Türkiye'de ki dağlar ve ağaçlar ile dolu, kimsenin olmadığı bir yerde.

Etrafı çam ağaçlarıyla dolu bir dağın, orta kısımlarına açılmış mağarada. 

Nano Zırh, Bayan'ı çam ağacı yapraklarından yaptığı yatağın üstüne nazikçe bıraktıktan sonra mağaranın girişini ağaç yapraklarıyla kapattı. Ardından sırtı Bayan'a dönecek şekilde girişin önüne bağdaş kurarak oturdu.

Derin nefes alıp verdikten sonra ağır bir sesle konuştu.

"Kimsin, sen?"

Canavarımsı bir ses Nano Zırh'tan yankılandı.

'Ehehehe bunu bilmek istemezsin'

Nano Zırh tekrar konuştu.

"Tekrar söylüyorum. Kimsin, sen?"

Kısa bir süre boyunca geçen sessizliğin ardından, tekrar konuştu canavarımsı ses.

'Bu kadar çok öğrenmek istiyorsan'

Kısa bir duraklamanın ardından devam etti.

'Sizin sonunuz'

Yumruklarını sıkmaya başlayan Nano Zırh,"Açıkla"dedi.

Canavarımsı ses, bu sefer öfkeyle konuştu.

'Bunu bilmek için yeterli niteliklere sahip değilsin, aşağılık insan'

Nano Zırh, ayağa kalkıp mağaranın içinden çıktı. Ardından gökteki siyah kırmızı toz bulutuna baktı.

"Tüm bu olanlara neden olan, sizler misiniz?"

Kısa bir duraklamanın ardından canavarımsı ses, sanki tiksiniyormuş gibi konuştu.

'Şu böcekler, tekrar benden önce davranmışlar'

Nano Zrıh'ın bedeninden elektrik kıvılcımları yayılmaya başlarken sert bir sesle konuştu.

"Açıkla. Ne için gezegenimize saldırdınız?"

Canavarımsı ses tekrar öfkeyle konuştu.

'Seni aşağılık böcek, ne cüretle benim ile böyle konuşursun' 

Nano Zırh'ın bedeninden yayılan elektrik kıvılcımları artarken"Benimle bir daha böyle konuşursan eğer"dedi, etrafında soluk kırmızı bir hava akımı oluşmaya başlarken.

Hafiften şaşırmış bir şeklide konuştu, canavarımsı ses.

'Oh, bak sen şuna. Bu ölümlü gezegende, ilk kapıyı açan bir gelişimci mi varmış'

Devam ederek.

'Beni bayağı şaşırttın doğrusu, aşağılık böcek' 

'Ama dur bir saniye. Hehehehehe seni geri zekalı, kendi sonunu getirmişsin' 

Nano Zrıh konuştu.

"Bunu bilmen iyi oldu. Zaten öleceğim. Ama her ne isen, ölmeden önce sana tatmadığın türde acılar yaşatabileceğimi de biliyorsun artık." 

Canavarım ses, sanki kendini zorla tutuyormuş gibi konuştu.

'İyi bakalım, ne bilmek istiyorsan söyle'

Nano Zırh'tan yayılan elektrik kıvılcımları ve soluk kırmızı hava akımı yok olmaya başlarken konuştu.

"Şu gökteki yapının kim ve ne için burada olduğundan başla.'

Hafifçe boğazını temizleyen canavarımsı ses,'Onlar, buradan çok ama çooook uzaktan gelen , senin aklının hayalinin sığamayacağı büyüklükte bir güce sahip' kısa bir duraklamanın ardından sert bir sesle,'Şeytanlar'dedi.

Adamın nasıl bir tepki vereceğini görmek için bir süre bekledi canavarımsı ses. Onun hiç bir şey söylemeye niyeti olmadığını gördüğünde, konuşmaya devam etti.

'Buraya gelme nedenleri ise bir insan' 

Başını gökten indiren Nano Zırh konuştu."Sadece bir insan için mi oldu tüm bunlar?"dedi. Yumruklarını sertçe sıkarken devam etti."Kim bu insan?"

'Onun kim olduğunu bende bilmiyorum.'

