Çeviri: bebebiskuvisi

Geceleyin, Chu Mu koyu mavi bitkilerin etkisini tam manasıyla nasıl ortaya çıkarabileceğini öğrenmek için ‘Bitki Ansiklopedisi’ni açtı.

On Bacaklı Çıyan’ın tür seviyesi Ayışığı Tilkisi’nden epey yüksekti ve saldırıları daha güçlüydü, yani küçük Mo Xie doğal bir dezavantaja sahipti.

Bu nedenle Chu Mu, iki gün içinde küçük Mo Xie’nin gücünü yükseltmeliydi. Bundan dolayı, bitkiyi nasıl daha iyi kullanabileceğini öğrenmek için tüm gece çalışmak zorundaydı.

Neyse ki, şifalı bitkileri kullanmak çok zor değildi. Chu Mu kökünü çıkarıp bitkiyi çiğnemek, ardından suya batırmak ve onu ruh hayvanının bedenine sokmak için ruh gücünü kullanmak zorundaydı.

Bu şifalı bitki iki özelliğe sahipti; yaraları iyileştirmek ve ruh hayvanının pençelerini güçlendirmek. Chu Mu koyu mavi şifalı bitkiden üç tane bulabildiği için çok şanslıydı. Sonuçta bu bitkilerin tanesi piyasada bir altına satılıyordu ve bir altın, orta seviyeli bir ruh hayvanı satın almaya yeterdi.

İkinci gün, Chu Mu Mo Xie’yi daha fazla eğitmedi. Bunun yerine hazırlamış olduğu ilacı özenle küçük Mo Xie’nin pençelerine sürdü.

“Wuu--” Küçük Mo Xie de Chu Mu’nun ellerindeki yaraları yaladı.

“Bu ufak yaralar çabuk iyileşir, şifalı bitkiyi onlar için boşa harcayamam…” Chu Mu da gülerek küçük Mo Xie’yi okşadı.

“Bu ilacın tam manasıyla etki etmesi yarım gün sürecek, o zamana kadar pençelerini çok fazla hareket ettirmemeye çalış. O zamana kadar dinlenebilirsin, yarın Yırtan Pençe eğitimine başlayacağız.”

“Wuwu--” Mo Xie başını kaldırdı ve küçük, ıslak diliyle Chu Mu’nun yüzünü yaladı.

“Bu gece çalışmak mı istiyorsun?” dedi Chu Mu hafifçe şaşırarak. Narin ama gururlu ufaklığa bakarak gülümsedi. “Tamam madem, bu gece antrenman yaparız! On Bacaklı Çıyan’a karşı mükemmel bir zafer kazanmaya çalışalım.”

Güçlendirme süreci çok basitti. Chu Mu ilacı sürdükten sonra Mo Xie’yi ruh hayvanı bölgesine gönderdi.

Bitkinin etkisi apaçıktı. İyileşmesi iki gün iki gece sürecek yaralar yarım günde iyileşmişti!

Daha da önemlisi, bu yarım günde Mo Xie’nin pençeleri başlangıç seviyesinden orta seviyelere ulaşmıştı!

Pençeleri hâlâ birinci seviyede olsa da, küçük Mo Xie onları ortaya çıkarttığında tehditkâr bir ışıkla parladılar, öncekinden daha güçlü oldukları açıktı.

Gece çöktüğünde, Chu Mu küçük Mo Xie’yi tekrar açıklık alan getirdi.

“Mo Xie, tüm gücünü kullan, bu ağacı devirmek için kaç saldırı yapman gerektiğini görelim.” dedi Chu Mu.

Mo Xie net bir ses çıkardı ve koşmaya başladı. Gümüş ayışığı lekesiz kürküne düşerken hızlıca zıpladı ve ağaca pençesiyle saldırdı!

“Shuaa!!”

Pençe derin bir iz bıraktı, en az 3-4 santim kadar!

“Shua!!”

İkinci pençe saldırısıyla birlikte ağaçta kocaman çatlaklar ortaya çıktı!

“Shuaa!!”

Üçüncü saldırıdan sonra ağaç daha fazla düz duramadı ve gıcırtı sesleri eşliğinde yavaşça devrildi.

“Üç kez! Güzel, çok güzel!”

Chu Mu, küçük Mo Xie’nin performansından çok memnundu. Daha dün ağacı devirmek için yedi saldırı yapması gerekmişti, üstüne pençelerini de yaralamıştı, ama bugün üç saldırısı yetmişti.

Başlangıç seviyesiyle orta seviye arasında devasa bir fark vardı. Başlangıç seviyesindeki pençeleriyle yedi saldırıya ihtiyacı varken, üstüne pençeleri zarar görürken, orta seviye pençeleriyle hiç zarar görmeden üç saldırıda ağacı devirebilmişti.

