu Mu hâlâ kullanabileceği ruh gücüne sahip olsa da, Prenses’in güçlü Beyaz Kabusu karşısında ne yapacağını bilmiyordu.

“Chu Mu üçüncü ruh hayvanını çağıracak mı?”

Ruh Lordları’nın ve hükümdarların tüyler ürperten savaşında, insanlar yorum yapmayı ve tartışmayı bile unutmuştu. Ama savaş, şu an açık bir şekilde değişmişti. Chu Mu’nun Beyaz Kabusu, güç seviyesi bakımından Prenses’in Beyaz Kabusu’ndan daha aşağı seviyedeydi. Dahası, Prenses’in Beyaz Kabusu artık, Chu Mu’nun Beyaz Kabusu’na öfke yutarak güçlenme fırsatı vermeyecekti. Pek çok insan, Chu Mu’nun savaşmaya devam edebilmek için ne yapacağını merak etti.

Savaş alanının kenarındaki Ye Qingzi de Chu Mu’ya baktı. Chu Mu’nun kolayca yenilgiyi kabul edebilecek biri olmadığını görebildiğinden Chu Mu’nun Prenses’in yenilmez Beyaz Kabusu’nu savuşturmak ve tehlikeyi atlatmak için ne yapacağını merak ediyordu.

……….

Yavaşça gece çöktü. Biri başını kaldırırsa, gökyüzünün yarısının fırtına bulutlarıyla dolduğunu görebilirdi. Ama bu fırtına bulutları biraz garip görünüyordu, sanki sayısız uçan ruh hayvanı gökyüzünü kaplamış gibi…

Soğuk rüzgar şiddetlendi ve uzaklardan kükremeleri ve çığlıkları taşıdı.

Chu Mu kafasını kaldırdı ve bir şeyin gelmesini bekliyormuş gibi karanlık manzaraya baktı...