Çeviri: bebebiskuvisi

“Mo Xie, Bıçak Kanat Şeytanı’na karşı dikkatli ol!” Chu Mu hemen Mo Xie’yi uyardı. Mo Xie gözlerini, havadaki Bıçak Kanat Şeytanı’na kaydırdı. Gözlerinde Şeytan Ateşinin Uğursuz Alevleri parlıyordu.

Yanan Diken!

İki ateş sütunu fırlayıp bir araya geldi ve büyük bir ateş oluşturdu. Alev, bir nilüfer çiçeği gibiydi ve Bıçak Kanat Şeytanı’nın kanadının olduğu yerde patladı!

Bıçak Kanat Şeytanı’nın tepki hızı yavaş değildi. Hemen yana çekildi ve Yanan Diken’den kaçındı. Öfkeli bir çığlık attı ve aniden kanatlarını çırptı.

Bıçak Kanat Şeytanı’nın kanatları üçüncü aşamaya ulaşmıştı bile. Kanatlarındaki tüyler, hayvan tipi ruh hayvanlarının keskin tüyleriyle kıyaslanabilirdi. Bıçak Kanat Şeytanı’nın kanat hareketinin ardından bıçak gibi tüyler, kaotik bir rüzgarın ortasında dönerek hızla Mo Xie’ye doğru fırladı!

Mo Xie ise, hareket etmeden olduğu yerde durmaya devam etti. Yine de bakışları, yirmi metre yukarıdaki Bıçak Kanat Şeytanı’ndaydı.

Bıçak Kanat Şeytanı’nın Dönen Bıçakları’nın karşısında, Mo Xie’nin kuyrukları aniden açıldı ve rüzgar oluşturan bir yelpaze hâline geldi.

“Pai!!”

Tüy bıçakları, Mo Xie’nin Altıkuyruk Kilidi’ni geçemedi. Hepsi yere düştü.

“Bıçak Kanat Şeytanı’nı görmezden gel ve doğrudan efendisine saldır!” Mo Xie gözlerini havadaki Bıçak Kanat Şeytanı’na dikmişken Chu Mu hemen ona bir emir verdi.

Yang Jingli, afallamış olsa da, aptal değildi. Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin ona doğru atıldığını görünce, Bıçak Kanat Şeytanı’na Chu Mu’ya saldırmasını emretti.

Bu emri verdikten sonra da Taş Cilt’i kullanmak için büyü sözlerini okumaya başladı.

Chu Mu, Yang Jingli’nin Mo Xie’yi geri çekilmek zorunda bırakmak için bu yöntemi kullanacağını önceden düşünmüştü. Yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı ve sessizce büyü sözlerini okumaya başladı.

Büyü sözlerini okurken göz bebeklerinde bir değişiklik meydana geldi. Gözlerinde puslu gümüş bir ışık ortaya çıktı.

Chong Mei - Şeytani Bakış!

Chu Mu kafasını kaldırdı ve gözlerini Bıçak Kanat Şeytanı’na dikti!

Bıçak Kanat Şeytanı, yüksek hizmetçi sınıfı bir canlıydı. Öte yandan, Şeytani Bakış, yüksek savaşçı sınıfı Mo Xie’nin bir tekniğiydi ve onu, altıncı andaç Ruh Askeri olan Chu Mu kullanmıştı!

Chu Mu’nun Şeytani Bakışı’nın etkisi altına girince, Bıçak Kanat Şeytanı hemen korkunç bir çığlık attı. Gayesizce kanatlarını çırparken, çok korkunç bir canlı görmüş gibi görünüyordu. Beklenmedik şekilde kaçmayı planlıyordu.

Diğer yandan, Mo Xie de, Chu Mu’u yaptığı gibi Şeytani Bakış’ı kullandı. Şeytani gümüş parıltı, Yang Jingli’nin göz bebeklerine girdi. Afallayan Yang Jingli, önündeki Altı Kuyruklu Tilki’nin acımasız bir canlıya dönüştüğünü ve istediği an onu parçalayabileceğini hissetti.

Şeytani Bakış, Altı Kuyruklu Şeytan Tilkisi’nin temel tekniklerinden biriydi. Bu teknik, rakibin korkusunun durmaksızın artmasına neden oluyordu!

Yang Jingli de bir Ruh Askeri’ydi! Bu tarz bir zihinsel teknik onu çok uzun süre etkileyemezdi. Ama böyle bir anda, bir saniye bile kaybetmek ölümcüldü!

Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin önüne geldiğini gördüğü anda ise, Yang Jingli’nin korkusu gerçeğe dönüştü!

“Kimin ruh hayvanı çöp acaba?” Chu Mu, Yang Jingli’ye bakarken onu küçümsedi.

Yang Jingli’nin gözleri, Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin üzerine sabitlenmişti ama karşısındakinin gözlerinden öldürme niyeti sızan Chu Mu olduğunu hissediyordu!

Yaklaşan ölüm, Yang Jingli’nin binbir güçlükle bir büyü sözü okumasına neden oldu. Bıçak Kanat Şeytanı’nı geri çağırıp onun yerine dördüncü evre Nadir Kan Hayvanı’nı çağırmaktan başka şansı yoktu!

“Ruh hayvanlarını değiştirmeye çalışmak boşuna!”

“Mo Xie, İllüzyon!”

Chu Mu’nun yüzünde acımasız bir tutku vardı. Bir miktar zalimlikle birlikte, intikam almanın sevinci…

Koşan Mo Xie’nin üzerinde aniden özel bir Şeytan Ateşinin Uğursuz Alevi ortaya çıktı. Havaya yükseldi ve Mo Xie aniden ikiye ayrıldı!