“Şimdi Yırtan Pençe’yi kullanmaya çalış.” dedi Chu Mu.

Yırtan Pençe, pençesi olan ruh hayvanlarının neredeyse hepsinin bildiği bir yetenekti, aynı zamanda en etkili ve en basit saldırı yetenekleriydi. Küçük Mo Xie onu ustaca kullanabilmeyi öğrenirse, On Bacaklı Çıyan’ın savunmasını parçalamak sorun olmazdı!

Ruh hayvanları genelde pençeleri orta seviyeye ulaştığında Yırtan Pençe’yi kullanabilirlerdi.

Yetenekler, ruh hayvanlarının içgüdüleriydi, tıpkı balıkların olgunlaştıktan sonra farklı yüzme tekniklerini içgüdüsel olarak kullanabilmeleri gibi…

Ruh hayvanlarının yetenekleri de aynıydı. Belli bir seviyeye ulaştıktan sonra, bu hayatta kalma tekniklerini özel bir çaba harcamadan öğrenirlerdi. Ama bunların savaşta daha efektif kullanabilmek için çalışmak, öğrenmek zorundaydılar.

“Hazır mısın?” Chu Mu küçük Mo Xie’ye baktı. Küçük Mo Xie de başını salladı.

“Peki, Yırtan Pençe’yi kullan!” Chu Mu hemen emrini verdi.

Küçük Mo Xie emri duyduğunda hemen fırladı. Küçük Mo Xie, bu sefer tüm gücünü kullanarak tam hızıyla koşuyordu.

Karanlık gecenin içinde, gümüş bir ışık titredi. Birdenbire zıpladı ve zarif bir yay çizerek parıldayan pençelerini önündeki boşluğa savurdu.

“Shua Shua!!”

Yırtan Pençe çapraz bir çizgi çizerek sürtünmesiz su gibi kesti ve aynı zamanda yüksek bir ses çıkardı.

“Creaaak--”

Bir sonraki an, on santim kalınlığındaki ağaçtan yüksek bir ses çıktı ve ağaç yan tarafa devrildi.

“Bravo!” Chu Mu, küçük Mo Xie’nin saldırı gücünün epey arttığını gördüğü için sevindi.

“Wuwu--” Küçük Mo Xie çabucak geri döndü, çok heyecanlı görünüyordu.

“Devam et, her seferinin mükemmel olduğuna emin ol. Sonuçta düşmanlar bu ağaçlar gibi olmayacak, hareket edebilecekler.” dedi Chu Mu.

Saldırı gücü arttığından, küçük Mo Xie de gaza gelmişti. Hemen kendine başka bir ağaç seçti ve ona doğru fırladı.

Ama bu sefer mesafeyi düzgün şekilde hesaplayamadı. Yırtan Pençe sadece kabuğun üzerinde yüzeysel bir iz bıraktı.

“Endişelenme, biraz daha pratik yaparsan düzgün şekilde kullanabileceksin.” dedi Chu Mu oldukça emin bir şekilde.

Tüm gece küçük Mo Xie’ye Yırtan Pençe eğitimi verdi. Ay batmaya başladığında ise, küçük Mo Xie ile birlikte ahşap kulübeye geri döndü.

Mo Xie’in pençeleri orta seviyeye ulaşmış olsa da, Yırtan Pençe’yi kullanmak yine de pençelerine zarar veriyordu. Chu Mu bir başka bitkiyi kullanarak ilaç hazırladı ve onu Mo Xie’nin pençelerine sürdü.

İkinci gün, küçük Mo Xie’nin pençeleri daha da keskin oldu. Bugün Chu Mu tamamen Yırtan Pençe’ye odaklandı ve Mo Xie’nin nerede, hangi açıda durduğu önemli olmaksızın onu efektif biçimde kullanabilmesini sağladı.

“Shua Shua!” İki çapraz, tehlikeli parıltı ortaya çıktı ve Yırtan Pençe’nin kesme etkisi havada uçan bir dalı parçalara ayırdı. Mo Xie kırık dal parçalarıyla birlikte hafifçe yere indi.

“Çok iyi, akıcı geçişlere odaklan. Koş, zıpla, saldır, yere inerken hiçbir açık nokta bırakma.” dedi Chu Mu.

“Wuwu” Küçük Mo Xie onaylarken gözlerinde kendine güven vardı.

“Eğitimi burada bitirelim, yarınki savaşa hazırlanmak için bu gece iyi dinlenelim.”

Akşam çökerken, Chu Mu küçük Mo Xie’yi ahşap kulübesine geri getirdi.