Çeviri: bebebiskuvisi

Gao Yu’nun Alevkuyruğu’nun güçlü aurası bir anda dağıldı ve alevler bile biraz azaldı. Mo Xie’nin enerji dolu bedeninin üzerinde birkaç alev yanmaya devam etse de, bir anda büyüleyici, kızıl bir ışığa dönüşerek Alevkuyruk’a doğru atıldı.

Karanlık Saldırı’yı kullanmasıyla birlikte Mo Xie’nin hızı ikiye katlandı ve on metrelik mesafeyi bir saniyeden daha kısa sürede kapattı.

Mo Xie’nin bedeninde hâlâ yanan alevler vardı. Onlar sebebiyle de koşarken muhteşem bir alev tilkisi görünüşüne büründü. Hem buz hem de ateş hüzmeleri iç içe geçmiş gibi görünüyordu!

Alevkuyruk’un efendisi de, savaş alanının dışındaki seyirciler de, Ayışığı Tilkisi’nin Alevkuyruk’un alevlerine bağışıklı olacağını ve alevler tarafından vurulduktan sonra bu kadar şiddetli bir saldırı başlatacağını düşünmemişti.

Çabucak bir bıçak parladı ve oldukça isabetli bir şekilde Alevkuyruk’un boynuna vurarak, uzun boynunda derin ve kanlı bir yara ortaya çıkardı!

“Pu Chi!”

Ateşin içinden taze kan sıçrayarak her yana yayıldı.

Alevkuyruk’un yere yığılışını takriben, gürültülü savaş alanı bir anda sessizleşti. Herkesin gözleri, bir anda ölen Alevkuyruk’a dikilmişti.

Acımasızlık, azim, soğukkanlılık ve buz gibi kibirlilik! Gördükleri şey artık küçük ve güçsüz altıncı seviye Ayışığı Tilkisi değildi. Alevleri yarıp geçen bir Kan Tilkisi’ydi, soylu bir kürke, yüce bir figüre ve kan dondurucu bir öldürme niyetine sahip bir tilki…

“İkinci evre dördüncü seviye!”

Ayaklarının altındaki cesedin aksine, ateşten etkilenmeyen Mo Xie’nin figürü tamamen gözler önüne serilmişti.

“Sekiz seviye...Ayışığı Tilkisi, gücünü beklenmedik şekilde sekiz seviye saklamış. Önceki savaşta o kadar güçlü görünmesine şaşmamalı!”

“Yine de bir bityeniği var. İkinci evre dördüncü seviyede olsa da, nasıl mührü kırabilecek güce sahip olabilir? Ateşe karşı nasıl bağışıklığı olabilir? Ruh kristali eğitimine başlamamışsa elbette...ama sıradan bir amele nasıl bir ruh kristaline sahip olabilir?”

Sessizliğin ardından her yandan çeşit çeşit ses yükseldi. Herkes, bakışlarını Ayışığı Tilkisi’ni kontrol eden ruh hayvanı eğitmenine çevirmişti.

Alevkuyruk’un eğitmeni, ölmüş Alevkuyruk’a bakıyordu. Az önceki küçümseyici ve kibirli tavrı tamamen kaybolmuştu. Kalan tek şey, bir inançsızlık ifadesiydi ve yakın zamanda onu bulacak olan ölümün korkusuydu!

“Bu Ayışığı Tilkisi biraz garip, birlikte savaşın!” Wang Keluo kaşlarını kırıştırdı. En başta, bu savaşın çabucak biteceğini düşünmüştü ama bu koşullar altında, takımından birisi ruh hayvanını kaybetmişti!

Gerçekten de Mo Xie çok ani bir şekilde gücünü açığa çıkartmıştı. Kimse ikinci evre birinci seviye bir Alevkuyruk’un bir anda öldürüleceğini beklememişti!

Liu Zheng’in ameleleri, bire birde sadece Wang Keluo’nun Gölgesi’nin bu cesur ve korkutucu Ayışığı Tilkisi’yle yüzleşebileceğini biliyordu. Diğer ruh hayvanları ise, bu anormal Ayışığı Tilkisi’ni yenmekte çok zorlanırdı. Bu nedenle, bir sonraki anda birkaç ruh hayvanı eş zamanlı bir saldırı başlattı.

Chu Mu bedenini hareket ettiremiyor, sadece Mo Xie’nin savaşını kontrol edebilecek kadar zihinsel düşünce aktarımını kullanabiliyordu. Düşman ruh hayvanlarının Mo Xie’ye saldırmak için onun etrafını sardığını görünce, Chu Mu daha da endişelendi. Ama şu anda, bu zor durumdan kurtulabilmesinin tek yolu sakin kalmaktı!

“Mo Xie, koruyucu kalkanın civarında koş!” Chu Mu etrafına baktıktan ve kumlu zeminde bir hareketlilik gördükten sonra Mo Xie’ye emir verdi.

