Çeviri: bebebiskuvisi

“Ona karşı bir! Ne komik! Bir sonraki an seni öldüreceğim ve cesedini de tek parça bırakmayacağım!” Wang Keluo, savaş alanı dışındaki atmosferin, Ayışığı Tilkisi yüzünden değişmeye başladığını hissetti. Onun sahne ışıklarının çalınmasına sinirlenerek öfkeyle Gölgesi’ne Ayışığı Tilkisi’ni hedef almasını emretti!

Mo Xie koşmaya devam ederken, yukarıdan vuran aydınlatma ışıkları yüzünden gölgesi hâlâ altına düşüyordu. Gölgenin etrafında dönen karanlık auranın ardından, aniden hançere benzeyen siyah bir obje ortaya çıktı ve gölgeye doğru saplandı!

Bu garip olay meydana geldiğinde, yani siyah gölgeden hançer Mo Xie’nin gölgesine saplandığında, bedeni yere çivilenmiş gibi oldu ve hareketleri aniden durdu!

“Gölge Sapı!”

Yine garip bir teknik ortaya çıktı ve herkesin şaşırmasına neden oldu!

Karanlık öznitelikli ruh hayvanları nispeten nadirdi ve teknikleri de oldukça tuhaftı. Onlara karşı savaşmak, özellikle savunma yapmak oldukça zordu!

Olanı görünce, Chu Mu en ufak bir heyecan bile göstermedi. Aksine sakinliğini koruyarak savaş alanını izlemeye devam etti.

“Mo Xie, Yanan Diken’i kullanarak Gölge’ye saldır!” dedi hemen.

Mo Xie’nin bedeni felç olmuştu ama büyüsünü hâlâ kullanabilirdi. Mo Xie çabucak ruh hayvanı gibi görünen gölge kümesine kilitlendi. Gümüş gözlerinde bir anda büyüleyici kızıl bir ateş tutuştu.

Ateş, kararan savaş alanına yayılmaya başladı ve kavurucu Yanan Diken, bulanık gölgeden ruh hayvanına çarptı. Bir anda Gölge’nin bedeninde kızıl ve parlak yaralar ortaya çıktı!

“Yi!” Gölge şeytani bir çığlık kopardı ve bedeni biraz dağılmaya başladı. Yanan Diken’in kavurucu sıcaklığında var olamayacakmış gibi görünüyordu.

“Yanan Diken, bu Ayışığı Tilkisi ateşi kontrol edebiliyor!”

“Yanlış görmedim, değil mi? Gerçekten de Yanan Diken gibi görünüyordu!”

Böylesine çarpıcı bir ateşin ortaya çıkışıyla birlikte, arenanın dışından da şaşkın yaygaralar gelmeye başladı. Daha önce, birçok insan Ayışığı Tilkisi’nin ateşe nasıl bağışıklı olduğunu merak etmişti. Ama şimdi, onun bir ateş tekniği uyguladığını gördükten sonra tamamen afallamışlardı!

Ayışığı Tilkisi, şeytan ve hayvan özniteliklerinin bir arada olduğu bir ruh hayvanıydı. Esasında ateşle bir ilgisi yoktu. Normal koşullar altında, bir ateş yeteneğine sahip olmasının hiçbir yolu yoktu. Ateş özniteliğini elde etmesinin tek yolu, ruh kristali eğitimiydi. Bu, aynı zamanda ateş özniteliğini de güçlendirirdi!

Birinci seviye olsa bile, bir ruh kristalinin fahiş bir fiyatı vardı. Üstelik, eğitimin başarı garantisi de yoktu. Hiç kimse, ameleler arasındaki bir savaşta, ateş özniteliği içeren bir ruh kristaliyle eğitilmiş bir ruh hayvanı görmeyi beklememişti.

Düşman, takım arkadaşı ya da Camgöbeği Kabus Adaları’nın yöneticileri, kim olursa olsun aptal yüz ifadeleri sergilemeye başlamıştılar. Düşük, hatta neredeyse en dip hizmetçi seviyesinde olan, süs için kullanılan bir ruh hayvanı bu seviyeye kadar eğitmişti. Kısa süre öncesine kadar savaş alanında ilgisiz bir şekilde duran genç, bir anda tüm arenanın odak noktası olmuştu!

“Görünen o ki, en güçlü kişi Chu Mu ya da Zi Shen olacak. Wang Keluo da nispeten güçlü bir ruh hayvanına sahip, ama onu kontrol etme konusunda birçok problemi var!” dedi Ada Efendisi yavaşça.

Tali ada efendileri de başlarıyla onayladı. Bu gencin Ayışığı Tilkisi’nin gücünün onunla aynı seviyedeki ruh hayvanlarına kıyasla bariz bir üstünlüğü olduğunu görebiliyorlardı.

Ruh gücünü kullanarak Chu Mu’nun ruhunu kontrol eden Cao Yi’nin ise, yüzü küle dönmüştü. Wang Keluo’nun Gölgesi’nin tilkinin icabına kolayca bakacağını düşünmüştü ama şimdi, beklenmedik bir şekilde Yanan Diken tarafından yaralanmıştı!

Chu Mu’ya karşı yoğun bir kıskançlık beslemesine rağmen, onun Ayışığı Tilkisi’nin mantığın ötesinde bir güce sahip olduğunu kabul etmek zorundaydı.

“Avcı Kurdu’nu saldırt! Ne diye orada dikilip duruyorsun?” Wang Keluo Gölgesi’nin yaralandığını görünce sakinliğini ve kendine güvenini kaybetti ve duyguları üzerindeki kontrolünü kaybederek yanındaki ameleye bağırdı!