Sıkılı yumrukları titremeye başlarken,"Sadece bir insanı bulmak için neden tüm bunları yaptılar?" dedi, Nano Zırh.

'Bilmem belki canları sıkılmıştır'

'Heheheheh'

Nano Zırh'ın etrafında tekrar elektrik kıvılcımları ve soluk kırmızı hava akımı oluşmaya başladığını gören canavarımsı ses, hemen konuştu.

'Şaka yaptım şaka. Yoksa onu bulamazlardı.'

"Nasıl bulamazlardı. Bahsettiğin bu şeytanlar çok güçlü değil miydi?"Nano Zırh sinirle konuştu.

'Öyleler. Bu gezegeni yok etmek isteseler eğer tek yapmaları gereken güçlü birinin çıkıp elini sallaması.' dedi canavarımsı ses. 'Neden onu bulamazlar dediğime gelecek olursak. O, korunuyor.'

"Nasıl korunuyor. Kim koruyor onu" Tüm bu olanların sadece bir insan yüzünden gerçekleştiğine inanmak istemeyen Nano Zırh'ın çıldırmasına ramak kalmıştı.

'Kendilerine melek diyen gelişimciler' 

"Bu melekler, sadece bir insanı korudukları için mi tüm bunlar oldu." Nano Zırh bir kaç derin nefes alıp verdikten sonra devam etti."Peki tüm bunlar olurken o melekler neden şu gökteki şeytanlara engel olmadı."

'Aslında engel oldular'

Duyduklarının ne kadar gerçek ne kadar sahte olduğunu bilemese de öfkesi hafifçe yatışırken konuştu Nano Zırh:"Neden bunlar oldu o zaman?"

'Şeytanları durduramadılar. Ama onları mühürlemeyi başardılar'

"Mühürlemeden kastın?"

'Yukarıya bak'

Nano Zırh kafasını yukarıya kaldırdığında, gökteki toz bulutlarının kaybolup kırık gökyüzünde ki boşlukta, yerinde sabit bir şekilde duran dokuzgen yapıyı gördü. 

'Melekler, şeytanları engellemek için ellerinden geleni yaptılar ve onları gezegeninize girmeden önce mühürlemeyi başardılar.'

Kısa bir duraklamanın ardından devam etti canavarımsı ses.

'Ama benim bile algılayamadığım bir güçten gelen yardım ile son anda gezegeninizin göğünü parçalayıp içeri girmeyi başardılar.'

'Ama merak etme, şeytanlar artık size zarar veremezler. Heheheheheh'

Nano Zırh, onun gülüşünü umursamadan başını gökten başka bir yere çevirirken konuştu."Peki bu siyah kırmızı toz bulutu nedir?" 

Hafifçe boğazını temizleyen canavarımsı ses konuştu.'Bir çeşit zehir. Tabi sadece ölüler üzerinde işe yarıyor.' kısa bir duraklamanın ardından devam etti.'Ölüleri diriltip onlara muazzam güçler bahşeden bir çeşit zehir' 

Nano Zırh derin düşüncelere dalarken tekrar konuştu canavarımsı ses.'Ayrıca, bir çeşit yeni hayat ta diyebilirsin.'

Düşünmeyi kesen Nano Zırh konuştu."Daha geniş bir şekilde açıkla"

Keyfi kaçmışcasına konuştu canavarımsı ses.

'Benim kim olduğumu biliyor musun ? Biraz daha kibar konuş benim ile aşağılık böcek.'

Hafifçe gülen Nano Zırh,"Bana bir kere daha aşağılık böcek dersen" bedeninden öncekileri tamamen aşan, kan kırmızısı renkte bir hava akımı belirirken"Ne olacağını biliyorsun."dedi.

Titremeye başlayan sesiyle konuştu canavarımsı ses.

'E-Evet biliyorum.'

Kan kırmızısı hava akımı geri bedenine çekilirken konuştu Nano Zırh:"İyi, kim olduğunu öğrenmeden önce bana yeni hayattan bahset." ardından yere bağdaş kurup oturdu.

Hafifçe boğazını temizleyen canavarımsı ses, ciddiyetle konuştu.

'Bu zehrin sadece ölüler üstünde işe yaradığını artık biliyorsun'

Nano Zırh hafifçe kafasını sallarken devam etti.

