Çeviri: bebebiskuvisi

“Neden bu Sonsuz Okyanus Kabus Prensi’in figürü bana tanıdık bir his veriyor acaba?” dedi Chu Ning.

Chu Ning’in sözleri, Chu Mu’ya nispeten yakın olan Chu Tianlin ve Chu Yishui’nin de aynı şekilde hissetmesine neden oldu. Ama bunun olası bir yanlış anlama olduğunu düşündüler…

Etkileyici maskeyi takan adamın Chu Mu olduğunu bilen Qin Menger hariç, herkes bu adamı izliyordu. Ama bu adam Qin Menger’e farklı bir his verdi: Soğuk, acımasız, zalim ve kibirli!

………

Chu Mu bu maskeyi taktığı sürece Sonsuz Okyanus Kabus Prensi sayılacağını bildiğinden kimliğinin açığa çıkması konusunda endişelenmedi. Tavsiyeden önce Wangluo Şehri’nde açığa çıkmayı istemediğinden kimliğini saklaması gerekiyordu.

Altıncı seviye ruh zırhı daha önce de Chu Mu’ya aitti, bu yüzden onu satın aldığında sadece %30’luk açık artırma payını ödemesi gerekmişti.

Şu anda neredeyse on milyon gibi muazzam bir miktara sahipti.

Bu on milyonla, daha yüksek seviyeli şehirlere gittiğinde ruh hayvanının savaş gücünü doğrudan arttıracak ekipmanlar alabilecekti!

Müzayede salonundan ayrıldıktan sonra, Chu Mu derhal açık artırma işlemlerini düzenledi ve altıncı seviye ruh zırhını bedenine geri yerleştirdi.

“Siz bir ay dinlenebilirsiniz.” Chu Mu ne zaman duracağını biliyordu elbette. Ne de olsa, Yang Ailesi güçlü bir aileydi ve bir kez işletmeleri talan edildikten sonra tetikteliklerini arttıracakları aşikârdı!

“Kabus Prensi, yakın zaman önce bu civarda dolaşan Kabus Sarayı’nın başka gruplarından insanlar gördüm. Muhtemelen statüsü sizinle hemen hemen aynı olan Luo Bölgesi Kabus Prensi’nin adamlarıdır.” dedi He Lang.

Kabus Sarayı’nda farklı gruplar vardı. Chu Mu ve astları, Xia Guanghan’ın kontrolü altındaki Kabus Sarayı suikastçılarıydı. Öte yandan, Luo Bölgesi Kabus Prensi, muhteşem Mavi Kabus Sarayı Efendisi’nin astıydı ve Luo Bölgesi’ndeki etkisi çok büyüktü…

“Onlarla çatışmaya gerek yok. Kendi işlerinizle ilgilenin.” dedi Chu Mu.

“Emredersiniz!” He Lang başını salladı ve suikastçılarıyla birlikte uzaklaştı.

………..

Yang Ailesi Malikanesi…

Yang Mantian ve oğlunun öldürülmesi ve beş milyonun çalınması haberlerini duyduktan sonra, Şehir Lordu Yang Kuo daha fazla kanını bastıramadı ve kan kustu!

“Kim o? Kim? Oğlumla torunumu acımasızca öldürmeye cesaret eden kim?” Yang Kuo çileden çıkmıştı.

Kısa sürede Yang Ailesi’nin sayısız işletmesi yok edilmişti ve ana yolda beş milyonu çalınmıştı. Şehir Lordu’nun asıl dayanamadığı şeyse, ikinci oğlu Yang Mantian’ın ormanın içinde öldürülmesiydi. Yang Shang bile yanmış, siyah bir cesede dönüşmüştü. Yang Ailesi insanları, Yang Kuo bu kadar öfkeliyken konuşmaya cesaret edemediler. Korkuyla titreyerek yerde diz çöker hâlde kalmaya devam ettiler.

Geçtiğimiz on yılda, Yang Ailesi Wangluo Şehri’nde sorunsuz ve istikrarlı bir şekilde büyümeye devam etmişti. Bu yüzden hiç kimse bu kanlı felaketle karşılaşmayı beklemiyordu. Bu sefer, herkesin görebildiği gibi, Yang Ailesi hedefti!

“Gidin, benim adıma insanları gönderin ve hâlâ gelmemiş olan Luo Bölgesi Kabus Prensi’ni davet edin. Kabus Sarayı’nın güçlerini kullanarak bunu kimin yaptığını öğrensin!” Yang Kuo, Yang Luobin’e doğru öfkeyle kükredi.

Yang Luobin hemen kafasıyla onayladı. Yang Luobin ve Kabus Prensi arasında biraz kan bağı vardı. Aslında, Luo Bölgesi Kabus Prensi Yang Luosen zaten Wangluo Şehri’ne gelmiş olmalıydı ama bir şeyden dolayı gecikmiş gibiydi, hâlâ gelmemişti. Burada olsaydı, bu durum önlenebilirdi. Sonuçta Kabus Sarayı’nın etkisi çok geniş bir alanı kapsıyordu ve her türlü bilgiye kolaylıkla ulaşabilirdiler.