Avcı Kurt’u kontrol eden amelenin aniden aklı başına geldi. Az önce Ayışığı Tilkisi’nin Yanan Diken’i kullanması herkesi afallatmıştı, çünkü bunu akıllarından bir nebze bile geçirmemişlerdi.

Gölge yaralandıktan sonra, Mo Xie’nin gölgesine saplanan siyah hançer, siyah bir gaza dönüşerek havaya yükseldi ve kayboldu, böylece Mo Xie hareket özgürlüğünü geri kazandı.

Ama özgür kaldığı an Avcı Kurt, Mo Xie’nin karşısına çıktı ve pençelerini çıkararak Yırtan Pençe’yi uyguladı.

Mo Xie’nin hafifçe dalgalanan kürkünde kendine özgü bir parıltı ortaya çıktı. Yumuşak kürk, saldırıya uğradığı anda kıyas kabul etmez bir sağlamlığa sahip oldu. Sekizinci seviye Avcı Kurt’un Yırtan Pençesi Mo Xie’nin bedenine çarptığında anca çok ufak bir yara bırakmayı başarabildi.

İkinci aşama sertleşmiş kalın kürk, Mo Xie’nin savunmasını çok fazla arttırmıştı. Sekizinci seviye Avcı Kurt, tüm gücüyle ona saldırsa da pek bir zarar vermeyi başaramamıştı.

“Ne oldu? Neden yaralanmadı? Avcı Kurt doğrudan vurdu!”

“İkinci aşama sertleşmiş kalın kürk! Bu...bu gerçekten de bir Ayışığı Tilkisi mi?” İdrak kabiliyeti yüksek insanlar hemen durumu kavradılar.

Yanan Diken’in şaşkınlığı daha yeni yatışmışken kalabalıktan başka bir şaşkınlık dalgası yayıldı. Reisler ve ameleler artık bunun bir Ayışığı Tilkisi olduğuna inanamıyordu.

Tür seviyeleri, ruh hayvanının savaşmakta kullandığı beden parçalarının büyüme hızıyla doğru orantılı hesaplanırdı. Örneğin, hız tipi şeytan öznitelikli bir ruh hayvanı olan Ayışığı Tilkisi, koruyucu kürk bakımından çok kötüydü. Üçüncü evreye ulaşsalar bile, kürkleri güç bela ikinci aşamaya ulaşırdı. Yeteneği biraz eksikse, dördüncü evredeyken bile ikinci aşama kürke ulaşamamış olabilirdi.

İkinci evre dördüncü seviyedeki bir Ayışığı Tilkisi’nin kürkünün ikinci aşamanın başlangıç seviyesine ulaşma mevzusuna gelince, Ayışığı Tilkisi savunma tipi ruh hayvanlarının ruh çekirdekleriyle beslenmedikçe bu durum ortaya çıkamazdı!

Chu Mu, Mo Xie’nin yatkınlığını tam olarak tespit etmek için testler yapmamıştı, çünkü biliyordu ki, Mo Xie devamlı mutasyona sahipti ve bu da, Mo Xie’nin doğuştan gelen yeteneklerinin ve yatkınlıklarının akıl almaz seviyede olduğu anlamına geliyordu. Sıradan bir Ayışığı Tilkisi’ni aşan yeteneklere sahip olmasaydı, nasıl devamlı mutasyona uğramaya devam edebilirdi ki?

Sekizinci seviye Avcı Kurt pençelerini kaldırdı ve kurt gözleriyle Mo Xie’ye baktı. Ama yüzünde boş bir ifade vardı. Pençelerinin bu ufak bedeni parçalamış olması gerektiğine olan inancı tammış gibi görünüyordu…

Saldırıya uğradıktan sonra, Mo Xie’nin öfkesi hemen sekizinci seviye Avcı Kurt’a kaydı. İkinci evre dördüncü seviyedeki aurasını tamamen serbest bıraktı ve kendisinden daha büyük bir bedene sahip bu canlıyı tamamen bastırdı.

“Mo Xie, karşı saldırı yapma. Koşmak için Karanlık Saldırı’yı kullan!” Chu Mu aniden ona bir mesaj gönderdi.

Mo Xie, Avcı Kurt’a karşı çok büyük bir öfke beslese de, bir an bile tereddüt etmeden Chu Mu’nun emrini yerine getirdi. Avcı Kurt’u görmezden gelerek hızla savaş alanının kenarına çekildi.

Mo Xie yerini terk etmek için hızını iki katına çıkardığı anda, uğultulu bir hortum Avcı Kurt’la birlikte bulundukları yere geldi. Kuyruğunu hortumdan kurtaramasa da güç bela bedenini hortumun merkezinden kurtarmayı başardı. Sekizinci seviye Avcı Kurt ise, sefil bir çığlık atarak havaya uçtu.

“Ahwuwu!”

Avcı Kurt beş altı metre havaya fırlatıldı. Hortum koruyucu kalkana ulaştığında ise, Avcı Kurt’un bedeni sert bir şekilde kalkana çarptı, ardından kanla kaplanmış bedeni şiddetle yere düştü!

“Aptal, Rüzgar Perisi’ni nasıl kontrol ediyorsun öyle?” Avcı Kurt’un eğitmeni öfkelenmişti. Öfkeyle Rüzgar Perisi’nin eğitmenine dönerek bağırmaya başladı.