'Ve ölülere, daha önce hiç edinemedikleri türde insan üstü bir güç bahşediyor.'

'Dayanıklı, demir kadar sert bedenler'

'Demiri pürüzsüz bir şekilde kesebilecek, kılıç keskinliğinde uzun pençeler'

'İnsan etini rahatlıkla parçalayabilecek jilet keskinliğinde dişler'

'Ve en muhteşem özellikleri ise muazzam bir şekilde gelişen beden güçleri'

'Ayrıca, şunu da ekleyeyim' sert bir sesle devam etti canavarımsı ses. 'Ne kadar çok zehir özümserler ise onlara daha farklı ve daha yüksek güçler bahşediyor olması'

Canavarımsı ses kısa bir süreliğine konuşmayı keserken Nano Zırh konuştu."Peki, sen bunları nereden biliyorsun?" dedi.

Sert bir sesle konuştu, canavarımsı ses.

'Ona sonra geleceğiz. Küçük tesisinde sana saldıran dev olanı hatırlıyor musun'

Nano Zırh hafifçe başını salladıktan sonra devam etti canavarımsı ses.

'Toplam dokuz aşama var.'

'Birinci aşamada ölüler tekrar dirilip yeni güçler kazanıyor'

'İkinci aşamaya geçmek için ise ölülerin zehri nasıl özümseye bileceklerini öğrenmeleri gerekiyor'

Nano Zırh hafifçe öne doğru eğilip "Demek istediğin şey sonra ki aşamaya geçmek için bir çeşit bilinç mi kazanmaları gerekiyor?" dedi kafası karışmaya başlarken.

Gülerek konuştu canavarımsı ses.

'Aferin aklın çalışıyor gibi'

Nano Zırh'ın yumruklarını sıktığını gören canavarımsı ses hemen konuştu.

'Yani, tam olarak öyle değil'

"Nasıl?"diyen Nano Zırh, sıkılı yumruklarını gevşetti.

'Bunu açıklamadan önce bir gelişimci olarak her yaşayan canlıda bir ruh olduğunu biliyorsundur.'

Nano Zırh kafasını sallarken konuşmaya devam etti canavarımsı ses.

'Canlılar öldüğünde, ruhları bir süreliğine bedende konaklamaya devam eder'

'İşte zehir de tam bu noktada devreye giriyor'

'Ruh, ölü bedenden ayrılmadan hemen önce zehir bedeni yeniden yapılandırıyor'

'Bu sayede ruhun bedenden ayrılmasına gerek kalmıyor'

'Ve ikinci aşamaya geçmek için ise ruhun, zehrin yan etkilerine dayanması gerekiyor'

Canavarımsı sesin konuşmayı kesip devam etmediğini fark eden Nano Zırh konuştu:"Ne tür yan etkiler?"

Kısa bir süre geçtikten sonra canavarımsı ses, hafifçe üzgün çıkan sesiyle konuştu:

'Zehir, içinde ruhun tüm hafızasını silip kişiliğini değiştirebilecek, bilmediğim türde çeşitli maddelerden oluşan bir tür yapı barındırıyor'

Canavarımsı ses konuşurken neden sesinin üzgün bir şekilde çıktığını anlayamayan Nano Zırh konuştu:"Kişiliklerini değiştirmekten kastın, onları bir çeşit canavara mı dönüştürüyor?"

'Evet'

'Bu yan etkilere karşı dayanabilen ruhlar ise ya birinci aşamada sevdiklerine zarar vermemek için veya başka türlü nedenlerden dolayı kendilerini öldürüyorlar. Yada ikinci aşamaya kendi bilinçleriyle geçerken zehrin yan etkileri önceki seferden on kat daha güçlü bir şekilde kendini tekrar gösteriyor.'kısa duraklamanın ardından devam etti canavarımsı ses' Ve buna karşı koyamayıp ikinci aşamaya geçerken tüm hafızaları ve kişilikleri siliniyor'

Canavarımsı ses sustuktan bir süre sonra Nano Zırh konuştu:"Yani bana saldıran ikinci aşamaya geçerken kişiliği canavarlaşmış biriydi."

'Evet'

Canavarımsı sesin tüm söylediklerini bir kaç dakika boyunca iyice düşünüp sindirdikten sonra konuştu Nano Zırh.