“Baba... Kabus Sarayı’ndan Xia Guanghan’ı hatırlıyor musun?” Yang Mancan kasvetli yüzüyle yavaşça konuştu.

Xia Guanghan’ın ismi anıldığında, Yang Kuo’nun kaşları hemen çatıldı.

O zamanlar, Yang Ailesi bir Kabus Sarayı suikastçısından Chu Tiancheng’e zarar vermek için oğlu Chu Mu’yu öldürmesini istemişti. O zaman gelen suikastçı, Kabus Sarayı’nın Xia Guanghan’ı olmuştu. Yang Ailesi, Xia Guanghan’ı sadece müthiş bir güce sahip sıradan bir Kabus Sarayı suikastçısı sanmıştı. Onun önemli biri olduğunu düşünmemiştiler. O zamanki Luo Bölgesi Kabus Prensi Yang Gesen ile olan ilişkilerini kullanarak Xia Guanghan’ın ödülünü vermemiştiler. Ama sonrasında, Xia Guanghan’ın Yang Ailesi’nin tamamlanmış ruh tekniği - Şiddetli Kan Göz Bebekleri’ni çalmadan önce Yang Ailesi’nden bir sürü kişiyi öldürebilecek güçte biri olduğu ortaya çıkmıştı.

“Gerçekten oysa, bu sorunu çözmemizin tek yolu Yang Luosen’i davet etmektir!” dedi Yang Mancan.

Yang Kuo bir şey demedi ama yüzü daha da çirkinleşti.

…….

Yang Ailesi’nin son on yıldaki en büyük darbeyi yediği haberleri, kağıdın alev alması gibi Wangluo Şehri’nde bir anda yayıldı. Herkes hangi oluşumun bunu yaptığını tahmin etmeye çalıştı. Yang Ailesi’nin işletmeleri yok edildiğinden ve parası çalındığından, bu oluşumun büyük ihtimalle Yang Ailesi’nin kazara kızdırdığı çok büyük bir oluşum olduğunu düşünen insanlar vardı.

Akıllı biri kısa süre önce Yang Ailesi Bölgesi’ne Şeytan Karınca İmparatoru çekilmesi olayını da bu oluşumun intikam yöntemi olabileceğini düşündü. Yani Yang Ailesi’nin bir süredir felaketle karşı karşıya olduğu haberi duyuldu ve hızla yayıldı…

Ama bir süre geçmesine rağmen, Yang Ailesi’nde başka bir trajedi yaşanmadı ve insanların bir kısmı büyük oluşumu gücendirme ihtimalinin asılsız olduğunu düşünmeye başladılar. Bazı insanlar da, bunun daha manyakça bir intikamın habercisi olabileceğini düşündüler.

……….

Yang Ailesi’ne ilişkin haberlerin abartılması önemli olmaksızın Yang Ailesi’nin tüm üyeleri endişeliydi. Tavsiye zamanı gelmek üzereydi ve Wangluo Şehri ile çevre şehirler, beş yılda bir yapılan bu büyük fırsata hazırlanmaya başlamıştı.

Tavsiye yavaş yavaş yaklaşırken, Wangluo Şehri’ne gelen insanların sayısı da artmaktaydı. Wangluo Şehri’nin büyük oluşumlarına katılmaya başlayan birçok gezgin de vardı.

Chu Ailesi düşüş durumunda olduğundan onlara bağlılık yemininde bulunmak isteyen sadece birkaç kişi vardı ama Yang Ailesi’ne ilişkin haberlerin yayılmasıyla birlikte, Yang Ailesi’ne katılmak isteyenlerin sayısı düşmeye başlamıştı. Bu da, Chu Ailesi’nin iyi kötü biraz insan gücü bulmasına yardımcı oldu. Artık düşüşte olmak yerine yavaş yavaş güçlerini geri kazanıyorlardı.

Tavsiyeye sadece bir ay kalmıştı. Aile Lideri Chu Ming, İkinci Aile Lideri Chu Nan ve diğer ikinci nesil aile üyeleri, yeni üyeler alma, ailenin etki alanını genişletme, işletmelerle ilgilenme gibi işlerle çok meşguldüler.

Üçüncü nesil üyeler ise eğitimdeydi ve bir köşede tavsiyeye hazırlanıyorlardı.

Son ay, sonunda Chu Mu da diğer kardeşleriyle birlikte eğitime başladı.

Tavsiye, güç esasında takımlara ayrılmıştı. Ama savaşma yöntemi büyük bir takım savaşı değil, sıralı takım savaşıydı. Her savaşta, iki taraf da bir kişi yollayacaktı. Savaşacak kişilerin kime karşı savaştıkları çok önemli olmasa da, savaşa çıkma sırası çok önemliydi. Bu nedenle her takımın kendi üyelerinin güçleri hakkında tam bir anlayışa sahip olması ve buna göre en uygun savaş sıralaması yapması gerekiyordu.