Mo Xie de bir şeyin farkına vardı ve çabucak koşmaya başlayarak onu kovalayan birkaç ruh hayvanının saldırılarından kaçındı.

“Beng! Beng! Beng!”

Mo Xie koşarken, yanındaki yerden aniden keskin bir kılıca benzer hint kamışı fırladı!

Mo Xie pozisyonunu sürekli değiştirerek koşmaya devam etti. Keskin hint kamışı onu birkaç kez sıyırıp geçti. Savaş alanı dışındaki seyirciler inanılmaz gerildiler!

“Amına koyduğum tilkisi şeytan gibi!” Diken Şeytanı’nın eğitmeni Ayışığı Tilkisi’ne bakarak küfürler savurdu.

Böylesine yoğun hint kamışı saldırıları karşısında bile Ayışı Tilkisi hiç yaralanmamıştı; bu da, kaçınma yeteneğinin ne kadar güçlü olduğunu ispatlıyordu!

Chu Mu ve Mo Xie, ormanda bir Kanlı Hint Kamışı Şeytanı’yla karşılaşmıştı ve onun Kanlı Hint Kamışı Delişi Saldırısı, Diken Şeytanı’nınkilerden çok daha yoğundu. O seviyede bir saldırı, Mo Xie’nin bedeninde en fazla birkaç ufak sıyrık açabilmişti. Ondan daha yavaş ve daha seyrek olan hint kamışı saldırıları Mo Xie’yi nasıl yaralayabilirdi ki?

“Mo Xie, yerini değiştir!”

Mo Xie, koruyucu kalkanın etrafında koşarak dönüp durmaktaydı. Savaş alanında şimdiye kadar durdukları zamanın yarısı kadar koşmaya devam ettikten sonra aniden koruyucu kalkanı bir zıplama tahtası olarak kullanıp havaya sıçradı!

“Hong!”

Mo Xie’nin altında, Nido Canavarı’nın ağır bedeni sertçe koruyucu kalkana çarptı ve çarpık metalik sesler çıktı!

Aynı anda, Mo Xie Nido Canavarı’nın saldırısından düzgün bir şekilde kaçınırken, güzel bir kavisle Nido Canavarı’nın bedeninin üzerinde uçmaya devam etti. Bir anda savaş alanı dışındaki izleyicilerin nefesleri kesildi.

Mo Xie yere indikten sonra bir anda savaş alanının merkezine doğru koşmaya başladı. Koşarken silüeti bulanıklaştı. Kumlu alanda yıldırım gibi koşan üç belli belirsiz Ayışığı Tilkisi ortaya çıktı.

“Sou sou sou!”

Vahşi Köpek, gerçek Ayışığı Tilkisi’ni ayırt edemediği için onun saldırısına karşı koyamadı.

Üç silüet, aptala dönmüş Vahşi Köpek’in yanına ulaştığında dokuzuncu seviye Vahşi Köpek daha hiç tepki gösterememişken bedeninde kanlı bir kesik ortaya çıktı!

Vahşi Köpek’in karnı yarıldı ve bağırsakları dışarı döküldü ve ölüm çığlığı arenanın dışına kadar ulaştı.

“Kaçınma tekniği kullanışı, Ay Gölgesi, saldırıları...Bu Ayışığı Tilkisi’nin savaş yetenekleri anormal!”

Vahşi Köpek’in eğitmeni, ruh hayvanının ölümcül bir saldırıya maruz kaldığını gördüğünde yüzü bembeyaz kesildi. Bir an bile tereddüt etmeden ruh sözleşmesi büyüsünü okudu ve ruh hayvanını, ruh hayvanı bölgesine geri gönderdi.

On ruh hayvanı tarafından kuşatılmışken bile, Ayışığı Tilkisi beklenmedik şekilde iki rakibinin icabına bakmıştı. Böylesine etkileyici bir duruş, tüm arenadaki atmosferin değişmesine neden oldu!

“Neden Ayışığı Tilkisi’nin efendisi ruh hayvanını geri çağırmıyor? Alevkuyruk ve Vahşi Köpek’i öldürdükten sonra, o adamın gücü kesinlikle ilk on arasında kabul edilecektir!”

“O amelenin ruh hayvanını hâlâ geri çağırma niyeti yok. O velet ona karşı bir mi savaşmak istiyor?”

Daha önce, savaş alanı dışındaki insanlar, Chu Mu’nun gücünü göstererek sıralamada iyi bir yer kapmak istediği için ruh hayvanını geri çağırmadığını düşünmüştü. Ama savaş devam ettikçe, bu Ayışığı Tilkisi’nde görünenden daha fazlası olduğunu, düşmanlarına üstünlük sağlamaya çalışan zeki bir tilki gibi göründüğünü fark ettiler. Durmaksızın avlamak ve öldürmek için bir fırsat arıyordu!

Ona karşı bir! Böylesine etkileyici bir savaşı izleyen binlerce insan nasıl sakin kalabilirdi? Kati ölümcül aura, tüm arenayı sarmalamıştı!