"Peki sen, sen kimsin ? Ve tüm bunları nereden biliyorsun?" 

Boğazını yüksek sesle temizledikten sonra heybetli bir şekilde konuştu canavarımsı ses:

'Ben, heybetlimi heybetli olan ben'

'Ben, şeytanların ve meleklerin korkulu rüyası olan ben'

'Ben, bir zamanlar göklerin üstünde yürümüş olan ben'

'Ben ki....'

Devamını getiremeden, Nano Zırh'ın sert sesiyle konuşması yarıda kaldı.

"Kısa kes."

Bir kaç saniyelik bekleyişin ardından canavarımsı ses, biraz kısık bir ses ile konuştu:

'Benim adım, Von' dedi.'Ben, bu giydiğin zırhın içine on binlerce yıldır hapsedilmiş bir ruh kalıntısıyım.'

Nano Zırh'ın konuşmasına izin vermeden devam etti canavarımsı ses.

'Nasıl veya neden bu zırha mühürlendiğime gelecek olursak'devam etti.'Bunu bilmen sana bir şey kazandırmaz veya bunu bilmemen sana bir şey kaybettirmez. Onun için bunu bana sorma lütfen'

Von'un konuşmasının sonlarına doğru sesinin hafifçe titrediğini fark eden Nano Zırh, onu zorlamamaya karar vererek konuştu:"Peki, neden gezegenimiz desin. Ve tüm bunları nasıl ve nereden biliyorsun?"

'Ben çok uzun bir zaman önce gezegeninize geldim.'dedi Von.

Nano Zırh'ın konuşmadan beklediğini gören Von, devam etti.

'O insanı bulup onun ile birleşmek için'

O insan kelimelerini duyduğunda keyfi kaçan Nano Zırh konuştu:"Neden, her şey şu insanın etrafında dönüyor? Ve neden onunla birleşmek istiyorsun?"

'Bu çok eskilere dayanan bir hikaye. Ayrıca bunu bilmen için bak seninle dalga geçmiyorum, yeterli zihinsel kapasiteye sahip değilsin.'dedi Von.

Nano Zırh'tan herhangi bir öfke belirtisi görmeyen Von, devam etti.'Onun ile birleşseydim eğer ki şuanda seninle birleşmiş durumdayım. Yani artık onun ile birleşemem.' sesi sertleşirken devam etti.'O insan ile beraber şu şeytanları yok edecektim.'

Nano Zırh derin nefes alıp verdikten sonra konuştu:"Yani sen, bize yardım etmek için mi geldin?"dedi."Ama az önce bana, bizim sonumuz olduğunu söylemiştin."

'Ben gerçekten de sizin sonunuzum.'dedi Von.'Ben, gezegeninize girdiğim anda sizin sonunuz gelmiş demektir. Ayrıca ben sizin kurtarıcınız da sayılırım.' 

Kafasını gökte ki yapıya çevirdi Nano Zırh."Daha geniş bir şekilde açıkla"

Keyfi kaçmışcasına konuştu Von.'Kibar ol lütfen. Ben senden çok daha uzun yıllardır yaşıyorum. Yani birazcık saygıyı hak ediyorum değil mi?'

Kısa bir süre gökte ki yapıya baktıktan sonra kafasını sallayarak konuştu Nano Zırh."Açıkla lütfen."

Keyifle konuştu Von.'Hay hay. Eğer şeytanlar gezegeninize girmeden önce o insanı bulup onun ile birleşebilseydim ve onun çoooooook eski hayatlardan kalma anılarını uyandırıp kim olduğunu ona hatırlatabilseydim eğer kendisini ve güçsüz canlıları rahatsız eden herkesi katlederdi.' 

Şaşkın bir ses çıkaran Nano Zırh,"Çok mu güçlüymüş bu insan?"dedi."Ayrıca meleklerin onu koruduğunu söylememiş miydin?"dedi, kafası karışmaya başlarken.

'Öyle, ama onun bundan haberi yok.'dedi Von.'Çünkü melekler onu korumadan ve şeytanlar peşine düşmeden önce kendi hafızasını silip kendini öldürmüştü. Ama bu şöyle demek değil. Bir gelişimci olarak belli bir aleme ulaşıp önce ki hayatların anılarını geri kazanabileceğini biliyorsun sanırım.'