Chu Mu tavsiyede herkesi afallatmaya karar verdiğinden, eğitimde tüm gücünü göstermeyecekti, bunun yerine, enerjisinin büyük kısmını Zhan Ye’nin gücünü arttırmaya odaklamıştı.

Tavsiyede Chu Mu ile aynı seviyede olan pek rakip yoktu. Yapması gerekmedikçe Mo Xie’yi ortaya çıkarmayacaktı. Aksine bu tavsiyede Zhan Ye’nin yeteneklerini sergileyecekti!

……..

“Hmph, büyükbabamın hediye ettiği Mo Ye’yi istemiyorsun ve bunun yerine dördüncü evrenin dördüncü seviyesindeki bu güçsüz Mo Ye’yi eğitmek istiyorsun, öyle mi? Savaşta çıra gibi yanacak bu Mo Ye’ye mi bel bağlamak istiyorsun?” Chu Ying memnuniyetsiz bir ifade sergilerken Chu Mu’ya ağır sözler söyledi.

“Kız Kardeş, Chu Mu ruh hayvanlarını kendi eğitim yöntemiyle yetiştiriyor. Onu sorgulaman gereksiz.” En büyük erkek kardeş Chu Xing, genç bir hanımın küstahlığına sahip olan Chu Ying’e bakarak konuştu.

Üçüncü nesilde, burada bulunanlar içinde en büyük kız olan Chu Ying, en büyük erkek olan Chu Xing’in sözlerini görmezden geldi ve Chu Mu’nun onun varlığını bile önemsemediğini fark etti. Hemen öfkelenerek dedi ki: “Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nı çağır, savaşacağız!”

Chu Ying konuşurken saldırgan bir şekilde altıncı evrenin sekizinci seviyesindeki Kızıl Kuş’u çağırdı.

Kızıl Kuş, düşük savaşçı sınıfıydı. Altıncı evrenin sekizinci seviyesine ulaştıktan sonra, beşinci evredeki pek çok komutan sınıfının üstesinden gelebilecek kadar güçlü olmuş olmalıydı. Chu Ying’in böyle güçlü bir ruh hayvanı çağırmasına bakılırsa, bu kadar küstah bir tavır takınmış olmasına şaşmamak gerekiyordu!

“Kız Kardeş, sorun çıkarma!” Chu Xing’in kaşları çatıldı.

“Abi, neden her zaman bu adama büyükbabam gibi taraflı davranıyorsun? Sadece iki ruh hayvanı çağırabiliyor. Bu da, savaşırken büyük bir dezavantajı olacağı anlamına geliyor. Savaş konusunda yetenekli ruh hayvanları eğitmezse, bize sadece yük olmaz mı?” Chu Ying’in sert sözleri, Chu Mu tarafından önemsenmedi. Onun küstah genç hanım tavrı, güzel bir görünüşe sahip olsa bile, Chu Mu’nun onun hakkında iyi düşünmesini çok zorlaştırıyordu.

Chu Mu kaşlarını kaldırdı ve geçmişte daima onun işlerini zorlaştıran Chu Ying’e baktı. Kayıtsız ve soğuk tavrını sürdürmeye devam etti…

“Sen...Abi, bak. Bu adam beni umursamıyor bile. Ona iyi bir ders vermeliyim.” Chu Ying çok öfkeliydi. Hemen ruh andacını kullanarak Kızıl Kuş’a, Chu Mu’nun oldukça güçsüz Mo Ye’sine saldırmasını emretti.

“Yi!!!”

Aniden keskin bir çığlık yükseldi. Kızıl Kuş aşağı doğru inerken herkes kanatları şiddetli alevlerle tutuşmuş bir ruh hayvanının farkına vardı. Anormal bir hızla gelerek Chu Ying’in Kızıl Kuşu’na çarpıp onu havaya uçurdu!

“Komutan sınıfı Alev Kuşu!” Chu Ailesi gençleri aniden ortaya çıkan altıncı evre Alev Kuşu’na bakarken hayrete düştüler.

Daha sonra oraya doğru gelen güzel bir figür ve zarifçe hareket eden bir genç kız gördüler. Bu kadına olan hayranlıkları gözlerinde parladı.

“Qin Menger…” Chu Ying’in kaşları çatıldı. Hem utançla hem öfkeyle Qin Ailesi’nin en büyük genç hanımına baktı. Bu, Qin Menger’in Chu Ailesi’ne geldiği ilk sefer değildi. Son dönemlerde sürekli buradaydı ve dahası, her seferinde de Chu Mu’yu aramak için buraya geliyordu.

Wangluo Şehri’nin en iyi kadın ruh hayvanı eğitmenleri içinde, Chu Ying’in gücü en iyilerden biri sayılıyordu ve ona denk olabilecek çok az kişi vardı. Ama Qin Menger’le kıyaslandığında ondan birkaç seviye daha düşüktü. Bundan dolayı Qin Menger her ortaya çıktığında, Chu Ying tehditkâr tavrını dizginliyor, sadece kıskançlıkla ve nefretle ona bakmakla yetiniyordu...