İki tane Altı Kuyruklu Şeytan Tilkisi! Her ikisinin de pençeleri alevler içindeydi. On iki tane fiyakalı ve vahşi kuyruk!

Mo Xie’nin tekniğinin karşısında, Nadir Kan Hayvanı’nın bakışları bomboş oldu. Hangisinin gerçek olan olduğuna dair en ufak bir fikri yoktu!

“Aptal, soldaki!” Yang Jingli korkuyla geri çekilirken öfkeyle dördüncü evre Nadir Kan Hayvanı’na bağırdı!

Nadir Kan Hayvanı, dördüncü evrenin ikinci seviyesine ulaşmıştı. Ama yüksek hizmetçi seviyesindeydi ve beşinci evreye ulaşmadıkça, komutan sınıfı ruh hayvanlarına rakip olabilecek Altı Kuyruklu Şeytan Tilkisi’yle savaşamazdı.

Meşum Alev Pençesi!

İki Altı Kuyruklu Şeytan Tilkisi, aynı anda pençelerini uzattı. Pençelerinde zaten coşkun bir şekilde Şeytan Ateşinin Uğursuz Alevleri yanıyorken, Chu Mu’nun da Mo Xie’nin bedenine Bağıl Alev’i eklemesiyle, ateş hasarı daha yüksek bir seviyeye ulaştı!

“Shua!!!”

Hem hayalî hem de gerçek Mo Xie, Nadir Kan Hayvanı’na aynı anda vurdu. Uzun pençeleri Nadir Kan Hayvanı’nın bedenini kesmekle kalmamış, aynı zamanda alevler de önlerindeki Yang Jingli’ye doğru yayılmıştı!

“Hu!!”

Şeytan Ateşinin Uğursuz Alevleri çabucak Nadir Kan Hayvanı’nın bedenini yakmaya başladı. Uğursuz Alevler, Taş Cilt’in etki etmediği Yang Jingli’nin yüzüne de sıçradı. Bir anda yüksek sıcaklıktaki alevlerle yanmaya başladı. Ve sefil çığlıkları vadi boyunca yankılandı.

“Ah!!”

Yakından gelen çığlık, Shang Shi’nin tüylerinin dimdik olmasına neden oldu. Kalbi deli gibi çarparken Yang Jingli’ye baktı ve yüzü hemen bembeyaz kesildi.

“Hou!!”

Ama sadece anlık bir bakış atmakla yetinmiş, dikkatini dağıtmaya cesaret edememişti. Çok Renkli Şeytan Kaplanı’nın gücü, hayal gücünün bile ötesindeydi. Saf hayvan tipindeki gücü, bu tip ruh hayvanlarının zirvesine ulaşmıştı. Onun ruh hayvanları da, ona karşı doğrudan savaşmaya cesaret edemiyordu. Kısa süre sonra, Çok Renkli Şeytan Kaplanı, Shang Shi’nin üç ana ruh hayvanını da yendi. Shang Shi’nin çağırdığı diğer ruh hayvanları ise, onun tek darbesine bile dayanamadı.

Shang Shi elbette beşinci evre Çok Renkli Şeytan Kaplanı’nın rakibi olmadığını biliyordu. Zaten kaçmaya niyetlenmişti ama Çok Renkli Şeytan Kaplanı, bu vadide rahatça yükseğe zıplayabilmesinin avantajıyla dilediği gibi hareket edebiliyordu. Bu sayede, hem mutlak bir hız hem de mutlak bir güç ortaya koyuyordu. Shang Shi’nin ruh hayvanları arasında uçabilen bir ruh hayvanı olsa da, muhtemelen anca otuz metre uçabildikten sonra Çok Renkli Şeytan Kaplanı tarafından yakalanıp parçalara ayrılırdı.

“Hou Hou!”

Çok Renkli Şeytan Kaplanı’nın zıplama yeteneği çok korkunçtu. Bir sıçramada otuz metre yükseğe ulaşabiliyordu. Herkül gibi bacaklarıyla yere vurduğunda, son aşama Kasırga’ya denk olabilecek bir hava akımı yaratabiliyordu.

Shang Shi’nin yüzü gittikçe daha çirkin bir hâle geldi. Kendi ruh hayvanlarının birbiri ardına yaralandığını görüyor, dişlerini gıcırdatmadan edemiyordu. Kafasını kaldırdı ve kendi üzerinde Rüzgar Binişi Tekniği’ni kullandı. Çok Renkli Şeytan Kaplanı’nın dikkatini çekmek için kendi ruh hayvanlarını yem etmek ve bu sırada canını kurtarmak zorundaydı.

Ama Çok Renkli Şeytan Kaplanı, Shang Shi’nin ruh hayvanlarına ne emrettiğini hemen anladı. Shang Shi kaçmaya başladığı anda Çok Renkli Şeytan Kaplanı vahşi bir saldırı kullanıp ona doğru fırladı; böylece Shang Shi’nin kaçma teşebbüsü yine başarısız oldu!

Shang Shi’nin yüzü daha da beyaz hâle geldi. Dişlerini sıkarak bir büyü sözü okudu ve Çok Renkli Şeytan Kaplanı’nın saldırısını engellemek için Kasırga’yı kullandı. Ama Çok Renkli Şeytan Kaplanı, korkunç beden gücüyle fazlasıyla güçlü Kasırga’yı dağıttı ve ona doğru atıldı!