Nano Zırh kafasını yavaşça sallarken konuşmaya devam etti Von.'O tekrar bir gelişimci olup yüksek alemlere ulaşsa bile eski anılarını geri kazanamayacak.'

Kafası karışan Nano Zırh konuştu:"Neden?"

Hafifçe üzgün çıkmaya başlayan sesiyle konuştu Von.'Çünkü bir daha eski anılarını hatırlamamak için kendi ruhunu sildi.'

"Neden?"dedi, Nano Zırh.

'Çünkü'bir kaç saniyelik bir sessizliğin ardından devam etti Von.'Çok fazla acı çekti. Ve bunların acısıyla yaşayıp intikam uğruna kendini yıpratmaktan yorulmuştu.'

Kafası iyice karışmaya başlayan Nano Zrıh konuştu:"Madem kendi ruhunu silmişti, sen, ona nasıl eski anılarını hatırlatacak tın?"

Hafifçe gülerken konuştu Von:'Çünkü ben, onun abisi sayılırım. Onun ile çok uzun yıllar boyunca yaşamıştık. O daha bir gelişimci olmadan önce onun ile tanışmıştık. Sürekli benden nasıl o...'ağzın çıkacak olanları zorla tutup devam etti.'Neyse, yani o benim küçük kardeşim. Eski anılarını hatırlayabilmesi için ruhunun bağlı olduğu bir şeyleri görmesi yeterli olacaktır.'

"Ruhunu sildiğini söylemiştin. Yani nasıl sadece görmesi ile tekrar hatırlayabilecek?"dedi, Nano Zırh tüm bu duyduklarını sindirmeye çalışırken.

'Bak sana ruhunun bağlı olduğu bir şeyler dedim.'Nano Zırh kafasını sallarken devam etti Von.'Onun bağlı olduğu şeyler, tüm hayatından daha çok değer verdikleri.'

"Bir saniye"dedi Nano Zırh."Yani sen şimdi diyorsun ki eski anılarını hatırlayabilmesi için değer verdiği birilerini görmesi lazım. Peki sen, daha önce bunu denedin mi?"

'Hayır' dedi, Von düz bir tonda.

"Yani bunun işe yarayıp yaramayacağını bile bilmiyorsun."dedi, keyfi kaçan Nano Zırh.

'Ben bunun işe yarayacağına inanıyorum.'dedi, sert bir şekilde Von. Devam ederek,'Çünkü küçük kardeşimi benden daha iyi tanıyan kimse yok.'

"Onu bulduğumda, umarım söylediklerin gerçekleşir."dedi, Nano Zırh."Peki, sen gezegenimize nasıl geldin."

'Bunu bilmen, senin için iyi olmaz.'devam ederek,'Umalım da küçük kardeşimi bulabiliriz, değişim gerçekleşmeden önce.'dedi, Von.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra konuştu Nano Zırh."Neyin değişimden bahsediyorsun?" 

'Zamanı geldiğinde kendi gözlerinle göreceksin'dedi, Von. Boğazını temizleyerek devam etti.'Ayrıca şu içerideki bayanın durumu pek iyi gözükmüyor. İstersen ona yardım edebilirim.'

Kafasını mağaranın girişine çeviren Nano Zırh,"Nasıl yardımcı olacakmışsın?"dedi.

Kendini beğenmiş bir şekilde gülen Von,'Benim için çocuk oyuncağı. Şu anda giydiğin zırhın, ne tür güçleri olduğunu hayal bile edemezsin.'Nano Zırh'ın konuşmadığını gören Von, devam etti.'Sonuçta on binlerce yıldır bu zırhın içine mühürlüydüm. Ayrıca, artık sen ölene kadar seninle beraberim. Onun için bana nazik davran.'

Mağaranın girişine yönelen Nano Zırh, "Oh"dedi,sadece.

Nano Zırh içeriye girmek üzereyken tekrar konuştu Von.'Bu arada, sana nasıl seslenmeliyim?'

Nano Zırh bir kaç saniye yerinde durduktan sonra"Sayın Başkan"dedi.